Bu makelemiz, istinaf kanun yoluna başvuru konusunda avukatlara özet bilgi verme amacıyla hazırlanmıştır. İstinaf ve temyiz kanun yollarına ilişkin ayrıntılı yazılarımız şu linklerdedir:
İstinaf Nedir? İtiraz ve Temyizden Farkı Nedir?
İstinaf, olağan kanun yoludur. İstinaf mahkemesi, istinaf incelemesini yapan ikinci derece (asıl derece) mahkemesidir. Yerel mahkeme, ilk derece mahkemesi olarak kabul edilir.
İtiraz, hakim veya açıkça belirtilmek kaydıyla mahkeme ara kararlarına karşı; istinaf ise mahkemenin son kararına karşı gidilen bir yoldur.
İstinaf, hem olay yargılaması hem de hukuki denetim yapan ikinci derece (asıl derece) kanun yoludur. Temyiz, hukuki derece kanun yoludur, sadece hukuki denetim yapar.
İstinaf Başvurusu Nasıl Yapılır? Süresi Nedir?
İstinaf kanun yoluna başvuru süresi, hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren iki haftadır.
Davasız yargılama olmaz ilkesi gereği kararı veren mahkemeye bir istinaf dilekçesi veya mahkemeye başvurarak tutanak tutulması ile istinaf başvurusu yapılmalıdır.
Kendisine zorunlu avukat atandığından habersiz sanık hakkında istinaf ve temyiz süresi; kararın müdafiye tefhim veya tebliğ edildiği tarihten değil, sanığın hükmü öğrenme veya tebellüğ etmesi ile başlar (Yargıtay CGK - K.2009/90).
İstinaf Kanun Yoluna Kimler Başvurabilir? (CMK 260/1, 262)
İstinaf kanun yoluna başvurabilecek sujeler: Katılan, katılma talebi reddedilenler, katılma talebi karara bağlanmayanlar, sanık ve bu kişilerin avukatları, sanığın yasal temsilcisi ve eşi.
Ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet savcıları, yargı çevresinde bulunan asliye ceza mahkemesi kararları aleyhine istinaf başvurusu yapabilirler (CMK m.260/2, m.273/3).
Hangi Mahkeme Kararları Aleyhine İstinaf Başvurusu Yapılamaz?
Kural olarak aşağıdaki asliye ceza mahkemesi, ağır ceza mahkemesi veya diğer özel ceza mahkemelerinin aşağıdaki kararları hariç olmak üzere ceza mahkemelerinin tüm kararları aleyhine istinaf başvurusu yapılabilir:
-
15.000 TL ve altındaki adli para cezasına mahkumiyet kararları için istinaf yoluna başvurulamaz (CMK m.272/3).
-
Üst sınırı 500 gün adli para cezasını gerektiren beraat hükümleri aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulmaz.
-
Kanunlarda açıkça kesin olduğu yazılı olan kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna gidilemez.
İstinaf başvurusu olmadan istinaf incelemesi yapılamaz. Ancak, 15 yıl ve üstü hapis cezalarına ilişkin hüküm kendiliğinden istinafa tabidir. Böyle bir hükme karşı istinaf başvurusu yapılmasa bile, ceza davası dosyası istinaf incelemesi yapılmak üzere kendiliğinden istinaf mahkemesine gönderilir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararları, itiraz kanun yoluna tabidir. HAGB kararına itiraz edildikten sonra itirazın reddedilerek olağan kanun yolunun tükenmesinden sonra HAGB kararları aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilebilir. Ancak, HAGB kararları aleyhine istinaf kanun yoluna gidilemez.
İstinaf kanun yolunun yürürlüğe girmesinden önce mevcut olan özel kanunlar, kanun yolu olarak temyiz yolunu gösterse bile istinaf yoluna başvurulmalıdır (CMK m.285).
İstinaf Başvuru Dilekçesinde Gerekçe Göstermek Zorunlu Mu?
Savcı, istinaf başvurusu yaparken gerekçe göstermek zorundadır. İstinaf yoluna başvuran diğer süjeler, avukatlar da dahil olmak üzere istinaf dilekçelerinde gerekçe göstermek zorunda değildir (CMK 273/5). Ancak, gerekçe gösterilmesi, etkin bir istinaf başvurusu yapılmasını sağlar.
İstinaf Başvurusunun Etkisi Nedir? (CMK 275)
Aktarma etkisi: Mahkeme karar verdikten sonra davadan el çeker, kararını düzeltecek veya değiştirecek hiçbir işlem yapamaz. İstinaf başvurusu ile ceza davası dosyası istinaf mahkemesine gönderilmelidir. Mahkeme hatalı bir karar verdiğini görse dahi el çeker, hatasını düzeltemez. Uyuşmazlık, istinaf başvurusu yapılması ile çözüm için istinaf mahkemesine aktarılır. Buna istinaf kanun yolunun aktarma etkisi denilmektedir.
Durdurma Etkisi: İstinaf başvurusu cezanın infazını kendiliğinden durdurur.
Aleyhe Bozma Yasağı (CMK 283): Mahkeme kararı aleyhine müdahil veya savcılık tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmamışsa, yani sadece sanık istinaf kanun yoluna gitmişse hüküm sanık aleyhine bozulamaz.
Bozmanın sirayeti ilkesi (CMK m.306)istinaf kanun yolunda uygulanmaz, çünkü bozmanın sirayeti ilkesinin uygulanabileceğine dair kanunda açık hüküm yoktur. Bozmanın sirayeti ilkesi, aynı davada yargılanan sanıklardan biri kanun yoluna başvurmadığı halde, kararın kanun yoluna başvuran sanık lehine bozulması halinde ortak bozma nedenleri varsa kanun yoluna başvurmayan sanığın da bozmanın neticelerinden faydalanmasını ifade eden bir ceza muhakemesi hukuku ilkesidir.
İstinaf Başvurusu Üzerine Yerel Mahkeme Ne Yapar? (CMK 276)
Kararı veren ilk derece mahkemesi (yerel mahkeme), istinaf başvurusu yapılması üzerine aşağıdaki üç hususu inceler:
- Başvuru süresinde yapılmış mı?
- İstinaf başvurusunda bulunanın buna hakkı var mı?
- Karar, aleyhine istinaf başvurusu yapılacak kararlardan mı?
Başvuru süresinde yapılmamış, başvuranın istinaf yoluna başvurma hakkı yoksa veya karar istinaf kanun yoluna başvurulamayacak kararlardan ise, ilk derece mahkemesi istinaf başvurusunu reddeder. Tüm şartları sağlayan istinaf başvurusu ise, istinaf incelemesi yapmak üzere bölge adliye mahkemesine gönderilir.
Hemen belirtelim ki, yerel mahkemenin istinaf başvurusunun reddi kararı aleyhine de istinaf başvurusu yapılabilir.
İstinaf Mahkemesi “Ön İnceleme” Nasıl Yapılır?
Görevli istinaf mahkemesi ceza dairesi bir ilk inceleme yaparak varsa tebligat eksikliklerini giderir (CMK md. 278). İstinaf kanun yolunda ön inceleme, dosya üzerinden yapılır (CMK md. 279)
İstinaf mahkemesi ön inceleme aşamasında; yetki, süre, kararın istinafa tabi olup olmadığı ve istinaf yoluna başvuranın buna hakkı olup olmadığını inceler. Bu şartları taşımayan başvurunun reddi kararı verilir, red kararı itiraz kanun yoluna tabidir. Şartları taşıyan dosyada istinaf incelemesi aşamasına geçilir.
İstinaf Mahkemesinin Dosya Üzerinden İNCELEME Yapması (CMK 280)
İstinaf mahkemesi, gerekli gördüğünde istinaf incelemesini dosya üzerinden yapar. Dosya üzerinden yapılan inceleme ile şu kararlar verilebilir:
1. ESASTAN RED (ONAMA KARARI): Aşağıdaki şartların gerçekleşmesi halinde başvurunun ESASTAN REDDİ kararı (CMK 280/1-a) verilir:
- Usul ve esasa ilişkin bir hukuka aykırılık yoksa,
- Delil değerlendirmesinde ve işlemlerde eksiklik yoksa,
- İspat bakımından değerlendirme yerindeyse.
2. DÜZELTEREK ESASTAN RED: Aşağıdaki şartların gerçekleşmesi halinde hukuka aykırılık DÜZELTİLEREK istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİ kararı (CMK 280/1-a, 2. cümle) verilir:
- Kararda suç ve ceza gösterilmiş; ancak kanun maddesi yanlış yazılmış ise (303/1-c),
- Doğum ve suç tarihine göre yapılması gereken bir indirim yapılmamış ise (303/1-e),
- Arttırma ve indirmede maddi hatta yapılmış ise (303/1-f),
- TCK md. 61’deki sıraya uyulmaması nedeniyle eksik veya fazla ceza tayin edilmişse (303/1-g),
- Yargılama giderlerinde yanlışlık varsa (303/1-h).
3. BOZMA KARARI: CMK md. 289’deki hukuka aykırılık hallerinde istinaf incelemesi neticesinde yerel mahkeme kararı aleyhine dosya üzerinden BOZMA kararı (CMK 280/1-a, 2. Cümle) verilir:
- Mahkemenin kanuna aykırı oluşması (CMK 289/1-a),
- Hakimin yasaklılığı hali varsa (CMK 289/1-b),
- Hakimin reddi nedenlerinin ileri sürülmesi ve kabul edilmesine rağmen hakimin hükme katılması veya hakimin istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması sözkonusu ise (CMK 289/1-c),
- Mahkemenin görevi ve yetkisine dair uyuşmazlık varsa(CMK 289/1-d),
- Kanunen hazır bulunması gerekenlerin yokluğunda duruşma yapılmış ise (CMK 289/1-e),
- Duruşmanın açıklığı kuralı ihlal edilmişse (CMK 289/1-f),
- Karar hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillere dayanıyorsa (CMK 289/1-i).
İstinaf mahkemesi aşağıdaki hallerde bozma kararı veremez, eksikliği yargılama yapmak suretiyle kendisi gidermek zorundadır:
- Yerel mahkeme kararında gerekçe yoksa (CMK 289/1-g),
- Hüküm için önemli olan hususlarda savunma hakkı sınırlanmış ise (CMK 289/1-h).
İstinaf Mahkemesinin Duruşmalı İnceleme Yapması
İstinaf mahkemesi, dosya üzerinden inceleme yapmak yerine duruşma açarak da istinaf incelemesi yapabilir. Duruşmalı inceleme için bir talep olmasına gerek yoktur. İstinaf mahkemesi, ceza davasının hızlı, kesin ve adil bir şekilde çözülmesi için duruşmalı inceleme yapılmasını zorunlu görüyorsa duruşma açarak karar verir.
Özellikle belirtelim ki, suç vasfının değişmesi, cezanın azaltılması ve arttırılması, diğer tüm hallerde davanın duruşmalı olarak yeniden görülmesine karar verilir (CMK 280/1-c), Duruşmalı inceleme halinde istinaf mahkemesi iki şekilde karar verebilir:
-
İstinaf mahkemesi duruşmalı inceleme neticesinde ESASTAN RED KARARI verebilir.
-
İstinaf mahkemesi duruşmalı inceleme neticesinde ilk derece mahkemesinin hükmünü KALDIRARAK kendisi yeniden hüküm kurar.
-
İncelemenin duruşmalı yapılması halinde artık bozma kararı verilemez. Çünkü, istinaf mahkemesi duruşmalı inceleme halinde bozma kararı yerine hükmü kaldırarak yeni bir karar verme yetkisine sahiptir.
Hemen belirtelim ki, istinaf mahkemesi duruşmalı inceleme esnasında tanık dinleme, keşif, bilirkişi vs. gibi işlemler yapabilir (CMK md. 281/2). Ayrıca, suç vasfının değişmesi halinde uzlaşma işlemlerinin yapılabilmesi için dosyayı yerel mahkemeye de gönderebilir.
İstinaf İncelemesinde Duruşma Nasıl Yapılır?
-
Duruşma açılmasına karar verildiğinde; duruşma hazırlığı, duruşma ve karara ilişkin CMK’nın genel hükümleri uygulanır (CMK md. 282).
-
Duruşmada önce üye hakimin hazırladığı “inceleme raporu” anlatılır (CMK 282/1-a).
-
Daha sonra ilk derece mahkemesinin gerekçeli hükmü anlatılır ((CMK 282/1-b).
-
Tanık ifadesi tutanakları, keşif tutanağı, bilirkişi raporu vs. tutanak ve raporlar ile duruşma hazırlığı sırasında toplanan deliller anlatılır (CMK 282/1-c).
-
Bölge adliye mahkemesi duruşma hazırlığı aşamasında toplanan delil ve belgeler, yapılmışsa keşif ve bilirkişi açıklamalarına ilişkin tutanak ve raporlar okunur (CMK 282/1-d).
-
Bölge adliye mahkemesi duruşmasında dinlenilmeleri gerekli görülen tanık ve bilirkişiler çağrılır (CMK 282/1-d).
İstinaf Mahkemesi Kararlarına Karşı Direnme Yasağı
Yerel mahkemeler, istinaf mahkemesinin bozma karar ve hükümlerine karşı direnemez. Yerel mahkeme istinaf mahkemesinin kararında belirtilen hususları araştırmak ve yerine getirmek zorundadır. Ancak, yerel mahkeme yeniden karar verirken “bozmadan sonra serbestlik” ilkesi gereği dilediği kararı verebilir (CMK md. 284).
Uygulamada, istinaf mahkemesinin yerel mahkemenin hükmünü bozmasından sonra, yerel mahkeme yeniden yargılama neticesinde eski hükmünü verirse, istinaf mahkemesi yapılan başvuru üzerine dosyayı kendisi ele alıp davanın esası hakkında bir hüküm vermektedir.
İstinaf Mahkemesi Kararının Temyiz Edilmesi
Ceza hukukunda temyiz, istinaf mahkemesi kararları aleyhine hukuki denetim yapmak üzere Yargıtay’a başvurulmasıdır. Temyiz süresi, istinaf mahkemesi hükmünün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren iki haftadır.
Bölge adliye mahkemelerinin (istinaf mahkemeleri) bozma kararı dışında kalan tüm kararları için temyiz başvurusu yapılabilir (CMK md. 286). Ancak, hükmedilen cezanın miktarı dikkate alınarak bazı istinaf mahkemesi kararları aleyhine temyiz kanun yolu kapatılmıştır. Yani, bazı hallerde ilk derece mahkemesinin verdiği karar istinaf incelemesi neticesinde kesinleşir. İstinaf mahkemesinin aşağıdaki kararları aleyhine temyiz başvurusu yapılamaz:
-
Miktarı ne olursa olsun adli para cezasına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları temyiz edilemez (CMK md. 286/2-a).
-
5 yıl (dahil) veya daha az hapis cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları temyiz edilemez (CMK md. 286/2-a). Ancak, yerel mahkeme 5 yıldan az ceza vermesine rağmen, istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesi yerel mahkemenin verdiği cezayı arttırırsa, bu karara karşı temyiz başvurusu yapılabilir (CMK 286/2-b). Örneğin, herhangi bir bilişim suçu nedeniyle yerel mahkeme tarafından 3 yıl hapis cezası verilen bir kişinin cezası istinaf mahkemesi tarafından arttırılarak 4 yıla çıkartılırsa, ceza miktarı 5 yılın altında olmasına rağmen bu karara karşı temyiz başvurusu yapılabilir.
-
Aynı hükümde yer alan hapis cezalarının toplamı 5 yılı geçse dahi, istinaf mahkemesinin bu kararlarına karşı da temyiz kanun yoluna başvurulamaz (CMK md. 286/2-h). Örneğin, aynı istinaf mahkemesi hükmünde dolandırıcılık suçu nedeniyle 2 yıl 6 ay hapis cezası, resmi evrakta sahtecilik suçu nedeniyle 3 yıl 4 ay hapis cezası alan bir kişinin toplam ceza miktarı 5 yıl 10 ay olmasına rağmen temyiz kanun yoluna başvurma hakkı yoktur.
-
TCK veya diğer kanunlarda üst sınırı 2 yıl hapis cezası gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına dair her türlü bölge adliye mahkemesi (istinaf mahkemesi) kararları aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez (CMK md. 286/2-c).
-
On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararları aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez(CMK md. 286/2-f).
-
Eşya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair istinaf mahkemesi kararları aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez (CMK md. 286/2-e).
-
Davanın düşmesine, ceza verilmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen bu tür kararlar veya istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez (CMK md. 286/2-g).
Aşağıdaki suçlar nedeniyle verilen hükümler ceza miktarına veya temyiz sınırlarına bakılmaksızın temyiz edilebilir (CMK m.286/3-a):
-
Hakaret (madde 125, üçüncü fıkra),
-
Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit (madde 213),
-
Suç işlemeye tahrik (madde 214),
-
Suçu ve suçluyu övme (madde 215),
-
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (madde 216),
-
Kanunlara uymamaya tahrik (madde 217),
-
Cumhurbaşkanına hakaret (madde 299),
-
Devletin egemenlik alametlerini aşağılama (madde 300),
-
Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama (madde 301),
-
Silâhlı örgüt (madde 314),
-
Halkı askerlikten soğutma (madde 318),
-
Terörle Mücadele Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası ile 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan propaganda suçu,
-
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 28 inci maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesi ve 32 nci maddesinde yer alan toplantı ve gösteri yürüyüşü suçları.
Avukat Baran Doğan
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.