0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Suç İşlemeye Tahrik Suçu Nedir? (TCK 214)

Suç işlemeye tahrik suçu, 5237 sayılı TCK’nın 214. maddesinde “Kamu Barışına Karşı Suçlar” bölümünde şu şekilde düzenlenmiştir:

Suç İşlemeye Tahrik Suçu

Madde 214 (1) Suç işlemek için alenen tahrikte bulunan kişi, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silahlandırarak, birbirini öldürmeye tahrik eden kişi, onbeş yıldan yirmidört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Tahrik konusu suçların işlenmesi halinde, tahrik eden kişi, bu suçlara azmettiren sıfatıyla cezalandırılır.

Suç İşlemeye Tahrik Suçunun Unsurları

Suç işlemeye tahrik suçu, hukuki niteliği itibariyle bir tehlike suçudur. Tehlike suçunun mahiyeti gereği, suç işlemeye tahrik suçunun tamamlanabilmesi ve failin cezalandırılabilmesi için tahrik konusu suçların işlenmesi şart değildir.

5237 sayılı Kanun’un 214. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen “suç işlemeye alenen tahrik” suçunun işlenmesi için failin belirli olmayan kimseleri suç işlemesi için alenen tahrik etmesi gerekmektedir.

Failin, işlenmesi için tahrikte bulunduğu eylem bir “suç” olmalıdır. Suç, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu veya Türk Ceza Kanunu dışındaki yasalarda, yaptırım olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis, hapis veya adli para cezasını gerektiren eylemleri ifade etmek için kullanılır. Bu suçun, hangi kanunda düzenlenmiş olduğunun ve cezasının miktarının herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Ancak bir eylemi suçu haline getiren Kanun`un yayınlanmış olması bu eylemin suç olarak nitelendirilebilmesi için yeterli olmayıp, ayrıca o hükmün yürürlüğe girmesi de aranacağından, bir eylemin suç olarak düzenlenmesi değil, suç olarak yürürlüğe girmiş olması aranmalıdır. Ayrıca failin işlenmesi için belirsiz kimseleri tahrik ettiği fiil kabahat ise, eylem suç işlemek için tahrik suçunu oluşturmayacaktır. Örneğin fail, emirlere riayetsizlik oluşturacak bir eylemi belirsiz kimselerin işlemesi için tahrikte bulunmuş ise, eylem bu suçu oluşturmayacaktır. Suç işlemeye tahrik suçunun işlenebilmesi için, tahrik edilen suçun belirli bir suç olması gerekir. Ancak failin tahrik edilen suçla ilgili kanuni unsurlarını, suçun adını vermesine, suçun ne zaman, nerede işlenmesi gerektiğini belirtmesine gerek yoktur.

Bu suçun işlenebilmesi için failin, suç işlenmesi için tahrikte bulunması gerekir. Tahrik, kışkırtma, harekete geçirme, sevketme, akılda olan veya olmayan bir hususun fiiliyata dökülmesi için uyarma anlamlarına gelebilir. Doktrinde tahrik “tahrik edilen suçun gerçekleşmiş olup olmamasının önemi olmadan, bir kimsenin suç işleme amacına yönelik olarak diğer kişiyi etkilemesi, suça hazırlaması ve bu saik ile hareket etmesi” olarak tanımlanmıştır. Tahrik, failin kasten, doğrudan doğruya, üçüncü kişiler üzerinde bir suçun işlenmesi konusunda, yine üçüncü kişilerin karar vermesini temin eden, sağlayan hareketlerdir. Tahrik aynı zamanda, muhatabına yönelik olarak belirli bir suçu işlemesi için alması gereken mesaj anlamını da taşımaktadır. Tahrikçi bir suçun işlenmesini istemekte, ancak bu suçu belli nedenlerle kendisi işlememekte, toplumdaki belli olmayan üçüncü kimselere işletmeye, onlarda suç işleme iradesinin oluşmasını sağlamaya çalışmaktadır. Tahrikçi bu eylemde bulunmakla, kendisini ortaya koymakta, içindeki suç işlemek ve işletmek düşüncesi açığa çıkarmaktadır. Burada tahrik edilen suçun işlenip işlenmemesi önemli değildir, işlenmesi ihtimali toplumun dengesini bozmakta, barışımı zedelemektedir. Bu nedenle anılan eylem suç sayılarak, failin cezalandırılması yoluna gidilmiştir. Sözlerin tahrik niteliğinde olup olmamasını, söyleyen kimsenin hangi ortamda söylediği veya tahrik için söyleyip söylemediğinden ziyade, o sözlerin objektif olarak suç işlemeye tahrik edici nitelikte olup olmadığına göre belirlenmesi gerekir. Ayrıca objektif nitelikte tahrik oluşturmayan bazı hareketler bir kimse tarafından aşırı hassasiyet gösterilerek tahrik kabul edilip suç işlense bile, failin eylemi suç olarak nitelendirilmeyecektir. Maddenin birinci fıkrasında düzenlenen suç, genel ve tamamlayıcı bir suçtur. Failin eylemi başka suçları oluşturmakta ise, artık birinci fıkradaki suç oluşmayacaktır. Ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 214. maddesindeki suç da, aynı Yasanın 216. maddesinde düzenlenen halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçuna göre daha özel nitelikte bir suçtur, 214. maddedeki koşullar gerçekleştiğinde aynı Yasanın 216. maddesi hükmü uygulanmayacaktır (Y8CD-K.2023/5735).

Failin sözleri, belirli kişilerin somut bir eylemi yapması isteğini içeriyorsa suça azmettirme söz konusudur. Bu durumda fail, suç işlemeye tahrik suçu nedeniyle değil, azmettirdiği suç hangisiyse o suçun cezası ile cezalandırılır.

Madde gerekçesine göre; suç işlemek için tahrik, aslında tahrik konusu suça bir hazırlık hareketi niteliğindedir. Ancak aleni olarak gerçekleştirilen bu tür fiillerin, kamu barışı açısından ifade ettiği tehlike nedeniyle, zararlı neticenin doğmasını beklemeden ve iştirak kurallarından bağımsız olarak ceza yaptırımı altına alınması gerekmiştir.

Suç işlemeye tahrik suçunda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, belirli olmayan kimselerin suç işlemeye tahrik edilmesidir. Eğer muayyen kişiler, belli bir suçu işlemek için teşvik veya azmettirilmiş ise, meselenin suça işlemeye tahrik hükümleri çerçevesinde değil, iştirak kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir.

Maddenin ikinci fıkrasında, halk kesimlerinin silâhlı şekilde birbirlerine karşı öldürmeye tahrik edilmesi iştirak hükümlerinden bağımsız olarak cezalandırılmaktadır. Suç, halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silâhlandırarak, birbirini öldürmeye tahrik edilmesiyle oluşur. Suçun tamamlanabilmesi için öldürmenin ya da fiili saldırının başlaması gerekmez. Belirli kişilerin öldürülmesinin istenmesi, tahrikin bu doğrultuda yapılmış olması hâlinde; fıkra hükmü uygulanmaz. Bu hâlde de konunun iştirak kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir.

Suçun Basın ve Yayın Yoluyla İşlenmesi

Suç işlemeye tahrik suçunun basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar artırılır (TCK m.218).

Ancak, haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.

Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Suç işlemeye tahrik suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 1 yıl veya altında olduğunda adli para cezasına çevrilebilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Suç işlemeye tahrik suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğunda hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.

Erteleme, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Suç işlemeye tahrik suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğunda hakkında cezanın ertelenmesi kararı verilmesi mümkündür.

Suçun Şikayet Süresi ve Zamanaşımı

Suç işlemeye tahrik suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almadığından savcılık tarafından resen soruşturulur, bu suçlara dair herhangi bir şikayet süresi yoktur. Şikayetten vazgeçme ceza davasının düşmesi sonucunu doğurmaz. Suç, dava zamanaşımı süresine riayet edilmek kaydıyla her zaman soruşturulabilir.

Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Suç işlemeye tahrik suçu için yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suç, bu zamanaşımı süresi içerisinde her zaman soruşturulabilir, bu zamanaşımı süresi geçtikten sonra soruşturma yapılamaz.

Uzlaşma

Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. Suç işlemeye tahrik suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.

Görevli Mahkeme

Suç işlemeye tahrik suçu nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.

Suç İşlemeye Tahrik Suçu Yargıtay Kararları


Gezi Eylemlerine Katılanlara Yönelik Yaralama veya Başka Suçlara Teşvik Etme

TCK’nın 216. maddesinde tanımlanan suçun oluşabilmesi için halkın, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesiminin diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa tahrik edilmesi gerekmekte olup; siyasi görüş ya da belli bir olay karşısındaki düşünce farklılıklarının sayılan özellikler arasında bulunmaması karşısında, sanığın aleni sayılabilecek twitter hesabı üzerinden gezi eylemlerine katılanlara karşı yaralama ve benzer suçların işlenmesini kıştırtan ve teşvik eden nitelikte paylaşımlarda bulunmaktan ibaret eyleminin TCK’nın 214. maddesinde düzenlenen “suç işlemeye tahrik suçunu” oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının belirlenmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/1077 E. , 2016/3583 K.).

Suç İşlemeye Tahrik Suçuna Yardım Etme

Sanıkların Hakkari kent meclisi tarafından yapılan özerklik ilanını içeren basın açıklamasına katılıp, açıklamanın yapıldığı grup içinde yer almaları; mahkemece yapılan video dosyası inceleme ve çözümleme tutanağından basın açıklamasının başından sonuna kadar olay yerinde bulunmak suretiyle yapılan basın açıklamasına TCK’nın 39. maddesi anlamında destek verdiklerinin anlaşılması karşısında silahlı terör örgütüne üye olmasalar da suç işlemeye tahrik suçuna yardım suçunu işlediklerinden, silahlı terör örgütü adına suç işlemek ve suç işlemeye tahrik suçuna yardım etmek suçlarından cezalandırılmaları gerekirken delillerin değerlendirmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar: 2017/535).

Suç İşlemeye Tahrik Suçu ve TCK 216

Sanık hakkında halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçundan verilen hükmün incelenmesinde ise:

TCK’nın 216. maddesinde tanımlanan suçun oluşabilmesi için halkın, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesiminin diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa tahrik edilmesi gerekmekte olup; siyasi görüş ya da belli bir olay karşısındaki düşünce farklılıklarının sayılan özellikler arasında bulunmaması karşısında, sanığın aleni sayılabilecek twitter hesabı üzerinden gezi eylemlerine katılanlara karşı yaralama ve benzer suçların işlenmesini kıştırtan ve teşvik eden nitelikte paylaşımlarda bulunmaktan ibaret eyleminin TCK’nın 214. maddesinde düzenlenen “suç işlemeye tahrik suçunu” oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının belirlenmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar : 2016/3583).

Halkı Suç İşlemeye Tahrik Suçu

Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; olay günü bir siyasi partinin miting alanı etrafında trafik düzenlemesi yapan polis memurlarına hakarette bulunup direnen sanığın, olay sırasında çevredeki vatandaşlara hitaben söylediği sözlerin halkı suç işlemeye tahrik suçu kapsamında değerlendirilemeyeceği ve unsurları itibariyle oluşmayan suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması, bozma nedenidri (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: 2016/3554).

Görevi Yaptırmamak İçin Direnme ile Suç İşlemeye Tahrik Farkı

Oluş ve dosya kapsamına göre, sanığın düğün töreninde silah atılması üzerine olay yerine gelen görevli polis memurlarının eylemi gerçekleştiren kişinin tespiti ve yakalanmasına çalışırken, sanığın diğer sanıklarla birlikte hareket ederek, görevlileri engellemek amacıyla memurlara hitaben “siz buradan kimseyi alamazsınız, devlette hükümette biziz Tibil’den kimse adam alamaz” şeklinde sözler sarfetmekten ibaret eyleminin bir bütün halinde görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında suç işlemeye tahrik suçundan da hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi-Karar: 2014/13639).

Somut Eylem Çağrısı İçermeyen Sözler Suç işlemeye Tahrik Suçu Oluşturur

Ağrı ili DTP Belediye Başkan adayı olan sanığın 29.03.2009 günü yapılan yerel seçimlerde seçimi kaybetmesi üzerine toplanan halka hitaben “ölmesi gereken yerde ölmesini bilmeyen namerttir, Vali istifa etsin, bundan sonra olacak olaylardan Vali sorumludur, Ağrı’da kan gövdeyi götürecek” şeklindeki konuşmaları üzerine gerçekleşen olaylar nedeniyle,

Sanıkça söylenen sözlerin genel nitelikte olup somut bir eylem çağrısını içermediği, toplulukça işlenen mala zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarında grubu azmettirdiğinin anlaşılamadığı, bu nedenle sarf edilen sözlerin kapsamına göre TCK’nın 214/1. maddesinde düzenlenen suç işlemeye tahrik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek ayrıca 3713 sayılı Kanuna aykırılık, mala zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından da mahkumiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 9. Ceza Dairesi - Karar: 2010/12518).

Suç İşlemeye Tahrik Suçunda Davaya Müdahil Olma

Suç işlemeye tahrik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;

TCK’da “Kamu Barışına Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenen sanığa yüklenen suçtan, suçun niteliği itibariyle doğrudan doğruya zarar görmeyen şikayetçinin bu davaya katılmasına yasal olarak imkan bulunmadığı gibi, mahkemece katılma kararı verilmiş olması da hükmü temyize hak vermeyeceğinden; şikayetçi vekilinin, anılan suçtan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca oybirliğiyle (REDDİNE), karar verilmiştir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi-Karar : 2016/8141).

Şiddete Tahrik İçermeyen Sosyal Medya Paylaşımı

Sanığın sosyal medyada ki “… gerekirse biz de tatile giden bütün üyelerimizi göreve çağırır Maltepe`yi size dar ederiz, bekliyoruz Maltepe Cezaevi bu görüntüsüyle daha çok haini bünyesinde barındırabilir. “ şeklindeki paylaşımlarının kesin olarak şiddet ya da tehdit çağrısı niteliğinde olduğunu söylemek zordur. Ancak yorum yoluyla ileri sürülebilse de, sanığın, paylaşım yaptıktan kısa bir süre sonra yanlış anlaşılmalara neden olabileceği kaygısıyla bu paylaşımı silmesi ve bu amaçla yeni bir paylaşımda bulunması suça konu paylaşım da vicdani ve politik bir eylem olan sivil itaatsizlikten de bahsedilmesi, sendikaların toplumdaki rolleri ve sanığın konumu nedeniyle, sanığın paylaşımının karşı siyasi görüşü içeren partili gruba bir olay karşısındaki tepkisinin, benzer şekildeki fiili eylemlerle (gösteri ve yürüyüş, protesto gibi) zor duruma düşürebileceklerini ima etmekle birlikte şiddete başvuruyu tahrik ettiği kesin olarak kabul edilemeyecek nitelikte olması ve temel hak ve özgürlüklerin, kısıtlayıcı değil özgürlükçü yorumlanması gerekliliği karşısında düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken bir fiil olduğu anlaşıldığından mahkumiyet kararı verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir (Yargıtay 8CD Esas : 2022/917, Karar : 2023/5735).

“Öldürün” Şeklindeki Beyan ile Suç İşlemeye Tahrik Etme

Olay günü, mağdur …‘ın, arkadaşı …‘nün ikametine giderken daha önceden husumetli olduğu sanıklardan … ile karşılaştığında roman vatandaşlara karşı tahrik içeren sözler sarfetmesi üzerine, sanık …‘ın beraberinde diğer sanıklar ve kalabalık bir grup ile birlikte sopalarla gelerek mağdura saldırmaları sonucu ev sahibi …‘nün mağduru saldırıdan korumak amacıyla evin bahçesine götürdüğü sırada sanıkların kalabalığa yönelik mağduru kastederek “…‘ı bize ver”, “bahçeden dışarı çekin, öldürün” şeklinde söylemlerde bulunarak kalabalığı tahrik ettikleri olayda, sanıkların eyleminin bir bütün halinde TCK’nın 214/1. maddesinde düzenlenen suç işlemeye tahrik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hükümler kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/7061 E. , 2021/3040 K.).


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS