Hayasızca Hareketler Suçu Nedir? (TCK 225)
Hayasızca hareketler suçu, failin alenen cinsel ilişkide bulunması veya teşhircilik yapması ile oluşur (TCK md.225). Bu nedenle, uygulamada bu suça “alenen cinsel ilişkide bulunma suçu” veya “teşhircilik suçu” denilmektedir.
Hayasızca hareketler suçu, “Genel Ahlaka Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenmiş olup suç ile korunmak istenen hukuki değer toplumsal ahlak ve haya duygusudur. Yargıtay’a göre suç ile toplum kültürünün önemli bir kısmını oluşturan edep, iffet, ar ve haya duyguları ile edep törelerinin korunması amaçlanmakta ve bu değerlere saldırı niteliği taşıyan hareketler yasaklanmaktadır.
Hayasızca Hareketler Suçunun Unsurları
Hayasızca hareketler suçu, seçimlik hareketli bir suçtur. Seçimlik hareketlerden herhangi birinin yapılmasıyla suç tamamlanmış olur. Hayasızca hareketler suçuna teşebbüs mümkünse de uygulamada “sırf hareket suçu” olan bu suçun teşebbüs aşamasında kalmış haline rastlanmamaktadır.
Hayasızca hareketler suçu aşağıdaki iki seçimlik hareketten herhangi birinin yapılmasıyla vücut bulur:
-
Alenen cinsel ilişkide bulunma,
-
Teşhircilik yapma.
1. Alenen Cinsel İlişkide Bulunma Suretiyle Hayasızca Hareketler Suçu ve Cezası (TCK 225)
5237 sayılı TCK, iki kişinin karşılıklı rızayla “alenen” cinsel ilişkide bulunmasını hayasızca hareketler suçu olarak kabul etmektedir. Alenen cinsel ilişki karşı cinsler arasında olabileceği gibi aynı cinsler arasında da olabilir. Ceza hukukunda aleniyet; eylemin belirsiz sayıdaki kişiler tarafından işitilebilecek, görülebilecek ve algılanabilecek bir ortamda ya da çok sayıdaki kişinin öğrenmesini sağlayacak bir araçla işlenmesi anlamına gelir.
Alenen cinsel ilişki; failin cinsel arzularını tatmin etmek üzere ahlak ve nezaket kurallarına aykırı, edep duygularını inciten davranışlar sergilenmesidir. Aleniyetin varlığı için cinsel ilişkinin fiilen görülmesi veya seslerin duyulması gerekli olmayıp ‘çok sayıda insanın cinsel ilişkide bulunulduğunu öğrenmesinin olanaklı olması’ yeterlidir.
Hemen belirtelim ki; hayvanlarla alenen cinsel ilişkide bulunmak da hayasızca hareketler suçunun oluşmasına neden olur.
Alenen cinsel ilişki suçu kamuya açık alanda işlenebileceği gibi kamuya açık olmayan alanda da işlenebilir. Yargıtay uygulamasına göre şu hareketler alenen cinsel ilişkide bulunma yoluyla hayasızca hareketler suçunu oluşturur:
-
Kişilerin kendi özel mekanlarında işlenen fiil, tedbir alınmaması nedeniyle üçüncü kişiler tarafından görülüyorsa alenen cinsel ilişkide bulunma suçu meydana gelir. Örneğin, kendi evinde olsa bile herkesin görebileceği bir şekilde perdeleri açarak cinsel ilişkiye girmek.
-
Kamuya açık bir alanda cinsel ilişkiye girmek.
-
Arabada Cinsel İlişkide Bulunma: Arabada cinsel ilişkinin veya sevişmenin alenen cinsel ilişki suçu olarak nitelendirilmesinin nedeni, yapılan hareketin çok sayıda insan tarafından görülmesi olanağının bulunmasıdır. Yapılan hareketler hiç kimse tarafından görülmese bile görülme ihtimali varsa suç oluşur. Bu nedenle, karavanda cinsel ilişkiye girmek hayasızca hareketler suçunu oluşturmazken sıradan camlı bir arabada cinsel ilişkiye girmek bu suça vücut verir.
Uygulamada şikayet üzerine veya resen polis tarafından tutanak tutulmakta, olay tutanağına “arabada uygunsuz yakalanmaları üzerine” gibi ibarelere yer verilmektedir. Bu gibi genel nitelikli tutanaklar suçun işlendiğini ispatlamaz. Suçun ispatı açısından kolluk görevlilerinin veya çevrede bulunanların tanık olarak dinlenmesi gerekir.
Alenen cinsel ilişkide bulunma suretiyle hayasızca hareketler suçunun cezası; 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır.
2. Teşhircilik Suretiyle Hayasızca Hareketler Suçu ve Cezası (TCK 225)
Teşhircilik suçu, bir kimsenin cinsel organını veya vücudun diğer cinsel bölgelerini belirli bir kişiye yönelik olmaksızın teşhir etmesi (göstermesi) ile oluşur. Teşhircilik yapma, kanunun madde gerekçesine göre ahlak temizliğine aykırı bir hareket olduğu için cezalandırılmaktadır.
Failin belirli bir kişiye karşı cinsel organını veya vücudun cinsel bölgelerini göstermesi teşhircilik suretiyle hayasızca hareketler suçu olarak değil, cinsel taciz suçu olarak nitelenir. Teşhircilik suçu, fiilin belirsiz sayıdaki kişiye karşı işlenmesi halinde söz konusu olur. Örneğin, cinsel organını camdan göstermek, çıplak bir şekilde sokakta gezmek, parkta cinsel organını teşhir etmek.
Cinsel taciz suçu ile teşhircilik suretiyle hayasızca hareketler suçunun birlikte işlenmesi ihtimali de vardır. Bu durumda TCK m.44’teki fikri içtima kuralları gereği fail, cezası en ağır suçtan dolayı cezalandırılmalıdır. Örneğin, sokakta cinsel organını bir kimseye gösteren kişi hem cinsel taciz suçunu hem de teşhircilik suretiyle hayasızca hareketler suçunu işlemiş olur. Ancak, cinsel taciz suçunun üst sınırının cezası daha ağır olduğu için fail cinsel taciz suçu ile cezalandırılır. Vurgulamak gerekir ki, cinsel taciz suçunun ceza alt sınırı 3 ay, hayasızca hareketler suçunun ceza alt sınırı ise 6 aydır. Bu durumda faile cinsel taciz suçu nedeniyle ceza verilirken hayasızca hareketler suçunun alt sınırı olan 6 aydan daha az bir ceza verilemez. Üst sınır açısından ise cinsel taciz suçunun üst sınırı uygulanır.
Özellikle belirtelim ki; arabada öpüşmek veya sokakta sarılmak gibi fiiller teşhircilik suretiyle hayasızca hareketler suçu olarak değerlendirilemez.
Teşhircilik suretiyle hayasızca hareketler suçunun cezası; 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK m.225).
Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Teşhircilik veya alenen cinsel ilişkide bulunma suretiyle hayasızca hareketler suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası şartları varsa adli para cezasına çevrilebilir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Teşhircilik veya alenen cinsel ilişkide bulunma suretiyle hayasızca hareketler suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında koşulları varsa hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.
Ceza ertelenmesi, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Teşhircilik veya alenen cinsel ilişkide bulunma suretiyle hayasızca hareketler suçu nedeniyle mahkum olunan hapis cezası şartları varsa ertelenebilir.
Suçun Şikayet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaşma
Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. Teşhircilik veya alenen cinsel ilişkide bulunma suretiyle hayasızca hareketler suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.
Teşhircilik veya alenen cinsel ilişkide bulunma suretiyle hayasızca hareketler suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almadığından savcılık tarafından resen soruşturulur, bu suçlara dair herhangi bir şikayet süresi yoktur. Kamu davasına şikayetçi olarak müdahill olan herhangi bir kimse varsa bile şikayetten vazgeçme ceza davasının düşmesi sonucunu doğurmaz. Suç, dava zamanaşımı süresine riayet edilmek kaydıyla her zaman soruşturulabilir. Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Hayasızca hareketler suçu nedeniyle yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suç, bu zamanaşımı süreleri içerisinde her zaman soruşturulabilir, ancak bu zamanaşımı süreleri geçtikten sonra soruşturma yapılamaz.
Hayasızca Hareketler Suçunda Görevli Mahkeme
Teşhircilik veya alenen cinsel ilişkide bulunma suretiyle hayasızca hareketler suçu nedeniyle yargılama yapma görevi, asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.
Hayasızca Hareketler Suçu Yargıtay Kararları
Hayasızca Hareketler Suçu Nedir?
TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen “Hayasızca Hareketler” suçunda; “alenen cinsel ilişkide bulunmak” veya “teşhircilik” suçun unsurları olarak tanımlanmaktadır. Toplum kültürünün önemli bir kısmını oluşturan edep, iffet, ar ve haya duyguları ile edep törelerini korumayı amaçlayan ve bu değerlere saldırı niteliği taşıyan hareketleri yasaklayan söz konusu Kanun maddesindeki teşhircilik; kişinin cinsel tatmine ulaşabilmek için cinsel organı veya madde metniyle korunması hedeflenen değerleri incitecek şekilde vücut bölgelerini alenen göstermesidir.
Somut olayda; hükme esas alınan 08/05/2006 tarihli olay tutanağında “sanığın trafiği tehlikeye düşürerek ve vücudunu teşhir ederek yürüdüğü, gelip giden araç sürücüleri ile konuştuğunun görüldüğü” biçiminde soyut ve genel ifadeler kullanılmış olması, tutanak tanığı Mahmut Çalışır’ın duruşmada “sanığın vücudunu teşhir ederek yürüdüğü” şeklindeki beyanı ve tutanak tanığı …’in de yöntemince çağrılıp beyanının alınmaması karşısında; mahkemece sanığın vücudunun hangi bölgelerini ne şekilde teşhir ettiği, suç teşkil eden eylemlerinin nelerden ibaret olduğu tutanak tanıklarına açıklattırılıp denetime olanak verecek şekilde tartışılmadan, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/1785 E. , 2019/5674 K.).
Hayasızca Hareketler ve Cinsel Taciz Suçu
Sanığın işlediği iddia ve kabul edilen, “sokakta yürümekte olan mağdureye, inşaatın camından el sallayarak gel işareti yapıp cinsel organını göstermek” biçimindeki eyleminin belli bir kişiyi hedef alması sebebiyle T.C.K.nın 105. maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçu ve bu eylemi aleni olarak gerçekleştirmesi nedeniyle, aynı Kanunun 225. maddesinde öngörülen alenen hayasızca harekette bulunma suçlarını oluşturduğu; tek eylemle birden fazla suçun oluşmasına yol açması sebebiyle sanık hakkında T.C.K.nın 44. maddesi uyarınca fikri içtima kuralları gereğince bu suçlara dair en ağır cezayı öngören 5237 Sayılı T.C.K.nın 105. maddesinin uygulanması gerektiği ve cezanın belirlenmesi esnasında da 225. maddedeki cezanın alt sınırının 105. maddedeki cezanın alt sınırında daha fazla olması karşısında, hakkaniyet gereği 105. maddeyle belirlenen cezanın 225. maddede öngörülen cezanın alt sınırından daha az olmayacağı da gözetilerek, suç vasfında yanılgıya düşülerek cinsel taciz suçundan mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde hayasızca harekette bulunma suçundan karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar No.2014/156).
Cinsel Taciz Suçu ile Hayasızca Haraketler Suçu Arasındaki Fark Nedir?
Müştekilerin anlatımlarında, sanığın ikametinin perdesini yarıladığını, kendisini gizleyip cinsel organını gösterdiğini belirtmiş olmaları karşısında, bu eylemin TCK’nın 105/1. maddesinde düzenlenmiş olan cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmeden, hatalı değerlendirme ve dosya içeriğiyle uygun olmayan gerekçeyle hayasızca hareketler suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2018/7442).
Sanığın, apartman yangın merdiveni girişinde, mağdura yönelik olarak cinsel organını göstermesi şeklinde kabul edilen eyleminin, TCK’nın 105/1. maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmeden, hayasızca hareketlerde bulunma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2018/6743).
Sanığın, sokakta oyun oynayan her iki mağdura yönelik olarak cinsel organını göstermesi şeklinde kabul edilen eyleminin, TCK’nın 105/1, 43 maddelerinde düzenlenen zincirleme şekilde cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmeden, hayasızca hareketlerde bulunma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2018/5994).
Sanığın, yolda yürürken yanından geçen mağdura hitaben “bakar mısın” diye seslendikten sonra mağdur dönüp baktığında sanığın elleriyle paltosunun önünü açarak ve gülerek cinsel organını mağdura göstermesi şeklinde kabul edilen eyleminin, TCK’nın 105/1.maddesindeki cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmeden, hayasızca hareketler suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2017/10806).
Sanığın olay günü pantolonunu indirmiş vaziyette cinsel organını yoldan geçmekte olan reşit mağdureye göstererek peşinden gitmesi şeklinde sübuta eren eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketlerde bulunma ve aynı Kanunun 105/1. maddesinde yer alan cinsel taciz suçlarını oluşturup, tek eylemle birden fazla suçun işlenmesi nedeniyle sanık hakkında TCK’nın 44. maddesinde yer alan fikri içtima kuralı gereğince sadece cinsel taciz suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği ve mahkemece bu suçla ilgili ceza tayin edildiği gözetilerek alenen hayasızca hareketlerde bulunma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu suçtan da mahkumiyet kararı verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/7475 E. , 2022/5346 K.)
Parkta Cinsel Organ Teşhir Suçu
Sanığın, parkta alenen cinsel organını göstermesi biçiminde gerçekleşen eyleminde, müştekinin, “sanığın eyleminin kendisine yönelik olmadığı ve cinsel organını alenen teşhir ettiği yönündeki beyanı” da dikkate alındığında, sanığın eyleminin belli bir kişiye yönelik olmaması karşısında, eylemin TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketlerde bulunma suçunu oluşturduğu ve bu suç yönünden sanık hakkında hüküm kurulması gerekirken, eylemin yanlış yorumlanarak kişiye yönelik olmadığı halde cinsel taciz suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip, hayasızca hareketlerde bulunma suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/3143 E. , 2019/7014 K.).
Sanığın, katılanlara ait ikametgahın önünde bulunan ve herkese açık olan park yerinde, soyunarak edep yerlerini yıkamak biçiminde kabul gören eyleminin, TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen, hayasızca hareketler suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/25483 E. , 2018/17868 K.).
Hayasızca Hareketler Suçunda Teşhir Unsuru
Alkollü sanığın gece 03.15 sıralarında işlek olmayan yol kenarına sıkışması nedeniyle idrar yapma eyleminde, atılı suçun teşhir ögesinin oluşmadığı gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle TCY.nın 225. maddesi uyarınca hayasızca hareketler suçu nedeniyle cezalandırılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 4.Ceza Dairesi - Karar No.2010/19861).
Cinsel Organın Teşhir Edilmesi
Sanıkla arasında dosyaya yansıyan herhangi bir husumet bulunmayan mağdurenin aşamalardaki samimi anlatımları, sanığın tevilli ikrar içeren savunması ve tüm dosya kapsamına göre olay günü sanığın umumi yolun kenarında belirli bir kişiyi hedef gözetmeksizin cinsel organını çıkartıp ihtiyacını giderdiği anlaşıldığından, mevcut haliyle eylemin 5237 sayılı TCK’nın 225/1. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketlerde bulunma suçunu oluşturduğu gözetilerek mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek cinsel taciz suçu nedeniyle beraatine hükmedilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2015/9888).
Sanığın, parkta alenen cinsel organını göstermesi biçiminde gerçekleşen eyleminde, müştekinin, “sanığın eyleminin kendisine yönelik olmadığı ve cinsel organını alenen teşhir ettiği yönündeki beyanı” da dikkate alındığında, sanığın eyleminin belli bir kişiye yönelik olmaması karşısında, eylemin TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketlerde bulunma suçunu oluşturduğu ve bu suç yönünden sanık hakkında hüküm kurulması gerekirken, eylemin yanlış yorumlanarak kişiye yönelik olmadığı halde cinsel taciz suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip, hayasızca hareketlerde bulunma suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/3143 E. , 2019/7014 K.).
Hayasızca Hareketler Suçunun Şartları
Görevli polis memurlarının kamyonun içinde sanıkları bulduklarında sanık Y..ın üzerinde iç çamaşırı ile bulunduğu halde diğer sanık S…ın giyinik şekilde kamyonun yatak kısmında görüldüğü, sanıkların aleni olarak cinsel ilişkiye girdiklerine dair kesin ve inandırıcı herhangi bir kanıtın bulunmaması karşısında, sanıkların beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetlerine hükmedilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14.Ceza Dairesi - K.2012/8686).
Hayasızca Hareketler Suçunda Aleniyet Unsuru
Sanığın eyleminin müştekileri hedef göstermeksizin balkona çıplak vaziyette çıkmak suretiyle teşhircilik yaparak 5237 sayılı TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketlerde bulunma suçunu oluşturacağı ve bu suçun oluşması için aleniyet unsurunun gerçekleşmesi gerektiği nazara alınarak öncelikle aleniyet husususun araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği halde yazılı şekilde hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 14.Ceza Dairesi - Karar : 2017/3371).
Olay mahallini aydınlatabilecek durumda sokak lambaları ya da başkaca ışık kaynağının bulunup bulunmadığı, sanıkların cinsel ilişkiye girdikleri iddia olunan aracın içerisinin, dışarıdan görülebilir nitelikte olup olmadığı araştırılmak suretiyle, aleniyet unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediği kesin biçimde belirlendikten sonra tüm verilerle birlikte sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmayla yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2017/1311).
Tanıklar …, … ile …‘in beyanlarından, sanıkların yol kenarında tanıklarla fuhuş için pazarlık yaptıktan sonra, sanık …‘un tarla içerisinde inşaat halindeki fabrika binasında tanıklar … ve … ile cinsel ilişkiye girdiğinin anlaşılması karşısında, sanık …‘ın ne suretle atılı suçu işlediği ve hayasızca hareketler suçunun aleniyet unsurunun somut olayda sanıklar açısından ne şekilde oluştuğu açıklanıp tartışılmadan hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2017/1118).
19/02/2009 tarihli yakalama tutanağına göre sanığın, hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanık Mehmet’le saat 04.00 sularında mahallesi 153. sokaktaki boş alanda park halindeki kamyonette uygunsuz vaziyette bulunması eyleminde hayasızca hareketler suçunun aleniyet unsurunun ne şekilde oluştuğu açıklanıp tartışılmadan hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2016/9726).
Uyuyan Mağdureye Bakarak Mastürbasyon Yapmak
Sanık …‘in, gece vakti, 17 yaşındaki mağdur …‘in ailesi ile beraber yaşadığı evin zeminden 1-2 metre yüksekte olan açık penceresine yaklaşıp, uyumakta olan mağduru gizlice gözetlemeye başladığı sırada, parkasının önünü açıp, pantolonun fermuarını çözerek, tanıklar …, … ve … tarafından da görülecek şekilde alenen mastürbasyon yapması biçiminde sübutu kabul edilen eyleminin TCK’nın 225/1. madde ve fıkrasında tanımlanan hayasızca hareketler suçunu oluşturduğuna dair yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiştir. (Yargıtay 12. Ceza Dairesi - Karar : 2017/6742).
Teşhircilik veya alenen cinsel ilişkide bulunma suretiyle cinsel ilişki suçu; toplumdan topluma, ahlak anlayışından ahlak anlayışına göre farklı maddi unsurlara sahip bir suç tipi olarak düzenlenmektedir. Bu suç tipi ile ilgili savunmanın bir avukat vasıtasıyla yapılmasında yarar vardır.
Araç İçerisinde Mastürbasyon Yapmak
Sanığın araç içerisinde mastürbasyon yapmak üzereyken tanıklar tarafından farkedilip uyarılması üzerine sanığın olay yerinden uzaklaşıp ilk olay yerine biraz daha uzak bir yerde aynı mastürbasyon eylemine devam etmesi şeklinde gelişen olayda, sanığın eyleminin tek bir hayasızca hareket suçunu oluşturduğu gözetilmeden hatalı gerekçe ile sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanıp fazla ceza tayini, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2018/6722).
Sokakta Yürürken Masturbasyon Yapma
Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kez sokakta, cinsel organını çıkarıp mastürbasyon yaparak yürümek suretiyle hayasızca harekette bulunması şeklindeki eylemde TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin, sanık hakkında hayasızca hareketlerde bulunma suçundan iki kez hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2017/7240).
Pantolonunu Yarıya Kadar İndirmek
TCK’nın 225/1. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketler suçunda, alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişinin cezalandırılacağının öngörülmesi ve mağdurların beyanında sanığın pantolonunu yarıya kadar indirmiş vaziyette durduğunu belirterek, cinsel organının açıkta olduğuna dair beyanları olmaması karşısında atılı suçun unsurlarının ne şekilde oluştuğu açıklanmadan, sanığın mahkumiyetine dair karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 18 . Ceza Dairesi - Karar : 2018/6130).
Hayasızca Hareketler Suçu Şikayete Tabi Değildir
Sanığın eyleminin, şikayete tabi olmayan ve TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketler suçunu oluşturması karşısında, atılı suçun soruşturmasının ve kovuşturmasının şikayete tabi olmadığı gözetilmeden, şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/13316 E. , 2021/4912 K.).
Araba İçerisinde Cinsel İlişki
Tutanak tanıklarının dinlenilmesi, sanıkların cinsel ilişkiye girdikleri iddia olunan aracın içerisinin, dışarıdan görülebilir nitelikte olup olmadığı, aleniyet unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususları kesin biçimde belirlendikten sonra tüm verilerle birlikte sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmayla mahkûmiyet hükmü kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/43474 E. , 2017/12087 K.).
Görevli polis memurlarının kamyonun içinde sanıkları bulduklarında sanık Y…ın üzerinde iç çamaşırı ile bulunduğu halde diğer sanık S...
ın giyinik şekilde kamyonun yatak kısmında görüldüğü, sanıkların aleni olarak cinsel ilişkiye girdiklerine dair kesin ve inandırıcı herhangi bir kanıtın bulunmaması karşısında, sanıkların beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetlerine hükmedilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 18 CD - Esas : 2016/6863
Karar : 2018/6130).
Karakol Nezarethanesinde Cinsel İlişki Hayasızca Hareketler Suçu Oluşturmaz
5237 sayılı Kanun’un 225 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen hayasızca hareketler suçunda, alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişinin cezalandırılacağının öngörülmesi ve karakol nezarethanesinde gerçekleşen eylemde suçun aleniyet unsurunun gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında, atılı suçun unsurlarının ne şekilde oluştuğu açıklanmadan mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle hukuka aykırılık görülmüştür (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/14780 E. , 2022/10935 K.).
Pantolunun Yarıya Kadar İndirilmesi Hayasızca Hareketler Suçu Oluşturmaz
TCK’nın 225/1. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketler suçunda, alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişinin cezalandırılacağının öngörülmesi ve mağdurların beyanında sanığın pantolonunu yarıya kadar indirmiş vaziyette durduğunu belirterek, cinsel organının açıkta olduğuna dair beyanları olmaması karşısında atılı suçun unsurlarının ne şekilde oluştuğu açıklanmadan, sanığın mahkumiyetine dair karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/6863 E. , 2018/6130 K.)
İnşaat Halindeki Yere Gidip Küçük Tuvaletini Yapmak
TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen “Hayasızca Hareketler” suçunda; “alenen cinsel ilişkide bulunmak” veya “teşhircilik” suçun unsurları olarak tanımlanmaktadır. Toplum kültürünün önemli bir kısmını oluşturan edep, iffet, ar ve haya duyguları ile edep törelerini korumayı amaçlayan ve bu değerlere saldırı niteliği taşıyan hareketleri yasaklayan söz konusu Kanun maddesindeki teşhircilik; kişinin cinsel tatmine ulaşabilmek için cinsel organı veya madde metniyle korunması hedeflenen değerleri incitecek şekilde vücut bölgelerini alenen göstermesidir. Sanığın Ş… Pastahanesinde bulunduğu sırada alkollü halde aynı işyerine ait olan inşaat halindeki yere girip küçük tuvaletini yapması şeklinde gerçekleşen eyleminde, ne şekilde cinsel amaçla davranarak alenen teşhircilik yaptığı açıklanmadan yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 18CD - Esas : 2018/7821, Karar : 2019/17002).
Avukat Baran Doğan
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.