Seri Muhakeme Usulü Nedir? (CMK 250)
Seri muhakeme usulü, Cumhuriyet savcısının yürüttüğü soruşturma sonunda bazı suçlarda kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar vermediği takdirde, şüphelinin müdafii huzurunda bu yargılama usulünü kabul etmesi şartıyla, savcılığın suçun cezasına yarı oranında indirim uygulamak suretiyle belirlediği yaptırımın mahkeme tarafından denetlenerek hüküm kurulması sureti ile vücut bulan yargılama usulüdür.
Seri yargılama usulü, kamu davası açılması için yeterli şüphe olmasına rağmen kamu davası açmak yerine başvurulan özel bir yargılama usulüdür. Seri muhakeme usulüne tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan suçlarda bu usul uygulanmaksızın düzenlenen iddianame Cumhuriyet başsavcılığına iade edilir.
Seri muhakeme usulü, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 250. maddesinde düzenlenmiştir. Özellikle belirtelim ki, seri muhakeme usulü kurumu yaptırımın dahi savcılık tarafından belirlendiği, mahkemenin sadece denetleme işlevi gördüğü bir soruşturma kurumudur. Ceza hukukunda bu kurum ceza kararnamesi olarak da nitelendirilmektedir.
Seri Muhakeme Usulü Hangi Hallerde Uygulanır?
Seri muhakeme usulü, savcılık soruşturması sonunda kamu davası açılması yerine, alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak öngörülmüştür. Seri yargılama usulünün uygulanabilmesi için şu şartlar aranmaktadır:
-
Soruşturmanın yapılarak tamamlanmış olması gerekir (CMK m.250/1). Savcılık soruşturma yaparak şüphelinin lehine veya aleyhine olan tüm delilleri toplamalıdır. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK, Takipsizlik kararı) verilecek hallerde, savcılık KYOK kararı vermelidir, bu hallerde seri yargılama usulü uygulanamaz.
-
Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan seri muhakeme usulünün uygulanması teklifinin şüpheli tarafından müdafii huzurunda kabul edilmesi gerekir (CMK m.250/3).
-
Suçun iştirak halinde (birden fazla kişiyle birlikte) işlenmesi halinde tüm şüphelillerin seri yargılama usulünü kabul etmesi gerekir. Şüphelilerden herhangi bir bu usulü kabul etmediği takdirde, normal soruşturma ve kovuşturma usulleri uygulanacaktır.
-
Önödeme ve uzlaştırma kapsamındaki suçlarda seri muhakeme usulü uygulanamaz. Seri muhakeme usulü uygulanacak suçlar “mağdursuz” suçlar olarak düzenlendiğinden, bu suçlarda uzlaşma hükümleri uygulanmaz. Suçun, seri yargılama usulünün uygulanabileceği aşağıdaki suçlardan biri olması gerekir (CMK m.250/1):
-
Hakkı olmayan yere tecavüz (TCK m.154, ikinci ve üçüncü fıkra),
-
Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (TCK m.170),
-
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma (TCK m.179, ikinci ve üçüncü fıkra),
-
Gürültüye neden olma (TCK m.183),
-
Parada sahtecilik (TCK m.197, ikinci ve üçüncü fıkra),
-
Mühür bozma (TCK m.203),
-
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan(TCK m.206),
-
Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (TCK m.228, birinci fıkra),
-
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması (TCK m.268),
-
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun‘un 13. maddesinin üçüncü fıkrası ile 15 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen suçlar.
-
6831 sayılı Orman Kanununun 93 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen suç,
-
1072 sayılı Rulet, Tilt, Langırt ve Benzeri Oyun Alet ve Makinaları Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde belirtilen suç,
-
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun ek 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde belirtilen suç.
-
Seri Muhakeme Usulünün Şüpheliye Teklif Edilmesi
Cumhuriyet savcısı seri muhakeme usulünün uygulanmasını teklif etmeden önce şüpheliyi bu usul hakkında bilgilendirir. Seri muhakeme usulünün uygulanması Cumhuriyet savcısı tarafından şüpheliye teklif edilir; şüpheliye uygulanacak yaptırımların neler olduğu açıklanır.
Şüphelinin, teklifi müdafi (avukatı) huzurunda kabul etmesi hâlinde seri muhakeme usulü uygulanır. Talebi hâlinde teklifi değerlendirmesi için şüpheliye bir ayı aşmamak üzere makul bir süre verilir. Şüphelinin seçtiği bir avukatı bulunmaması halinde baro tarafından avukat görevlendirilmesi istenilir.
Şüphelinin mazereti olmaksızın belirlenen süre içinde gelmemesi veya bu usulün uygulanmasını kabul etmediğini bildirmesi durumunda soruşturmaya genel hükümlere göre devam edilir.
Şüphelinin Bizzat Seri Muhakeme Usulünü Talep Etmesi veya Vazgeçmesi
Şüpheli, iddianamenin düzenlenmesine kadar Cumhuriyet savcısına başvurarak hakkında seri muhakeme usulünün uygulanmasını talep edebilir. Bu durumda, Cumhuriyet savcısı tarafından seri muhakeme usulü uygulanır.
Şüpheli mahkeme tarafından hüküm kuruluncaya kadar seri muhakeme usulünün uygulanmasına yönelik iradesinden vazgeçebilir.
Seri Muhakeme Usulü Nasıl Uygulanır?
Cumhuriyet savcısı şüpheliyi seri muhakeme usulünün uygulanmasını teklif etmek amacıyla en kısa sürede davet eder. Davet; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim araçlarından yararlanmak suretiyle de yapılabilir. Şüphelinin mazeretsiz olarak davete icabet etmemesi, resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmaması veya yurt dışında olması ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması hâlinde Cumhuriyet savcısı tarafından bu durum tutanağa bağlanır ve soruşturmaya genel hükümlere göre devam edilir.
1. Savcı Tarafından “Yaptırım” ve “Kişiselleştirme” Kurumlarının Belirlenmesi: Cumhuriyet savcısı, TCK 61/1’de belirtilen hususları göz önünde bulundurarak, suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle veya güvenlik tedbiri belirlemek suretiyle yaptırımı belirler (CMK m.250/4). Belirlenen hapis cezası Cumhuriyet savcısı tarafından, koşulları bulunması hâlinde seçenek yaptırımlara çevrilebilir (TCK m.50) veya ertelenebilir (TCK m.51). Cumhuriyet savcısı tarafından şartları bulunması halinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.231’de yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kurumu da uygulanabilir.
2. Savcılığın Talep Yazısı (Talepname): Cumhuriyet savcısı, şüpheli hakkında seri muhakeme usulünün uygulanmasını yazılı olarak görevli mahkemeden talep etmelidir (CMK m.250/11). Talep yazısı (Talepname), ana hatalarıyla bir iddianamede bulunması gereken unsurları içermelidir. Talep yazısı isnat olunan suç, olay ve yaptırım ile uygulanması talep edilen kişiselleştirme kurumlarını içermelidir. Talepnamede şu hususlara yer verilir:
- a) Şüphelinin kimliği ve müdafii,
- b) Mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği ile varsa vekili veya kanuni temsilcisi,
- c) İsnat olunan suç ve ilgili kanun maddeleri,
- ç) İsnat olunan suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
- d) Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
- e) İsnat olunan suçu oluşturan olayların özeti,
- f) Cumhuriyet savcısı tarafından bu usulün uygulanmasının şüpheliye teklif edildiği ve şüphelinin müdafii huzurunda teklifi kabul ettiği,
- g) Belirlenen ceza ve/veya güvenlik tedbirleri ile uygulanmış ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması, hapis cezasına seçenek yaptırımlar veya hapis cezasının ertelenmesine ilişkin hususlar.
3. Mahkemenin Hüküm Kurması: Mahkeme, şüpheliyi müdafii (avukatı) huzurunda dinledikten sonra şüphelinin özgür iredesiyle seri muhakame usulünü kabul ettiğini ve eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu kanaatine varırsa talep yazısında belirtilen yaptırımdan daha ağır olmamak üzere hüküm kurar. Mahkeme, eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu, bu usulün şüpheliye Kanunda öngörülen koşullar çerçevesinde teklif edildiği ve şüphelinin bu teklifi müdafii huzurunda özgür iradesiyle kabul ettiği kanaatine varırsa talepte belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kurar. Seri muhakame usulünün şartları oluşmamışsa talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet başsavcılığına gönderir. Mahkeme denetim görevi yaparak hüküm kurarken savcılık tarafından belirlenen suç vasfının olaya uygun olup olmadığını da değerlendirecektir. Savcılık tarafından belirlenen suç vasfı olaya uygun değilse, mahkeme hakimi, kendisinin tespit ettiği suç vasfıyla hüküm kuramaz, bu durumda talebi reddederek dosyayı savcılığa iade etmek zorundadır. Mahkemenin hükmü; varsa mağdur, suçtan zarar gören veya genel hükümlere göre katılma hakkını hâiz olan kişilere tebliğ edilir. Seri muhakeme usulüne tabi suçlara bakma görevi asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilecektir.
Seri muhakeme usulünün herhangi bir sebeple tamamlanamaması veya mahkemece soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyanın Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesi hâllerinde, şüphelinin seri muhakeme usulünü kabul ettiğine ilişkin beyanları ile bu usulün uygulanmasına dair diğer belgeler, takip eden soruşturma ve kovuşturma işlemlerinde delil olarak kullanılamaz (Yönetmelik m.5/8).
Seri Muhakeme Usulünün Uygulanamayacağı Haller Nelerdir?
Aşağıdaki hallerde seri muhakeme usulü uygulanamaz:
-
Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması hâlinde, seri muhakeme usulü uygulanmaz. Seri muhakeme usulünün uygulanmasını teklif etmek amacıyla şüpheli hakkında zorla getirme kararı verilemez ve yakalama emri düzenlenemez.
-
Önödeme ve uzlaştırma kapsamındaki suçlar seri muhakeme usulüne tabi değildir.
-
Şüphelinin mazeretsiz olarak hüküm kuracak mahkemeye gelmemesi halinde seri muhakeme usulü uygulanamaz. Çünkü, hüküm kuracak mahkemenin şüphelinin özgür iradesiyle bu yolu seçtiğini en hızlı biçimde dinlemesi egerekir.
-
Suçun iştirak hâlinde işlenmesi durumunda şüphelilerden birinin bu usulün uygulanmasını kabul etmemesi hâlinde seri muhakeme usulü uygulanmaz.
-
Seri muhakeme usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.
-
Seri muhakeme usulü, yaş küçüklüğü ve akıl hastalığı ile sağır ve dilsizlik hâllerinde uygulanmaz (CMK m.250/12).
-
Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması hâlinde, seri muhakeme usulü uygulanmaz. (CMK m.250/13).
Seri Yargılama Usulünde Yaptırımın Özelliği
Mahkeme, hüküm kurarken Cumhuriyet savcılığının talep yazısında belirtilen yaptırımdan daha ağır yaptırıma hükmedemez.
Cumhuriyet savcısı ise, suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle yaptırımı belirler. Cumhuriyet savcısının kanunda belirtilen dışında, şüpheliye bir yaptırım teklifinde bulunma yetkisi yoktur.
Seri muhakeme usulü sonucunda yaptırım uygulanması, güvenlik tedbirlerine ilişkin hükümlerin uygulanmasına engel teşkil etmez (Yönetmelik, m.5/9)
Mahkeme Kararını İstinaf veya İtiraz Etmek Mümkün mü?
Cumhuriyet savcısının talep yazısında belirtilen yaptırımdan daha ağır olmamak üzere mahkemece kurulan hükme itiraz edilebilir. (CMK 250/14).
İtiraz kanun yolu başvuru süresi; asliye ceza mahkemesi tarafından verilen kararın gerekçesiyle birlikte tebliğinden itibaren iki haftadır. Hangi mahkeme karar vermişse, itiraz dilekçesi de o mahkemeye verilmelidir (CMk md. 268/1). Çünkü, kararına itiraz edilen hakim veya mahkeme itirazın haklı olduğu kanaatine varırsa, talep doğrultusunda kararını kendiliğinden düzeltebilir (CMK md. 268/2). Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok 3 gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mahkemeye gönderir.
Seri Muhakeme Usulünde Tutulması Zorunlu Tutanaklar
Seri muhakame usulünde şu tutanaklar tutulmalıdır:
-
Kolluk veya savcılık tarafından şüphelinin bilgilendirildiğine dair bir “bilgilendirme tutanağı” tutulmalıdır.
-
Şüphelinin seri muhakeme usulünü kabul etmesi halinde savcılık tarafından seri muhakeme usulü “kabul tutanağı” tutulmalıdır.
-
Savcılık tarafından dosyanın mahkemeye gönderilmesi halinde mahkeme tarafından “inceleme tutanağı” düzenlenmelidir.
Tutanak örneklerine aşağdaki linklerden ulaşabilirsiniz:
Seri Muhakeme Usulü Yargıtay Kararları
Seri Muhakeme Usulünde İtiraz ve itiraz Merciinin İnceleme Kapsamı
Seri muhakeme usulünün uygulanmasını kabul eden şüpheli hakkında düzenlenen talepnamenin mahkeme tarafından kabul edilmesi üzerine kurulan hükme karşı itiraz kanun yoluna başvurabileceği 5271 sayılı CMK’nın 250 nci maddesinin ondördüncü bendinde düzenlenmiş, Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Yönetmeliğinin 15 inci maddesinde ise itirazın genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Ancak, itiraz her ne kadar genel hükümlere tabi olsa da, itiraz üzerine yapılacak denetim sınırlıdır. Yönetmeliğin 14 üncü maddesinde, hüküm kuracak olan mahkemenin talepnameyi eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olup olmadığı, bu usulün şüpheliye kanunda öngörülen koşullar çerçevesinde teklif edilip edilmediği ve şüphelinin bu teklifi müdafii huzurunda özgür iradesiyle kabul edip etmediği açısından değerlendireceği düzenlenmiştir. Kurulan hükmü itiraz üzere inceleyen mahkemenin de denetim sınırları bu kapsamda olmalıdır. 08.07.2021 tarihli 7331 sayılı Kanun değişikliği ile 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesine eklenen “İtiraz mercii, itirazı üçüncü ve dokuzuncu fıkralardaki şartlar yönünden inceler.” şeklindeki ikinci cümle de itirazın sınırlarını açıkça belirlemiştir. Bu düzenleme uyarınca, itiraz mercii yönetmeliğin 14 üncü maddesinde yer alan hususlara ek olarak ayrıca talepname doğrultusunda hüküm kurulup kurulmadığını da denetleyebilecektir (Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2023/4900 E. , 2024/364 K.).
Seri Muhakeme Usulünde Talepnamenin Mahkeme Huzurunda Reddi
5271 sayılı Kanun’un ilgili hükümleri doğrultusunda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde, rızası ile uygulanan seri muhakeme usulü kapsamında yapılan duruşma sırasında talepnameyi kabul etmediğini belirten şüpheli hakkında düzenlenen talepnamenin reddine ilişkin kararın kaldırılarak iddianame düzenlenmesi gerektiğine dair Kanun’da bir düzenleme olmadığı gibi aksine, seri muhakeme usulünün şartlarının oluşmadığının tespiti halinde talebin reddedilip soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi gerektiğinin belirtildiği anlaşılmakla, iddianameye ilişkin yerinde olmayan iade kararına karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür (Y8CD-Esas : 2022/569, Karar : 2024/2886).
Avukat Baran Doğan
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.