0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Gözaltına Alma Nedir? (CMK 91)

Gözaltına alma, savcılık kararı ile kolluk tarafından (polis, jandarma) şüphelinin özgürlüğünün geçici olarak sınırlanmasıdır. Tutuklama kararının mutlaka bir hakim tarafından verilmesi zorunluluk iken gözaltına alma işlemi için hakim kararı aranmamaktadır. Gözaltı, esasen kişinin serbest hareket etme hürriyetinin devlet tarafından sınırlandığı anda başlamalıdır.

Ceza muhakamesine göre gözaltına alma, kanunun verdiği yetkiye göre, yakalanan kişinin hakkındaki işlemlerin tamamlanması amacıyla, yetkili hâkim önüne çıkarılmasına veya serbest bırakılmasına kadar kanunî süre içinde sağlığına zarar vermeyecek şekilde özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanıp alıkonulmasını ifade eder (Yakalama, İfade Alma ve Gözaltına Alma Yönetmeliği m.4).

Gözaltına alma, hukuki niteliği itibariyle bir koruma tedbiridir. Koruma tedbirleri, ceza muhakemesinin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi, delillerin korunması ve mahkemece verilecek hükmün infaz edilebilmesi için başvurulan yargılama tedbirleridir. Koruma tedbiri olarak gözaltına alma şu karakteristik özelliklere sahiptir:

  • Kişisellik: Gözaltına alma işlemi kişiseldir. Örneğin, şüpheli yerine, suç şüphesiyle bağlantısı olmayan başka bir aile bireyi gözaltına alınamaz.

  • Araçsallık: Gözaltına alma işlemi, şüphelinin gerektiğinde hakim tarafından tutuklanmasını temin etmek için bir araçtır.

  • Geçicilik: Gözaltına alma, geçici nitelikte bir işlemdir. Gözaltına alınan şüpheli, savcı veya hakim tarafından serbest bırakılabilir.

  • Görünüşte Haklılık: Görünüşte haklılık, gözaltına alma işlemi gerçekleştirilmezse bazı zararların derhal gerçekleşebileceğine dair bir görünüm olması anlamına gelmektedir.

  • Orantılılık: Gözaltına alma dışında başka bir tedbirle istenilen sonuca ulaşılabilecekse, gözaltı koruma tedbirine başvurulamaz.

Gözaltına alma işleminin hukuka aykırı yapılması halinde gözaltına alınan şüphelinin “haksız gözaltı tazminatı” talep etme hakkı vardır.

Gözaltı sırasında bir avukatın hazır bulunmaması ile ilgili olarak AİHM, her sanığın, gerekiyorsa resmi olarak görevlendirilen bir avukat tarafından etkili bir şekilde savunulması hakkının adil yargılamanın temel özelliklerinden birisi olduğunu hatırlatmaktadır (Salduz, Poitrimol-Fransa Kararı). Kural olarak sanığa polis tarafından ifadesinin alındığı veya tutuklu olarak yargılandığı andan itibaren avukat yardımından yararlanma imkanı sağlanmalıdır (Dayanan/Türkiye davası, başvuru no:7377/03). (Y16CD-K.2020/1649).

Gözaltına Alınma Sebepleri Nelerdir?

Cumhuriyet savcısının şüpheli hakkında gözaltına alma kararı verebilmesi için şu iki şartın bir arada bulunması gerekir:

  • Gözaltına alma, bu tedbirin soruşturma yönünden zorunlu olmasına,

  • Şüphelinin bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır (CMK 91/2).

Savcılık her iki şartın bir arada bulunmadığı hallerde gözaltına alma kararı veremez. Her iki şartın bir arada bulunmadığı hallerde savcılık şüpheliyi gözaltına almak yerine davetiye ile ifade alma veya diğer işlemlere çağırabilir. Şüpheli kendiliğinden gelmediğinde gözaltı işlemi yerine şüpheli hakkında zorla getirme kararı verilebilir.

Cumhuriyet savcısı soruşturmanın gereği gibi yapılması için zorunlu olmadıkça gözaltına alma tedbirine başvuramaz. Örneğin, şüpheli hakkında yakalama işlemi yapılmış olmasına rağmen kimliği belli değilse, kimliğinin tespiti amacıyla gözaltına alınabilir. Şüphelinin hazır bulunması gereken birtakım işlemler yapılacaksa, şüphelinin bu nedenlerle de gözaltına alınması mümkündür. Örneğin, şüpheliye teşhis, yer gösterme, parmak izi alınması gibi işlemler yaptırılması gerekiyorsa, savcılık tarafından gözaltı kararı verilebilir.

Gözaltı Kararını Kim, Nasıl Verir?

Şüpheli hakkında gözaltına alma kararı vermeye yetkili ve görevli kişi Cumhuriyet savcısıdır. Ancak, şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda mülki amirlerce belirlenecek kolluk amirleri de gözaltı kararı verme yetkisine sahiptir.

Gözaltı kararı, genellikle şüpheli hakkında yapılan fiili bir yakalama işlemi sonrasında verilmektedir. Suç işlerken herkes tarafından yakalanıp kolluğa teslim edilen veya kolluk görevlilerince yakalanan kişi ve olay hakkında; kolluk tarafından Cumhuriyet savcısına hemen bilgi verilerek, emri doğrultusunda işlem yapılır (CMK m.90/5). Cumhuriyet savcısı, kolluktan (polis, jandarma vs.) aldığı bilgi doğrultusunda gözaltı kararı verebilir.

Gözaltına alınma tedbiri sadece suç şüphesi altında fiilen yakalanan kişiler için değil, haklarında yakalama kararı verilen kişiler için de uygulanabilir.

Cumhuriyet savcısı, hakkında yakalama işlemi yapılmadığı halde emniyet müdürlüğüne (polis merkezi, karakol) kendiliğinden gelen bir şüpheli hakkında da gözaltına alma kararı verebilir. Böyle durumlarda kolluk öncelikle kişinin kolluğa kendiliğinden geldiğine dair bir yakalama tutanağı düzenlemektedir. Esasen, savcının gözaltı kararından sonra düzenlenen bu tarz tutanaklar fiili durumu yansıtmadığından hukuka aykırıdır.

Cumhuriyet savcısı, gözaltı kararını yazılı olarak verir.

Çocukların Gözaltına Alınması Şartları

Yaş Küçüklüğü, gözaltına alma şartlarınının çocuklara özgü düzenlenmesini gerektirmektedir. Çocuklar için gözaltına alma koşulları şu şekildedir:

  • 12 Yaşından Küçük Çocuklar: Fiili işlediği zaman 12 yaşını doldurmamış olan çocuklar ile 15 yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler; suç nedeni ile gözaltına alınamaz ve hiçbir suretle suç tespitinde kullanılamaz. Kimlik ve suç tespiti amacı ile yakalama yapılabilir. Kimlik tespitinden hemen sonra serbest bırakılır. Tespit edilen kimlik ve suç, mahkeme başkanı veya hâkimi tarafından tedbir kararı alınmasına esas olmak üzere derhâl Cumhuriyet başsavcılığına bildirilir. (Yön. m.19).

  • 12 Yaşından Büyük Çocuklar: 12 yaşını doldurmuş, ancak onsekiz yaşını doldurmamış olanlar suç sebebi ile yakalanabilirler. Bu çocuklar, yakınları ile müdafiye (avukata) haber verilerek derhâl Cumhuriyet başsavcılığına sevk edilirler; bunlarla ilgili soruşturma Cumhuriyet başsavcısı veya görevlendireceği Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat yapılır ve aşağıdaki hükümlere göre yürütülür (Yön. m.19).

    • Çocuğun gözaltına alındığı ana-baba veya vasisine bildirilir.

    • Kendi talebi olmasa bile müdafiden (avukat) yararlandırılır, ana-baba veya vasisi müdafi (avukat) seçebilir.

    • Müdafi (avukat) hazır bulundurulmak şartı ile şüpheli çocuğun ifadesi alınır.

    • Kendisinin yararına aykırı olduğu saptanmadığı veya kanunî bir engel bulunmadığı durumlarda ana-babası veya vasisi ifade alınırken hazır bulunabilir.

    • Yetişkinlerden ayrı yerlerde tutulur.

    • 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda yazılı suçlar büyüklerle beraber işlendiği takdirde soruşturma evresinde çocuklarla ilgili evrak ayrılır, soruşturmaları ayrı ayrı yürütülür.

    • Çocukların kimlikleri ve eylemleri mutlaka gizli tutulur.

    • Suçun mağduru çocuksa, bunlara karşı işlenen suçüstü hâllerinde, kovuşturulması suçtan zarar gören kimsenin şikâyetine bağlı olan fiillerde şüphelinin yakalanması ve soruşturma yapılması için şikâyet şartı aranmaz.

    • Çocuklarla ilgili işlemler mümkün olduğu ölçüde sivil kıyafetli görevliler tarafından yerine getirilir.

    • Çocuklara kelepçe ve benzeri aletler takılamaz. Ancak, zorunlu hâllerde çocuğun kaçmasını, kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlükleri bakımından doğabilecek tehlikeleri önlemek için kolluk tarafından gerekli önlemler alınır.

Gözaltına Alma Süresi Ne Kadar? (CMK m.91)

1. Bireysel Suçlarda Gözaltı Süresi: Gözaltı süresi, şüphelinin yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren 24 saati geçemez. Yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilme için zorunlu süre oniki saatten fazla olamaz. Gözaltı süresi, kişinin yakalanması anından itibaren hesaplanır. Yani, bireysel suçlarda gözaltı süresi maksimum şu şekilde olacaktır: 24 saat gözaltında kalma+12 saat mahkemeye gönderilme yol süresi=36 saat. Ancak, özellikle belirtelim ki şüphelinin hakim veya mahkemeye götürülmesi için belirlenen 12 saatlik süre maksimum süre olup her somut olayda bu sürenin ne kadar olması gerektiği mesafeye göre belirlenmelidir.

2. Toplu Suçlarda Gözaltı Süresi: Toplu suç, aralarında iştirak iradesi bulunmasa da üç veya daha fazla kişi tarafından işlenen suçu ifade eder. Toplu olarak işlenen suçlarda, delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle; Cumhuriyet savcısı bireysel suçlarda 24 saat olan gözaltı süresini, her defasında bir günü geçmemek üzere, üç gün süreyle uzatılmasını yazılı olarak emir verebilir. Toplu suçlarda 24 saatlik gözaltı süresi, 3 kez ek gözaltı kararı verilerek şüpheli hakkında maksimum toplam 4 gün gözaltına alma işlemi uygulanabilmektedir.

Savcılığın bireysel veya toplu suçlarda gözaltı süresinin uzatılması emri gözaltına alınan kişiye derhâl tebliğ edilir. Aşağıda açıkladığımız üzere, gözaltına alınan kişinin, gözaltı kararına ve gözaltı süresinin uzatılmasına itiraz hakkı vardır.

3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki tüm suçlarda da yukarıdaki gözaltı süreleri uygulanmaktadır. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun Geçici 19. maddesi yürürlükten kalktığından aşağıdaki bazı suçlara da genel gözaltı süreleri uygulanacaktır:

Şiddet Olaylarının Yaygınlaşması Halinde Gözaltı Süresi

Suçüstü hâlleriyle sınırlı olmak kaydıyla; kişi hakkında aşağıdaki belirtilen suçlarda mülki amirlerce belirlenecek kolluk amirleri tarafından 24 saate kadar, şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda 48 saate kadar gözaltına alınma kararı verilebilir.

Gözaltına alma nedeninin ortadan kalkması hâlinde veya işlemlerin tamamlanması üzerine derhâl ve her hâlde en geç yukarıda belirtilen sürelerin sonunda Cumhuriyet savcısına, yapılan işlemler hakkında bilgi verilerek talimatı doğrultusunda hareket edilir. Kişi serbest bırakılmazsa genel hükümlere göre hakim önüne çıkarılmak üzere işlem yapılır. Ancak kişi ek gözaltı kararı ile birlikte en geç 48 saat, toplu olarak işlenen suçlarda en geç 4 gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Bu fıkra kapsamında kolluk tarafından gözaltına alınan kişiler hakkında da gözaltına ilişkin hükümler uygulanır. (CMK m.91/4).

Suçüstü halleriyle sınırlı olmak kaydıyla; kolluk amirlerinin gözaltına alma kararıyla aşağıdaki suçlarda 24 saate kadar, şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylarda suçüstü hallerinde kolluk amirlerinin talimatıyla gözaltına alınan şüpheli en geç 48 saat, toplu suçlarda ise en geç 4 gün içinde hakim önüne çıkarılır:

Gözaltı Kararına veya Gözaltı Süresinin Uzatılmasına İtiraz

Savcılığın gözaltına alma veya gözaltı süresinin uzatılması kararları kişi özgürlüğüne müdahale eden tedbirler olduğundan, bu tedbirlere maruz kalan şüpheli veya bazı yakınlarının itiraz hakkı vardır.

Gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet savcısının yazılı emrine karşı, şu kişiler itiraz edebilir:

  • Yakalanan şüpheli kişi,
  • Şüphelinin müdafii (avukatı),
  • Şüphelinin kanunî temsilcisi (Örneğin, yaş küçüklüğü) nedeniyle anne/baba veya vesayet halinde vasi).
  • Şüphelinin eşi,
  • Şüphelinin birinci veya ikinci derecede kan hısımı (anne, baba, kardeş, nine, dede, torun) hemen serbest bırakılmayı sağlamak için sulh ceza hâkimine itiraz edebilir. (CMK m.91/5).

Sulh ceza hâkimi gözaltına itiraz üzerine incelemeyi evrak üzerinde yaparak derhâl ve nihayet 24 saat dolmadan başvuruyu sonuçlandırır. Yakalamanın veya gözaltına alma veya gözaltı süresini uzatmanın yerinde olduğu kanısına varılırsa başvuru reddedilir ya da gözaltına alınanın derhâl soruşturma evrakı ile Cumhuriyet Savcılığında hazır bulundurulmasına karar verilir (CMK m.91/5).

Ek Gözaltı Kararı Nedir?

Ek gözaltı, bir kimsenin işlediği suçun mahiyetine göre tutulması gereken normal gözaltı süresine ek olarak bir süre daha gözaltında tutulmasıdır.

Ek gözaltı kararı, Cumhuriyet savcısı tarafından verilir. Uygulamada, ek gözaltı süresi, “gözaltı süresinin uzatılması” kararı ile verilmektedir (CMK m.91).

Gözaltına Alınan Kişiye Hangi Hallerde Kelepçe Takılır?

Gözaltına alınarak bir yerden diğer bir yere nakledilen kişilere kelepçe takılması zorunlu değildir.

Gözaltındayken adliyeye veya başka bir yere nakledilen şüphelilere şu hallerde kelepçe takılır:

  • Kaçacaklarına ilişkin belirti olması,
  • Kendisi veya başkalarının hayat ve beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin varlığı hâllerinde kelepçe takılabilir. (CMK m.93).

Gözaltına Alınan Kişi Nerede Tutulur?

Gözaltına alınan şüpheli, polis merkezi veya karakollarda gözaltı işlemi için tanzim edilmiş “nezarethane” denilen bölümde tutulur.

Nezarethane, şüpheli veya sanıkların haklarındaki işlemlerin tamamlanıp adlî mercilere sevk edilinceye kadar bekletilmesi amacıyla yapılmış yerleri ifade eder. (Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m.4)

Aynı Olayla İlgili İki Kez Gözaltına Alma Kararı Verilebilir mi?

Gözaltı süresinin dolması veya sulh ceza hâkiminin kararı üzerine serbest bırakılan kişi hakkında gözaltına neden olan fiille ilgili yeni ve yeterli delil elde edilmedikçe ve Cumhuriyet savcısının kararı olmadıkça bir daha aynı nedenle gözaltına alma işlemi uygulanamaz (CMK m.91/6).

Gözaltına Alındığımı Yakınlarıma Haber Verebilir miyim?

Şüpheli veya sanık gözaltına alındığında veya gözaltı süresi uzatıldığında, Cumhuriyet savcısının emriyle bir yakınına veya belirlediği bir kişiye gecikmeksizin haber verilir (CMK m.95/1).

Gözaltına alınan yabancı ise, yazılı olarak karşı çıkmaması halinde, durumu, vatandaşı olduğu devletin konsolosluğuna bildirilir (CMK m.95/2).

Gözaltına Alma Kararı Adli Sicil Kaydına veya GBT’ye İşler mi?

Gözaltı kararı, adli sicil kaydına (sabıka kaydı) işlemez. Adli sicil kaydına mahkeme kararıyla kesinleşmiş adli para cezası, hapis cezası veya güvenlik tedbirleri işler.

Gözaltı alma kararı, ceza muhakemesi hukukuna göre koruma tedbiri olarak kabul edilmektedir. Gözaltı kararı tedbir mahiyetinde bir karardır. Gözaltına alınan kişi henüz mahkemede yargılanmamış, hakkında herhangi bir hüküm verilmemiştir. Bu nedenle gözaltına alma kararının adli sicil kaydına işlemesi mümkün değildir.

GBT kaydı, polis tarafından tutulan bir bilgi toplama sistemidir. Kişi hakkında yakalama işlemi yapılıp gözaltına alındıktan sonra GBT kayıtlarına işlenmektedir. GBT kaydı, bir adli sicil kaydı olmadığı gibi ilerde mahkemeler tarafından dikkate alınan bir bilgi kaynağı da değildir. GBT, polisin kendi iç işleyişinde kullandığı bilgilerin yer aldığı bir sistemdir.

Gözaltı İşlemlerinin Denetimi Nasıl Yapılır?

Cumhuriyet başsavcıları veya görevlendirecekleri Cumhuriyet savcıları, adlî görevlerinin gereği olarak, gözaltına alınan kişilerin bulundurulacakları nezarethaneleri, varsa ifade alma odalarını, bu kişilerin durumlarını, gözaltına alınma neden ve sürelerini, gözaltına alınma ile ilgili tüm kayıt ve işlemleri denetler; sonucunu Nezarethaneye Alınanlar Defterine kaydederler (CMK m.92).

Gözaltında Kötü Muamele Halinde Tazminat Davası

Cumhuriyet savcısının talimatıyla yürütülen ceza soruşturması nedeniyle gözaltına alınan ve bu süreçte nezarethanede tutulan kişinin işlemleri Cumhuriyet savcısı sorumluluğunda sürdürülmektedir. Kolluk personelinin (polis, jandarma vs.) adli görevleri sırasında gerçekleştirdikleri kötü muamele veya işkence gibi eylemleri nedeniyle gözaltındaki kişilerin tazminat davası açma hakkı vardır.

Gözaltında kötü muamele veya işkence iddiasıyla açılan tazminat davaları bir adli yargı birimi olan asliye hukuk mahkemesi tarafından görülmektedir (Uyuşmazlık Mahkemesi-K.2022/206 ve K.2022/295 sayılı kararları).

Gözaltına Alma Yönetmeliği Hangisidir?

Gözaltına alınan kişilerin bulundurulacakları nezarethanelerin maddî koşulları, bu kişinin hangi görevlinin sorumluluğuna bırakılacağı, sağlık kontrolünün nasıl yapılacağı, gözaltı işlemlerine ilişkin kayıt ve defterlerin nasıl tutulacağı, gözaltına alınmanın başlangıcında ve bu tedbire son verildiğinde hangi tutanakların tutulacağı ve gözaltına alınan kişiye hangi belgelerin verileceği ile kolluk tarafından gerçekleştirilen yakalama işlemlerinin yürütülmesinde uyulacak kurallar, yönetmelikte gösterilir.

Bu yönetmelik, Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği olarak tanzim edilmiştir.

Gözaltına Alma Tedbiri Kararı İle İlgili Sorular


Gözaltına alınma sebepleri ve şartları nelerdir?

Gözaltına alınma sebepleri, şüphelinin bir suç işlediğine dair somut bir şüphe olması ve gözaltı tedbirinin soruşturma için zorunlu olması şartlarına bağlıdır.

Şüphelinin gözaltına alınması ile delillerin toplanması ve bazı muhakeme işlemlerinin kolaylaştırılması amaçlanmaktadır. Örneğin, uyuşturucu madde kullanma suçu işleyen bir kimse, uyuşturucu maddenin tespiti amacıyla idrar tahliline götürülmek üzere gözaltı tedbiri uygulanabilir.

Gözaltına alındıktan sonra ne olur?

Gözaltına alındıktan sonra, gözaltına alınan kişi nezarethaneye konulur. Bu aşamadan sonra polis, savcının emir ve talimatları doğrultusunda hareket eder.

Savcılık, ifade alma veya diğer delil toplama işlemleri tamamlandıktan sonra, gözaltındaki kişiyi polis merkezi (karakol) aşamasında serbest bırakabileceği gibi “mevcutlu” bir şekilde adliyeye huzuruna çıkarılması talimatını da verebilir. Şüpheli, adliyeye çıkarıldıktan sonra savcılık tarafından tekrar ifadesi alınarak veya ifadesi alınmadan evrak üzerinde serbest bırakılabileceği gibi tutuklanması istemiyle sulh ceza hakimliğine sevkedilebilir.

Gözaltına alınanlara ne yapılıyor?

Gözaltına alınan kişiler öncelikle doktor muayenesine götürülerek gözaltı işlemi sırasındaki sağlık durumları tespit edilir. Çünkü, gözaltı çıkış işlemleri yapılırken de şüpheli kişi doktor muayenesine götürülmek zorundadır. Böylelikle işkence ve kötü muamele iddialarının araştırılması kolaylaşır.

Gözaltına alınan kişiler nezarethaneye konulur. Gözaltına alınan kişiye insan onuruyla bağdaşır bir muamele yapılmalıdır. Gözaltına alınan kişiye yasak sorgu yöntemleri uygulamak hukuka aykırıdır.

Savcı gözaltı kararı vermek zorunda mıdır?

5271 sayılı CMK gözaltına alma tedbirini, savcılık makamının yetkisine vermiştir. Savcılık gözaltı tedbirine karar verirken gözaltına alma şartlarına ilişkin objektif kriterleri göz önünde bulundurmalıdır.

Savcı her vakıada gözaltı kararı vermek zorunda değildir. Soruşturma konusu suçun ve failin özellikleri, uygulanacak işlemlerin mahiyeti gözaltı tedbirine başvurmayı gerekli kılmıyorsa, savcılık gözaltı tedbirine karar verebilecektir.

Gözaltı Süresi Dolmadan Savcılığa veya Mahkemeye Çıkmak Mümkün mü?

Gözaltı süresi, gözaltındaki kişinin hakim önüne en geç çıkarılması gereken süredir. Bu nedenle, gözaltı süresi dolmadan da şüpheli savcılık veya mahkeme önüne çıkarılabilir.

Gözaltındaki Şahıs Yakınları ile Görüşebilir mi?

Gözaltına alınan kişi ile görüşme, sadece avukatına tanınmış bir haktır. Yakınlarının veya arkadaşlarının gözaltında bulunan kişi ile görüşme hakkı yoktur. Görüşme hakkı olmamasına rağmen, gözaltındaki kişinin yakınlarıyla görüştürülmesine herhangi bir hukuki engel de yoktur.

Ancak, uygulamada polisin özellikle polis merkezlerinde (karakollarda) gözaltındaki kişinin yakınlarıyla görüşmesine izin verdiği görülmektedir. Polis merkezleri dışında kalan, emniyete bağlı organize şube, terörle mücadele, narkotik şube gibi şubeler kural olarak gözaltında bulunan kişiyi yakınlarıyla görüştürmemekte, istisnaen görüşmeye izin verilmektedir.

Gözaltı ile Tutuklama Arasındaki Fark Nedir?

Gözaltı ile tutuklama arasındaki fark, her iki tedbirin uygulanma şartları, uygulayan makamlar ve süresinden kaynaklanmaktadır.

Tutuklama tedbirine hakim veya mahkeme karar verir. Gözaltı tedbirine savcılık makamı karar verir.

Gözaltı tedbiri, kişinin yakalama anından belli bir süre sonra hakim önüne çıkarılmasına veya savcılık aşamasında serbest bırakılmasına kadar devam eder. Kişi, serbest bırakıldığında veya hakim önüne çıkarıldığın gözaltı tedbiri sona erer. Tutuklama ise, kişinin hakim kararı ile özgürlüğünün kısıtlanarak cezaevine gönderilmesi ile sonuçlanır.

Hakimin tutuklama kararı verilebilmesi için kuvvetli suç şüphesi gerekirken, savcının gözaltı kararı verebilmesi için makul şüphe yeterlidir. Aynı delillerle gözaltı kararı vermek daha kolayken, tutuklama kararı vermek zordur.

Gözaltı ile Yakalama Arasındaki Fark?

Gözaltı ile yakalama arasındaki fark, her iki tedbirin birbirine bitişik uygulanması nedeniyle uygulamada kaybolmaktadır.

Yakalama, kişinin bir suç işlediği şüphesi ile kolluk veya vatandaşlar tarafından ele geçirilmesi ile başlar. Kişinin yakalanmasından sonra kolluk (polis,jandarma) durumu derhal savcıya bildirmek zorundadır. Bu arada kolluk yakalanan kişinin kaçması ve kendisine zarar vermesini önlemek için gerekli tedbirleri alır. Savcının talimatıyla yakalanan kişi ya serbest bırakılır ya da gözaltına alınır. Kişi serbest bırakılmazsa yakalama sürecinin devamı olan gözaltı süreci başlamış olur. Kişi bu aşamadan sonra nezarethaneye konulabilir.

Gözaltı süresinin uzatılmasının nedeni nedir?

Gözaltı süresinin uzatılmasının nedeni; şikayetçi veya şüpheli ifadelerinin alınmasındaki güçlük, tanıkların dinlenmesi, teşhis, yer gösterme, kan veya idrar tahlilleri vb. doktor raporlarının alınması gibi delillerin toplanmaya çalışılmasıdır.

Gözaltı süresinin uzatılması kararı, mutlaka gözaltındaki kişiye tebliğ edilmelidir. Uzatma kararına gözaltındaki kişinin itiraz hakkı vardır.

Toplu olmayan suçlarda gözaltı süresi ne kadar?

Toplu olmayan suçlarda gözaltı süresi, yani bireysel suçlarda gözaltı süresi; Ceza Muhakemesi Kanunu’nda 24 saat olarak belirlenmiştir.

Toplu olmayan suçlarda, 24 saate ek olarak 12 saat de gözaltındaki kişiyi mahkemeye çıkarma süresi vardır.

Toplu suçlarda gözaltı süresi kaç gün uzar?

Toplu suçlarda gözaltı süresi, 24 saatlik normal gözaltı süresine en fazla 3 günlük bir sürenin eklenmesiyle bulunur.

Toplu suçlarda, ilk 24 saatlik gözaltı süresinden sonra savcı, gözaltı süresini 24 saat daha uzatabilir. Bu şekilde ilk 24 saatten sonra yapılan uzatmalar toplam 3 günü geçemez.

Gözaltı tedbirinde nezarette telefon serbest mi?

Gözaltında sigara içme, aile ile görüşme veya nezarette telefon ile görüşme yasaktır. Nezaretteki kişinin üzerinde bulunan elektronik aletler kolluk tarafından alınmaktadır.

Gözaltından sonraki süreç nedir?

Gözaltından sonraki süreç, savcılığın emniyet veya jandarma aşamasında şüpheliyi serbest bırakıp bırakmamasına göre değişir. Savcılık gözaltındaki kişinin adliyeye getirilmesini isteyebilir, savcılık adliyede şüpheliyi serbest bırakmazsa, tutuklanması veya adli kontrol istemiyle sulh ceza hakimliğine sevk eder.


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS