0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Kamu davası nedir?

Kamu davası, iddia makamı olan savcılığın suç işlenip işlenmediği hususunda maddi gerçeği ortaya çıkarmak için açtığı bir davadır. Savcı, takibi şikâyete bağlı suçlarda şikayet hakkına sahip kişinin şikayet etmesi üzerine, suçun takibi şikayete bağlı değilse kendiliğinden araştırma yaparak delilleri toplamalı ve yeterli şüphe sebepleri varsa bir iddianame ile mahkemeye dava açmalıdır.

Kural olarak ceza muhakemesi hukukunda ceza davasının kamusallığı ve mecburiliği ilkesi geçerlidir. Yani, suç işlendiğinde savcılık araştırmak, delil toplamak ve dava açmak, ceza mahkemesinde açtığı davayı da sonuna kadar takip etmek zorundadır. Kamu davasının mecburiliği ilkesinin istisnası, savcılığın kamu davası açılmasının ertelenmesi kararı vermesidir.

Kamu davası açılmasının ertelenmesi ile ceza erteleme veya infazın ertelenmesi kavramları karıştırılmamalıdır. Ceza erteleme, mahkumiyet neticesinde verilen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmemesi, dışarda denetim süresi içinde geçirilmesi; infazın ertelenmesi ise kesinleşen hapis cezasının infazının ertelenmesi, yani hükümlünün cezasını cezaevinde infaz edeceği tarihin ertelenmesi anlamına gelmektedir.

Kamu davasının açılmasının ertelenmesi nedir?

Kamu davası açmak için yeterli süphe olmasına rağmen iddianameyle kamu davası açmak yerine, cumhuriyet savcısının 5 yıl süreyle şüpheli hakkında dava açmayı ertelemesine “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” denilmektedir (CMK md. 171/2).

Savcılık tarafından kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi halinde, şüpheli hakkındaki soruşturma askıda kalmakta, şüpheli erteleme süresi boyunca gözlemlenmektedir.

Kamu davasının açılmasının ertelenmesinin şartları nelerdir?

Kamu davasının açılmasının ertelenmesinin şartları CMK md. 171/2-3’de düzenlenmiştir. Erteleme kurumundan yararlanabilmek için şüpheli veya sanığa dair şartlar ile suça dair şartlar birlikte gerçekleşmelidir. Bu şartlar şunlardır:

  1. Önödeme ve uzlaştırma kapsamındaki suçlarla ilgili kamu davasının açılmasının ertelenmesi kurumu uygulanamaz (CMK m.171/2).

  2. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı, üst sınırı 3 yılı aşmayan hapis cezasını gerektiren suçlar hakkında verilir (CMK m.171/2). Hapis cezasının üst sınırı, on beş yaşını doldurmamış çocuklar bakımından beş yıl olarak uygulanır.(Çocuk Koruma Kanunu m.19/2).

  3. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilebilmesi için yapılan soruşturma sonucunda isnat edilen suçun işlendiği hususunda yeterli suç şüphesi bulunmalıdır. Yeterli suç şüphesinin bulunmadığı hallerde, kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermek yerine, kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar vermek kanuna aykırılık oluşturacaktır (Y8CD-K.2021/23408).

  4. Şüphelinin daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezası ile mahkûm olmaması gerekir.

  5. Kamu davasının açılması ertelendiğinde, şüphelinin suç işlemekten çekineceğine dair kanaat edinilmelidir. Savcılık kanaatini şüphelinin somut davranışlarına, özellikle suçu işledikten sonraki davranışlarına dayandırmalıdır.

  6. Kamu davası açılmasının ertelenmesi, şüpheli ve toplum açısından kamu davası açılarak yargılama yapılmasından daha yararlı olmalıdır.

  7. Mağdurun veya kamunun uğradığı ve cumhuriyet savcısı tarafından tespit edilen zarar, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmiş olmalıdır.

  8. Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı ve Cumhuriyet savcısı tarafından tespit edilen zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir.

Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilebilmesi için yukarıdaki koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekir.

Kamu davasının açılmasının ertelenmesi hükümleri aşağıdaki suçlarda uygulanmaz (CMK 171/6) :

Şüpheli ve suça ilişkin tüm şartlar gerçekleştiğinde, Cumhuriyet savcısı kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verir ve bu kararı bu kuruma özgü sisteme kaydeder.

Suçtan Zarar Gören veya Şüpheli Erteleme Kararına İtiraz Edebilir mi?

Suçtan zarar gören veya hakkında kamu davasının ertelenmesi kararı verilen şüphelinin savcılığın verdiği bu karara itiraz hakkı vardır (CMK md. 171/2, md.173/1 ).

Suçtan zarar gören veya şüpheli, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir (CMK md. 173/1).

Erteleme Süresi, Yükümlülükler ve Zamanaşımı

Kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği takdirde, şüpheli hakkında bir denetim süresi başlar. Şüpheli, 5 yıllık erteleme süresi içinde kasten işlenen herhangi bir suç işlememelidir (CMK md. 171/4).

Erteleme süresi boyunca dava zamanaşımı süreleri işlemez. Savcılık tarafından erteleme kararı verilir verilmez dava zamanaşımı süresinin işlemesi durur. Erteleme kararı hukuki niteliği itibariyle dava zamanaşımının ‘kesilme’ nedeni değil, ‘durma’ nedenidir.

5 yıllık erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmediği takdirde, Cumhuriyet savcısı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir. Erteleme kararı da adli sicil/sabıka kaydı sicili sisteminden tamamen silinir.

Şüphelinin, erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde Cumhuriyet savcısı dosyayı tekrar ele alarak şüpheli hakkında bir iddianame düzenleyerek kamu davası açar (CMK md. 171/4).

Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Sabıka/Adli Sicil Kaydına İşlenir mi?

Kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararlar, adli sicil kaydında bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturma ile bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, sadece bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir (CMK md. 171/5).

İş başvurusu veya başka başvurular için verilen adli sicil/sabıka kaydında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı bilgileri yer almaz.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçu ve Kamu Davasının Ertelenmesi Şartları

Kullanmak için uyuşturucu madde satın alma, kabul etme, bulundurma suçunun cezası iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır (TCK md. 191)

Uyuşturucu madde kullanma suçu şüphelisi hakkında kamu davası açılmasının ertelenmesi kararı verilirken CMK md. 171’deki şartlar aranmaz. Yani, uyuşturucu madde kullanma suçu için herhangi bir süre veya başka erteleme şartı yoktur.

Cumhuriyet savcılığı, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında, 5 yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verebilir ( TCK md. 191/2).

Erteleme süresi boyunca şüpheli hakkında en az 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre, cumhuriyet savcısı gerekli görürse, üçer aylık sürelerle en fazla 1 yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi halinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.

Şüpheli, 5 yıllık süre içinde tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmamalı, kullanmamalı, satın almamalı ve kabul etmemelidir. Tedavi kararı verildiyse şüpheli tedavinin gereklerine uymalıdır.

Şüpheli bu yükümlülükleri yerine getirirse hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir.

Uyuşturucu madde kullanma suçu şüphelisi erteleme süresi içinde aşağıdaki davranışları sergilerse savcılık tarafından hakkında kamu davası açılır:

  • Kendisine yüklenen yükümlülüklere aykırı davranırsa,
  • Uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ederse,
  • Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma gibi davranışlar sergilerse,
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanırsa.

Erteleme süresi içinde işlenen uyuşturucu madde kullanma, kullanmak için satın alma, bulundurma veya kabul etme suçu için ayrı bir soruşturma açılmaz. Bu durum, yani erteleme süresi içinde ikinci kez suç işlenmesi sadece kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının yükümlülüklerinin ihlal nedeni olarak kabul edilir.

Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve diğer kurumlarla ilişkisi, ertelemenin hukuki sonuçları konusunda tereddütler oluştuğunda bir ceza avukatı ile mütalaa etmek hak kayıplarını önleyecektir.

Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Yargıtay Kararları


Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Kararı Kesinleşmeden İşlenen Suçlar

Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin altıncı fıkrası gereği doğrudan dava açma koşulunun oluşmadığı zira Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı usulüne uygun kesinleşene kadar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlenen tüm suçların tek suç olup ancak alt sınırdan uzaklaşma gerekçesi olabileceği, 09.09.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmediği için inceleme konusu 05.10.2015 tarihli eylemin de erteleme kararı kesinleşmeden işlenmiş olduğunun göz önüne alınması gerektiği anlaşıldığından, … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.04.2016 tarihli ve 2015/655 Esas, 2016/224 Karar sayılı kararı ile ilgili olarak olağanüstü kanun yoluna başvurulması için bildirimde bulunup, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde suçundan açılan tüm dosyaların aslı veya onaylı örneğinin getirtilip denetime imkan verecek şekilde incelenen dosya arasına alınıp sonucuna göre, tüm deliller birlikte değerlendirilip, doğrudan dava açma koşulunun oluşup oluşmadığı ve sanığın eylemlerinin tek suç, iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/7220 E. , 2023/4323 K.).

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Yanlışlıkla Dava Açılması ve Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Kararı

26/10/2020 tarihli eylem nedeniyle verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının da usulüne uygun şekilde kesinleşmemiş olması halinde, 07/08/2014 tarihli eylem yönünden kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın 25/04/2015 tarihli eylemini, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ve Niğde Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/9206 numaralı dosyasına bildirimde bulunulmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek eksik araştırma ile hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/11040 E. , 2022/11005 K.).

Usulüne Uygun Açılmayan Kamu Davasının Durması Kararı

Sanık hakkında 18/12/2014 tarihli eylem nedeniyle, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, sanığın 02/08/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eyleminin sözü edilen 24/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeden gerçekleştiği anlaşılmakla, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmediği için, henüz erteleme süresi başlamadığından, sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/4. maddesindeki kamu davasının açılması şartlarının gerçekleşmemesi nedeniyle kamu davasının durmasına karar verilmesi ve kararın infazının devamı için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, bozma nedenidir (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/8061 E. , 2022/2291 K.).

Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Kararının İnfazı

Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından çıkartılan ilk çağrı yazısının aynı tarihte 02/02/2015 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, kesinleşme süreleri dikkate alındığında 15 günlük itiraz süresine tabi erteleme kararı tebliğ edilmeden ve itiraz hakkı beklenilmeden, dolayısıyla kesinleşmeden Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının, sanığa tebliğ edilmekle birlikte kesinleşmesi beklenmeden infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen ihtarlı çağrı kağıdının yükümlüye tebliğ edilerek tedbirin infazına başlanmasının hukukî sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından, kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak kararın kesinleşmesi halinde infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/10116 E. , 2022/9785 K.).

Erteleme Kararında İtiraz Hakkının Hatırlatılmaması

Şüpheli hakkında, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının içeriğinde, şüphelinin bu karara itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmemesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için karar şüpheli tarafından öğrenilmiş olsa bile, 04/06/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın yükümlülüklere uymaması eylemini, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/7101 E. , 2022/18 K.).

Uyuşturucu Suçlarında Önceki Dosyadan Beraat Nedeniyle Durma Kararı Verilerek Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Kararı İçin İhbar

Sanık …‘ın 04/08/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda, Sivas 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/05/2018 tarihli ve 2017/714 esas, 2018/396 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun’un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmiştir.

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda, şüpheli hakkında 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca verilen “kamu davasının açılmasının ertelenmesi , TCK’nın 191/3. fıkrası uyarınca erteleme süresi içerisinde asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanması, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulması” kararı verilmesini takiben, TCK’nın 191/4. maddesinde yazılan durumlardan birinin gerçekleşmesi nedeniyle, erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılmasından sonra, şüphelinin yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi halinde TCK’nın 191/6. maddesi uyarınca yeniden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemeyeceğinden ikinci suç nedeniyle doğrudan kamu davası açılacağı tartışmasızdır.

Ancak; erteleme kararının kaldırılarak açılan kamu davasında sanığın beraatine karar verilmesi ve beraat kararının kesinleşmesi halinde, beraate konu suç nedeniyle verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı hukuki geçerliliğini yitirecek ve sonraki suça ilişkin olarak TCK’nın 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine engel olmayacak, bu nedenle “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararı verilmeden açılmış olan kamu davasında kovuşturma şartı bulunmadığından kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere “durma kararı” verilmesi gerekecektir.

Somut olayda; şüphelinin 17/10/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Sivas Cumhuriyet Başsavcılığınca 19/02/2015 tarihinde verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlal edilmesi nedeniyle 19/06/2017 tarihli iddianame ile kamu davası açılması üzerine, Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2018tarihli ve 2017/535 esas, 2018/205 sayılı kararı ile, suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle sanığın beraatine karar verildiği, kararın 20/04/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. TCK’nın 191/6. maddesi gereğince doğrudan kamu davası açılmasının dayanağı olan davada, sanığın beraatine karar verilmesi ve beraat kararının kesinleşmesi nedeniyle, beraate konu suç nedeniyle verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının hukuki geçerliliğinin kalmadığı, bu nedenle 04/08/2017 tarihli eylem nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmesi gerekeceği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/1. maddesinde yer alan, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan, “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.” şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda mahkemesince, kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere durma kararı verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulması gerektiği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/911 E. , 2022/12153 K.).


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS