0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme Suçu Nedir? (TCK 281)

Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçu, hakkında soruşturma başlatılmış olsun veya olmasın işlenmiş bir suç ile ilgili maddi gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla “suç delilini yok etme”, “gizleme” veya “değiştirme” fiilleriyle işlenen seçimlik hareketli bir suçtur. Uygulamada bu suça “delilleri karartma suçu” da denilmektedir.

Suç delillerini yok etme, gizleme (saklama) veya değiştirme suçu, “adliyeye karşı suçlar” başlığı altında TCK md.281’de düzenlenmiştir. Çünkü, suç delillerini yok eden, gizleyen veya değiştiren kişinin adaletin tecelli etmesine mani olduğu ve böylelikle suçu adliyeye karşı işlediği kabul edilmektedir.

Suçun meydana gelmesi için yok edilen, değiştirilen veya gizlenen şeyin mutlaka bir suçun ispatı açısından delil değerine sahip olması gerekir. Delil değerine sahip olmayan herhangi bir şeyin yok edilmesi, gizlenmesi (saklanması) veya değiştirilmesi suçun oluşmasına vücut vermez. Ceza muhakemesinde deliller beyan, belge ve belirti olmak üzere üç şekilde sınıflandırılmaktadır. Bu nedenle, bu tür delillerden herhangi birinin yok edilmesi, gizlenmesi veya değiştirilmesi suçun meydana gelmesine yol açar. Örneğin, ölümlü trafik kazasının nasıl meydana geldiğinin ispatı açısından belirti niteliğinde olan fren izlerinin silinmesi halinde suç delillerini yok etme suçu oluşur.

Suçun oluşması için herhangi bir seçimlik hareketin tek başına yapılması yeterlidir. Suç delillerini silme veya bozma şeklindeki fiiller de bu suçun meydana gelmesine yol açar. Çünkü, “silme” fiili kanunda tanımlanan “yok etme” fiili içinde; “bozma” fiili ise kanundaki “değiştirme” fiili içinde yer almaktadır. Örneğin, bilgisayar hardiski içinde bir suçun delilini teşkil eden veriyi silen kişi, suç delilini yok etme suçunu işlemiş olur.

Özellikle belirtelim ki, kanunda şahsi cezasızlık sebebi olarak düzenlendiğinden kendi işlediği suçun delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme nedeniyle faile ceza verilemez (TCK md.281/1-2.cümle).

Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme Suçunun Cezası

Gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla, bir suçun delillerini yok eden, silen, gizleyen, değiştiren veya bozan kişi, 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kendi işlediği veya işlenişine iştirak ettiği suçla ilgili olarak kişiye bu fıkra hükmüne göre ceza verilmez (TCK md.281/1).

Kamu görevlisinin (memur, avukat, hakim, savcı, polis, jandarma vs.) bu suçu göreviyle bağlantılı olarak işlemesi halinde cezası yarı oranında arttırılır. Kamu görevlisinin görevi ile bağlantılı olmayacak şekilde bu suçu işlemesi halinde suçun cezasının temel şekli uygulanır (TCK md.281/2). Örneğin, bir soruşturmayı yürütmekle görevli polis veya jandarmanın suç delilini yok etmesi halinde suçun bu nitelikli şekli gerçekleşir ve cezası arttırılır.

Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık, failin işlediği fiil nedeniyle pişman olması ve suçun sebep olduğu zararı gidermesi halinde fail hakkında ceza indirimi yapılmasını sağlayan bir maddi ceza hukuku kurumudur.

Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçuna özgü bir etkin pişmanlık hali düzenlenmiştir. Buna göre ilişkin olduğu suç nedeniyle hüküm verilmeden önce gizlenen delilleri mahkemeye teslim eden kişi hakkında bu maddede tanımlanan suç nedeniyle verilecek cezanın beşte dördü indirilir (TCK md.281/3).

Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçu (delilleri karartma suçu) nedeniyle hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçu (delil karartma suçu) nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.

Erteleme, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçu sebebiyle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi de mümkündür.

Suçun Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaşma ve Görevli Mahkeme

Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme (delilleri karartma ) suçu, şikayete tabi bir suç değildir. Herhangi bir şekilde suçun işlendiği savcılık tarafından öğrenildiğinde kendiliğinden soruşturma başlatılmalıdır. Uygulamada bu şekilde soruşturma yapılarak açılan davalara “kamu davası” denilmektedir. Suçun soruşturulması için herhangi bir şikayet süresi olmamasına rağmen dava zamanaşımı süresi 8 yıl olup suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıl geçmeden işlenen suç savcılığa bildirilmelidir. Aksi takdirde, dava zamanaşımı süresi dolacağından suç ile ilgili soruşturma yapılamayacaktır.

Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.

Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçu nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.

Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme Suçu Yargıtay Kararları


Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme Suçunun Unsurları

5237 sayılı TCK’nın “Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” başlıklı 281. maddesinin 1. fıkrası ise; “Gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla, bir suçun delillerini yok eden, silen, gizleyen, değiştiren veya bozan kişi, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kendi işlediği veya işlenişine iştirak ettiği suçla ilgili olarak kişiye bu fıkra hükmüne göre ceza verilmez.” şeklinde düzenlenmiştir.

Madde ile daha önce işlenmiş olan bir suçun delil ve eserlerinin yok edilmesi, silinmesi, gizlenmesi, değiştirilmesi veya bozulması, işlenen suçtan bağımsız bir suç olarak tanımlanmıştır.

Bu suçun konusunu, daha önce işlenmiş olan bir suçun delil ve eserleri oluşturmaktadır. Bir suçtan elde edilmiş olan eşyayı da suçun eser ve delili olarak kabul etmek gerekir. Bu itibarla söz konusu suç, önceden işlenmiş bir suçun varlığını gerekli kılmaktadır.

Söz konusu suç seçimlik hareketli bir suçtur. Bu seçimlik hareketler, suçun delil ve eserlerinin yok edilmesi, gizlenmesi, değiştirilmesi veya bozulmasından ibarettir. Bu suçun oluşabilmesi için, failin gerçeğin meydana çıkarılmasını engellemek amacıyla hareket etmesi gerekir. Ancak fıkra metninde bir şahsi cezasızlık sebebine yer verilmiştir. Buna göre, kişiye kendi işlediği veya işlenişine iştirak ettiği suçun delillerini yok etmesi, gizlemesi veya değiştirmesi dolayısıyla ayrıca ceza verilmez. Ancak kabul edilen bu şahsi cezasızlık sebebi sadece suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçu ile sınırlı olup sanığın eyleminin ayrıca başka bir suç oluşturması durumunda, örneğin resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek, hırsızlık mala zarar verme; o suçtan dolayı cezalandırılabilmesi mümkündür (Ceza Genel Kurulu 2019/325 E. , 2021/590 K.).

Suç Delili Olan Esrarın Yok Edilmesi

Kolluk görevlileri arama yapmak üzere geldiğinde sanığın evde bulanan esrarı klozete ve mutfak eyvesine dökmek suretiyle gerçekleştirdiği eylemin TCK’nın 281. maddesinde düzenlenen “suç delillerini yok etme” suçu kapsamında kaldığı gözetilmeden sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 10. Ceza Dairesi- Karar: 2020/5746).

Kendisinin İşlediği Suçun Delilini Gizleme (Delili Karartma)

6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanığın kendisine ait ruhsatsız silahı samanlığa saklamak suretiyle suç delilini yok etmeye yönelik eylemde bulunduğu anlaşılsa da TCK’nın 281. maddesindeki “kendi işlediği veya işlemesine iştirak ettiği suçla ilgili olarak bu fıkra hükmüne göre ceza verilmez” düzenlemesi karşısında; sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması nedeniyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir (Yargıtay 12. CD - Karar: 2014/14984).

Yok Edilen Eşyanın Suç Delili Olması Şarttır

Sanığın, yakalanamaması nedeniyle dosyası tefrik edilen F. M. ile birlikte bulundukları dernekte yapılmak istenen aramayı engellemek amacıyla kapıyı açmama, bu sırada bilgisayara takılı veri depolama aracını çıkarıp içeriğine ulaşılmayacak şekilde bozarak dernek binasının karşısında bulunan binanın teras katına atma ve içerisinde bulunan verilere ulaşılmasına engel olma şeklinde kabul edilen eylemlerinin, yok edilmek istenen veri depolama aracının TCK’nın 281. maddesi anlamında bir suçun delillerini içerip içermediği hususunda her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, mevcut şüphenin sanıklar lehine değerlendirilmesi gerektiği de gözetilmeden beraatleri yerine yazılı gerekçe ile mahkumiyetlerine karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 9. Ceza Dairesi - Karar: 2014/6210).

Görevli Polis Memurunun Suç Delilini Yok Etmesi (Delil Karartma)

Polis memuru olan sanıkların, müşteki F…‘in şikayetçi olduğunu öğrendiklerinde, adli kolluk görev ve yetkilerine sahip oldukları halde, müştekiye “16 yaşındasın, git babanla konuş, sonra şikayetçi olursan ifadeni alırız” dedikleri, daha sonra müştekinin babası olan A…‘in karakola gelip, “Eğer kızımın kızlığı bozulduysa şikayetçiyim” demesine karşın, herhangi bir işlem yapmadıkları; ayrıca soruşturma aşamasında tanık olarak dinlenen B…‘ün beyanında, “Bir polis memurunun gelerek hakkında tecavüz suçlaması olduğunu söylemesi üzerine emniyete geldiğini, cep telefonunda kayıtlı olan müştekiye ait mesajları sanık İ…‘ın yüksek sesle okuduğunu, bunu karakolda bulunan beş polis memurunun da duyduğunu, sanığın daha sonra kendisinden bu mesajları silmesini istediğin” belirtmesi karşısında, eylemlerinin, TCK’nın 257/2 gereği görevi kötüye kullanma suçu ve 281. maddesi gereği suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar: 2013/1081).

Aracın Motor ve Şase Numarasını Değiştirerek Suç Delillerini Gizleme ve Hırsızlık

Araç motor ve şase numaralarının “…kamu kurum ve kuruluşlarınca veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca kullanılan mühürle…” oluşturulmuş onaylayıcı ya da belgeleyici işaretler olmadığı, bu bağlamda hırsızlık suçuna iştirak edilmemiş olmak koşuluyla çalınan aracın motor ve şase numaralarının değiştirilmesinin TCK’nın ve fıkralarında tanımlanan kanıtları değiştirme ve gizleme suçunu oluşturduğu, somut olayda ise sanığın işlediği hırsızlık suçunun kanıtlarını gizlemek amacıyla motor ve şase numaralarını değiştirmenin asıl hırsızlık suçu içinde eriyen eylem olduğu gözetilmeden TCK’nın tanımlanan mühürde sahtecilik suçundan ayrıca mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar: 2010/17064).

Adam Öldürmede Suç Delillerini Gizleme veya Yok Etme Suçu

Tek eylem nedeniyle iki ayrı suçtan dava açılıp her iki suçtan da ayrı ayrı hüküm kurularak beraat kararı verilemeyeceği hususu da dikkate alınarak; oluşa ve delillere göre, elde edilen delillerin adam öldürme suçundan hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmamakla beraber sanığın daha önce izinsiz taşıdığı 6136 sayılı Yasa kapsamına göre tabancasını ölene verdiği, bu tabancayla intihar eden ölenin yanına gittiğinde, kendi tabancasının kullanıldığını görmesi üzerine, öldürme fiilinin delili olan bu tabancayı olay yerinden alarak yok ettiği, böylece öldürme suçunun delillerini gizlemek ve yok etmek suçunu işlediği anlaşıldığı ve bu suçtan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hem adam öldürme hem de suç delillerini gizlemek ve yok etmek suçundan beraatine karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 1. CD - Karar: 2008/5944).

Suç delillerini yok etme, gizleme (saklama) veya değiştirme suçu; teknolojinin ve internet kullanımının gelişmesi, bilgisayar, cep telefonu, tablet vb. gibi araçların, whatssup, facebook, twitter, instagram vb. gibi programların da suç işlemede kullanılması nedeniyle artık dijital ortamda da yoğun bir şekilde işlenen bir suç tipi olduğundan iddia veya savunma hakkının bir avukat vasıtasıyla kullanılmasında yarar vardır.


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS