0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Genel Güvenliği Kasten Tehlikeye Sokma Suçu Nedir? (TCK 170)

Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu; kişilerin hayatları, vücut bütünlükleri ve malvarlıklarına yönelik tehlikeli bazı fiilleri cezalandırarak insanların huzur ve güven içerisinde sosyal yaşamlarının genel güvenliğini temin etmeye çalışan bir tehlike suçudur. Örneğin, meskun mahalde silahla havaya ateş edilmesi, toplumun genel güvenliğini tehlikeye atan bir davranış olarak bu suç tipini ihlal etmektedir.

Genel güvenliği tehlikeye düşürme suçu, 5237 sayılı TCK’nın “Topluma Karşı Suçlar” kısmında, “Genel Tehlike Yaratan Suçlar” bölümünde TCK m.170’de yer almaktadır. Maddenin kanunda düzenlendiği yer dikkate alındığında, suç ile toplumun bazı genel nitelikteki tehlikeli davranışlardan korunmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır.

Genel güvenliği tehlikeye sokan tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması, imal edilmesi, nakledilmesi veya el değiştirmesi TCK m.174’e göre, tehlikeli madde bulundurma veya el değiştirme suçuna vücut verir.

Genel Güvenliği Kasten Tehlikeye Sokulması Suçunun Unsurları

Genel güvenliği kasten tehlikeye sokulması suçu, birden fazla hareketle gerçekleştirilebilen, yani seçimlik hareketli bir suçtur. Sanığın hareketleri bölünemeyeceğinden bu suçta suça teşebbüs mümkün değildir. Genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçu, somut bir kişiye yönelik oolmayan fiilleri cezalndırmaktadır. Suç ile önceden tahmini mümkün olmayan, belirsiz sayıdaki kişilerin hayatı, sağlığı veya mal varlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek hareketler cezalandırılmaktadır. Maddeye göre, somut bir kişiye yönelik belli bir amaç ve hedef gözeten fiiller nedeniyle bu maddedeki suç değil, fiilin özelliğine göre tehdit, kasten yaralama, kişilerin huzur ve sükununu bozma, mala zarar verme vb. gibi suçları meydana getirebilir.

Genel güvenliği kasten tehlikye düşürme suçu, TCK’nın 170. maddesinde; birinci fıkra somut tehlike suçu, ikinci fıkra ise soyut tehlike suçu şeklinde düzenlenmiştir.

Somut tehlike suçu niteliğinde genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme (TCK m.170/1): Somut tehlike suçlarında, fiilin cezalandırlabilmesi için somut bir tehlike meydana getirmesi şarttır. TCK m.170/1’e göre somut tehlike yaratarak genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçu, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda aşağıdaki seçimlik hareketlerin yapılmasıyla vücut bulur:

  • a) Yangın çıkarma,

  • b) Bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olma,

  • c) Silahla ateş etme veya izinsiz patlayıcı madde kullanma.

Maddede somut tehlike objektif cezalandırma şartı olarak kabul edilmiştir. Yani, somut tehlike meydana gelmezse, fail bu fıkra hükümleriyle değil, koşulları varsa, aşağıda belirtilen ikinci fıkra hükümleriyle cezalandırılır. Bu fıkradaki (TCK 170/1) yangın çıkarma, bina çökmesi, silahla ateş etme vb. fiilleri somut olarak insanların zarar görebileceği tehlikeler yaratır. Ancak, failin cezalandırılabilmesi için zarar sonucunun meydana gelmesi şart değildir. Örneğin, herhangi bir caddede bağırarak silahla havaya ateş eden kişi, hiç kimseye zarar vermese bile, genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçunu işlemiş olur.

Özellikle belirtelim ki; suçun bu halinde hareketin neticesinin, kişilerin sağlığı veya mal varlığı bakımından zarar tehlikesinin doğurmaya elverişli olması gerekir. Örneğin, yangın çıkarmasına rağmen malvarlığına veya insanlara zarar verme tehlikesi yoksa

Ayrıca vurgulayalım ki, kuru sıkı tabanca ile havaya ateş açılması halinde genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçu oluşmaz:

5237 Sayılı TCK’nın 170. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde düzenlenen silahla ateş etmek suretiyle genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçunun oluşabilmesi için eylemin, kişilerde korku, kaygı ve panik yaratabilecek tarzda gerçekleşmesi yeterli olmayıp, eylemde kullanılan silahın da aynı Kanunun 6. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde tanımlanan ateşli silahlardan olması, diğer bir anlatımla fonksiyonu itibarıyla ateş etmeye elverişli gerçek bir silah olması gerektiği, kuru sıkı tabir edilen gaz tabancaları, özellikleri gereği bu suç açısından silah sayılamayacaklarından bu nitelikteki tabancayla ateş edilmesinin 5326 Sayılı Kabahatler Yasasının 36. maddesinin 1. fıkrası kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.(CGK-K.2011/182).

Soyut tehlike suçu niteliğinde genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme (TCK m.170/2): Soyut tehlike suçları, fiiilin cezalandırılabilmesi için somut bir tehlikenin varlığının aranmadığı, kanundaki hareketin yapılmasının yeterli görüldüğü suçlardır. Bu fıkradaki suçun cezalandırılabilmesi için, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlike yaratması şart değildir. TCK m.170/2’ye göre soyut tehlike yaratarak genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçu şu şekilde oluşur:

  • Yangın “tehlikesine” neden olma,
  • Bina çökmesi “tehlikesine” neden olma,
  • Toprak kayması “tehlikesine” neden olma,
  • Çığ düşmesi “tehlikesine” neden olma,
  • Sel veya taşkın “tehlikesine” neden olma.

Örneğin, malvarlığı veya insan sağlığı açısından bir tehlike oluşturmuyorsa, fail çıkardığı yangın nedeniyle TCK m.170/2 gereği cezalandırılacaktır.

Molotof Kokteyli Atma (Patlayıcı Madde Kullanma): Molotof kokteyli, benzin, fitil ve şişe kullanılarak herkes tarafından yapılabilecek patlayıcı bir maddedir. Herhangi bir yere molotof kokteyli atılması halinde, yangın meydana geldği takdirde, fail TCK m.170/1-c maddesi, yangın meydana gelmediği takdirde TCK m.170/2 gereği tehlike hali nedeniyle cezalandırılmalıdır.

…Bankası A.Ş. Şubesine 26.09.2000 tarihinde molotof kokteyli atılması ile ilgili “olay yeri inceleme ve tespit raporu” incelendiğinde; TCK’nın 170/1. maddesi kapsamında mütalaa edilebilinecek bir yangın bulunmadığının anlaşıldığı ve bu sebeple suçun teşebbüs aşamasında kaldığının kabulü gerektiği halde tamamlanmış suç gibi tatbike esas alınması,
26.09.2000 tarihli olayda yakma fiilinin yangın boyutuna ulaşmaması ve oluşan neticenin kişilerin sağlığı veya mal varlığı bakımından zarar tehlikesi doğurmaya el verişli hale gelmemiş olması karşısında, eylemin TCK’nın 170/2. maddesinde yer alan salt tehlike suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozma nedenidir (Y16CD-K.2017/4575).

Genel Güvenliği Tehlikeye Sokma ile Diğer Suçlar Arasında İçtima

TCK m.170/1-2 fıkralarında yer alan fiil; aynı zamanda zarar meydana getiren başka bir suçun oluşmasına neden olursa, fail en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılmalıdır. Çünkü, işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır (TCK m.44). Bu duruma ceza hukukunda fikri içtima denilmektedir.

Genel güvenliği tehlikeye düşürme suçu ile başka suçlar arasındaki bağlantılara örnekler vermek gerekirse;

  • Maçtan çıktıktan sonra silahla havaya ateş etme halinde genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçu (TCK m.170/1); “çık ulan öldüreceğim seni” diyerek bir kimsenin evinin önünde havaya ateş etme halinde ise, genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçuyla birlikte aynı zamanda silahla tehdit suçu oluşur. Tek fiil ile birden fazla suç meydana geldiğinden ve silahla tehdit suçunun cezası daha ağır olduğu için, fail, sadece silahla tehdit suçu nedeniyle cezalandırılır.

Kavga olayında yarım saat sonra sanığa ait araçtan mağdura ait işyeri önünde havaya ateş edildiğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında eylemin silahla tehdit suçunu oluşturduğunun tartışılmaması (Y8CD-K.2018/8522).

  • Bir kimseyi silahla yaralamak istemesine rağmen, yaralama fiili teşebbüs aşamasında kalsa bile fail, kasten yaralamaya teşebbüs suçu nedeniyle cezalandırılır. Çünkü, genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme tehlike suçunun cezası, kasten yaralamaya teşebbüs suçundan daha azdır.

  • Eşine kızıp evi yakan kişi, TCK m.170/1’deki genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçu nedeniyle değil, daha fazla cezayı gerektirem kasten mala zarar verme suçu nedeniyle (TCK m.152/2-a) cezalandırılmalıdır.

  • 6136 sayılı yasaya aykırı bir silahla meskun mahalde ateş etme halinde, fail, genel güvenliği kasten tehlikeye sokma ve 6136 sayılı kanuna muhalefet (6136 sayılı kanun m.13/1) suçlarından ayrı ayrı cezalandırılacaktır.

  • Silahla ateş açma veya patlayıcı madde kullanma (örneğin, molotof kokteyli atılması) fiilleri, kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla yapılırsa, görevi yaptırmamak için direnme suçu oluşur. Örneğin, bir polis memurunun dur ihtarına uymayan failin polis takibinden kurtulmak için havaya ateş etmesi halinde genel güvenliği tehlikeye sokma suçu değil, görevi yaptırmamak için direnme suçu vücut bulur. Aynı şekilde, bir toplantı ve gösteri sırasında göstericileri dağıtmaya çalışan polis memurunu engellemek için molotof kokteyli atmak da görevi yaptırmamak için direnme suçu oluşturur.

Genel Güvenliği Kasten Tehlikeye Düşürme Suçunun Cezası (TCK 170)

Somut tehlike suçu niteliğinde genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçunun cezası (TCK m.170/1):

  • Kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda;

    • a) Yangın çıkaran,

    • b) Bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olan,

    • c) Silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan,

kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Soyut tehlike suçu niteliğinde genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçunun cezası (TCK m.170/2):

  • Yangın, bina çökmesi, toprak kayması, çığ düşmesi, sel veya taşkın tehlikesine neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.

Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçu, TCK 170/1’de düzenlenen halinde hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Ancak, TCK m.170/2’deki halinde hapis cezası ve adli para cezası seçimlik ceza şeklinde düzenlendiğinden, mahkeme tarafından yaptırım olarak hapis cezası tercih edildikten sonra, bu hapis cezası adli para cezasına çevirilemez.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçu nedeniyle HAGB kararı verilmesi mümkündür.

Ceza ertelenmesi, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi mümkündür.

Suçun Şikayet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaşma

Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. Genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.

Genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almadığından savcılık tarafından resen soruşturulur, bu suçlara dair herhangi bir şikayet süresi yoktur. Kamu davasına şikayetçi olarak müdahil olan herhangi bir kimse varsa bile şikayetten vazgeçme ceza davasının düşmesi sonucunu doğurmaz. Suç, dava zamanaşımı süresine riayet edilmek kaydıyla her zaman ihbar veya şikayet dilekçesi verme suretiyle savcılığa bildirildiğinde soruşturulabilir.

Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçunun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Muhakeme Usulü ve Görevli Mahkeme

Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması Suçu yargılamasında seri muhakeme usulü uygulanabilir. Seri muhakeme usulü uygulanmadan kovuşturmaya geçilmesi halinde ise genel hükümlere göre olağan yargılama usulü uygulanarak yargılama yapılmaktadır.

Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması Suçu hakkında yargılama yapma görevi, asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.

Genel Güvenliği Kasten Tehlikeye Düşürme Suçu Yargıtay Kararları


Molotof Kokteyli Atma (Patlayıcı Madde Kullanma) Suretiyle Mala Zarar Verme

Sanıkların molotof kokteyli ve havai fişek atarak resmi polis araçlarına zarar verdikleri olayda eylemlerinin patlayıcı madde kullanarak mala zarar verme suçunu oluşturduğu, TCK’nın 170. maddesine uygun patlayıcı madde kullanmak suretiyle genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun da, TCK’nın 152/2-a maddesinde tanımlanan patlayıcı madde kullanarak mala zarar verme suçunda ağırlaştırıcı neden olup TCK’nın 42. maddesinde düzenlenen bileşik suç hükümleri uyarınca tek fiil sayılacağı ve sadece patlayıcı madde kullanarak mala zarar verme suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin sanıklar hakkında ayrıca genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan mahkumiyet hükmü kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar : 2016/4853).

Molotof Kokteyli Atma ve Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu

Oluş ve mahkemenin kabulüne göre; 20.03.2012 günü Şırnak ili İdil ilçesinde gerçekleştirilen izinsiz Nevruz Bayramı kutlamalarında, PKK’ya yakın internet sitesinden yapılan eylem çağrıları doğrultusunda sabah saatlerinden itibaren çeşitli mahalle ve sokaklarda toplanan içlerinde yüzü maskeli kişilerin de bulunduğu kalabalık grupların yapılan uyarılara rağmen dağılmamakta ısrar ederek güvenlik güçlerine taş ve molotoflarla saldırıda bulunduğu ve akşam saatlerine kadar devam eden olaylarda, CD görüntülerinin incelenmesinde uyarılara rağmen dağılmayıp güvenlik güçlerinin müdahalede bulunduğu grup içerisinde elinde taş ve molotof ile görüntüsü bulunan suça sürüklenen çocuğun molotofu kullandığına dair savunması da nazara alındığında; her ne kadar üzerine yüklenen TCK’nın 170. maddesine uygun molotof kullanmak suretiyle genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de suça sürüklenen çocuğun güvenlik güçlerine yönelik saldırısının TCK’nın 265. maddesi kapsamındaki suçu oluşturacağı, hedefin belli olmaması halinde ise TCK’nın 170. maddesi gereğince hüküm kurulması gerekeceğinin gözetilmemesi bozma nedenidir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar : 2017/5571).

Silahla Belirli Bir Kişiye Ateş Etme

Sanık C.’ın, olay gecesi kendisine ait 9 mm.lik Sig Sauer marka taşıma ruhsatlı tabanca ile kimliği tespit edilemeyen kişi ya da kişilerle birlikte daha önce husumetli oldukları mağdurların ev ve avlu duvarlarına korkutmak aracıyla ateş etmesinden ibaret olayda; eylemin belli kişilere yönelik olup belirli bir amaç ve hedef gözetildiği nazara alındığında tehdit suçunu oluşturduğu, 170/1. maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun unsurlarının oluşmadığı kabul edilmelidir (Yargıtay CGK - Karar: 2015/185).

Sanığın, tartıştığı mağduru takip ederek önce seyir halindeyken daha sonrada aracını park edip iş yerine sığınmak isterken mağdura yaralama kastıyla ateş ettiği, mağdurun yaralanmadığı, ancak işyeri ve aracın zarar gördüğü olayda; mağdurun hedef alınarak ateş edilmesi nedeniyle 170/1. maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun unsurlarının oluşmadığı kabul edilmelidir. Ulaşılan bu sonuç gözönüne alındığında, kasten yaralama suçuna teşebbüs ve mala zarar verme suçundan sanık hakkında tek eylemle iki farklı suçun oluşmasına sebebiyet verdiğinden 44. maddesi delaletiyle en ağır cezayı gerektiren suçtan hüküm kurulması gerekirken, yerel mahkemece iki suçtan da ayrı ayrı hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır (Yargıtay CGK-Karar: 2014/164).

Genel Güvenliği Kasten Tehlikeye Sokma Suçunda Haksız Tahrik

Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun niteliği itibariyle haksız tahrik hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmeden, 29. maddesi uyarınca (haksız tahrik nedeniyle) indirim yapılması, bozma nedenidir (yargıtay 8. Ceza Dairesi-Karar: 2016/4693).

Kuru Sıkı Tabancayla Ateş Etmenin Cezası

Kuru sıkı tabanca ile havaya ateş etme eyleminin 5237 sayılı TCK.nun 170/1-c madde ve fıkrasında tanımlanan ve içinde silah öğesi bulunan suç tipine uygun bulunmadığı, 5236 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 36/1. madde ve fıkrasında tanımı yapılan gürültüye neden olma kapsamında olup idari yaptırımı gerektirdiği gözetilmeden, yazılı şekilde genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 8.Ceza Dairesi - Karar : 2018/8665).

Ateşlenebilen bir silahın işlevine uygun ve sonuç doğurmaya elverişli bulunmayan “kuru-sıkı” olarak tabir edilen tabanca ile yerleşik yerde ateş etme şeklindeki eylem, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 36/1. madde ve fıkrasında tanımı yapılan gürültüye neden olma kapsamında olup, idari yaptırımı gerektirdiği ve anılan Yasa’nın 18/1. madde ve fıkrası hükmü gözönüne alındığında mülkiyetin kamuya geçirilmesinin de mümkün olmadığı gözetilmeden, eylemin nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek sanığın 5237 sayılı Türk ceza Kanunu’nun 170/1-c maddesi uyarınca cezalandırılmasına ve “kuru-sıkı” mermilerin de ladesi yerine müsaderesine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: 2009/3413).

Hükümlünün silah niteliği olmadığı belirlenen kuru sıkı tabanca ile ateş etmesi ile eyleminin, 5237 sayılı TCK.nın 170/1-c maddesinde tanımlanan ve içinde silah öğesi bulunan suç tipine uygun bulunmadığı gibi kavga ortamında havaya ateş etmesi eyleminin belli kişiye karşı olması nedeniyle 5237 sayılı TCK.nın 106/2-a. maddesine uyan silahla tehdit suçunu oluşturduğu ve bu suçtan da mahkumiyetine karar verildiği gözetilmeden ayrıca genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçundan da cezalandırılmasına karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 8. CD - K.2022/12526).

Silahla Yaralama ve Genel Güvenliği Kasten Tehlikeye Sokma Suçlarının İçtimaı

Sanık hakkında genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 44/1. maddesinde yer alan “(1) İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.” şeklindeki hüküm dikkate alındığında,

Sanığın silahla ateş ederek mağduru basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde olası kastla yaralaması şeklindeki eyleminde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 44/1. maddesinde yer alan “(1) İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.” şeklindeki hüküm dikkate alındığında, en ağır cezayı gerektiren olası kastla yaralama suçundan hüküm kurulduğu halde ayrıca genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar : 2018/8523)

Kavga Sırasında Havaya Ateş Açmak

Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; kavga esnasında sanıkların av tüfeği ile korkutmak amacıyla havaya doğru ateş etme şeklindeki eyleminin, TCK.nun 106/2-a maddesine uyan silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı biçimde genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar : 2018/8202).

Mala Zarar Verme ile Genel Güvenliği Tehlikeye Düşürme Suçlarının İçtimaı

Eşi ile tartışıp ortak eşyalarının bulunduğu evi yakması eyleminin, genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak ve nitelikli mala zarar verme suçlarını oluşturduğu, TCK.nun 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı uyarınca en ağır cezayı gerektiren fiilden hüküm kurulması, buna göre de sadece TCK.nun 151/1 ve 152/2-a madde ve fıkrasında tanımlanan yakarak mala zarar verme suçundan hüküm kurulması gerekirken, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar : 2018/8232).

Sanığın ele geçirilemediği için nitelikleri tespit edilemeyen tabanca ile bir el ateş ederek katılanın işyerine zarar vermesi şeklindeki eyleminin TCK’nın 170/1-c maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve TCK’nın 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçlarını oluşturduğu ve 5237 Sayılı TCK’nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı uyarınca en ağır cezayı gerektiren genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hem mala zarar verme suçundan hem de genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar: 2016/348).

Yangının Binaya Ulaşmaması Nedeniyle Genel Güvenliği Kasten Tehlikeye Sokma Suçu

5237 Sayılı TCK’nın 170. maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun, somut tehlike suçu olup, somut tehlikenin objektif cezalandırma şartı olduğundan, sanığın hareketinin de bölünmesine olanak bulunmaması karşısında suça teşebbüs edilmesinin mümkün olmadığı, bu sebeple eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı yönündeki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının görüşüne iştirak edilmemiştir. Ancak, 26.06.2000 tarihli olayda yangın çıkarma eyleminin binanın aynına sirayet etmemesi, yakma fiilinin yangın boyutuna ulaşmaması, bu şekilde oluşan neticenin kişilerin sağlığı veya mal varlığı bakımından zarar tehlikesi doğurmaya elverişli hale gelmemesi karşısında, eylemin TCK’nın 170/2 maddesinde tanımlanan salt tehlike suçunu oluşturacağı gözetilerek, bu maddeden hüküm kurulması gerekmektedir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar: 2017/4575).

Kasten Yaralamaya Teşebbüs Ve Genel Güvenliği Kasten Tehlikeye Sokma Suçu

Sanık hakkında genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;

Sanığın eğlence merkezine alınmamasının verdiği kızgınlıkla katılanlara tabanca ile ateş ederek silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçlarını işlediği iddia ve kabul olunması karşısında unsurları oluşmayan genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, hukuka aykırıdır (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: 2017/4956).

Silahla Havaya Ateş Etme

Sanığın, komşusu olan müştekinin, bağ evinin bahçesinde arkadaşları ile mangal yakıp sohbet etmesinden rahatsız olması üzerine havaya iki el ateş etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK’nın 106/2-a maddesinde düzenlenen silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde TCK.nın 170/1-c maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - K.2022/15012).

Alkollü vaziyette mağdura ait markete girip agresif hareketler sergileyen sanığın, market dışına mağdur ve yanındakiler tarafından çıkarıldıktan sonra ele geçen suça konu tabancasıyla havaya ateş ettiği, market içerisine tekrar girip elinde bulunan silahı sallayarak mağdura hitaben “Silah attığıma dair kamera kayıtlarını polis ve jandarmaya verme, verirsen seninle görüşürüz” şeklinde sözler sarfedip silahla tehdit suçunu işlediği dosya kapsamından anlaşılmakla, silahla tehdit suçundan hüküm tesisi yerine genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: 2017/4887).

Sanığın, katılanı korkutmak amaçlı havaya iki el ateş etmekten ibaret eyleminin, TCK’nın 106/2-a maddesine uyan silahla tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, aynı Kanunun 44. maddesi uyarınca sadece en ağır cezayı gerektiren tehdit suçundan hükümlülük kararı verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ve kanuni olmayan hukuki nitelendirme ile ayrıca TCK’nın 170/1-c maddesindeki genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan da mahkumiyet kararı verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 4.CD - K.2022/4321).

Polisten Kaçarken Havaya Ateş Açma Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçudur

Görevi yaptırmamak için direnme ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince;

Tüm dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin kullandığı araçtan kolluk görevlilerince şüphelenilmesi üzerine dur ihtarına uymayarak kaçtığı, kovalamaca sırasında sanığın yakalanmamak için araçtan ateş etmesi şeklinde gerçekleşen eylemlerinin, kül halinde 265/1-4 ve 43/2. madde ve fıkralarında tanımlanan suça uyduğu gözetilmeksizin, ayrıca genel ğüvenliği kasten tehlikeye sokma suçundan da hüküm kurulmusı bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: 2016/3033).

İnsan Öldürdükten Sonra Olay Yerinden Kaçarken Silahla Havaya Ateş Etme

Sanık … hakkında silahla zincirleme şekilde tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden ise;

Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre olay günü tüfekle ateş ederek mağdurlar … ve…‘i yaraladıktan sonra çocuk yaştaki maktul …‘ı öldüren sanığın, olay yerinden kaçarken birkaç el havaya ateş etmekten ibaret eyleminin genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçunu oluşturduğu nazara alınmadan oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi - Karar: 2015/5015).

Cezaevi Koğuşunda Eşyayı Ateşe Verme Suçu

Tek başına bulunduğu cezaevi koğuşunda kendine ait battaniyeyi boş bir ranzanın üzerinde ateşe vermesi sonucu çıkan yangında koğuş duvarlarının zarar görmesi şeklindeki eyleminde sanığın, kamu malına zarar verme kastı ile hareket ettiğinin kabülü ile TCK.nın 152/1-a, 152/2-a maddelerince cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, eylemin genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçunu oluşturduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: 2015/19319).

Silahla Hedef Gözeterek Ateş Açma

Sanığın ruhsatsız silahı ile hedef gözeterek araç içerisinde bulunan mağdurlara birkaç kez ateş edip onları kasten yaralamaya teşebbüs ettiği, bu suçtan açılan davanın yaralamaya teşebbüs olarak nitelendirildiği ve bu kararın kesinleştiği, mala zarar verme eylemi nedeniyle şikayetten vazgeçme sonucu davanın düşürüldüğü bu olayda genel güvenliği ateş etme suretiyle tehlikeye sokma suçunun unsurlarının gerçekleşmediği gözetilmeden beraati yerine yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: 2014/8590).

Molotof Kokteyli Atma

20.03.2012 günü Şırnak ili İdil ilçesinde gerçekleştirilen izinsiz Nevruz Bayramı kutlamalarında, PKK’ya yakın internet sitesinden yapılan eylem çağrıları doğrultusunda sabah saatlerinden itibaren çeşitli mahalle ve sokaklarda toplanan içlerinde yüzü maskeli kişilerin de bulunduğu kalabalık grupların yapılan uyarılara rağmen dağılmamakta ısrar ederek güvenlik güçlerine taş ve molotoflarla saldırıda bulunduğu ve akşam saatlerine kadar devam eden olaylarda, CD görüntülerinin incelenmesinde uyarılara rağmen dağılmayıp güvenlik güçlerinin müdahalede bulunduğu grup içerisinde elinde taş ve molotof ile görüntüsü bulunan suça sürüklenen çocuğun molotofu kullandığına dair savunması da nazara alındığında; her ne kadar üzerine yüklenen TCK’nın 170. maddesine uygun molotof kullanmak suretiyle genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de suça sürüklenen çocuğun güvenlik güçlerine yönelik saldırısının TCK’nın 265. maddesi kapsamındaki suçu oluşturacağı, hedefin belli olmaması halinde ise TCK’nın 170. maddesi gereğince hüküm kurulması gerekeceğinin gözetilmemesi, bozma nedenidir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar : 2017/5571).

Meskun Mahal Dışında Ateş Edilmesi Halinde de Suç Oluşur

Kişilerin hayatı, sağlığı veya mal varlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da korku, kaygı veya panik yaratabilecek şekilde silahla ateş edilmesi, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun oluşması için yeterli olup dosya içeriğine göre kişiler yönünden tehlike oluşabileceği, korku, kaygı, panik yaratılacağı cihetle ve TCK.nın 170. maddesinde yerleşik yerden söz edilmediği, tehlike doğmasının yeterli görüldüğü nazara alınmadan, ateş edilen yerin meskun mahal olmadığı ve av tüfeği ile kuru sıkı fişekle ateş edildiğinden bahisle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 8. CD - K.2022/7735).

Yangın Tehlikesi Yaratma Suçu

Sanığın, evinde bulunan battaniyeyi çakmakla tutuşturmaya çalıştığı, sonrasında evin dışına çıkartıp burada da yakmaya çalıştığı sırada olay yerinde bulunan kolluk tarafından müdahale edilerek yangın cıkmasına mani olunması şeklinde gerçekleşen olayda, eyleminin TCK.nın 170/2. maddesinde düzenlenen yangın tehlikesine neden olma suçunu oluşturduğu halde, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde TCK.nın 170/1-a. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 8CD - K.2022/3646).


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS