0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Kooperatif Dolandırıcılığı Suçu Nedir? (TCK m.158/1-h)

Kooperatif dolandırıclığı suçu; yalnızca kooperatif yöneticileri tarafından kooperatif faaliyeti kapsamında failin hileli hareketlerle yarar sağlamak üzere başkasını aldatarak zarar vermesiyle oluşan bir malvarlığı suçudur. Kooperatif dolandırıcılığı suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-h-son bendinde 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası şeklinde belirlenmiştir. Kooperatif dolandırıcılığı suçu, bir nitelikli dolandırıcılık suçu türü olarak tanzim edilmiştir.

Kooperatif dolandırıcılığı suçu, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-h-son bendinde şu şekilde düzenlenmiştir:

TCK m.158

1) Dolandırıcılık suçunun;

h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,

İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

(3) Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.

Kooperatif Dolandırıcılığı Suçunun Unsurları

Kooperatif dolandırıcılığı suçu özgü bir suçtur. Kanuna göre, yalnızca kooperatif yöneticileri bu suçu fail olarak işleyebilir. Kooperatifin üyeleri, denetçileri, çalışanları veya diğer kişiler kooperatif dolandırıcılığı suçunun faili olamazlar. Kooperatifler kamu kurumu olmayıp hukuki nitelikleri itibariyle özel hukuk tüzel kişisi olarak kabul edilmektedirler. Bu nedenle, kooperatif yöneticileri dışındaki kişilerin özel hukuk tüzel kişisi olan kooperatifleri araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçu işlemesi halinde fail basit dolandırıcılık suçu çerçevesinde cezalandırılır.

Kooperatif yöneticisi olmayan kişiler, kooperatif dolandırıcılığı suçuna müşterek fail olarak iştirak edemeseler bile, şerik olarak suça iştirak etmeleri mümkündür. Yani, kooperatif yöneticisi olmayanlar suça azmettirme (TCK m.38) veya yardım etme (TCK m.39) şeklinde şeriklik halleriyle suça iştirak edebilirler. Örneğin, üyelerden yetkisi olmadığı halde para toplayan ve bu parayı kooperatif hesaplarında göstermeyerek kendi hesaplarına geçiren kooperatif yöneticisinin bu fiiline yardım eden muhasebeci, “kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında” (TCK m.158/1-h) nitelikli dolandırıcılık suçuna yardım eden sıfatıyla katılmıştır.

Kooperatif dolandırıcılığı suçu serbest hareketli bir suç olarak düzenlenmiştir. Yani, kooperatifin faaliyeti kapsamında yapılan haksız yarar sağlamaya dönük her türlü hileli hareket kooperatif dolandırıcılığı suçunun oluşmasına yol açar. Yargıtay’a göre, üye sayısı dolmasına rağmen, üyeliğe kabulün devamından bahsederek üye kayıt edilmiş gibi kişinin parasının alınması bu suç tipine gösterilebilecek en tipik örnektir.

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62/3. maddesine göre; kooperatif yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları, bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılırlar. Bu nedenle, kooperatif yöneticileri veya memurları zimmetine para geçirdiği taktirde zimmet suçu veya görevlerini kötüye kullandıkları takdirde görevi kötüye kullanma suçu nedeniyle yargılanırlar. Ancak, kooperatif yöneticileri, TCK m.158/1-h kapsamında hileli hareketler yaparak yarar sağladıklarında “kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında” nitelikli dolandırıcılık suçu işlemesi halinde cezalandırılması öngörülmüştür.

Kooperatif Dolandırıcılığı Suçuna Teşebbüs Hükümleri

Ceza hukukunda suça teşebbüs, işlenmesi amaçlanan bir suçun kanunda yazılı icra hareketlerine başladıktan sonra failin iradesi dışındaki sebeplerle suçun tamamlanamamasıdır (TCK md.35). Kooperatif dolandırıcılığı suçunun teşebbüs aşamasında kalması mümkündür. Kooperatif dolandırıcılığı suçunun teşebbüs aşamasında kalması halinde, faile verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir (TCK m.35/2).

Kooperatif Yöneticilerinin Dolandırıcılığı Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık, kişinin işlediği suçtan dolayı özgür iradesiyle sonradan pişman olması, suç teşkil eden fiilin meydana getirdiği olumsuzlukları gidermesi ve ceza adaletine olumlu davranışlarıyla katkı sunması halinde indirim hükümlerinin uygulanmasını sağlayan bir ceza hukuku kurumudur.

Kooperatif dolandırıcılığı suçunun tamamlanması halinde fail hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için failin suçtan zarar gören veya mağdurun zararını gidermesi gerekir. Ancak, kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçu teşebbüs aşamasında kalmışsa zarar giderilse bile fail hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanamaz.

Kooperatif dolandırıcılığı suçu tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir (TCK m.168/1). Yani, soruşturma aşamasında zararın giderilmesi halinde cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.

Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmeden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir (TCK m.168/2).

Kopperatif Yöneticilerinin Dolandırıcılığı Suçunda Görevli Mahkeme

Kooperatif dolandırıcılığı suçunun yargılaması ağır ceza mahkemesi tarafından yerine getirilmektedir.

S.S. Kartal Yeşimkent konut yapı kooperatifinin yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile blok görevlileri olan sanıkların, kooperatif üyesi olması nedeniyle katılana tahsis edilmiş daireyi müştekinin isteği dışında başkasına devretmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmış olması karşısında; sanıkların eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-h maddesinde öngörülen “kooperatif yöneticilerinin, kooperatifin faaliyeti kapsamında, gerçekleştirdikleri” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışma üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine aittir (Y15CD-K.2013/16443)

Suçun Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaştırma

Kooperatif dolandırıcılığı suçu takibi şikayete bağlı suçlar arasında değildir. Suç resen soruşturulur. Suçun mağduru, şikayet hakkını en geç dava zamanaşımı süresi içinde kullanılmalıdır. Bu suçtan dolayı dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.

Kooperatif dolandırıcılığı suçu nitelikli dolandırıcılık suçunun bir türü olduğundan taraflar arasında uzlaştırma prosedürü uygulanmasını gerektiren suçlardan değildir. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir. Bu suç uzlaşma kapsamında olmadığından uzlaştırma prosedürü uygulanmaz.

Kooperatif Dolandırıcılığı Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), sanığın 5 yıl gözlenmesi ve sanık hakkında verilen hükmün bu süre boyunca hiçbir sonuç doğurmaması, sanığın bu sürede yeni bir suç işlememesi halinde hakkındaki davanın düşmesi olarak tanımlanabilir.

HAGB kararı verilmesinin önemli şartlarından biri mağdurun uğradığı zararın giderilmesi şartıdır. Kooperatif dolandırıcılığı suçunda zararın giderilmesi halinde nitelikli hallerde bile suçun cezasının HAGB kararı verilebilmesi için gerekli olan miktara düşmesi mümkündür. Suçtan zarar gören veya mağdurun zararının giderilmesi halinde mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı vermesi mümkündür.

Cezasının Ertelenmesi veya Adli Para Cezasına Çevrilmesi

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Kooperatif dolandırıcılığı suçu nedeniyle sanık hakkında verilen ceza 1 yılı aşacağı için, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir. Ancak, daha az cezayı gerektiren haller (TCK m.144) ve bazı akrabalık hallerinin mevcut olduğu durumlarda (TCK m.167/2) cezanın miktar itibariyle 1 yıl veya daha altı bir miktara inmesi söz konusu olabileceğinden, bu hallerde hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.

Cezanın ertelenmesi, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Kooperatif dolandırıcılığı suçu nedeniyle, şartları varsa, hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi de mümkündür.

Kooperatif Dolandırıcılığı Suçu Emsal Yargıtay Kararları


Kooperatif Yöneticilerinin Dolandırıcılığı Suçu

Sanığın katılan ile kooperatif hissesinin devir işlemleri için noterde düzenlenen kooperatif üyelik hakkı devir sözleşmesi ile kooperatif hissesinin 1/2’sini usulsüz olarak devredip katılandan 10.000 TL haksız menfaat edinmekten ibaret eyleminde; noterlik bir kamu hizmeti olmasına rağmen TCK’nın 158/1-d maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğinde olmadığı, bu nedenle kamu kurumunun aracı kılınması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı, ancak eylemin hileli hareketlerle hisse satışına ilişkin sözleşme yapılmasını sağlamak ve katılanın üyelik kaydının yapılmamış oluşu nazara alınarak sanığın eyleminin TCK 158/1-h maddesinde belirtilen kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçu kapsamında olmasına rağmen, sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır (Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/894 E. , 2015/1827 K.).

Kooperatif Hisselerinin Devir Bilgisinin Kayıtlara Geçmemesi

SS…. Konut Yapı Kooperatifi’nin yönetim kurulu başkanı olan sanığın, kooperatife ait dört adet hisseyi noterde düzenlenen 09/09/2009 tarihli kooperatif hissesi devir sözleşmesi ile devredip, karşılığında katılandan 40,000 TL aldığı halde hisselerin katılana devredildiğine dair bilgileri kooperatif kayıtlarına geçirmediği şekilde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/4505 E. , 2018/2836 K. ).

Kooperatif Yönetim Kurulu Üyesi Olmayan Kişinin Dolandrıcılık Suçu İşlemesi

Sanığın, alacaklısının kendisi olduğu, 25/10/2007 tanzim ve 30/07/2009 vade tarihli, borçlusu katılan S.S Berlin Yapı Kooperatifi olan 88.000,00 TL bedelli bonoyu 28/09/2009 tarihinde Konya 2. İcra Müdürlüğünün 2009/8352 esas sayılı dosyasında icra takibinde koyduğu, temyiz dışı sanıklar … ve …‘ın katılan kooperatifte 2007 yılında yönetimde bulunup müşterek imza ile temsile yetkili oldukları, suça konu senedi katılan … adına herhangi bir alacak verecek ilişkisinde olunmayan sanık …‘e vererek menfaat teminine teşebbüs edip sahtecilikte bulundukları, sanık …‘in atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarına iştirak ettiği iddia edilen somut olayda;

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62/3. maddesindeki “Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları, bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılırlar.” şeklindeki düzenlemeye göre, temyiz dışı sanıklar… ve …‘in eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 247. maddesinde düzenlenen “zimmet” suçunu, sahtecilik suçu yönünden ise kamu görevlisinin sahteciliği suçunu oluşturabileceği, sanık …‘in kooperatifte herhangi bir görevinin bulunmaması karşısında eyleminin TCK’nın 40. maddesi kapsamında değerlendirilebileceği, takip tarihi olan suç tarihinde temyiz dışı sanıkların katılan kooperatifte yönetim üyeliğinin bulunmadığının belirtildiği, bu durumda eylemin TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun söz konusu olabileceği, temyiz dışı sanıklar… ve …‘in katılan … yönetim kurulu üyeliklerine ilişkin belgeler getirtilip hangi tarihte görevde bulundukları belirlendikten sonra, toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 15CD - Esas : 2017/33493, Karar : 2021/1486).

Kooperatif Dolandırıcılığı Suçunda Hukuki İhtilaf Kapsamındaki Eylemler

Katılanın … Yapı Kooperatifi’nin hariçten üyesi olduğu, kooperatiften 9 tane dairesi olduğu, kooperatif yöneticilerinin görevlerini ihmal ederek kooperatife karşı açılan davalara müdahil olmadıkları, kooperatifin hak ve menfaatlerini korumadıkları, kooperatife ait binaların ruhsatının alınmadığı, kooperatifin bina yaptığı yerdeki arsa sahipleriyle katılan arasındaki ihtilaflarını çözmedikleri, bu şekilde sankların üzerlerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanıkların katılanı dolandırmak maksadıyla hareket ettiklerine ilişkin soyut iddiadan başka delil bulunmadığı, iddianamede belirtilen eylemlerin ve katılanın iddiasının hukuk mahkemelerince karara bağlanması gereken işlemlerden olduğu, toprak sahibi olan kişilerin yüklenicinin edimini yerine getirmemesi nedeniyle tapu iptali davası açmaları ve hukuk mahkemelerinde haklarını aramaları şeklindeki eylemlerinin dolandırıcılık olarak nitelendirilmesinin mümkün bulunmadığı, ayrıca kooperatif yöneticisi sanıkların ise mahkeme kararı ile iptal edilen tapuyla ilgili olarak yapacak bir şeylerinin bulunmadığı, eylemlerin gelişimi itibarıyla dolandırıcılık suçunun oluşmadığı gerekçelerine dayanan mahkemenin beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/12237 E. , 2018/6262 K.).

Önceden Doğmuş Borçtan Dolayı Kooperatif Dolandırıcılığı Suçu Oluşmaz

Sanıklar …, … ve …‘un …Kooperatifinin yönetiminden sorumlu oldukları, sanık …‘in ise katılana olan borcuna karşılık … Kooperatifinde bulunan hissesini devrettiği ve taraflar arasında kabul edilen protokolü şahit olarak kooperatifin ikinci başkanı sanık …‘ın imzaladığı ancak katılanın yaptığı araştırmada sanıkların katılanı kooperatife resmi olarak üye yapmadıkları tespit ettiği, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak, tüm dosya kapsamına göre mahkemenin sanıkların beraatlerine yönelik kabulünde isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/12467 E. , 2018/5852 K.).

Sanığın katılana olan borcuna karşılık 26/10/2006 tarihinde …‘a devretmiş olduğu… Kent Konut Yapı Kooperatifinde bulunan kooperatif üyeliğini 28/05/2010 tarihinde… Noterliğinde düzenlenen kooperatif hisse devir sözleşmesi ile katılana yeniden devrettiği, katılanın kooperatife üyeliğinin tescili için yaptığı başvuru sonucunda durumun ortaya çıktığı, bu şekilde sanığın hileli hareketlerle katılanı kandırıp kendi adına kayıtlı olmayan önceden devrettiği kooperatif üyeliğini devretmek suretiyle kendisine haksız yarar sağlayarak atılı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanık savunması, katılan beyanı ve dosya kapsamından; mahkemece önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı gerekçesi ile verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/4064 E. , 2017/18054 K.).

Koperatif Üyesi Olmayan Kişinin Basit Dolandırıcılık Suçu İşlemesi

Katılanın… Kooperatifi üyesi olduğu, sanığın ise her ne kadar bu kooperatifin kuruluş aşamasında aktif görev yapmış olsa da kooperatifin yönetiminde görev almadığı, kooperatif yetkilileri tarafından kendisine üyelerden tahsilat yapılması için yetki verilmediği halde katılandan yetkisi olmadan toplam 103.000 TL tahsilat yaptığı, buna ilişkin dosyaya sunulan tahsilat makbuzlarından da anlaşılacağı üzere sanığın makbuzları kooperatif adına kaşeleyerek imzaladığı ve tahsil ettiği bu parayı kooperatif defterlerine kaydetmeyip kooperatif hesabına da aktarmadığı, sanığın bu şekilde yetkili ve görevli olmadan kooperatif adına hareket ederek tahsilat makbuzu düzenleyip katılana vererek haksız menfaat sağladığı, sanık savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanığın dolandırıcılık ve zincirleme biçimde özel belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/395 E. , 2018/46 K.).

Kooperatif Dolandırıcılığı Suçunda Bilirkişi İncelemesi

Katılanlar …ve …‘ın ev sahibi olmak amacıyla… İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.yetkilisi sanık …‘a başvurdukları, sanık …‘un katılanlara kooperatife üye olduklarında evin daha uygun bedelle alınabileceğini belirtip katılanları temsilcisi olduğu şirketinin yüklenici şirket olarak inşaat yapımını üstlendiği, sanık …’in kooperatif başkanı ve sanık …’ın yönetim kurulu üyesi olduğu, S.S. …-Per Konut Yapı Kooperitifine üye olmaya yönlendirdiği, bunun üzerine katılanların adı geçen kooperatife üye olup üyelik paylarını kısa sürede ödedikleri, kooperatiften tüm üyelik mali yükümlülüklerini yerine getirdiklerine ilişkin ibra belgesi aldıkları, daire kura çekilişlerinin yapıldığı, 30/06/2008 tarihli yazı ile katılan …‘a B blok 2.kat 9 no’lu dairenin, …‘a ise B blok 3.kat 14 no’lu dairenin tahsis edildiği şeklinde yazının bu tarihte kooperatif yönetim kurulu üyeleri sanıklar … ve … tarafından imzalanarak, S.S. …-Per Konut Yapı Kooperitifi yönetimince katılanlara tahsis edilecek dairelerin belirlendiği ve bildirildiği, daha sonra kooperatif tarafından katılanlara tahsis edilen daireler üçüncü kişilere satılıp katılanların zarara uğratıldığı, bu suretle sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda; katılanların beyanlarında tüm mali yükümlülüklerini yerine getirdikleri halde kendilerine tahsis edilmesi gereken dairelerin eksik kalan inşaatın tamamlaması karşılığında arsa sahibine satıldığını belirtmeleri, bu arsa sahibi kooperatif yöneticilerinin tanık olarak dinlenmemesi, S.S. b.-Per Konut Yapı Kooperitifinin defter ve belgeleri getirtilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti açısından, arsa sahibi Güldede Konut Yapı kooperatif yöneticilerinin mahkemede tanık olarak dinlenmesi, S.S. …-Per Konut Yapı Kooperitifinin ana sözleşmesi, defter ve belgelerinin celbedilerek incelenmesi, kooperatifler hukukuna vakıf ehil bilirkişilere dosyanın tevdi edilerek katılanların uğradıkları zararlar neticesinde kimin ne suretle yarar sağladığı, sanık …’in sahibi olduğu yüklenici inşaat şirketinin iflas edip etmediği, iflas ettiyse bu iflas sonucunda eksik kalan inşaatın tamamlanması için S.S. …-Per Konut Yapı Kooperitifinin genel kurul toplantısının usulüne uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa ne şekilde kararlar alındığının tespiti için bilirkişi raporu alınması, kooperatifin tüm belgeleleri ve yüklenici şirket belgelerinin incelenmek suretiyle üye kabul ve devamında yüklenilen yapacak ekonomik güçlerinin olup olmadığı baştan itibaren dolandırıcılık kastıyla hareket edip etmedikleri araştırılarak tüm delilerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 15CD - Esas : 2017/30537 Karar : 2021/1005).

Noterde Kooperatif Hissesinin Hileli Devri

Noterlik bir kamu hizmeti olmasına rağmen, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğinde olmadığından, sanığın gerçekte başkasına ait kooperatif hissesinin devrine ilişkin noterde sözleşme düzenleyerek menfaat temin etme eyleminin 5237 sayılı TCK’ nın 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/26453 E. , 2016/3036 K.).

Kooperatif Dolandırıcılığı Suçunun Yargılamasında Görevli Mahkeme

Kooperatif yöneticilerinin, kooperatifin faaliyeti kapsamında, dolandırıcılık suçunu işlemeleri de nitelikli hâl, kabul edilmiştir. Üye sayısı dolmasına rağmen, üyeliğe kabulün devamından bahsederek üye kayıt edilmiş gibi kişinin parasının alınması bu suç tipine örnek gösterilebilir. Kooperatif yöneticilerinin kimler olduğu 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 55 ve devamı maddelerinde tanımlanmıştır. Madde 55 - Yönetim Kurulu, kanun ve anasözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır. Yönetim Kurulu en az üç üyeden kurulur. Bunların ve yedeklerinin kooperatif ortağı olmaları şarttır. Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen tüzel kişiler, temsilcilerinin isimlerini kooperatife bildirir.

Bu suçun oluşabilmesi için, tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin dolandırıcılık suçunu ticari faaliyetleri sırasında işlemiş olmaları gerekir.Keza, kooperatif yöneticilerinin bu nitelikli halden cezalandırılabilmeleri için suçun kooperatifin faaliyeti kapsamında, işlenmesi gereklidir. Bu suçun faili tacir veya şirket yöneticisi yada şirket adına hareket eden kişi yada kooperatif yöneticisi olabilir.

134 nolu SS. Minübüs Motorlu Taşıt Kooperatifi yönetim kurulu başkanı olan sanık … ve muhasip üye olan …‘nun kooperatif üyelerinden hileli beyanlarla açığa imza toplayarak kendilerinin kurmuş oldukları başka bir kooperetife güzergah devrine ilişkin karar alarak 134 nolu kooperatif zararına dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunması karşısında, sanıkların eyleminin “Kooperatif yöneticilerinin, kooperatifin faaliyeti kapsamında,” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde, hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay (Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2012/8758 E. , 2013/20289 K.).

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS