Açık Cezaevi Nedir?
Açık cezaevi, ceza miktarının azlığı veya belli bir kısmının kapalı cezaevinde infaz edilmiş olması halinde, iyi halli hükümlünün toplumla yeniden bağ kurması ve üretim faaliyetine katılması için tasarlanmış cezaevi olarak tanımlanmaktadır. Açık cezaevinin içinde çeşitli meslek ve sanatları hükümlüye öğretmeye yarayan iş atölyeleri vardır. Hükümlü, belli bir süre sonra belli aralıklarla dışarıya çıkıp ailesiyle vakit geçirebilmektedir. Firara karşı güvenlik önlemleri sıkı olmayan açık cezaevine geçiş şartları bir yönetmelikle düzenlenmiştir.
Açık cezaevine geçen veya geçiş hakkı elde eden hükümlü diğer şartları da varsa denetimli serbestlik tedbirinden yararlandırılarak tahliye edilebilir.
Açık Cezaevine Geçiş Şartları
Açık cezaevine geçiş şartları, açık cezaevine ayrılma yönetmeliği ile düzenlenmiştir. Yönetmelikle kimlerin kapalı cezaevine girmeden doğrudan açık cezaevine geçiş hakkı olduğu, kimlerin kapalı cezaevinden açık cezaevine ayrılma hakkına sahip olduğu ve açık cezaevine geçiş hakkı olmayan hükümlülerin kimler olduğu ifade edilmiştir.
Doğrudan Açık Cezaevine Geçiş Şartları (md.5)
Doğrudan açık cezaevine geçiş hakkından kasıt, mahkumun kapalı cezaevine hiç girmeden aldığı cezanın miktarı veya niteliği nedeniyle doğrudan açık cezaevine konularak cezasının infaz edilmesidir. 3713 sayılı yasada tanımlanan terör suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda doğrudan açık cezaevine geçme hakkı bulunmamaktadır.
Doğrudan açık cezaevine geçiş hakkı bulunun hükümlüler şunlardır:
-
Kasıtlı suçlardan üç yıl veya daha az hapis cezasına mahkum olan hükümlüler doğrudan açık cezaevine geçiş hakkına sahiptir. Örneğin, adam yaralama, dolandırıcılık, hürriyeti tahdit, mala zarar verme, tehdit gibi suçlarda mahkumun aldığı hapis cezasının 3 yıl veya altında olması halinde doğrudan açık cezaevine geçiş hakkına sahiptir.
-
Cezaları yüksek güvenlikli cezaevlerinde veya kapalı cezaevlerinin yüksek güvenlikli kısımlarında infaz edilen hükümlüler, toplam cezalarının 1/3’ünü bu cezaevlerinde “iyi halli” olarak geçirip koşullu salıverilmelerine 3 yıl veya daha az süre kalınca açık cezaevine geçiş hakkını kazanabilirler.
-
Taksirli suçlarda ise beş yıl veya altında bir cezaya mahkum olan hükümlüler doğrudan açık cezaevine geçiş hakkına sahiptir. Örneğin, ölümlü trafik kazası veya iş kazası nedeniyle 5 yıl veya altında ceza alanlar doğrudan açık cezaevine geçiş hakkına sahiptir.
-
Hükümlü hakkında adli para cezası verildiği halde bu adli para cezası ödenmediği için hapis cezasına çevrilmişse bu ceza da doğrudan açık cezaevinde infaz edilir.
-
İcra-İflas Kanunu’nda düzenlenen icra-iflas suçları nedeniyle tazyik hapsine mahkum edilenler de doğrudan açık cezaevine geçiş hakkına sahiptir.
-
Ceza miktarı ne olursa olsun, örgütlü suçlar, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda doğrudan açık cezaevine geçiş hakkı yoktur. Örneğin, cinsel taciz suçundan 2 yıl ceza alan bir kişi ceza miktarı düşük olsa bile doğrudan açık cezaevine geçemez. Bu suçlardan hükümlü olan kişiler, kapalı cezaevine alındıktan sonra aşağıda yazdığımız diğer koşulları sağladığında açık cezaevine geçecektir.
Kapalı Cezaevinden Açık Cezaevine Ayrılma Şartları (md.6)
Kapalı cezaevinden açık cezaevine geçiş şartları 22.02.2017 tarihli yönetmelikle şu şekilde değiştirilmiştir:
-
Cezalarının toplamı 10 yıldan az olan hükümlüler, cezalarının sadece 1 ayını kapalı cezaevinde geçirmek, “iyi halli” olmak ve koşullu salıverilme süresine 7 yıl veya daha az kalması kaydıyla açık cezaevine ayrılma hakkına sahiptirler.
-
Cezalarının toplamı 10 yıl veya yukarı olan hükümlüler ise, toplam cezalarının 1/10’unu (onda birini) herhangi bir cezaevinde geçirmek, “iyi halli” olmak ve koşullu salıverme süresine 7 yıl veya daha az kalması şartıyla açık cezaevine ayrılma hakkına sahiptir.
Yukarıda açıkladığımız iki genel kuralı yerine getiren hükümlüler bazı suçlar açısından aşağıdaki şartları da yerine getirmelidir:
-
Müebbet hapis cezasına mahkum olan hükümlü, koşullu salıverilmesine 5 yıl veya daha az bir zaman kaldığında açık cezaevine ayrılma hakkına sahiptir. Örneğin, adam öldürme suçundan müebbet hapis cezası almış kişi koşullu salıverilmesine 5 yıl kala açık cezaevine ayrılma hakkı kazanır.
-
Cezasını yüksek güvenlik cezaevinde (örneğin, F Tipi Cezaevi) veya kapalı cezaevinin yüksek güvenlikli bölümlerinde (Örneğin, T tipinin yüksek güvenlikli bölümünde) geçiren hükümlünün açık cezaevine ayrılma hakkı kazanması için cezasının 1/3’ünün bu cezaevlerinde “iyi halli” infaz edilmiş olması ve koşullu salıverme süresine 3 yıl veya daha az bir süre kalması gerekir.
- Nitelikli hırsızlık (TCK m.142, yağma (TCK m.148-149), uyuşturucu alım-satımı (TCK m.188), uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırma (TCK m.190) gibi suçlardan mahkum olan hükümlüler, koşullu salıverilmelerine 5 yıl veya daha az süre kalması halinde açık cezaevine ayrılma hakkı kazanır. Ancak, nitelikli hırsızlık ve yağma suçları 671 sayılı KHK kapsamında kaldığından, bu suçlar açısından suçun işlendiği tarihe göre iki farklı uygulama yapılacaktır.
- Örneğin; nitelikli hırsızlık ve yağma suçlarından 9 yıl ceza alan bir şahsın açık cezaevine geçebilmesi için 01.07.2016 tarihinden önce işlenen suçlarda 1 ay kapalı cezaevinde kalması gerekir. Bu suçların 01.07.2016 tarihinden sonra işlenmesi halinde ise, 9 yıl ceza alan bir hükümlünün açık cezaevine geçiş için 1 yıl kapalı cezaevinde kalması gerekir. Çünkü, 671 sayılı KHK’ye göre 01.07.2016 tarihinden önce işlenen nitelikli hırsızlık ve yağma suçlarında cezanın infaz oranı 1/2; 01.07.2016 tarihinden sonra işlenen bu suçlarda cezanın infaz oranı 2/3’tür.
- Uyuşturucu madde ticareti suçundan; 6 yıl 8 ay veya daha az hapis cezası alan bir mahkum, sadece 1 ay kapalı cezaevinde kalarak açık cezaevine geçer. Bu suçtan 8 yıl hapis cezası alanlar 12 ay; 10 yıl hapis cezası alanlar 2 yıl 6 ay kapalı cezaevinde kaldıktan sonra açık cezaevine geçer.
-
Cinsel saldırı (tecavüz) suçu (TCK md.102), çocukların cinsel istismarı (TCK md.103), eşe karşı işlenen kasten öldürme veya kasten yaralama veya eziyet suçlarından (TCK 82/1-d, 86/3-a ve 96/2-b maddeleri) mahkum olanlar, koşullu salıverilme tarihlerine 3 yıl kala açık ceza infaz kurumuna geçebilirler. Cinsel taciz suçu açık cezaevine geçiş konusunda istisnai suçlardan değildir. Cinsel taciz suçu işleyenler öncelikle kapalı cezaevine alınacak, iyi halli oldukları ve diğer suçlarda geçerli olan genel şartları sağladıkları tespit edildikten açık cezaevine geçebileceklerdir. Ancak, diğer cinsel suçlarda aranan koşullu salıverilmeye 3 yıl kalma şartı cinsel taciz suçunda aranmayacaktır.
-
Yürürlükten kaldırılan 4422 Sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile Mücadele Kanunu’nun 14. maddesi gereği etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan hükümlüler, koşullu salıverilmelerine 2 yıldan daha az süre kalması halinde açık cezaevine ayrılma hakkını kazanır.
-
Örgütlü tüm suçlardan; suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, örgüt üyeliği suçu, örgüte yardım etme suçu, örgüt adına suç işleme, örgüt propagandası yapma suçu vb. suçlardan mahkum olanlar örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edildiği takdirde koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalmak şartıyla açık cezaevine geçeme hakkı kazanırlar.
- Birden fazla cezası infaz edilen hükümlü hakkında cezaların toplanması kararı alındığında, açık kuruma ayrılmada esas alınacak suç, koşullu salıverilme tarihine en az sürenin arandığı suçtur. Örneğin, aynı hükümlü ile ilgili kasten adam yaralama suçu nedeniyle 2 yıl, hırsızlık suçu nedeniyle 2 yıl olarak verilen cezalar hakkında toplama kararı alındığında, açık cezaevine geçiş hakkı için ölçü alınacak suç vasfı kasten yaralama suçu değil, hırsızlık suçudur. Görüldüğü üzere birden fazla cezaların toplanması kararı, hükümlünün açık cezaevine geçiş koşullarını zorlaştırmaktadır.
Bazı Suçlarda Açık Cezaevine Geçiş İçin İdare ve Gözlem Kurulu Kararı
Toplam on yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkûm olanlar ile terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından mahkûm olanlar hakkında yapılacak açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin değerlendirmelerde idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet başsavcısı veya belirleyeceği bir Cumhuriyet savcısı başkanlık eder. Ayrıca, idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet başsavcısı tarafından belirlenen bir izleme kurulu üyesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı il veya ilçe müdürlükleri tarafından belirlenen birer uzman kişi katılır. (5275 sayılı Kanun m.89/3).
Açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin olarak tutum ve davranışları olumsuz değerlendirilen hükümlülerin yeniden değerlendirilmeye tabi tutulma süreleri bir yılı geçemez.
Çocuk Hükümlülerde Açık Cezaevine Geçme Hakkı Nasıl Uygulanır?
Çocuk cezaevinde cezası kesinleşerek hükümlü olarak çocuk eğitimevine gönderilen hükümlülerden, eğitimine devam etmeyenler 18 yaşını bitirdiklerinde, eğitimine devam edenler 21 yaşını bitirdiklerinde suç türüne bakılmaksızın ve olan ğitime devam etmeyenler on sekiz yaşını bitirdiklerinde, eğitime devam edenler ise yirmi bir yaşını bitirdiklerinde suç türüne ve cezaevinde kaldığı süreye bakılmaksızın açık cezaevine gönderilir. Açık cezaevine geçen çocukların 18 yaşını doldurmadan önce işlediği diğer suçların cezaları da ne zaman kesinleşirse kesinleşsin açık cezaevinde infaz edilir.
01.07.2016 Tarihinden Önce İşlenip 671 Sayılı KHK Kapsamında Kalan Suçlarda Açık Cezaevine Geçiş
07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı yönetmelik değişikliğiyle, 01.07.2016 tarihinden önce işlenen ve 671 sayılı KHK infaz rejimi kapsamında kalan suçlar açısından ayrı bir ceza infaz oranı uygulandığından, 671 sayılı KHK kapsamında kalan suçlarda açık cezaevine geçiş sistemi farklıdır (Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliği Geçici Md.1).
Buna göre, bu suçlarda açık cezaevine geçiş ve cezanın 1/10’unu kapalı cezaevinde geçirme şartı şu şekilde uygulanacaktır
-
01.07.2016 tarihinden önce işlenip de 671 sayılı KHK’nin infaz rejimi kapsamında olan suçlardan 5 yıldan az ceza alanlar, en fazla 3 gün içinde ‘iyi halli’ olduğu tespit edilince açık cezaevine geçiş hakkını kazanır ve diğer koşulları varsa derhal denetimli serbestlik uygulamasından yararlanır.
-
01.07.2016 tarihinden önce işlenip de 671 sayılı KHK’nin infaz rejimi kapsamında olan suçlardan 5 yıl ve üstü ile 10 yıldan az ceza alanlar, açık cezaevine geçiş için mutlaka 1 ay kapalı cezaevinde geçirmek zorundadırlar.
-
01.07.2016 tarihinden önce işlenip de 671 sayılı KHK’nin infaz rejimi kapsamında olan suçlardan 10 yıl veya daha fazla ceza alan mahkumlar açık cezaevine geçebilmek için cezalarının 1/10’unu kapalı cezaevinde geçirmek ve koşullu salıverilmeye ilişkin diğer istisnaları (örneğin, hırsızlık, yağma veya uyuşturucu madde ticareti suçlarında açık cezaevine geçiş için koşullu salıverilmeye 5 yıl kalması şartı gibi) yerine getirmek zorundadır.
Hükümlünün kapalı cezaevinde geçirmesi gereken süre hesaplanırken tutuklulukta geçirdiği süreler de kapalı cezaevinde geçmesi gereken süreye dahil edilir.
Koşullu Salıverilmesine 5 Yıl Kala Açık Cezaevine Geçme Hakkı Kazanılan Suçlar ve Mahkumiyetler
- Müebbet hapis cezasına mahkumiyet,
- Yağma Suçu, Nitelikli Yağma Suçu,
- Nitelikli hırsızlık Suçu, Nitelikli Hırsızlık Suçu,
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti, uyuşturucu kullanılmasını kolaylaştırma suçu (5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 142, 148, 149, 188 ve 190 ıncı maddeleri).
Koşullu Salıverilmesine 3 Yıl Kala Açık Cezaevine Geçme Hakkı Kazanılan Suçlar
- Cinsel saldırı suçu (TCK md.102),
- Cinsel İstismar Suçu (TCK md.103),
- Eşe karşı işlenen kasten öldürme veya kasten yaralama veya eziyet suçlarından (TCK 82/1-d, 86/3-a ve 96/2-b maddeleri) mahkum olanlar,
- Cezaları yüksek güvenlikli kapalı kurumlar veya diğer kapalı kurumların yüksek güvenlikli bölümlerinde infaz edilenlerden toplam cezalarının üçte birini bu kurumlarda iyi hâlli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine üç yıl veya daha az süre kalanlar,
Yeni İnfaz Rejimine Göre Bazı Suçlarda Açık Cezaevi Şartları
01.07.2016 tarihinden sonra işlenip de hükmedilen ceza miktarı nedeniyle yukarıda açıkladığımız şartlarla doğrudan açık cezaevine geçiş imkanı olmayan hükümlüler belli bir süre kapalı cezaevinde kaldıktan sonra açık cezaevine geçerler. 01.07.2016 tarihinden sonra işlenen aşağıdaki suçlarda açık cezaevine geçiş için; toplam cezaları 10 yıldan az olan mahkumlar 1 ay, toplam cezaları 10 yıldan fazla olan mahkumlar cezalarının 1/10’unu kapalı cezaevinde geçirmek ve her iki halde koşullu salıverilme süresine ilişkin istisnaları yerine getirmek kaydıyla açık cezaevine geçebilirler:
-
Malvarlığına Karşı Suçlar: Dolandırıcılık Suçu, Mala Zarar Verme Suçu, Güveni Kötüye Kullanma Suçu, Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu, Suç Eşyasının Satın Alınması veya Kabul Edilmesi Suçu, Hileli veya Taksirli İflas Suçu, Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu.
-
Hayata Karşı Suçlar: Kasten Adam Öldürme Suçu (Hapis Cezası Süreli Olmalıdır), Kasten Adam Yaralama Suçu, Taksirle Ölüme Neden Olma Suçu, Taksirle Adam Yaralama Suçu.
-
Hürriyete Karşı Suçlar: Tehdit Suçu, Cebir Suçu, Şantaj Suçu, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu.
-
Özel Hayata ve Şerefe Karşı Suçlar: Hakaret Suçu, Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu, Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu, Haberleşmenin Gizliliğini İhlal suçu,Kişisel verileri ele geçirme, yayma veya başkasına verme suçu, Kişisel verileri yok etmeme suçu.
-
Kamu Güvenine ve Adliyeye Karşı Suçlar: Özel Belgede Sahtecilik Suçu, Resmi Evrakta Sahtecilik Suçu, Parada Sahtecilik Suçu, Mühürde Sahtecilik Suçu, Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçu, İftira Suçu, Suç Üstlenme Suçu, Suç Uydurma Suçu, Suçluyu Kayırma Suçu, Yalan Tanıklık Suçu, Açığa Atılan İmzanın Kötüye Kullanılması Suçu, Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme Suçu.
-
Diğer Bazı Suçlar: Bilişim Sistemine Girme Suçu, Bilişim Sistemini Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçu, Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu, İhaleye Fesat Karıştırma Suçu, Edimin İfasına Fesat Karıştırma Suçu, Vergi Kaçakçılığı ve Sahte Fatura Suçları, Görevi Kötüye Kullanma Suçu, Rüşvet Suçu, İrtikap Suçu, Zimmet Suçu, Nüfuz Ticareti Suçu, Müstehcenlik Suçu, Hayasızca Hareketle Suçu, Fuhuş Suçu, Göçmen Kaçakçılığı Suçu, İnsan Ticareti Suçu, Silah Ticareti ve Kaçakçılığı Suçu, Ruhsatsız Silah Bulundurma, Kullanma veya Taşıma Suçu, Tefecilik Suçu, Akaryakıt ve Petrol kaçakçılığı Suçu, Sigara, Tütün ve Alkol Kaçakçılığı Suçu, Gümrük Kaçakçılığı Suçu, Uyuşturucu Madde Kullanma veya Bulundurma Suçu, Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu.
31.07.2023 Tarihinde Hükümlü Olarak Cezaevinde Bulunanlaın Açık Cezaevine Geçiş Hakkı
5275 sayılı kanunun Geçici 10. maddesinin 6. fıkrasına göre 31.07.2023 tarihi itibariyle cezaevinde bulunan hükümlülerin açık cezaevine geçiş şartları şu şekildedir:
Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar hariç olmak üzere, 31/7/2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden, toplam hapis cezası on yıldan az ise bir ayını, on yıl ve daha fazla ise üç ayını bu kurumlarda geçirip ilgili mevzuat uyarınca açık ceza infaz kurumlarına ayrılmasına üç yıl veya daha az süre kalanlar, bu şartların oluştuğu tarih itibarıyla açık ceza infaz kurumlarına ayrılabilir. Bu hükümlüler ile 31/7/2023 tarihinde geçici 9 uncu maddenin altıncı fıkrası kapsamında açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler, talepleri hâlinde en az üç ay açık ceza infaz kurumunda kalmış olmak şartıyla ilgili mevzuat uyarınca cezaların denetimli serbestlik tedbiri altında infazı uygulamasından üç yıl erken yararlandırılır
Açık Cezaevine Geçiş Hakkı Olmayan Hükümlüler (md.8)
Yönetmelik, bazı suçlar ve cezalar açısından açık cezaevine geçiş uygulamasını yasaklamıştır. Bu suç tipleriyle veya cezalarla mahkum olanların açık cezaevine ayrılma hakkı mevcut değildir.
-
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar, açık cezaevine geçiş hakkına sahip değildirler. Örneğin, nitelikli adam öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olan mahkumların, açık cezaevine ayrılma hakkı yoktur.
-
Kapalı kurumlardan bir kez firar edenler ile açık kurumlardan ikinci kez firar etmiş olanların, firar tarihinden önce kesinleşmiş olan cezaları ve koşullu salıverilme tarihine kadar kesinleşerek infazına başlanacak olan cezalarının tamamı kapalı cezaevinde geçirilir. (Yönetmelik m.8/2-c).
-
Haklarında ikinci defa “Tekerrür” hükümleri uygulanan mahkumlar, açık cezaevine ayrılma hakkını kaybetmektedir.
-
Haklarında iyi hal kararı verilse bile, 5275 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinde sayılan eylemlerden dolayı toplam beş ve daha fazla hücreye koyma cezası alıp, son hücreye koyma cezasının kaldırılması üzerinden bir yıl geçmemiş olanlar açık cezaevine geçiş yapamazlar.
-
Siyasi suçlardan dolayı mahkum olanlar açık cezaevine geçiş hakkına sahip değildirler.
-
Mahkum cezaevinden koşullu salıverildikten sonra herhangi bir nedenle hakkındaki koşullu salıverilme kararı geri alınırsa, geri alınan cezalarının tamamını kapalı cezaevinde geçirmek zorundadır.
-
İcra-iflas kanunu dışında verilen tazyik hapsi, disiplin veya zorlama hapislerinin tamamı kapalı cezaevinde infaz edilir.
-
Kapalı cezaevinde hükümlü olarak tutulduğu sırada başka bir suçtan tutuklanan mahkumlar, diğer suçtan tutukluluk halleri bitene kadar açık cezaevine ayrılma hakkını kullanamazlar.
-
Açık cezaevindeki çalışma koşullarına uyum sağlayamayacakları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenler açık cezaevine ayrılma hakkını kullanmazlar.
Kapalı Cezaevinden Açık Cezaevine Ayırma Kararı
Kapalı cezaevinde bulunan hükümlü açık cezaevine geçmek istediğini yazılı bir dilekçeyle bildirdiği takdirde açık cezaevine geçiş işlemleri başlatılır. Talep olmadan idare kendiliğinden mahkumu açık cezaevine göndermez. Mahkumun açık cezaevine geçme talebi idare tarafından değerlendirilerek açık cezaevine ayrılma şartlarını taşıdığı anlaşıldığı takdirde, idare ve gözlem kurulu, mahkum hakkında açık cezaevine ayrılma kararı verir. Hükümlü böylece cezasının denetimli serbestlikle tahliyesine kadar geçecek süresini açık cezaevinde geçirir.
Firar suçu ve Açık Cezaevine Geçiş Şartları
1. Kapalı Cezaevinden Firar: Kapalı cezaevindeyken firar suçu (hükümlü veya tutuklunun cezaevinden kaçması suçu) işleyenler, firar tarihinden önce kesinleşmiş olan cezaları ve koşullu salıverilme tarihine kadar kesinleşerek infazına başlanacak olan cezalarının tamamını kapalı cezaevinde geçirmek zorundadır (Açık Cezaevine Ayrılma Yönetmeliği md. 8/2-c).
2. Açık Cezaevinden İlk Kez Firar: Açık cezaevindeyken firar suçu işleyen hükümlü, kapalı cezaevine iade edilir ve “iyi halli” hükümlü statüsünü kaybeder. Firar suçu işleyip koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanmak isteyen hükümlü iyi hallilik statüsünü yeniden kazanmalıdır. Hükümlünün, iyi hali yeniden kazanılabilmesi için firar suçu nedeniyle verilen disiplin cezasının infaz edilmesi ve infazın üzerinden 1 yıl süre geçmesi gerekir (5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu md. 48/4-f).
Açık cezaevinden firar suçu nedeniyle kapalı cezaevine iade edilen ve hakkında disiplin cezası tatbik edilen hükümlünün disiplin cezasının infazının bitiminden itibaren 1 yıl geçtikten sonra, cezaevi disiplin kurulu hükümlü hakkında “iyi hal” kararı verebilir. İyi hal kararı ile birlikte hükümlü koşullu salıverilme ve kapalı cezaevinden açık cezaevine geçiş hakkını hakkını yeniden kazanır.
Açık cezaevindeyken ilk kez firar suçu işleyen hükümlü, kapalı cezaevine iade edilir. Açık cezaevindeyken ilk kez firar suçu işlediği için kapalı cezaevine gönderilen hükümlünün tekrar açık cezaevine geçiş hakkı elde edebilmesi için şu şartlar gereklidir:
-
a-) Firar Suçu Nedeniyle Disiplin Cezasının İnfazı: Hükümlü firar suçu işlediği için hakkında 11 günden 20 güne hücreye koyma cezası uygulanır. Açık cezaevine geçebilmesi için hükümlü hakkında verilen hücreye koyma cezası infaz edilmelidir.
-
b-) Disiplin Cezasının Kaldırılması ve “İyi Halli Hükümlü” Statüsünün Yeniden Kazanılması: Hükümlü, açık cezaevindeyken işlediği firar suçu nedeniyle verilen hücreye koyma cezasını infaz ettikten sonra disiplin cezasının kaldırılması ve “iyi halli hükümlü” statüsünü yeniden kazanmalıdır. Hükümlünün disiplin cezasının kaldırılması ve iyi halli hükümlü statüsünü yeniden kazanması için disiplin cezasının infazından itibaren 1 yıl geçmesi gerekir. Disiplin cezasının infazından itibaren 1 yıl geçtikten sonra cezaevi disiplin kurulu kararı ile hükümlünün disiplin cezası kaldırılarak, hükümlüye “iyi halli hükümlü” statüsü geri verilebilir (5257 Sayılı Ceza İnfaz Kanunu md. 48-4/f)
-
c-) Disiplin Cezası Kaldırıldıktan Sonra İdarece Firar Etmeyeceğine Kanaat Getirilmesi: Disiplin cezası kaldırılan ve iyi halli olduğu tespit edilen hükümlünün açık cezaevine çıkabilmesi için bir daha firar etmeyeceğine ilişkin bir kanaat oluşması gerekir. Hükümlünün açık cezaevinden tekrar firar edeceğine dair emraler varsa açık ceza infaz kurumuna geçmesi mümkün değildir. (Açık Cezaevine Ayrılma Yönetmeliği md. 13/2).
3. Açık Cezaevinden İkinci Kez Firar: Açık cezaevindeyken ikinci kez firar suçu işleyen hükümlüler, firar tarihine kadar kesinleşmiş olan cezaları ile koşullu salıverilme tarihine kadar kesinleşen tüm cezalarını kapalı cezaevinde infaz ederler. Yani bu hükümlülerin yeniden açık cezaevine geçiş hakkı yoktur (Açık Cezaevine Ayrılma Yönetmeliği md. 8/2-c).
Disiplin Cezası ve Açık Cezaevine Ayrılma Şartları
Hakkında disiplin cezası verildiği için kapalı kuruma gönderilen hükümlüler, disiplin cezasının infaz edilmesinden itibaren belli bir süre geçtikten sonra (disiplin suçunun niteliğine göre 1 ay, 3 ay, 6 ay veya 1 yıl) disiplin cezasının kaldırılmasını talep edebilirler. Cezaevi disiplin kurulu kararı ile hükümlü hakkındaki disiplin cezası kaldırılarak, hükümlüye “iyi halli hükümlü” statüsü yeniden verilir. Disiplin cezası kaldırılıp “iyi halli hükümlü” statüsüne kavuşan hükümlü açık cezaevine ayrılma hakkı kazanır (Açık Cezaevine Ayrılma Yönetmeliği md. 13/1).
694 sayılı KHK ile 01.08.2017 Tarihinden Önce İşlenen Disiplin Cezalarının Affı
694 sayılı KHK ile bazı suçlar hariç olmak üzere disiplin cezaları nedeniyle açık cezaevine geçiş için zorunlu olan bekleme süresi ve karar şartı kaldırılmıştır (694 sayılı KHK m.151). Düzenlemeye göre, 5275 sayılı İnfaz Kanunu’nun 39. ve 46. maddeleri arasında hükmedilen tüm disiplin cezaları infaz edilmiş olmak şartıyla bekleme süresi ve karar şartı kaldırılmıştır.
Aşağıdaki suçlardan hükümlü veya tutuklu olanlar 694 sayılı KHK ile getirilen disiplin cezası affından yararlanamaz:
- 5237 sayılı TCK’nın İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde ve 220 nci maddesinde düzenlenen suçlar,
- Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ile bunların mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunundaki karşılığı olan suçlar,
- 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar,
- Eylem ve tutumları nedeniyle tehlikeli hâlde bulunan ve özel gözetim ve denetim altında bulundurulmaları gerekli olduğu saptananlar ile bulundukları kurumlarda düzen ve disiplini bozanlar veya iyileştirme tedbir, araç ve usûllerine ısrarla karşı koyanlar.
Açık /Kapalı Cezaevi Geçiş Şartları Yargıtay Kararları
Örgütlü Suçlarda Açık Cezaevine İçin Hükümlünün Bağımsız Koğuşa Geçmesi Gerekmez
Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-ç maddesinde yer alan, “Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı aranır.” şeklindeki düzenlemeler karşısında,
Somut olayda, her ne kadar mercii tarafından, hükümlünün bağımsız koğuşa geçme talebinin bulunduğu, bu talebi dikkate alınarak hükümlünün bağımsız koğuşa alınıp gözlemlenmesi gerektiğinden bahisle yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; hükümlülerin gruplandırılarak cezaevinde barındırılmalarında, cezaevi yönetiminin yetkili olarak 5275 sayılı Kanun’un 24 ve 63. maddeleri ile Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğin 57/1. maddesindeki düzenlemeler kapsamında takdir hakkına sahip olduğu, terör suçundan hükümlü olanların açığa ayrılmaları için gerekli olan mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi şartının sağlanması için hükümlünün bulunduğu koğuştan bağımsız bir koğuşa alınmasının gerekli olmadığı, bu yönde kanuni bir zorunluluk bulunmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet yoktur (Yargıtay 1. Ceza Dairesi-K.2021/9849).
Adli Para Cezasının Açık Cezaevinde İnfazı Sırasında Firar Eden Hükümlü Kapalı Cezaevine Gönderilemez
Hükümlünün adli para cezasından çevrili hapis cezasını infaz etmekte olduğu, açık ceza infaz kurumunda bulunduğu sırada firar etmesi nedeniyle kapalı ceza infaz kurumuna iade kararı verilerek infaz hakimliğinin onayına sunulması üzerine, İzmir 1. İnfaz Hâkimliğince hükümlünün doğrudan açık ceza infaz kurumuna gönderildiği cihetle kapalı ceza infaz kurumuna iade edilemeyeceği gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kanun yararına bozma istemli tebliğnamesiyle İzmir 1. İnfaz Hakimliği kararının bozulmasını talep etmiştir. İncelenen dosyada aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/3 maddesindeki “(Değişik fıkra:18.06.2014 - 6545 s.K./81.mad) Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir”,
Aynı Kanunun 14/4. maddesindeki; “Açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerden kınamadan başka bir disiplin cezası alanlar kurum yönetim kurulunun kararı ile kapalı ceza infaz kurumlarına geri gönderilirler”,
Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 8. maddesindeki; “(1) Kapalı kurumlarda bulunan hükümlülerden; a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olanlar, b) Haklarında ikinci defa tekerrür hükümleri uygulananlar, c) Haklarında iyi hâl kararı verilse bile, 5275 sayılı Kanunun 44’üncü maddesinde sayılan eylemlerden dolayı toplam üç kez hücreye koyma cezası alanlar, ç) Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, 6’ncı maddenin ikinci fıkrasının (c) ve (ç) bentleri dışında kalanlar, d) Koşullu salıverilme kararının geri alınması nedeniyle kalan cezası infaz edilmekte olanlar, e) Eğitimevleri hariç kapalı veya açık kurumlardan firar edenler, açık kurumlara ayrılamaz.”
Aynı Yönetmeliğin “Kapalıya iade” başlıklı 12/1. maddesindeki; (1) Açık kurumlarda cezası infaz edilmekte olan hükümlülerden;
a) Haklarında 5271 sayılı Kanunun 100 üncü maddesine göre tutuklama kararı verilenler,
b) Firar edenler,
c) Kınamadan başka bir disiplin cezası alıp disiplin cezası kesinleşenler,
ç) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesi gereğince doğrudan açık kurumlara gönderilenler hariç olmak üzere; yaş, sağlık durumu, bedensel veya zihinsel yetenekleri bakımından çalışma koşullarına uyum sağlayamayacakları tespit edilenler,
d) İş temin edildiği halde çalışmayanlar veya iş düzenine uyum sağlayamayanlar,
kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kurumlara iade edilir ve bu karar derhâl infaz hâkimliğinin onayına sunulur. Kurum düzeni veya kişi güvenliğinin tehlike
altında olması halinde asayiş ve düzeni sağlamak için hükümlünün disiplin cezasının kesinleşmesi beklenmeden tedbiren kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine kurum yönetim kurulu tarafından karar verilebilir.
(2) İnfaz edilen cezası dışında başka bir suçtan haklarında mahkûmiyet kararı verilenlerin cezaları toplandıktan sonra koşullu salıverilmelerine bu Yönetmeliğin 6’ncı maddesinde belirtilen sürelerden daha fazla kaldığı tespit edilenler ile şartları tutmadığı halde açık kuruma ayrıldığı anlaşılanlar, kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kuruma iade edilir.
(3) Açık kurumun bulunduğu yerde kapalı kurum bulunmaması halinde hükümlü, o il sınırları içerisindeki kapalı kuruma Bakanlıktan izin alınmadan gönderilir.
Şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; gerek 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 14/4. maddesinde gerekse Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 12/1-b maddesinde özellikle vurgulanan “İade Edilir” sözcüğünün “kapalı ceza infaz kurumundan, açık ceza infaz kurumuna ayrılanları kapsamına alan bir sözcük olarak kabulünün mümkün olduğu, söz konusu maddelerin ödenmeyen adli cezasından çevrilmiş hapis cezasına hükümlü olan ve yasa gereği infazına doğrudan doğruya açık ceza infaz kurumunda başlayanları da kapsadığına dair herhangi bir açıklamanın bulunmadığı, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 8. maddesinin kapalı kurumlarda cezasını infaz etmekte olan hükümlülerle ilgili bir düzenleme olduğu, ceza hukukunda; sanık aleyhine kıyasın yasak olmasının kanunilik ilkesinin doğal sonucu olduğu gibi 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 2. maddesinin 3. fıkrasında “Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz.” şeklinde ki düzenlemenin, bir anlamda hükümlünün durumunu ağırlaştırdığı konusunda kuşku bulunmadığından ceza hükmü olarak da kabul edilebilecek olan disiplin cezaları için de geçerli olacağının kabulü gerektiği anlaşılmakla;
Somut olayımızda kesinleşen ve ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına dönüştürülmesinden sonra doğrudan doğruya açık ceza infaz kurumunda cezasını infaz etmekte iken firar eden hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilebileceğine dair mevzuatta açık bir hüküm bulunmadığından hükümlünün kapalı cezaevine gönderilemeyeceğine ilişkin İzmir 1. İnfaz Hakimliği’nin kararı yerindedir (Yargıtay 1.Ceza Dairesi - Karar:2017/1454)
Hapis Cezası Kapalı Cezaevinde İnfaz Edilmişse Kalan Kısım Adli Para Cezası ile Birlikte Açık Cezaevinde İnfaz Edilir
6352 sayılı kanunun geçici 3/2-c maddesi uyarınca adli para cezasının infazı sürecinde tazyik hapsine tabi tutulanların, cezaları doğrudan açık ceza infaz kuramlarında yerine getirilir. Bu fıkra hükümleri 31/12/2017 tarihine kadar uygulanır hükmü mevcuttur. Açık Ceza infaz kurumlarına ayrılma yönetmeliğinin 5/1-c maddesi uyarınca adli para cezası hapse çevrilenlerin cezalarının doğrudan açık kurumlarda yerine getirileceği hükmü mevcuttur. Yine aynı yönetmeliğin 6/1-a, 6/2-b maddesinde toplam cezalarının 1/5 ini kapalı kurumlarda iyi halli olarak geçiren hükümlülerin olayımızda da olduğu gibi uyuşturucu madde ticaretinden dolayı ceza alan hükümlülerin şartla tahliye tarihine 2 yıldan az süre kalması halinde kapalı kurumdan açık ceza infaz kurumlarına ayrılabileceği bildirilmiştir. Anılan Yönetmeliğin 12/2 maddesi gereğince açık ceza infaz kurumlarında cezasını infaz etmekte olan hükümlülerin başka bir suçtan dolayı haklarında mahkûmiyet kararı verilenlerin cezaları toplandıktan sonra koşullu salıverilmelerine 6. Madde de belirtilen sürelerde daha fazla kaldığı tespit edilenler kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kuruma iade edileceği mevcuttur.
6352 sayılı kanunun geçici 3/2-c maddesi ile açık ceza infaz kurumlarına ayrılma yönetmeliğinin 12/2 maddesinin birbirine aykırı olduğu görünüyor ise de anılan açık ceza infaz kurumlarına ayrılma yönetmeliğinin 12/2 maddesinde başka bir suçtan dolayı anılan mahkumiyet kararlarının hapis cezalarına ilişkin olup verilen adli para cezalarının ödenmemesi sebebi ile hapis cezasına çevirme olmadığı esas mahkumiyetin adli para cezası olup adli para cezasının hükümlü tarafından her zaman ödenebileceği ve adli para cezalarının infazının gerek anılan kanun hükmü gerekse açık ceza infaz kurumlarına ayrılma yönetmeliğinin 5/1-c maddesi hükmü gözetildiğinde açık ceza infaz kurumlarında çekmesi gerektiği anlaşıldığından hükümlünün kanunda sayılan şartları taşıyıp 6352 sayılı kanunun geçici 3/2-c maddesi açık ceza infaz kurumlarına ayrılma yönetmeliğinin 5/1-c, 6/1-a, 6/2-b,, 12/2 maddeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde hükümlünün bundan sonraki kalan cezalarının doğrudan açık ceza infaz kurumlarında infaz edilmesi gerektiği cihetle itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir…” denilerek, Rize Ağır Ceza Mahkemesi’nin 13.12.2013 tarihli kararının bozulması istenmiştir.
6352 sayılı kanunun geçici 3/2-c maddesi ile Açık Ceza infaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 5/1-c,, 6/1-a,, 6/2-b,, 12/2 maddeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde hükümlünün bundan sonraki kalan cezalarının doğrudan açık ceza infaz kurumlarında infaz edilmesi gerektiği anlaşılmıştır (Yargıtay 10.Ceza Dairesi - Karar: 2015/203).
Disiplin Hapsinin İnfazı Sırasında Cezaevinden Firar Etme Halinde Cezanın İnfazı
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 1. maddesinde bu Kanunun amacının, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin usûl ve esasları düzenlemek olduğunun belirtildiği, tazyik hapsine ilişkin bir hususa yer verilmediği, tazyik hapsinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 2. maddesinde tanımlanan “disiplin hapsi” kavramı içinde kaldığının kabulü gerektiği,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/11/2006 tarihli ve 2006/16.HD-220 esas, 2006/231 sayılı kararında da belirtildiği üzere, “Hapsen tazyik yaptırımında amaç, bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak olduğundan, alt sınırdan belli bir ceza belirlenmesi gerekmemekte, yükümlülük yerine getirilene kadar ve en çok 3 ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması için zorlanması söz konusu olmaktadır. ” şeklindeki gerekçe nazara alındığında, disiplin ve tazyik hapsinin kısmi bir düzeni korumak amacıyla getirildiği, kişinin kendisinden beklenen yükümlülüğü yerine getirdiği takdirde serbest kalacağı gibi Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 5. maddesinin 1. fıkrasının ç. bendinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu gereğince tazyik hapsine tabi tutulanların cezalarının doğrudan açık kurumlarda yerine getirileceğinin öngörüldüğü, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 14/4. maddesinde ve Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 12/1-b maddesinde özellikle vurgulanan “İade Edilir” sözcüğünün “kapalı ceza infaz kurumundan, açık ceza infaz kurumuna ayrılanları kapsamına alan bir sözcük olarak kabulünün gerektiği, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 8. maddesinin kapalı kurumlarda cezasını infaz etmekte olan hükümlülerle ilgili bir düzenleme olduğu gibi açık kurumlardan ikinci kez firar etmiş olanların, firar tarihinden önce kesinleşmiş olan cezaları ve koşullu salıverilme tarihine kadar kesinleşerek infazına başlanacak olan cezalarının tamamının kapalı kurumda infaz edileceğinin öngörüldüğü, ceza hukukunda sanık aleyhine kıyasın yasak olmasının kanunilik ilkesinin doğal sonucu olduğu gibi 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 2. maddesinin 3. fıkrasında “Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz.” şeklindeki düzenlemenin, bir anlamda hükümlünün durumunu ağırlaştırdığı konusunda kuşku bulunmadığından disiplin cezaları için de geçerli olacağının kabulü gerektiği anlaşılmakla;
Somut olayımızda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu gereğince tazyik hapsine tabi tutulan ve doğrudan doğruya açık ceza infaz kurumunda cezasını infaz etmekte iken firar eden hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilebileceğine dair mevzuatta açık bir hüküm -yoktur (Yargıtay 1. Ceza Dairesi - Karar: 2020/177).
Açık Cezaevinden İkinci Kez Firar Edenlerin Cezalarının Kapalı Cezaevinde Geçirleceği Süre
Açık Ceza İnfaz Kurumlarından ikinci kez firar firar etmiş olanların, firar tarihinden önce kesinleşmiş olan cezaları ve koşullu salıverilme tarihine kadar kesinleşerek infazına başlanacak olan cezalarının tamamının kapalı kurumda infaz edilmesi gerektiği,
Somut olayda hükümlünün daha önce iki kez açık ceza infaz kurumundan firar ettiği gerekçesiyle talebinin reddine karar verilmiş ise de, hükümlünün 14.03.2015 ve 12.01.2017 tarihlerinde firar ettiği, firar ettiği sırada infaz edilmekte olan cezalarının koşullu salıverilme ve bihakkın tahliye sürelerinin dolmasından sonra 14.06.2017, 14.02.2018 ve 25.10.2018 tarihlerinde kesinleşerek infaza verilen ve Konya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/05/2019 tarihli ve 2019/164 değişik iş sayılı içtima kararı ile 3 yıl 13 ay hapis cezası olarak toplanan cezalarının infazı sırasında diğer koşullarında gerçekleşmesi şartıyla açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkının bulunduğu, daha önce firar etmesinin açık ceza infaz kurumuna ayrılmasına engel teşkil etmesinin yasal olarak mümkün olmadığı anlaşılmakla, daha önce iki kez açık ceza infaz kurumundan firar ettiği gerekçesiyle açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddine dair Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı tarafından verilen karara karşı yaptığı şikayetinin kabulüne dair Konya İnfaz Hakimliğinin 18.12.2019 tarihli ve 2019/4847 esas, 2019/4896 karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Konya 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 23.12.2019 tarihli ve 2019/2218 değişik iş sayılı kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, bu karara CMK’nin 309. maddesi uyarınca yapılan ve haklı sebeplere dayanmayan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, karar verilmiştir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2020/3341 E. , 2021/10830 K.).
İdare ve Gözlem Kurulunun İyi Halliliğe İlişkin Kararının İnfaz Hakimliğince Denetlenmesi
İyi halliliğe ilişkin değerlendirmenin hükümlünün ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülükleri eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığı hususlarında, infazın tüm aşamalarında katıldığı eğitim-öğretim, psiko-sosyal yardım ve destek programları ile sosyal ve sportif faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldığı sertifikalar, kitap okuma alışkanlığı, diğer hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu görevlileri ve dışarıyla olan ilişkileri, işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı, ceza infaz kurumu kuralları ile kurum bünyesindeki çalışma kurallarına uyumu, yükümlülüklerine riayeti, kurum güvenlik ve düzenine katkısı, aldığı disiplin cezaları ve ödüller dikkate alınmak suretiyle yapılması, yapılan değerlendirme sonucunda somut ve denetlenebilir, dosya içeriğine uygun takdir hakkının objektif ve yerinde kullanıldığını gösterecek nitelikte yeterli ve yasal gerekçe gösterilmesi ve karar verilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; açık ceza infaz kurumuna ayrılmayı isteyen hükümlüye ait infaz evrakları ile gözlem değerlendirme ve gelişim değerlendirme raporları ile belgeler incelenerek, hükümlünün iyi halli olduğuna ve açık ceza infaz kurumuna ayrılmasının uygun olduğuna dair karar verilmiştir.
Açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebiyle ilgili olarak İdare ve Gözlem Kurulu tarafından verilen ve İnfaz Hakimliğinin önüne gerek şikâyet üzerine gerekse de 7242 sayılı Kanun’un 18 nci maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca onaylanma talebi üzerine gelen dosyalar ile ilgili incelemenin, hükümlünün açık cezaevine ayrılma şartlarını taşıyıp taşımadığı, kurul tarafından karar alındığı sırada mevzuat gereği hükümlünün gözlem ve değerlendirme dosyasında bulunan rapor ve belgelerin değerlendirilip değerlendirilmediği, ulaşılan kanaate ilişkin dosya içeriğine uygun, denetime imkan verecek nitelikte gerekçe gösterilip gösterilmediğini denetlemek ile sınırlı olduğunu kabul etmek gerektiği, idarenin yerine geçerek yerindelik denetimi yapılmasının mümkün olmadığı, ancak ulaşılan kanaat ile hükümlüye ait bilgi, rapor ve belgelerin açıkça çeliştiği, takdir hakkının objektif ve yerinde kullanılmadığı, hukuka aykırılık bulunduğu, eksik bilgi, belge rapor ile ya da hükümlüye ait bilgi, rapor ve belgelerin hatalı değerlendirilmesi suretiyle karar verildiğinin tespit edilmesi durumunda idarenin yerine geçerek karar verilmesi yerine eksiklik ya da hatalı değerlendirme olarak kabul edilen durum açıklanıp, gösterilmek suretiyle yeniden değerlendirme yapılması amacıyla idareye gönderilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalara göre somut olay değerlendirildiğinde, İdare ve Gözlem Kurulu tarafından hükümlünün iyi halli olduğuna ve açık ceza infaz kurumuna ayrılması gerektiğine ilişkin kararına karşı idarenin yerine geçerek “hükümlünün almış olduğu disiplin cezasına konu eylemin işleniş şekli dikkate alındığında, hükümlünün ceza infaz kurumu kurallarını ihlal ettiğinden, İdare ve Gözlem Kurulunun gerekçesi ışığında onay talebinin reddine” dair İnfaz Hakimliğince verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, bu karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür (Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2023/5163 E. , 2024/434 K.). .
Açık cezaevine geçiş şartları ve denetimli serbestlik yasası arasında çok sıkı bir ilişki vardır. Denetimli serbestlikten yararlanmanın ön koşulu açık cezaevine geçiş hakkının kazanılmasıdır.
Adli Para Cezası Açık Cezaevine Geçiş Hesaplamasında Dikkate Alınmaz
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107. maddesine göre koşullu salıverilme süresinin belirlenmesi açısından aynı Kanunun 99. maddesine göre mahkemece bir toplama kararı verildiğinden, adli para cezasından çevrili hapis cezalarının infazında öncelikle kamuya yararlı bir işte çalıştırılma tedbirinin uygulanması gerektiğinden ve adli para cezalarının infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanmadığından, 6545 sayılı Kanunla Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/3. maddesinde yapılan ve adli para cezasından çevrilen hapis cezasının öncelikle kamuya yararlı bir işte çalıştırılma şeklinde bu mümkün olmadığı takdirde açık ceza infaz kurumunda infaz edilmesi gerektiğine ilişkin düzenleme ile 7242 sayılı Kanun’un 42. maddesi ile değişik 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 99. maddesinin “Adli para cezasından çevrilen ve ceza infaz kurumunda infaz edilme aşamasına gelen hapis cezaları da toplama kararına dahil edilir.” şeklindeki açık hükmüne göre, adli para cezasından çevirilen hapis cezasının toplama kararına dahil edilebilmesi için ceza infaz kurumunda infaz edilme aşamasına gelmesi gerektiği dikkate alınmalıdır.
Adli para cezasından çevrili hapis cezasının infazı 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinin 3. fıkrası uyarınca doğrudan açık ceza infaz kurumunda infazı gerektiğinden, kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna ayrılmada, adli para cezasından çevrili hapis cezasının hesaplamada dikkate alınmayarak doğrudan verilen ve infazı yapılan hapis cezasının süresi ve kesinleşen mahkumiyet hükmündeki suç nevi dikkate alınarak açık ceza infaz kurumuna ayrılma durumu ile ilgili değerlendirme yapılmalıdır.
Bu açıklamalara göre somut olaya bakıldığında; nitelikli dolandırıcılık ve nitelikli hırsızlık suçlarından verilen ve kesinleşen hapis cezaları ile adli para cezasından çevrili hapis cezalarının 10 yıl 5 ay 1120 gün hapis olarak içtima edilip, 27.02.2023 tarihli ve 2023/7-4569 sayılı müddetnameye göre, 11.02.2023 tarihinde ceza infaz kurumunda infazına başlandığı, adli para cezasından iki ayrı hüküm ile verilen 1095’er günlük hapis cezasının 5275 sayılı Kanun’un 106. maddesinin 7. fıkrası uyarınca 5 yıl hapis olarak tamamen indirim olmaksızın infaz edilmesi gerektiğine ilişkin açıklamaya yer verilmek suretiyle koşullu salıverilme tarihinin 04.03.2033, bihakkın tahliye tarihinin ise 30.06.2037 olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Hükümlünün infaza konu içtimalı cezaları içinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142. maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükmü bulunması nedeniyle Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6. maddesinin 3. fıkrası ile 2. fıkrasının (a) bendi hükmü birlikte değerlendirildiğinde, kapalı ceza infaz kurumundan, açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmesi için koşullu salıverilme tarihine beş yıldan az sürenin kalması gerektiği, bu süre belirlenirken hükümlünün içtimaya dahil adli para cezasından çevrili hapis cezasının infazının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinin 3. fıkrası uyarınca doğrudan açık ceza infaz kurumunda infazı gerektiğinden, kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna ayrılma ile ilgili olarak yapılan hesaplama ve değerlendirmede, adli para cezasından çevrili hapis cezasının dikkate alınmaması ve doğrudan verilen hapis cezalarının süresi dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapılması gerektiği gözetilmeksizin verilen İnfaz hakimliği kararına karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi açıklanan nedenle yerinde görülmüştür (Yargıtay 1CD Esas : 2024/5027 Karar : 2024/6277).
Örgütlü Suçlarda Açık Cezaevine Geçiş Objektif Bir Şekilde Değerlendirilmelidir
Hükümlünün suçunu kabul edip, pişman olduğuna, terör örgütünden ayrıldığına ilişkin beyanlarında samimi olmadığına, beyanlarına rağmen terör örgütü ile irtibatının devam ettiğine ilişkin İdare ve Gözlem Kurulunda oluşan kabulün denetimine imkan verecek, takdir hakkının objektif ve yerinde kullanıldığını gösterecek, denetime elverişli, nitelikte dosya içeriğine uygun yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, koşullu salıverilme tarihi 17.01.2024 olan hükümlü hakkında “hükümlünün örgüte dair etkin bir bilgi paylaşımında bulunmadığı ve söylemlerinde tutarsız olduğu, ezberlenmiş cümleler kullandığı, samimi paylaşımlarının olmadığı, suç kabulünün olmadığı, çekimser davranışları ve çelişkili ifadeleri nedeni ile” terör örgütünden ayrıldığına dair kanaat oluşmadığından bahisle samimiyetinin tasdikine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla, verilen kararda gösterilen gerekçenin dosya içeriğine uygun, yeterli ve yasal olmadığı belirlenerek hükümlünün itirazının kabulüne ve İnfaz hakimliğinin hükümlünün şikayetinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden tebliğnamede (1) numaralı başlık altında gösterilen ve haklı sebebe dayanmayan kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2024/526 E. , 2024/5257 K.).
Avukat Baran Doğan
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.