Basit Yargılama Usulü Nedir? (CMK 251)
Basit yargılama usulü, iddianamenin kabulünden sonra bazı suçlarda mahkemenin takdirine bağlı olarak duruşma yapılmadan evrak üzerinde yürütülen, olağan yargılama usulünden daha hızlı ve basit bir ceza muhakemesi usulüdür. Basit yargılama usulünde mahkumiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir (1/4) oranında indirilir. Basit yargılama usulü, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 251. maddesinde düzenlenmiştir.
Basit yargılama usulü, asliye ceza mahkemesi tarafından bazı suçlar açısından uygulanan kendine özgü bir yargılama usulüdür.
Biçimsel koşulları mevcut olsa bile, mahkemenin basit yargılama usulünü uygulamaması mümkündür, mahkemenin basit yargılama usulünü uygulayıp uygulamama konusunda takdir hakkı vardır. Mahkeme, açılan kamu davasının özelliğine göre davanın basit yargılama yoluyla görülmesinin daha kolay, etkin ve yerinde olduğu kanaatine varırsa bu yola başvuracaktır, aksi takdirde normal yargılama prosedürünü uygulayacaktır. Bu usulde olağan yargılama usulünde yer alan bazı sanık haklarının gözardı edilerek yargılamanın hızlılığına önem verilmesi adil yargılanma hakkı ihlallerine yol açabilir.
Mahkeme iddianameyi kabul ettikten sonra, önündeki ceza davasına basit yargılama usulünü uygulayıp uygulamayacağına karar vermelidir. Mahkeme, iddianameyi kabul edip duruşma gününü belirledikten sonra artık basit yargılama usulünü uygulayamaz. Duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü değil, normal yargılama usulü uygulanmak zorundadır (CMK m.251/1).
Basit Yargılama Usulü Hangi Hallerde Uygulanır?
Basit yargılama usulü, adli para cezası veya üst sınırı 2 yıl veya daha az hapis cezası gerektiren suçlarda uygulanabilir. Özellikle vurgulayalım ki, özel kanunlarda (5237 sayılı TCK dışındaki kanunlar) yer alan ve üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezası gerektiren suçlar da basit yargılama usulüne tabidir. Basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağına karar verilirken ceza üst sınırının belirlenmesinde varsa suçun nitelikli halleri de dikkate alınmalıdır.
Basit yargılama usulünün uygulanabileceği TCK’daki suçlar şunlardır:
- Basit kasten yaralama suçu (TCK m.86/2),
- Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi (TCK m.88/1),
- Taksirle yaralama suçu (TCK m.89/1),
- Terk suçu (TCK 97),
- Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi (TCK m.98),
- Tehdit suçu (TCK m.106/1),
- Basit cinsel taciz suçu (TCK m.105/1),
- Konut dokunulmazlığının ihlali suçu (TCK m.116/1,2,3),
- İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu (TCK m.117/1),
- Israrlı takip suçu (TCK m.123/A),
- Hakaret suçu (TCK m.125),
- Kişinin hatırasına hakaret suçu (TCK m.130).
- İbadethane ve mezarlıklara zarar verme suçu (TCK m.153/2),
- Güveni kötüye kullanma suçu (TCK m.155/1),
- Bedelsiz senedi kullanma suçu (TCK m.156),
- Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu (TCK m.160),
- Taksirli iflas suçu (TCK m.162),
- Karşılıksız yararlanma (TCK m.163),
- Bilgi vermeme (TCK m.166),
- Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (TCK m.170/2),
- Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (TCK m.171),
- Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlali (TCK m.175),
- İnşaat veya yıkımla ilgili emniyet kurallarına uymama (TCK m.176),
- Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması (TCK m.177),
- İşaret ve engel koymama (TCK m.178),
- Trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokma (TCK m.179/2,3),
- Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma (TCK m.180),
- Çevrenin kasten kirletilmesi (TCK m.181),
- Çevrenin taksirle kirletilmesi (TCK m.182),
- Gürültüye neden olma (TCK m.183),
- Zehirli madde imal ve ticareti (TCK m.193),
- Sağlık için tehlikeli madde temini (TCK m.194),
- Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma (TCK m.195),
- Usulsüz ölü gömülmesi (TCK m.196),
- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (TCK m.206),
- Açığa imzanın kötüye kullanılması (TCK m.209),
- Suçu ve suçluyu övme (TCK m.215),
- Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (TCK m.216/2,3),
- Kanunlara uymamaya tahrik (TCK m.217),
- Görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma (TCK m.219),
- Hayasızca hareketler (TCK m.225),
- Müstehcenlik suçu (TCK m.226/1),
- Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören (TCK m.230),
- Kötü muamele (TCK m.232),
- Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali (TCK m.233),
- Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK m.234),
- Fiyatları etkileme (TCK m. 237),
- Mal veya hizmet satımından kaçınma (TCK m.240),
- Bilişim sistemine girme (TCK m.243/1,2,3),
- Kamu görevlisinin ticareti (TCK m.259),
- Kamu görevinin terki veya yapılmaması (TCK m.260),
- Kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarruf (TCK m.261),
- Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi (TCK m.262),
- Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma (TCK m.264),
- Suç üstlenme (TCK m.270),
- Yalan tanıklık (TCK m.272/1),
- Suçu bildirmeme (TCK m.278),
- Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi (TCK m.279) (Adli görevden doğan suçu bildirmeme),
- Tutuklu, hükümlü veya suç delillerini bildirmeme (TCK m.284),
- Ses veya görüntülerin kayda alınması (TCK m.286),
- Genital muayene (TCK m.287),
- Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs (TCK m.288),
- Muhafaza görevini kötüye kullanma (TCK m.289),
- Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması (TCK m.290),
- Başkası yerine ceza infaz kurumuna veya tutukevine girme (TCK m.291),
- Hükümlü veya tutuklunun kaçması (TCK m.292/1),
- Muhafızın görevini kötüye kullanması (TCK m.295).
Basit Yargılama Usulünde Görevli Mahkeme
Basit yargılama usulüne tabi suçlara bakma görevi kural olarak asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir. Çünkü, bu usul kapsamındaki suçların tamamı asliye ceza mahkemesinin görevine girmektedir. Ayrıca, CMK m.251/1 metninde basit yargılama usulünün asliye ceza mahkemesince uygulanacağı düzenlenmiştir.
Basit Yargılama Usulü Nasıl Uygulanır?
Duruşmasız Yargılama: Basit yargılama usulünde duruşma yapılmaz, tüm işlemler evrak üzerinden yürütülür. Basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı kamu davası açılan mahkeme tarafından takdir edilir. Mahkeme ceza davasının özelliğine göre, iddianamedeki vakıanın hukuksal çözümünde basit yargılama usulünün daha etkili bir yol olacağı kanaatine vardığında duruşma açmaya gerek olmadan uyuşmazlığı bu usulle çözecektir.
Yazılı Savunma: Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece kabul edilen savcılık iddianamesi; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını iki hafta içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta, basit yargılama usulünün uygulanacağı ve duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususları da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir (CMK m.251/2).
Mahkemenin Hükmü: Mahkeme karar vermek için dava dosyasının özelliğine göre ilgili kurum ve kuruluşlardan toplanması gereken tüm belgeleri müzekkere yazarak toplar. Sanık, mağdur ve şikayetçiye beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın karar verir. Mahkeme, evrak üzerinden beraat kararı verebileceği gibi mahkumiyet kararı da verebilir. Mahkeme, TCK m.223’te yer alan herhangi bir hükmü evrak üzerinden verebilir. Mahkeme, ceza mahkumiyetine karar verdiği takdirde yargılama konusu suç için kanunda yer alan yaptırıma ve TCK m.61’e göre alt ve üst sınırlar arasında ceza belirlendikten sonra CMK m.223’te belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkumiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir (CMK m.251/3).
Mahkemece, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenmesi ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir (CMK m.251/3).
Basit Yargılama Usulünde Yaptırımın Özelliği
Asliye ceza mahkemesi, basit yargılama usulünün uyguladığı ceza davasında CMK m.223 çerçevesinde, sanık hakkında aşağıdaki kararlardan herhangi birini verebilir:
-
Cezaya mahkumiyet yerine veya mahkumiyetin yanı sıra güvenlik tedbiri,
Mahkeme, hüküm kurarken TCK m.61’e göre alt ve üst sınırlar arasında temel cezayı belirler. Sanığın belirlenen sonuç cezası dörtte bir (1/4) oranında indirilir (CMK m.251/3).
Mahkeme Kararına İtiraz Edilmesi ve Duruşma Açılması ile İstinaf (CMK m.252)
1. İtiraz: Basit yargılama usulü uygulanarak verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. İtiraz süresi hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğinden itibaren iki haftadır. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir (CMK 252/1).
İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece dosya itirazı incelemeye yetkili asliye ceza mahkemesine gönderilir. İtirazı incelemeye yetkili mahkeme, o yerde birden fazla asliye ceza mahkemesi bulunması hâlinde tevzi kriterlerine göre belirlenen asliye ceza mahkemesidir. İtirazı incelemeye yetkili asliye ceza mahkemesi duruşma açarak genel hükümlere göre yargılamaya devam eder. Tek asliye ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerde ise, aynı mahkemede yetkili başka bir hakim varsa bu hakim tarafından; aksi hâlde adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu başkanınca görevlendirilen hakim tarafından duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında CMK 223 üncü madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır (CMK m.252/2).
İtiraz üzerine duruşma açarak yargılama yapan mahkeme, hüküm verirken, basit yargılama usulüne göre verilen hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde, 1/4 oranında indirim uygulanır. İtirazın sanık tarafından yapılmış olması halinde mahkumiyet kararı verildiğinde 1/4 oranındaki indirim uygulanmayacaktır (CMK m.252/3).
İtiraz üzerine duruşma açılarak verilen hükmün sanık lehine olması hâlinde, bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanır.
İtirazın, yargılama giderine, vekâlet ücretine veya maddi hataya ilişkin olması hâlinde, kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir.
2. İstinaf: İtiraz üzerine duruşma açılarak yeniden hüküm kurulması halinde; bu hükümlere karşı genel hükümlere göre istinaf kanun yoluna başvurulabilir. İstinaf kanun yolu başvuru süresi; asliye ceza mahkemesi tarafından yazılan gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftadır. İstinaf başvurusu, mahkeme tarafından verilen kararın gerekçesiyle birlikte tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkemeye bir dilekçe verilmek veya zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle yapılmalıdır. (CMK md. 273/1).
Mahkemenin Basit Yargılama Usulünden Olağan Yargılama Usulüne Geçmesi
Mahkeme, basit yargılama usulünün herhangi bir evresinde, iddianameyle ortaya konulan uyuşmazlığın duruşma açılmaksızın çözülemeyeceği kanaatine varırsa, basit yargılama usulüne son vererek olağan yargılama usulünü uygulayabilir. Örneğin, yapılan yazışmalardan sonra dosyada sübuta etkili ve dinlenmesi gereken tanıkların mevcut olduğunu gören asliye ceza mahkemesi, basit yargılama usulüne son vererek tanıkları dinleyebilmek için duruşma açarak olağan yargılama usulüne geçecektir. Olağan yargılama usulüne geçen asliye ceza mahkemesi, dosyanın bulunduğu aşama itibariyle yapılması gereken yargısal işlemleri yapmaya devam eder. Örneğin, bsit yargılama usulünde yapamayacağı keşif işlemini yapar veya dinleyemediği tanıkları dinler.
Asliye ceza mahkemesi tarafından genel/olağan yargılama usulü uygulandıktan sonra, genel yargılama usulünden vazgeçilerekk basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmesi mümkün değildir.
Basit Muhakeme Usulünün Uygulanmayacağı Haller Nelerdir?
Basit yargılama usulü, aşağıdaki hallerde uygulanamaz:
-
Yaş küçüklüğü halinde basit yargılama usulü uygulanmaz.
-
Akıl hastalığı söz konusu ise basit yargılama usulü uygulanamaz.
-
Sağır ve dilsizlik hâlleri söz konusu ise basit yargılama usulü uygulanamaz.
-
Soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında basit yargılama usulü uygulanmaz (CMK m.251/7).
-
Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz (CMK m.251/8). Örneğin, basit yargılama kapsamında olan ısrarlı takip suçu, basit yargılama kapsamında olmayan cinsel saldırı suçu ile birlikte işlendiğinde her iki suç açısından basit yargılama usulü uygulanamayacaktır.
Basit Yargılama Usulünün Derdest Davalara Etkisi
Basit yargılama usulü, kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle yargılaması devam eden tüm davalar açısından uygulanır. Ceza davası hakkında karar verilmiş olup da dava istinaf/temyiz kanun yolu aşamasında olsa bile, karar basit yargılama usulünün uygulanması için bozularak dosya yargılamayı yapan mahkemeye gönderilecektir.
Kesinleşmiş ceza davaları açısından artık basit yargılama usulü uygulanmayacaktır.
Basit Yargılama Usulü Yargıtay Kararları
Basit Yargılama Usulünün Uygulanma Şartları
Basit yargılama usulü, genel hükümlere göre yürütülen soruşturma neticesinde düzenlenen iddianamenin asliye ceza mahkemesi tarafından kabul edilmesinden sonra, CMK’nın 175. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlenmesinden önce ve sanığın üzerine atılı suçun kanunda öngörülen yaptırımının adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi durumunda mahkemenin takdirine bağlı olarak uygulanan, uygulanması hâlinde mahkemece iddianamenin sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmelerinin istendiği, aynı zamanda mahkemenin bu süre içerisinde toplanması gereken belgeleri, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep ettiği, neticesinde mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, TCK’nın 61. maddesi dikkate alınmak suretiyle, CMK’nın 223. maddesinde belirtilen kararlardan birine hükmedilen ve sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi hâlinde sonuç cezadan dörtte bir oranında indirim yapılan alternatif bir çözüm yöntemidir.
Basit yargılama usulünün uygulanabilirliğine ilişkin temel ölçütlere CMK’nın 251. maddesinde yer verilmiştir. Bunlardan bazıları suçun vasfına ilişkin objektif ölçütler iken, bazıları sanığın şahsına ait kusurluluğu etkileyen hâller, diğer bir kısmı ise yargılama makamının değerlendirmesi ve takdirine bağlı ölçütlerdir. Maddenin bir, yedi ve sekizinci fıkralarında basit yargılama usulünün uygulanacağı suçlara dair objektif sınırlar çizilmiştir. Buna göre basit yargılama usulünün uygulanabilirliği için;
a- İddianamenin kabulü ile birlikte kovuşturma evresine geçilmesi ve CMK’nın 175. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma gününün belirlenmemiş olması (f.1),
b- İddianameye konu suçun;
1- Yargılamasının asliye ceza mahkemesince yapılıyor olması (f.1),
2- Adli para cezası ve/veya üst sınırı iki yıl ya da daha az süreli hapis cezası ile cezalandırılması (f.1),
3- Soruşturulması veya kovuşturulmasının izne ya da talebe bağlı olmaması (f.7),
4- Basit yargılama usulü kapsamına girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olmaması (f.8)
Şeklindeki objektif şartlar gerekmektedir.
Ayrıca mezkûr maddenin yedinci fıkrasında ise yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ile sağır ve dilsizlik hâllerinde basit yargılama usulünün uygulanması kabul edilmemiştir. Kusurluluğu etkileyen bu hâllerde, faillerin özel durumları sebebiyle delillerin duruşmada tartışılmasının ve taraf beyanlarının bizzat hâkim tarafından alınmasının gerekli görüldüğü gerekçesiyle basit yargılama usulünün uygulanamayacağı düzenlenmiştir
Basit yargılama usulüne dair objektif şartlarının sağlanması ve kusurluluğu etkileyen hâllerin de olmaması durumunda aranacak son ölçüt, mahkemece basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmesi diğer bir deyişle duruşma açılmasının gerekli görülmemesidir. Zira basit yargılama usulünün uygulanmasını tercih etmek mahkemenin takdirindedir. Kanun koyucu, her somut olayda duruşma açılmasının gerekip gerekmediğini gözetemeyeceği için duruşma gerekliliğine dair tercihi isabetli olarak hâkime bırakmıştır. Bu kapsamda, mahkemece basit yargılama usulünün tercih edilmesinden sonra gerekli görülmesi hâlinde hüküm verilinceye kadar her aşamada bu usulden vazgeçilmesine ve duruşma açılarak genel hükümler uyarınca yargılamaya devam edilmesine de imkân tanınmıştır (… Şahin, Ceza Muhakemesinde Basit Yargılama, Doktora Tezi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dalı, Ankara 2022, s. 98-99).
Diğer taraftan 7331 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile CMK’nın 251. maddesinin birinci fıkrasına eklenen “175 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz.” cümlesinin yürürlüğe girdiği 14.07.2021 tarihinden sonra asliye ceza mahkemesince CMK’nın 175. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlenmiş ise basit yargılama usulünün uygulanamayacağı hususunun da dikkate alınması gerekmektedir (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2024/3701 E. , 2024/8664 K.).
Basit Yargılama Usulünün Uygulanması Hususunda Yargıç Takdir Hakkına Sahiptir
İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesince basit yargılama usulü uygulanılmamasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda sanığın ilk hükümlerdeki gibi mahkûmiyetine karar verilmiştir. CMK’nın 251. maddesinde yazılı basit yargılama usulünün; yargılama sırasında uygulanması zorunlu bir süreç olmayıp uygulanıp uygulanmamasının kanun koyucu tarafından hâkimin takdirine bırakılması, düzenlemenin itiraz hâlinde genel hükümlere göre yargılamaya devam edilmesini öngörmesi, her hâlükârda sanık lehine sonuç doğurması kesin olan hükümler içermemesi, basit yargılama usulünün uygulanabilirliğine ilişkin CMK’nın 251. maddesinde yer verilen temel ölçütlerin gerçekleşmesi durumunda asliye ceza mahkemesince basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin değerlendirme yapılarak bu konuda bir karar verilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında; sanığa atılı cinsel taciz ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçları bakımından, 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesine 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle getirilen basit yargılama usulüne ilişkin düzenlemenin lehe olduğundan bahisle sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olmadığı kabul edilmelidir (Ceza Genel Kurulu 2023/427 E. , 2023/660 K.).
5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesinin “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” biçimindeki düzenleme ile basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmaması hakimin takdirine bırakılmış olup, takdir hakkının kullanılmasına yönelik herhangi bir ölçüt de bulunmamaktadır. Ayrıca CMK’nın 251/8. maddesinin “Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.” şeklindeki hükümler gözetildiğinde, sanık hakkında hakaret suçundan yargılama yapılarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 125/1. 125/4.,43 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, “hakaret” suçu her ne kadar basit yargılama usulüne tabi ise de sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükümde suçun alenen işlenmesi nedeniyle sanığın cezasında artırım yapıldığının anlaşılması karşısında, kararda bir isabetsizlik görülmediğinden kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/39896 E. , 2022/6170 K.).
Basit Yargılama Usulüyla Yargılama Yapılıp Yapılmayacağı Değerlendirilmeden Yargılamaya Devam Edilmesi
sanık hakkında kasten yaralama ve hakaret suçlarından 17/09/2019 tarihinde iddianame düzenlenerek iddianamenin kabulü ile kovuşturma evresine geçildiği, 16/02/2021 tarihinde ise atılı suçlardan sanığın mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkumiyete konu basit yargılama usulüne tabi suçlar hakkında Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrası Mahkemesince basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hakkında bir değerlendirme yapılmamış ise de, ilgili Yasa hükmünde uygulayıp uygulamama noktasında mahkemeye takdir hakkı tanındığından ve Mahkemesince basit yargılama usulü uygulanmadan yargılamanın bitirildiği anlaşıldığından Mahkemenin takdirinde olan bu hususun uygulanmaması hukuka aykırı bulunmamıştır (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/1126 E. , 2022/10153 K.).
Basit Yargılama Usulü Asliye Ceza Mahkemesinde Uygulanabilir
CMK’nın 251. maddesinin birinci fıkrasında yer verilen “Asliye ceza mahkemesince” iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebileceğine ilişkin düzenlemede açıkça belirtildiği üzere basit yargılama usulü, asliye ceza mahkemelerine hasredilmiş özel bir muhakeme usulüdür. Bu nedenle, CMK’nın 251. maddesinde belirtilen adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan olsa da yargılamanın asliye ceza mahkemeleri haricindeki diğer mahkemelerde yapılması durumunda basit yargılama usulü uygulanamayacaktır. Kanun koyucunun bilinçli bir şekilde tercihte bulunarak kaleme aldığı madde metni doğrultusunda, CMK’nın 251. maddesinde belirtilen suçların, ancak yargılamanın asliye ceza mahkemesince yapılıyor olması hâlinde basit yargılama usulüne tabi olacağı kabul edilmelidir (Ceza Genel Kurulu 2023/427 E. , 2023/660 K.).
Basit Yargılama Usulü- Basit Kasten Yaralama/Alenen Hakaret Suçu
Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi olan basit kasten yaralama suçu, bu usule tabi olmayan alenen hakaret suçu ile birlikte işlendiği, aynı Kanun’un 251/8. fıkrasında düzenlenen “basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması halinde uygulanmaz.” hükmü uyarınca basit kasten yaralama suçu yönünden basit yargılama usulü uygulanamayacağından, tebliğnamenin bu yöndeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi - K.2021/9079).
Basit Yargılama Usulü- Kasten Yaralama/Tehdit Suçu
Sanığın temyize konu TCK’nin 106/1-1. maddesinde düzenlenen “Tehdit” suçunu, TCK’nin 86/1. maddesinde düzenlenen “Kasten Yaralama” suçu ile birlikte işlediği dikkate alındığında, 5271 sayılı CMK’nin 251/8. maddesinin “Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.” şeklindeki hükmü karşısında, basit yargılama usulünün uygulanamayacağı anlaşılmakla, tebliğnamenin bozma istemli görüşüne iştirak edilmemiştir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi- K.2021/8938).
Sanığın temyize konu 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesinde düzenlenen “Basit Kasten Yaralama” suçunu, TCK’nin 106/2-a. maddesinde düzenlenen “tehdit” suçu ile birlikte işlediği iddiası nedeniyle yapılan kovuşturma dikkate alındığında, 5271 sayılı CMK’nin 251/8. maddesinin “Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.” şeklindeki hükmü karşısında, basit yargılama usulü uygulanamaz (Yargıtay 1. Ceza Dairesi-K.2021/8811).
Basit Yargılama Usulünün Uygulandığı Davalarda Verilen Karar İtiraza Tabidir
5271 sayılı CMK’nin “ Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251/1. maddesinde yer alan “Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.175. maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz” şeklindeki düzenlemeye göre basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada her ne kadar duruşma açılıp Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşü de alınmış ise de hüküm kısmında sanık hakkında verilen hapis ve adli para cezası üzerinden CMK’nin 251/3-son maddesi gereğince 1/4 oranında indirim yapılması sonucu mahkemece basit yargılama usulünün uygulandığı anlaşılmıştır.
CMK’nin 252/1. maddesi gereğince basit yargılama usulü kapsamında verilen kararların temyizi mümkün olmayıp itiraz yoluna tabi olduğundan; Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz taleplerinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile mercisinde incelenmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 07.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi (Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/41027 E. , 2022/1571 K.).
Kesinleşen Dosyalarda Basit Yargılama Usulü Uygulanamaz
Sanığın üzerine atılı hakaret suçunun 5271 sayılı Kanunu’nun 251. maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi olduğu; sanığın mahkumiyetine ilişkin … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2020 tarihli kararın, … Mahkemesi’nin 25/06/2020 tarihli iptal kararından önce verildiği ve kesinleştiği, 1982 Anayasasının 153/5. maddesine göre, … Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ayrıca iptal kararlarının kovuşturma evresine geçilmiş ve hükme bağlanmış dosyalar ile sınırlı olarak verildiği, kesinleşmiş dosyalar açısından uygulanamayacağı, anılan kararın kovuşturma evresinin iptal kararı yürürlüğe girmeden önce sona erdiği, hükme bağlandığı ve kesinleştiği anlaşılmakla, yürürlük tarihinden önce hükme bağlanmış veya kesinleşmiş kararlar hakkında basit yargılama usulünün uygulanamayacağı gözetilmeden, itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/30167 E. , 2021/24609 K.).
Mahkemenin Sanığı Basit Yargılama Usulünün Uygulanmasında Yanıltması
Mahkemece basit yargılama usulüne göre yapılan yargılamada 5271 sayılı Kanun’un 252 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aykırılık oluşturacak şekilde “.. Sanık tarafından itiraz edilmesi mahkumiyet kararı verilmesi halinde CMK’nın 251/3 maddesi uyarınca yapılan 1/4 indirim uygulanacaktır…” şeklindeki ihtarat ile hüküm kurularak sanık ile müdafiinin itirazın sonuçları konusunda yanıltılması suretiyle genel hükümlere göre yapılan yargılamada fazla ceza tayin edilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur (Yargıtay 9. Ceza Dairesi Esas : 2022/8252 Karar : 2023/1633).
Basit Yargılama Usulü Ağır ceza Mahkemesinde Uygulanamaz
CMK’nın 251. maddesinin birinci fıkrasında yer verilen “Asliye ceza mahkemesince” iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebileceğine ilişkin düzenlemede açıkça belirtildiği üzere basit yargılama usulünün, asliye ceza mahkemelerine hasredilmiş özel bir muhakeme usulü olması, başka bir deyişle kanun koyucunun bilinçli bir şekilde tercihte bulunarak kaleme aldığı madde metni doğrultusunda, CMK’nın 251. maddesinde belirtilen suçların, ancak yargılamanın asliye ceza mahkemesince yapılıyor olması hâlinde basit yargılama usulüne tabi olacağının kabul edilmesi, CMK’nın 251. maddesinde yazılı basit yargılama usulünün; yargılama sırasında uygulanması zorunlu bir süreç olmayıp kanun koyucu tarafından uygulanıp uygulanmamasının hâkimin takdirine bırakılması, düzenlemenin itiraz hâlinde genel hükümlere göre yargılamaya devam edilmesini öngörmesi, her hâlükârda sanık lehine sonuç doğurması kesin olan hükümler içermemesi, basit yargılama usulünün uygulanabilirliğine ilişkin CMK’nın 251. maddesinde yer verilen temel ölçütlerin gerçekleşmesi durumunda asliye ceza mahkemesince basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin değerlendirme yapılarak bu konuda bir karar verilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında; sanığa atılı reşit olmayanla cinsel ilişki suçu bakımından, 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesine 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle getirilen basit yargılama usulüne ilişkin düzenlemenin lehe olduğundan bahisle sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olmadığı gibi kanunun açık hükmüne göre somut dosyada ağır ceza mahkemesi olarak yargılama yapan Yerel Mahkemece basit yargılama usulünün uygulanamayacağı kabul edilmelidir (Ceza Genel Kurulu 2023/120 E. , 2023/554 K.).
Suçun Cezayı Artıran Nitelikli Halleri Nedeniyle Basit Yargılama Usulü Kapsamından Çıkması
Sanığa atılı cinsel taciz suçu bakımından, 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesine 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle getirilen basit yargılama usulüne ilişkin düzenlemenin lehe olduğundan bahisle sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olmadığı gibi kanunun açık hükmüne göre somut dosyada sanık hakkında TCK’nın 105/2. maddesinin (d) bendinde yer alan suçun “Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle” işlenmesi hâlini düzenleyen ve verilecek cezanın yarı oranında artırılmasını öngören nitelikli hâli uygulayan Yerel Mahkemece basit yargılama usulünün uygulanamayacağı kabul edilmelidir (Ceza Genel Kurulu 2023/194 E. , 2023/659 K.).
Avukat Baran Doğan
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.