Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Takibi Şikayet Bağlı Suç Ne Demek?

Takibi şikayete bağlı suçlar, bir suç hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılabilmesi için suçun mağdurunun veya suçtan zarar gören kişilerin şikayetçi olmasının arandığı suçlardır. Takibi şikayete tabi suçlar, 5237 sayılı TCK’da ve özel kanunlarda açıkça gösterilmiştir. Bir suçun şikayete tabi olduğu kanun maddesinde şu ibarelerle ifade edilir:

  • …mağdurun şikayeti üzerine…hükmolunur.” (TCK m.86/2),
  • …şikayet üzerine…cezalandırılır.” (TCK m.104/1),
  • …soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır.” (TCK m.131/1).

Takibi şikayete bağlı olmayan suçlar, kanunlarda ayrıca belirtilmez. İlgili kanun maddesinde bir suçun takibinin şikayete bağlı olduğu açıkça yazılmamış ise, o suç savcılık ve mahkeme tarafından resen (kendiliğinden) soruşturma ve kovuşturma konusu yapılır.

Şikayet hakkı, bir suçun savcılık tarafından soruşturulması veya mahkeme tarafından kovuşturulması için zarar gören veya mağdura tanınan kişiye sıkı surette bağlı bir kamu hukuku hakkıdır. Şikayetçi, gerçek kişi olabileceği gibi şirket, vakıf, dernek vb. gibi bir tüzel kişi de olabilir. Tüzel kişiler şikayet hakkını yetkili organları vasıtasıyla kullanır. Şikayet hakkını bizzat hak sahibi kullanmalıdır, bu hak mirasçılara geçmez. Ancak, müşteki şikayet hakkını bizzat kullandıktan sonra vefat ederse, mirasçıları açılan ceza davasına müdahil (katılan) sıfatıyla katılabilirler.

Şikayete Tabi Suçlarda Şikayet Süresi Ne Kadardır? (TCK md. 73/1)

Şikayete tabi suçlarda şikayet süresi, mağdurun ‘fiil’ ve ‘faili’ öğrenmesinden itibaren 6 aydır. Müştekinin şikayet hakkını kullanabilmesi için hem faili hem de fiili öğrenmesi gerekir. Örneğin, 01.09.2016 tarihinde aleyhine mala zarar verme suçu işlenen bir mağdur, malına verilen zararı aynı tarihte öğrenmiş, fakat suçu işleyen failin kimliğini 3 ay sonra 01.12.2016 tarihinde öğrenmişse, şikayetçi olmak istediğinde şikayet süresi 01.12.2016 tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü süreye tabi olacaktır.

Suçtan zarar gören veya mağdur, suç teşkil eden fiil veya failden hangisini daha geç öğrenmişse, 6 aylık şikayet süresi de o tarihten itibaren başlar. Şikayet süresi, fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 aylık bir hak düşürücü süreye tabi olmasına rağmen, şikayet hakkı, her halukarda TCK md. 66’da düzenlenen dava zamanaşımı süresi içinde yapılmalıdır. En hafif suçlar için TCK md. 66’ya göre belirlenen dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Örneğin, aleyhine kasten basit adam yaralama suçu işlenen mağdur, faili daha sonra öğrense bile en geç 8 yıl içinde şikayetçi olmalıdır.

Müşteki birden fazla ise müştekilerden biri şikayet süresini kaçırsa bile, şikayet süresini kaçırmayan diğer müştekilerin şikayet hakkı düşmez, her zaman şikayetçi olabilirler (TCK md. 73/3).

Şikayetten vazgeçme, soruşturma aşamasında takipsizlik kararı, kovuşturma aşamasında kamu davasının düşmesi sonucunu doğurur.

Şikayet etme prosedürü ve şikayetten vazgeçmenin sonuçları için şu yazımıza bakınız: Şikayet Hakkının Kullanılması ve Şikayetten Vazgeçme

Takibi Şikayete Bağlı Suçlar Nelerdir?

Bir suçun takibinin şikayete bağlı olduğu açıkça kanunda yazılı olmadıkça, o suç savcılık tarafından resen soruşturulur. Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi tüm suçlar aynı zamanda uzlaştırma/uzlaşma yasası kapsamındadır.

Takibi şikayete bağlı belli başlı suçlar şunlardır:

Takibi Şikayete Bağlı Suçlar Yargıtay Kararları


Suçun Basit Halinin Şikayete Tabi Olması Nitelikli Halini de Şikayete Bağlı Tutmaz

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.10.2006 tarih ve 2005/5-193 – 2006/203 sayılı kararında da açıklandığı üzere ve bu doğrultuda istikrar kazanmış uygulamaya göre, bir suçun basit halinin soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete tabi olması, nitelikli hallerinin de şikayete tabi olduğu şeklinde yorumlanmamalıdır. Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olan suç türleri, kanun maddelerinde açık olarak belirtildiğinden, bu kapsamın dışında kalan suç türlerinin soruşturulması ve kovuşturulmasının kamu adına yapılacağının kabulü zorunludur. Kanun koyucunun iradesinin bu doğrultuda değerlendirilmesi gerekir.

Somut olay irdelendiğinde; sanıkların iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunu birlikte işlediklerinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 116/2. maddesinde yer alan bu suçun basit halinin takibi şikayete bağlı olsa da, anılan Kanunun 119/1-c maddesinde yer alan “ suçun birden fazla kişi tarafından birlikte” işlenmesini düzenleyen nitelikli halin bulunması nedeniyle, bu suçun kovuşturulmasının şikayet koşuluna bağlı olmadığı gözetilmeden, şikâyetten vazgeçme nedeniyle kamu davalarının düşürülmesine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/7120 E. , 2020/3928 K.).

Şikayete Tabi Suçta Şikayetten Vazgeçmeyi Kabul Etmeyen Sanığın Mahkumiyeti

5237 sayılı TCK’nin 73. maddesinin 4. fıkrasında, kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda, suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesinin davayı düşüreceği düzenlenmiş, yargılama sonunda suçun sabit olmaması halinde beraat kararı verilmesi olanağının sağlanması için aynı maddenin 6. fıkrasında ise vazgeçmenin, onu kabul etmeyen sanığı etkilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Buna göre, sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul etmemesi durumunda, yargılamaya devam edilerek, suçun sabit olmaması halinde beraatine, suçun sabit olduğunun anlaşılması halinde ise, bu husus kararda açıklanarak, kovuşturmanın şikayet koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekecektir.

İncelenen dosyada; şikayetten vazgeçmeyi kabul etmeyen sanığın, kasten basit yaralama eyleminin sabit olduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi uyarınca açılan kamu davasının şikayet koşulu oluşmadığından düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/12452 E. , 2021/14937 K.).

Takibi şikayete tabi suçlar; soruşturma ve kovuşturma aşamalarında şikayet hakkının kullanılması ve şikayetten vazgeçme hususlarında hak kayıplarına yol açacak bazı özellikler arz ettiğinden bir ceza avukatından hukuki yardım alınmasında fayda vardır.


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS