Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Ticari Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrının Açıklanması Suçu Nedir? (TCK 239)

Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu; sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği öğrendiği ticari, bankacılık veya müşteri sırlarına dair bilgi veya belgelerin rakiplerle veya yetkisiz kişilerle paylaşılması veya herhangi bir şekilde ifşa edilmesi ile oluşur.

Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu, TCK m.239’da “EKONOMİ, SANAYİ VE TİCARETE İLİŞKİN SUÇLAR” bölümünde düzenlenmiştir.

Bu suç ile ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin yetkisiz kişilere verilmesi veya ifşa edilmesi yaptırıma bağlanmıştır. Bir bilgi veya belgenin bu nitelikte olup olmadığı, ilgili kanunda belirlenen bu hususa ilişkin ölçütler göz önünde bulundurularak hâkim tarafından belirlenir. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan kanun tasarısında, ticari sır, bankacılık sırrı ve müşteri sırrı şu şekilde ifade edilmektedir:

1. Ticari Sır Nedir?

Bir ticarî işletme veya şirketin faaliyet alanı ile ilgili yalnızca belirli sayıdaki mensupları ve diğer görevlileri tarafından bilinen, elde edilebilen, özellikle rakipleri tarafından öğrenilmesi halinde zarar görme ihtimali bulunan ve üçüncü kişilere ve kamuya açıklanmaması gereken, işletme ve şirketin ekonomik hayattaki başarı ve verimliliği için büyük önemi bulunan; iç kuruluş yapısı ve organizasyonu, malî, iktisadî, kredi ve nakit durumu, araştırma ve geliştirme çalışmaları, faaliyet stratejisi, hammadde kaynakları, imalatının teknik özellikleri, fiyatlandırma politikaları, pazarlama taktikleri ve masrafları, pazar payları, toptancı ve perakendeci müşteri potansiyeli ve ağları, izne tâbi veya tâbi olmayan sözleşme bağlantılarına ilişkin veya bu gibi bilgi ve belgeleri ifade etmektedir.

2. Bankacılık Sırrı Nedir?

Bankanın yönetim ve denetim organlarının üyeleri, mensupları ve diğer görevlileri tarafından bilinen malî, iktisadî, kredi ve nakit durumu ile ilgili bilgilerle, bankanın müşteri potansiyeli, kredi verme, mevduat toplama, yönetim esasları, diğer bankacılık hizmet ve faaliyetleri, risk pozisyonlarına ilişkin her türlü bilgi ve belgeleri ifade etmektedir.

3. Müşteri Sırrı Nedir?

Ticarî işletme ve şirketlerin, bankaların, sigorta şirketlerinin, sermaye piyasasında ve malî piyasalarda faaliyet gösteren aracı kurumların, kendi faaliyet alanlarıyla ilgili olarak müşteriyle ilişkilerinde, müşterinin şahsî, iktisadî, malî, nakit ve kredi durumuna ilişkin doğrudan veya dolayısıyla edindikleri tüm bilgi ve belgeleri ifade eder.

Ticari Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrının Açıklanması Suçunun Cezası (TCK 239)

Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunun cezası şu şekildedir:

  • Sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilere veren veya ifşa eden kişi, şikayet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu bilgi veya belgelerin, hukuka aykırı yolla elde eden kişiler tarafından yetkisiz kişilere verilmesi veya ifşa edilmesi halinde de bu fıkraya göre cezaya hükmolunur (TCK m.239/1)

  • Birinci fıkra hükümleri, fenni keşif ve buluşları veya sınai uygulamaya ilişkin bilgiler hakkında da uygulanır (TCK m.239/2)

  • Bu sırlar, Türkiye’de oturmayan bir yabancıya veya onun memurlarına açıklandığı takdirde, faile verilecek ceza üçte biri oranında artırılır. Bu halde şikayet koşulu aranmaz (TCK m.239/3)

  • Cebir veya tehdit kullanarak bir kimseyi bu madde kapsamına giren bilgi veya belgeleri açıklamaya mecbur kılan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır (TCK m.239/4

Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilemez. Çünkü, hapis cezası ile birlikte adli para cezası yaptırım olarak düzenlenmiştir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası (4. fıkra hariç) hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.

Ceza ertelenmesi, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası (4. fıkra hariç) hakkında erteleme hükümlerinin uygulanması mümkündür.

Suçun Şikayet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaşma, Görevli Mahkeme

Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu, 4. fıkrası hariç olmak üzere uzlaşmaya tabi suçlardandır.

Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunun TCK m.239/1 fıkrasındaki temel hali şikayete tabi suçlar arasında yer almaktadır. Şikayetten vazgeçme, ceza davasının düşmesi sonucunu doğurur. TCK m.239/4’teki hallerde suç, savcılık tarafından resen soruşturulmalıdır. Şikayet hakkı, dava zamanaşımı süresinde kullanılabilir.

Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu yargılamalarında olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Ticari Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrının Açıklanması Suçunda Görevli Mahkeme

Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu hakkında yargılama yapma görevi, asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.

Ticari Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Bilgi veya Belgelerinin Açıklanması Suçu Yargıtay Kararları


Şirkete Ait Bilgilerin Ticari Sır Niteliğinde Olup Olmadığının Araştırılması

Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması ile sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçlarından açılan kamu davasında eylemin bir bütün olarak TCK’nın 239. maddesindeki ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçunu oluşturduğu kabul edilerek kurulan hükmün katılan vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmakla tebliğnamedeki temyiz isteminin reddini isteyen düşünceye iştirak edilmeyerek sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazlarına hasren inceleme yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:

Suç tarihinde, katılan şirket bünyesinde mühendis olarak çalışmakta olan sanığın, şirketin ana bilgisayara güvenlik sistemini devre dışı bırakıp uzaktan girerek kendi bilgisayarına veri transferi yaptığı ve 2490 adet dosyayı şifreleyerek ZIP formatında harici belleğe kopyalayıp yeni işe başladığı firmanın ana bilgisayarına aktardığı iddia edilen olayda sanık ve müdafiin, kopyalandığı iddia edilen verilerin ticari sır veya müşteri sırrı niteliğinde olmadığını beyan ederek atılı suçlamayı kabul etmedikleri, katılan tarafın ise söz konusu bilgilerin ticari sır niteliğinde olduğunu beyan ettikleri, dosya arasında mevcut kayıtların teknik bilgi ve tecrübeyi gerektiren konulara ilişkin olduğu nazara alınarak; kopyalanan kayıtlarda yer alan bilgilerin ticari sır veya müşteri sırrı niteliğinde olup olmadığı hususlarında konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 5. Ceza Dairesi - Karar : 2017/118).

Müşteri Sırrı ve Görevleri Dolayısıyla Öğrenilen Bankalara veya Müşterilerine Ait Sırların Açıklanması

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 10/06/2014 gün 2012/6-1336 E. 2014/323 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi, suç oluşturan bir eylemin aynı anda birden fazla kanundaki düzenlemeleri ihlal etmiş olması durumunda “kanunların içtimaı” söz konusu olmaktadır. Bu hallerde görünüş itibariyle suçların çokluğundan bahsedilebilirse de, eyleme gerçekte karşılaşan normlardan sadece birisi uygulanabileceğinden buna “görünüşte içtima” da denilmektedir. Böyle durumlarda hangi kanunun uygulanması gerektiği, “özel normun önceliği”, “tüketen-tüketilen norm ilişkisi” ve “yardımcı (tali) normun sonralığı” gibi ilkelere göre belirlenmelidir. Genel norm ile aynı hukuki yararı koruyan özel norm, genel normun tüm unsurlarını taşımakla birlikte genel normda yer almayan özel bazı unsurları da ihtiva etmektedir. Böyle bir durumda “özel normun önceliği” ilkesi uyarınca olaya genel norm değil özel norm uygulanacaktır.

5237 sayılı Kanunda “ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması” suçunu düzenleyen 239. madde hükmü genel norm niteliğinde iken 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 73/3, 159. maddelerinde düzenlenmiş olan “sıfat ve görevleri dolayısıyla öğrenilen bankalara veya müşterilerine ait sırların açıklanması” suçu özel norm niteliği taşıdığından, özel normun önceliği ilkesi gereğince 5237 sayılı TCK’nun 239/1. maddesi değil Bankacılık Kanununun 73/3. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 159. maddesi uygulanmalıdır.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; katılan bankada ticari portföy yönetmeni olarak görevli olan sanığın, görevi dolayısıyla öğrendiği 1.196 banka müşterisine ait müşteri sırrı niteliğindeki mevduat bakiyesi, vade tarihi ve faiz oranı bilgileri içeren listeyi suç tarihinde başka bir bankada görev yapan eşine elektronik posta yoluyla göndererek açıkladığı, bu suretle 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 73/3. maddesi delaletiyle 159. maddesinde yazılı suçun tüm unsurlarıyla oluştuğu gözetilmeden dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle mahkumiyeti yerine yazılı biçimde beraatine karar verilmesi hukuka aykırıdır. Kabule göre de; TCK’nın 239/1. maddesinde yazılı suç şikayete bağlı olup, CMK’nın 253/1-a maddesi gereğince uzlaşma kapsamında bulunmasına rağmen uzlaşma hükümlerinin uygulanmaması hukuka aykırıdır (Yargıtay 5. Ceza Dairesi - Karar : 2015/16810).

Rakip Şirketlere Ticari Sır Niteliğindeki Bilgileri Açıklama Suçu

Suç tarihlerinde, katılan K. Şeker San. ve Tic. A.Ş. bünyesinde pazarlama şefi olarak çalışmakta olan sanığın, görevi gereği vakıf olduğu bilgileri rakip firma görevlisine elektronik posta ile göndermek suretiyle ticari sır niteliğindeki bilgileri açıklama suçunu işlediği iddiasıyla cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasında; sanık ve müdafiin, gönderilen bilgilerin piyasaya bildirilmesiyle ilgili amirlerin talimatlarının olduğunu, telefon ile arayan kişilere dahi bu bilgilerin verildiğini, ticari sır niteliğinde olmadığını beyan ederek atılı suçlamayı kabul etmedikleri, katılan tarafın ise söz konusu bilgilerin ticari sır niteliğinde olduğunu beyan ettikleri, dosya arasında mevcut elektronik posta içeriklerinin teknik bilgi ve tecrübeyi gerektiren konulara ilişkin olduğu nazara alınarak; ilgili şirketten sanığın suç tarihindeki görevinin ne olduğu, gönderilen bilgilerin piyasaya bildirilmesi hususunda amirlerin talimatının bulunup bulunmadığı hususlarının sorulması, elektronik posta içeriklerinde yer alan bilgilerin ticari sır niteliğinde olup olmadığı hususlarında ticaret hukuku alanında uzman bilirkişiden rapor alınması sonrasında, hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 5. Ceza Dairesi - Karar : 2015/14700).

Ticari Sır Niteliğindeki Bilgi ve Belgelerin Açıklanması Suçu

Sanığın, katılanın ortağı ve genel müdürü olduğu … Gıda Tarım Hayvancılık Ticaret Ltd. Şti.’de gıda mühendisi olarak çalışırken … Gıda Ltd. Şti.’ye ortak olduğu ve bu sebeple iş sözleşmesinin feshedildiği, ancak daha sonra şirkette yapılan kontrollerde ortağı olduğu şirket ve diğer firmalara .. Gıda Tarım Hayvancılık Ticaret Ltd. Şti. tarafından üretilen acı sos ve üretilmesi planlanan balzemik sirke formülasyonları ve maliyet tablolarını e-mail yoluyla gönderdiği, bu şekilde görevi gereği vakıf olduğu ticari sırrı ifşa ederek atılı suçu işlemiş olduğu iddiası ile açılan kamu davasında Mahkemece sanığın beraatine karar verilmiş ise de; sanığın “atılı suçlamayı kabul etmediği, e-mailinden yazı ve formülasyonları kesinlikle yollamadığı, suç tarihi itibariyle şifre bilgilerinin kendisinden alındığı, bu nedenle e-mail yollamasının mümkün olmadığı, Tarım Bakanlığına aynı formülasyonlar verilerek yapılmış yüzlerce başvuru bulunduğu, bu formülasyonların firmalar adına tescilli ve patentli olmadığı, sırf kendisine yasal haklarını ödememek için atılmış bir iftira olduğu” şeklindeki savunması nazara alınarak ilgili firmadan sanığın hangi tarihler arasında görev yaptığı, görev ve yetkisinin ne olduğu, sanığın şirket adına kullandığı e-maile ait isim ve şifre bilgilerinin sorulmasından sonra, dosyanın bilişim konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek kullanılan e-mailden gönderilen bilgilerin ve gönderilme tarihlerinin ve sanığın görev yaptığı dönemde gönderilip gönderilmediğinin, başkalarının buradan gönderme ihtimali olup olmadığının tespit edilmesi, gerektiğinde gönderilen firmalarda çalışan şahıslar da dinlenilip, iddiaya konu bilgilerin sanık tarafından gönderildiğinin saptanması halinde sanığın savunmaları üzerinde de durulup gönderilen bilgilerin ticari sır mahiyetinde olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiği nazara alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 5. Ceza Dairesi - Karar : 2015/11777).

Şirketin İhalelere Fiyat Teklifi Bilgilerinin Rakipleriyle Paylaşılması

Sanığın görev yaptığı E.. G.. Anonim Şirketinde görevi kapsamında yapılan ihalelerde teklif edilen fiyat bilgilerini diğer firma sahipleriyle paylaştığı iddia edilen olayda: ilgili firmadan sanığın hangi tarihler arasında görev yaptığının görev ve yetkisinin ne olduğunun, bu kapsamda firma tarafından yapılacak alımlarda teklifleri öğrenme ve inceleme yetkisinin bulunup bulunmadığının, anılan firmanın h.. a.. A.Ş. Olup olmadığı, h.. a.. A.Ş. ise tarihinin sorulmasından; ayrıca firma sahibi tanıklara ve katılan şirket yetkililerine sanığın hangi alımlara ait bilgileri paylaştığı açıklattırıldıktan sonra bu alımlara ilişkin evrakların katılan şirketten temin edilerek iddia edildiği gibi tanıklara ait şirketin fiyat teklifleri ile diğer firmaların fiyat teklifleri arasında önemli sayılabilecek fiyat farkları olup olmadığı ve iddia konusu olay ile ilgili sanığın şikayetçi olduğu anlaşılan Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/10061 soruşturma nolu dosyasının onaylı bir örneğinin getirtilip incelendikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik soruşturma sonucunda yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 5. Ceza Dairesi - Karar : 2014/10008).

Ticari, Bankacılık veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgeleri Açıklamak Suçunda Uzlaşma ve Hagb

Sanığın üzerine atılı ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri açıklamak suçunun, 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi içeriğine göre uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması karşısında, taraflara hukuki sonuçları hatırlatılmak suretiyle uzlaşma teklif edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,

Kabule göre de;

TCK’nın 239. maddesinde hapis cezası ile birlikte para cezası da öngörülmüş olmasına rağmen para cezasına hükmedilmemesi, Kısa süreli olmayan hapis cezasının kanuni sonucu olarak TCK’nın 53. maddesine göre hak yoksunluğuna hükmedilmemesi, Katılanın uğradığı maddi zarar kanaat verici ve basit bir araştırma ile saptanıp, sanıktan tespit edilen bu zararı giderip gidermeyeceği sorulup, diğer koşulların da bulunması durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken belirtilen eksiklikler yerine getirilmeden ve denetime imkan verecek şekilde değerlendirme yapılmadan “zararın giderilmediği” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle CMK’nın 231. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 5. Ceza Dairesi - Karar : 2014/7048).

Ticari Sır Niteliğindeki Bilgi veya Belgeleri Açıklamak Suçu Uzlaşmaya Tabidir

Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan ve TCK 239/2. maddede tanımlanan ticari sır niteliğindeki bilgi veya belgeleri açıklamak suçunun, CMK’nın 253 ve 254.maddeleri uyarınca uzlaşmaya tabi olması karşısında, anılan maddelerde öngörüldüğü biçimde yöntemine uygun olarak uzlaşma önerisinde bulunulması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, bozma nedenidir (Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/9785 E. , 2017/5008 K.).

Takibi şikayete bağlı olan ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri açıklama suçunun uzlaşma kapsamında kaldığı ancak katılan vekili ile sanığa uzlaşmayı kabul edip etmediklerinin sorulmadığı gözetilerek, 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesinin 24 ve 25.fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin düzenleme de dikkate alınıp CMK’nin 253 ve 254. maddeleri uyarınca usulüne uygun uzlaştırma girişiminde bulunularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, bozma nedenidir (Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/7072 E. , 2021/3898 K.).

Ticari Sır Niteliğinde Bilgileri Elde Ederek Üçüncü Kişilere Verme ve Sistemi Engelleme Suçu

Katılanın yetkilisi olduğu şirkette görev yaptığı sürede bilgi işlem sorumlusu olarak çalışan sanık …’un hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere çalıştığı dönemde aynı şirketin bir kısım çalışanlarına ait e-posta ve şifre bilgilerini edindiği, bu mail adreslerini izlemeye başlayarak içerikteki yazışma ve eklerini kendi e-posta adresine yönlendirdiği, buradan da fiilen çalışmaya başladığı “Öz-Halkmar” şirketinin yetkilisi olan diğer sanık … …’nin de içinde olduğu şahıslara gönderdiği oluşa uygun olarak kabul edilen somut olayda;

Sanığın gerek ticari sır mahiyetindeki bilgi veya belgeleri hukuka aykırı yolla elde edip yetkisiz kişilere verme gerekse de bilişim sistemindeki verileri başka bir yere gönderme şeklinde gerçekleşen ve hukuki anlamda tek bir fiil olan eyleminde hem 5237 sayılı TCK’nın 239/1-2. cümlesinde düzenlenen ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması hem de aynı Kanun’un 244/2. maddesinde düzenlenen sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçları unsurları itibarıyla oluşsa da, suçla korunan hukuki yarar, suçun konusu ve sanığın kastı nazara alındığında ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçundan cezalandırılması gerektiği, bu suçun da CMK’nın 253/1-(a-8). maddesi uyarınca uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek atılı suçlardan ayrı ayrı cezalandırılması suretiyle fazla ceza tayini, bozma nedenidir (Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/12733 E. , 2022/10786 K.).


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS