Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

İbadethanelere ve Mezarlıklara Zarar Verme Suçu Nedir? (TCK 153)

İbadethanelere zarar verme suçu; ibadethanelere (cami, kilise, sinagog vb), bunların eklentilerine (tuvalet, dernek binası, çay ocağı vb.) veya buralardaki eşyalara zarar verilmesi suretiyle işlenir.

Mezarlıklara zarar verme suçu; mezarlara, bunların üzerindeki yapılara, mezarlıklardaki tesislere, mezarlıkların korunmasına yönelik olarak yapılan yapılara zarar verilmesi suretiyle işlenir.

İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu; TCK m.153’te “Malvarlığına Karşı suçlar” bölümünde düzenlenmiştir. Suç, mala zarar verme suçunun özel bir görünüm biçimidir.

İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu şu seçimlik hareketlerle işlenebilir:

  • İbadethane veya mezarlığı yıkma suretiyle (TCK m.153/1),
  • İbadethane veya mezarlığın bozma suretiyle (TCK m.153/1),
  • İbadethane veya mezarlığın kırmak suretiyle (TCK m.153/1),
  • İbadethane veya mezarlığın kirletme suretiyle (TCK m.153/2),

İbadethane ve mezarlıklara zarar verme suçu teşkil eden fiillerin, ilgili dini inanışı benimseyen toplumu aşağılamak amacıyla işlenmesi halinde suçun nitelikli hali işlenmiş olur. Örneğin, Sinagog içerisinde bulunan ve ibadet ederken giyilen dini bir giysi olan “kipa”nın üzerine işemek suçun nitelikli halinin gerçekleşmesine yol açar.

İbadethanelere ve Mezarlıklara Zarar Verme Suçunun Cezası (TCK 153)

İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçunun cezası şu şekildedir:

  • İbadethanelere, bunların eklentilerine, buralardaki eşyaya, mezarlara, bunların üzerindeki yapılara, mezarlıklardaki tesislere, mezarlıkların korunmasına yönelik olarak yapılan yapılara yıkmak, bozmak veya kırmak suretiyle zarar veren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK m.153/1).

  • Birinci fıkrada belirtilen yerleri ve yapıları kirleten kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. (TCK m.153/2).

  • Birinci ve ikinci fıkralardaki fiillerin, ilgili dini inanışı benimseyen toplum kesimini tahkir maksadıyla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.(TCK m.153/3).

Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu nedeniyle TCK m.153 gereği alt sınırdan hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.

Ceza ertelenmesi, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında erteleme hükümlerinin uygulanması mümkündür.

Suçun Şikayet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaşma

Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.

İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almadığından savcılık tarafından resen soruşturulur, bu suçlara dair herhangi bir şikayet süresi yoktur. Kamu davasına şikayetçi olarak müdahil olan herhangi bir kimse varsa bile şikayetten vazgeçme ceza davasının düşmesi sonucunu doğurmaz. Suç, dava zamanaşımı süresine riayet edilmek kaydıyla her zaman soruşturulabilir.

Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçuesi suçu yargılamalarında suçun temel şeklinin olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

İbadethanelere ve Mezarlıklara Zarar Verme Suçunda Görevli Mahkeme

İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu hakkında yargılama yapma görevi, asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.

İbadethanelere ve Mezarlıklara Zarar Verme Suçu Yargıtay Kararları


Caminin Eklentisine Zarar Verme Suçu

Suça sürüklenen çocuğun caminin avlusunda bulunan ve caminin eklentisi niteliğindeki Cami Koruma Derneğine ait camı kırmak şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK’nın 153/1 maddesinde düzenlenen (ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme) suçu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgı sonucunda aynı Kanun’un 152/1-a maddesi uyarınca (nitelikli mala zarar verme suçu) ceza tayini hukuka aykırıdır (Yargıtay 2. Ceza Dairesi - Karar : 2017/6444).

Caminin Kapısını Kırarak İbadethaneye Zarar Verme Suçu

İbadethane olarak kullanılan caminin kapısını kırarak zarar veren sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 153. maddesinde düzenlenen “ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun hukuki nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı Kanun’un 152/1-a. maddesi uyarınca (nitelikli mala zarar verme suçu) hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 2. Ceza Dairesi - Karar : 2017/5562).

Cami Tuvaletinin Kapısını Kırma

Sanığın, suç tarihinde temyiz dışı sanıklar Vasıf Fitoz ve Ali Rıza Bayrak ile birlikte alkollü oldukları halde Musazade Mahallesi Otogar karşısında bulunan Yeni Cami’nin tuvaletine gittikleri, akabinde burada yaptıkları kavga sırasında da camiye ait tuvaletin kapılarını kırarak zarar verdikleri, bu şekilde sanığın ibadethanelere zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, mağdur ile tanık ifadesi, olay yeri inceleme tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik yoktur.(Yargıtay 15. Ceza Dairesi - Karar : 2016/711).

Mezarlıklara Zarar Verme Suçu

Katılanın aile büyüğüne ait mezar duvarının sanıkların babalarına ait mezarın alan ve sınırlarına girecek şekilde taşması üzerine sanıkların anılan mezar duvarının bir kısmını yıkmak suretiyle mala zarar verme suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda; sanıkların üzerlerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle haklarında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden işlenen fiilin haksızlık içeriğinin az olmasından bahisle yazılı şekilde ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 23. Ceza Dairesi - Karar : 2015/7426).

İbadethaneye (Cami) Kirleterek Zarar Verme

Cami pencere camını kırıp cami içine girdikten sonra yangın tüpü sıkmak, sigara içip izmaritleri halı üzerine atmak ve etrafı dağıtmak suretiyle kirlettiği anlaşılan suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK.nın 153. maddesindeki ibadethanelere zarar verme suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek kamu malına zarar verme suçundan hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar : 2019/8973).

İbadethanelere Zarar Verme ile Mala Zarar Verme Suçu Arasındaki Fark Nedir?

5237 sayılı TCK’nun “Mala zarar vermenin nitelikli halleri” başlıklı 152. maddesinin 1. fıkrasında, mala zarar verme suçunun “(a) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında” işlenmesi halinde fail hakkında bir yıldan altı yıla kadar hapis cezasına hükmolunacağı düzenlenmiştir.

Aynı kanunun “İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme” başlıklı 153. maddesinin 1. fıkrasında ise; “İbadethanelere, bunların eklentilerine, buralardaki eşyaya, mezarlara, bunların üzerindeki yapılara, mezarlıklardaki tesislere, mezarlıkların korunmasına yönelik olarak yapılan yapıları yıkmak, bozmak veya kırmak suretiyle zarar veren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmüne yer verilmiştir.

Yerleşmiş yargısal uygulamalara göre temyiz incelemesi sırasında Yargıtay’ca suç niteliğinde yanılgıya düşüldüğü saptandığında hükmün bozulmasına karar verileceği kabul edilmektedir. Aksinin kabulü hukuk kuralları ile yasal düzenlemelerin ülke genelinde farklı uygulanmasına yol açar ki, bu durum eşitlik, adalet ve hakkaniyet ilkelerine aykırılık oluşturacaktır. Zira aynı eylem nedeniyle farklı mahkemelerde yargılanan sanıklardan, suçunun hukuki niteliği doğru olarak belirlenen sanığın mahkûmiyeti ile zamanaşımı, süreli veya süresiz olarak bir kamu görevini üstlenmekten yoksun bırakılma, seçme ve seçilme hakkının kaybı gibi hak yoksunluklarının yanında, muhtemel bir genel veya özellikle de özel af karşısında değişik sonuçlarla karşılaşmasına rağmen, suç vasfı hatalı olarak belirlenen sanığın, açıklanan sonuçlarla karşılaşmaması söz konusu olabilir ki, bu durum eşitlik ilkesi ile hak ve adalet duygusuna da uygun değildir. O halde, suç vasfının saptanmasında hataya düşüldüğünün belirlenmesi halinde hükmün bozulmasına karar verilmelidir.

Somut olay bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde;

Sanığın, camiin imam odası ve ezan okuma odasının kapısına zarar verme şeklinde gerçekleştirdiği eylem nedeniyle kamu malına zarar verme suçundan TCK’nun 152/1-a, 31/3 ve 50/1-d maddeleri uyarınca internet kafelere, oyun ve atari salonlarına gitmekten yasaklanmasına ilişkin yerel mahkeme hükmünün, Özel Dairece, eylemin aynı kanunun 153. maddesinde düzenlenen ibadethanelere zarar verme suçuna uyduğunun kabulü ile suç vasfının saptanmasında hataya düşüldüğünden bahisle bozulmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Kaldı ki, bir ila dört yıl arasında hapis cezasını gerektiren ibadethanelere zarar verme suçunda, bir ilâ altı yıl arasında hapis cezasını gerektiren kamu malına zarar verme suçuna göre daha lehe yaptırımlar öngörüldüğünden, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdir edilmesi de gerekmektedir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu - Karar : 2013/233).


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS