Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Resmen Teslim Olunan Mala Elkonulması ve Bozulması Suçu Nedir? (TCK 290)

Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması suçu, 5237 sayılı TCK’nın 290. maddesinde “Adliyeye Karşı Suçlar” bölümünde şu şekilde düzenlenmiştir:

Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması suçu

Madde 290 - 1) Hükmen hak sahiplerine teslim edilen taşınmaz mallara tekrar elkoyan kimseye üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Muhafaza edilmek üzere başkasına resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan taşınır malın bu kişinin elinden rızası dışında alınması halinde hırsızlık, cebren alınması halinde yağma, hileyle alınması halinde dolandırıcılık, tahrip edilmesi halinde mala zarar verme suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Kişinin bu malın sahibi olması halinde, verilecek cezanın yarısından dörtte üçüne kadarı indirilir.

Resmen Teslim Olunan Mala Elkonulması ve Bozulması Suçunun Unsurları

Madde gerekçesine göre; maddenin birinci fıkrasında, hükmen hak sahiplerine teslim edilen taşınmaz mallara tekrar elkonulması suç olarak tanımlanmıştır.

İkinci fıkrada ise, muhafaza edilmek üzere başkasına resmen teslim edilen taşınır malların alınması veya tahrip edilmesi veya ortadan kaldırılması hâlinde, nasıl cezaya hükmedileceği belirtilmiştir. Keza, bu fıkrada, kişinin bu malın sahibi olması hâlinde verilecek cezada yapılacak olan indirim oranı belirlenmiştir.

TCK’nun 290. maddesinin ikinci fıkrasındaki suç, “başkasına resmen teslim edilen” taşınır mala karşı, diğer bir kimse tarafından işlenilmektedir. Ancak bu suçun oluşabilmesi için, muhafaza edilmek üzere yapılan teslim işinin hukuken geçerli ve yöntemine uygun biçimde gerçekleştirilmiş bulunması gerekir. Suç tarihinde, malı elinde bulunduran muhafızın bu görevinin hukuken sürüyor olması da aranmalıdır. (CGK-K.2018/37).

TCK m.290/2’daki suçun unsurunu teşkil eden muhafaza edilmek üzere başkasına resmen teslim olunan taşınır mal;

İcra dairesince alacaklıya ve alıcıya teslim edilen taşınmaza veya gemiye haklı bir sebep olmaksızın tekrar girme eylemi, İcra ve İflas Kanununun 342. maddesiyle bağımsız bir suç olarak düzenlenmiştir. Bu gibi hallerde TCK m.290 değil, İİK m.342 hükümleri uygulanmalıdır.

Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 1 yıl veya altında olduğundan adli para cezasına çevrilebilecektir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.

Erteleme, mahkeme tarafından belirlenen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında cezanın ertelenmesi kararı verilmesi mümkündür.

Suçun Şikayet Süresi ve Zamanaşımı

Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almadığından savcılık tarafından resen soruşturulur, bu suçlara dair herhangi bir şikayet süresi yoktur. Şikayetten vazgeçme ceza davasının düşmesi sonucunu doğurmaz. Suç, dava zamanaşımı süresine riayet edilmek kaydıyla her zaman soruşturulabilir.

Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması suçu için yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suç, bu zamanaşımı süresi içerisinde her zaman soruşturulabilir, bu zamanaşımı süresi geçtikten sonra soruşturma yapılamaz.

Uzlaşma

Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.

Görevli Mahkeme

Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması suçu nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.

Soruşturma aşamasında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi mümkündür.

Kovuşturma aşamasında basit yargılama usulü uygulanarak yargılama yapılabilir.

Resmen Teslim Olunan Hacizli/Rehinli Mala Elkonulması ve Bozulması Suçu Yargıtay Kararları


Polis Tarafından Otoparka Çekilen Aracın İzinsiz Alınması

Sanığın aracının Trafik Vakfı görevlilerince parkedilme yasağı olduğu iddia edilen bir yere parkedildiği gerekçesiyle katılanın sahibi olduğu yediemin parkına çekildiği, olayı öğrenen sanığın söz konusu yediemin parkına gelerek aracını kendisine ait anahtar ile çalıştırdığı sırada bunu gören müşteki Ahmet’in sanığın kaçtığını düşünerek otoparkın kapısını kapattığı, sanığın ise durmayarak kapalı olan otopark kapısına çarpıp zarar vererek kapıyı açtığı ve kendisine ait araçla olay yerinden ayrıldığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın “resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması” başlıklı 290. maddesinin “Muhafaza edilmek üzere başkasına resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan taşınır malın bu kişinin elinden rızası dışında alınması halinde hırsızlık suçuna ilişkin hükümler uygulanır.” şeklinde düzenlendiği, somut olayda yetkili trafik görevlilerince park yasağı bulunan yere park edilen sanığın aracının otoparka çekilmesi fiilinin trafiğin daha düzenli akışını sağlamak amacıyla geçici tedbir mahiyetinde olup, yasanın düzenlediği anlamda bir elkoyma işlemi sayılamayacağından, unsurları itibariyle oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 22. Ceza Dairesi- Karar: 2015/4740).

Araç Sahibinin Aracını Çalması ve Ceza İndirimi

Dosya kapsamına göre, sanığın sahibi olduğu … Limited Şirketi’ne ait … … plaka sayılı aracın Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2007/11924 sayılı dosyası kapsamında anılan şirkete ait borçlar nedeniyle haczedilerek A… Yediemin Otoparkına teslimini müteakip, sanığın sahibi olduğu şirkete ait aracın çalınması için diğer sanık M. A. azmettirdiğinin mahkeme gerekçesinde kabul edilmiş olması ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 290/2. maddesinde düzenlenen “Muhafaza edilmek üzere başkasına resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan taşınır malın bu kişinin elinden rızası dışında alınması hâlinde hırsızlık, cebren alınması hâlinde yağma, hileyle alınması hâlinde dolandırıcılık, tahrip edilmesi hâlinde mala zarar verme suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Kişinin bu malın sahibi olması hâlinde, verilecek cezanın yarısından dörtte üçüne kadarı indirilir.” şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde sanık hakkında hükmolunan cezadan indirim yapılması gerekir (Yargıtay 2. Ceza Dairesi - Karar: 2015/15078).

Hak Sahibine Teslim Edilen Taşınmaza Girme

Hükmen hak sahiplerine teslim edilen taşınmaz mallara tekrar elkoyma suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;

Sanık ve katılanın ortak mirasçılarından kalan suça konu Şatırhüyük beldesi 279 numaralı parsel ve üzerinde bulunan kerpiç ev ve diğer taşınmazların satış sureti ile ortaklığının giderilmesine karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, söz konusu taşınmazın 26/06/2006 tarihinde yapılan ikinci satışta katılan …‘e satıldığı, yapılan satışın 04/07/2006 tarihinde kesinleştiği, 18/09/2006 tarihinde tahliye edilerek katılana teslim edildiği, sanığa tahliye edilmiş taşınmaza herhangi bir şekilde müdahale etmesi halinde bunun suç teşkil edileceği hususunun ihtar olunduğu, sanığın, anladığını belirterek imzaladığı halde, sonradan evin penceresini kırarak içeri girdiği ve ailesiyle birlikte kullanmaya devam ettiği anlaşıldığından, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 290. maddesinde öngörülen hükmen hak sahiplerine teslim edilen taşınmaz mallara tekrar elkoyma suçunu oluşturduğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 15.Ceza Dairesi - Karar : 2014/10081).

TCK 290/2’deki Suç Tipler Nasıl Uygulanmalıdır?

Uyuşmazlık konusunu ilgilendiren TCK’nun “Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması” başlığını taşıyan 290. maddesinin ikinci fıkrası; “Muhafaza edilmek üzere başkasına resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan taşınır malın bu kişinin elinden rızası dışında alınması hâlinde hırsızlık, cebren alınması hâlinde yağma, hileyle alınması hâlinde dolandırıcılık, tahrip edilmesi hâlinde mala zarar verme suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Kişinin bu malın sahibi olması hâlinde, verilecek cezanın yarısından dörtte üçüne kadarı indirilir” şeklinde düzenlenmiş olup, bu özel düzenleme ile malikin kendi malı üzerinde hırsızlık suçunu işleyebileceği kabul edilmiştir.

Suçun konusunu oluşturan “haczedilmiş mal” öğretide; kesinleşmiş bir icra takibine konu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için bu hususta talepte bulunan alacaklı lehine söz konusu alacağı karşılayacak miktar veya değerdeki mala icra dairesi tarafından hukuken el konulması olarak tanımlanmıştır. (Baki Kuru, Ramazan Arslan, Ejder Yılmaz, İcra İflas Hukuku, Ankara 2010, s; 229)

TCK’nun 290. maddesinin ikinci fıkrasındaki suç, “başkasına resmen teslim edilen” taşınır mala karşı, diğer bir kimse tarafından işlenilmektedir. Ancak bu suçun oluşabilmesi için, muhafaza edilmek üzere yapılan teslim işinin hukuken geçerli ve yöntemine uygun biçimde gerçekleştirilmiş bulunması gerekir. Suç tarihinde, malı elinde bulunduran muhafızın bu görevinin hukuken sürüyor olması da aranmalıdır. (Osman Yaşar-Hasan Tahsin Gökcan-Mustafa Artuç, Yorumlu Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, C. 6, s. 8531)

Bu tür malların, malın sahibi dışında üçüncü şahıslar tarafından çalınması hâlinde TCK’nun 290. maddesinin ikinci fıkrası gereği hırsızlık suçuna ilişkin hükümler uygulanacak, malın sahibi tarafından çalınması hâlinde ise TCK’nun 290. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi gereği, hırsızlık suçu hükümleri uyarınca verilecek cezanın yarısından dörtte üçüne kadarı indirilecektir.

Ayrıca Kanun koyucunun yaptığı atıf ifadesinin; “…suçuna ilişkin hükümler uygulanır” biçiminde olması karşısında, 290. maddenin ikinci fıkrasında diğer suç tiplerine yapılan atıfların, ilgili suç tiplerinin tüm unsurlarına yapılmış olduğunun ve ilgili suç tipinde öngörülen nitelikli hallere de atıf yapıldığının kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Fiilin niteliğine göre ilgili suçun basit ya da nitelikli şekli ile ceza verilmelidir.(Yaşar-Gökcan-Artuç, s. 8531)

Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

….Gıda Limited Şirketinin ortağı ve yetkili müdürü olan sanığın, adı geçen şirket adına kayıtlı olup, borç nedeniyle Erzincan 1. İcra Müdürlüğünce haczedilerek yediemin …‘ın çalıştığı iş yerinin otoparkına bırakılan suça konu 24 DS 997 plakalı aracı, kendisindeki yedek anahtar ile çalıştırıp bulunduğu yerden götürdüğü olayda; kesinleşmiş icra takibi sonrası haczedilerek yediemine teslim edilen suça konu araç üzerinde borç ödenene veya haciz kaldırılana kadar tasarruf ehliyeti ortadan kalkan sanığın, araca ait tüm anahtarları teslim etmesi gerekirken gizleyip uhdesinde tutmak suretiyle haksız yere elinde bulundurduğu yedek anahtar ile hacizli aracı çalıştırarak götürmek şeklindeki eyleminin, TCK’nun 290. maddesinin 2. fıkrasındaki atfın hırsızlık suçunun nitelikli hâllerini de kapsadığı hususu göz önüne alındığında, aynı Kanunun 142. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu - Karar: 2018/37).

Taşınmaza Geçit Hakkı ve Taşınmaza İzinsiz Girme

TCK’nın “Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması” başlığını taşıyan 290. maddesinin birinci fıkrası; “Hükmen hak sahiplerine teslim edilen taşınmaz mallara tekrar elkoyan kimseye üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir” şeklinde düzenlenmiş olup bu düzenlemeyle, hükmen hak sahiplerine teslim edilen taşınmaz mallara tekrar elkonulması suç olarak tanımlanmıştır.

İcra dairesince alacaklıya ve alıcıya teslim edilen taşınmaza veya gemiye haklı bir sebep olmaksızın tekrar girme eylemi, İİK’nın 342. maddesiyle müstakil bir suç olarak düzenlenmiş olup anılan maddeyle TCK’nın 290. maddesine yapılan atfın, ilgili suçun unsurlarına yapılmadığı ve yalnızca cezayla sınırlı olduğu anlaşılmaktadır.

Nitekim öğretide de, İİK’nın 342. maddesiyle, icra dairesi tarafından alacaklıya teslim edilen taşınmaza veya gemiye haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren failin bu eyleminin suç olarak kabul edildiği ve anılan maddenin yollamasıyla TCK’nın 290. maddesinde yaptırıma bağlandığı belirtilmiştir (Mehmet Kürtül, İcra ve İflas Suçları, Gökçe Matbaacılık, Ankara, 2012, s. 380).

Görüldüğü üzere, TCK’nın 290. maddesinin birinci fıkrasının; malın gerek hükmen teslimi hâlinde doğrudan, gerekse icra dairesi marifetiyle teslimi durumunda İİK’nın 342. maddesiyle yollamasıyla uygulandığı her iki hâlde de; anılan suç ancak teslim edilen taşınmaza veya gemiye tekrar girilmesi veya elkonulması hâllerinde oluşmaktadır.

Diğer taraftan geçit hakkı; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Zorunlu geçit” başlıklı 747. maddesinde “Taşınmazından genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malik, tam bir bedel karşılığında bir geçit hakkı tanınmasını komşularından isteyebilir” şeklinde düzenlenmiş olup anılan hakkın taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı niteliğinde olduğu kabul edilmektedir.

TCK’nın 290. maddesinde tanımlanan suçun oluşabilmesi için, failin taşınmaza girme veya el koyma eyleminin tekrar niteliği taşıması, başka bir anlatımla, söz konusu fiilin asgari olarak iki kez gerçekleştirmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, üzerinde geçit hakkı tanınmış olmakla birlikte, bu hakkın henüz ihlâl edilmemesi nedeniyle el atmanın önlenmesine dair bir ilamın bulunmadığı aşamada, geçit hakkının tanındığı taşınmaza ilk kez ve haklı bir sebep olmaksızın girilmesi veya el konulması hâlinde; TCK’nın 290. maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan suç bu maddenin gerek doğrudan, gerekse de ceza yönünden İİK’nın 342. maddesindeki yollamayla uygulandığı her iki durumda da oluşmayacaktır. Bu durumda, geçit hakkı tesisine ilişkin ilamın, aynı zamanda icra dairesi marifetiyle infaz edilmiş olup olmadığının da suçun oluşumuna bir etkisi bulunmamaktadır. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu - Karar: 2019/46).


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS