0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Sigorta Dolandırıcılığı Suçu Nedir?

5237 sayılı TCK’ya göre sigorta dolandırıcılığı suçu iki şekilde işlenebilir:

1. Sigorta dolandırıcılığı suçunun ilk şeklinde, diğer bir deyişle sigorta bedelinin alınması amacı ile dolandırıcılık suçu işlenmesi halinde, fail TCK’nun 158/1-k bendindeki nitelikli hal ile cezalandırılır. Sigorta bedelinin alıınması amacıyla işlenen bu dolandırıcılık türünde, failin sigorta edilen veya sigorta bedelini alacak kimse olması şartı yoktur, herhangi bir kimse bu suçun faili olabilir. Suçun oluşması için sigorta şirketinin sigorta ettiği riskin türü de önemli değildir. Örneğin, kasko sigortası, trafik sigortası, mal sigortası veya hayat sigortasından sigorta bedelini almak üzere gerçek olmayan bir olaya dair sahte belge düzenleyen herhangi bir kişi belgeleri sigorta şirketine ibraz ederek sigorta bedelini almışsa, sigorta bedelinin alınması maksadıyla nitelikli dolandırıcılık suçunu işlemiş olur. Sahte evrakların sigorta şirketine ibraz edilmesi üzerine hilenin ve sahteciliğin zarar meuydan gelmeden ortaya çıkması halinde de fail sigorta dolandırıcılığına teşebbüs suçu nedeniyle cezalandırılır.

2. Failin kendisini sigorta kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya sigorta kurum ve kuruluşlarıyla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle, mağdurları hileli hareketlerle zarara uğratması halinde ise, TCK m.158/1-L bendindeki nitelikli dolandırıcılık suçu oluşacaktır. Örneğin, telefonla arayarak kendisini bir sigorta şirketinin çalışanı olduğunu söyleyerek hayat sigortası yapma karşılığında para alan kişi, TCK m.158/1-L’de yer alan nitelikli dolandırıcılık (sigorta dolandırıcılığı) suçunu işlemiş olur.

Sigorta dolandırıcılığı suçunun cezası, 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ve suçtan elde edilen menfaatin iki katı kadar adli para cezasıdır (TCK m.158/1-son).

Sigorta dolandırıcılığı suçu, TCK 158/1-k ve TCK 158/1-L bentlerinde nitelikli dolandırıcılık suçu olarak şu şekilde düzenlenmiştir:

TCK m.158/1

(1) Dolandırıcılık suçunun;

k) Sigorta bedelini almak maksadıyla

L) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,

İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.

Sigorta Dolandırıcılığı Suçunun Unsurları

Sigorta dolandırıcılığı suçu genel kastla işlenebilen serbest hareketli bir suçtur. Sigorta dolandırıcılığı suçu, en çok sahte trafik kazası tespit tutanağı düzenlenmek suretiyle işlenmektedir. Sigorta bedelini almak için sigortalanan ev, işyeri vb. bir mekanın yakılması veya herhangi bir malın hasara uğratılmak suretiyle sigorta şirketinden sigorta bedelinin talep edilmesi de uygulamada sık karşılaşılan sigorta dolandırıcılığı suçlarıdır. Hasardan önce sigortalı olmadığı halde hasar meydana geldikten sonra sigortalatarak hasarın sigorta tarihinden sonra gerçekleştiği ileri sürülerek de sigorta bedeli talep edilmemesi sigorta dolandırıcılığı suçu oluşturur.

Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.

Sigorta edenin dolandırılması, TCK’nın 158/1-k bendinde nitelikli hâl olarak kabul edilmiştir. Suçun oluşması için, sigorta bedelini almak üzere, zararın gerçekleştiğini ileri sürerek bu bedeli sahte işlem ve belgelerle almaları yada almaya kalkışmaları gerekir. Olayla ilgili belgeler sigorta kurumuna sunulmadıkça suçun icra hareketleri başlamaz. Failin sigortalı malını, sigorta bedelini almak için tahrip etmesi, yakması, bozması, yok etmesi kandırmaya yönelik ağır yalandır ve hiledir. Bu şekilde sigorta bedelinin alınması halinde dolandırıcılık suçu oluşur. Failin sigorta edilen veya sigorta bedelini alacak kişi olması gerekmez. Sigortanın türü de önemli değildir. Mal veya yaşam sigortası mali sorumluluk sigortası vb. olabilir. Yanıltıcı uygulamaların sadece araç sigortalarında değil, bedeni hasarlar da dâhil olmak üzere her tür sigorta alanında yapıldığı, sigorta şirketinin sözleşme şartları çerçevesinde ödememesi gereken bir hasarı ödetmek amacıyla sigorta şirketine bilerek yanlış bilgi verilmesi veya önemli bir hususun gizlenmesi ya da sigorta süresi içerisinde kasıtlı olarak bir hasara sebep olunması veya hasarın miktarının olduğundan fazla gösterilmesi suretiyle yarar sağlanması şeklinde ortaya çıktığı gözlemlenmektedir (Y15CD-K.2014/496).

Sağlık, hayat, ferdi kaza vb. sigorta yapılacağı vaadiyle bir kimseden haksız çıkar sağlanması halinde TCK m.158/1-L bendinde yer alan sigorta kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya sigorta kurum ve kuruluşlarıyla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık suçu vücut bulur.

Müştekiyi sağlık sigortası yapılması konusunda aradıkları iddiası olması nedeniyle, eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-L. maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdiri üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine aittir (Y15CD-K.2020/6094).

Sigorta dolandırıcılığı suçunun tamamlanabilmesi için failin hileli hareketlerle mağduru aldatarak zarara uğratması gerekir. Mağdurun uğradığı zarar, mutlaka ekonomik bir zarar olmalıdır.

Sigorta dolandırıcılığı suçuyla birlikte özel evrakta sahtecilik (TCK m.207) ve resmi evrakta sahtecilik (TCK m.204) suçlarının da işlenmesi mümkündür. Uygulamada, sigorta bedelini talep eden kişi çoğu zaman sahte bir belgeyle hasarı veya zararını ortaya koymaktadır. Sahte belge kullanılması veya mevcut bir belgenin tahrif edilmesi halinde özel veya resmi belgede sahtecilik suçu meydana gelebilir. Bu durumda fail hem belgede sahtecilik suçu nedeniyle hem de sigorta dolandırıcılığı suçu nedeniyle cezalandırılacaktır.

Sigorta dolandırıcılığı suçuna iştirak mümkündür. Örneğin, sigorta eksperi, tamirhane sahibi ve araç sahibinin anlaşarak hileli hareketlerle sigorta bedelinisigorta şirketinden almaları halinde failler suça iştirak hükümleri gereği cezalandırılır.

Sigorta Dolandırıcılığı Suçuna Teşebbüs Hükümleri

Ceza hukukunda suça teşebbüs, işlenmesi amaçlanan bir suçun kanunda yazılı icra hareketlerine başladıktan sonra failin iradesi dışındaki sebeplerle suçun tamamlanamamasıdır (TCK md.35). Sigorta dolandırıcılığı suçunun teşebbüs aşamasında kalması mümkündür. Sigorta dolandırıcılığı suçunun teşebbüs aşamasında kalması halinde, faile verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir (TCK m.35/2).

TCK m.158/1-k bendinde yer alan sigorta dolandırıcılığı suçunun teşebbüs aşamasına varması için sigorta bedelinin alınması maksadıyla gerekli evrakların sigorta şirketine ibraz edilmiş olması gerekir.

Sanığın aşamalardaki savunmalarında hırsızlandığını iddia ettiği malların değeri hakkında birbirinden farklı ve tutarsız beyanlarda bulunmuş olması, çalındığı iddia edilen bir miktar malın sanığın arkadaşının kömürlüğünde bulunması, sigorta eksperi tarafından yapılan incelemede sanığın önceki yıllara göre suç tarihinden kısa bir zaman içinde stoklarda büyük artış saptanmış olması, Fırat Temizlik isimli firmadan alınan ve çalındığı beyan edilen temizlik malzemelerinin işyerinde hiç bulunmaması, ilgili firmanın belirtilen adreste faaliyette olmaması ve dosyaya sunulan faturaların sahte oldukları anlaşılmakla, sanığın sigorta bedelini almak maksadıyla dolandırıcılık suçuna teşebbüse ilişkin 5237 sayılı TCK 158/1-k ve 35. madde ve suç uydurma suçuna ilişkin TCK’nın 271/1. madde hükümleri uyarınca mahkumiyetleri yerine, oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, bozma nedenidir(Y15CD-K.2021/2481)

Sigorta Dolandırıcılığı Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık, kişinin işlediği suçtan dolayı özgür iradesiyle sonradan pişman olması, suç teşkil eden fiilin meydana getirdiği olumsuzlukları gidermesi ve ceza adaletine olumlu davranışlarıyla katkı sunması halinde indirim hükümlerinin uygulanmasını sağlayan bir ceza hukuku kurumudur.

Sigorta dolandırıcılığı suçunun tamamlanması halinde fail hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için failin suçtan zarar gören veya mağdurun zararını gidermesi gerekir. Ancak, sigorta dolandırıcılığı suçu teşebbüs aşamasında kalmışsa zarar giderilse bile fail hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanamaz.

Sigorta dolandırıcılığı suçu tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir (TCK m.168/1). Yani, soruşturma aşamasında zararın giderilmesi halinde cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.

Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmeden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir (TCK m.168/2).

Görevli Mahkeme

Sigorta bedelini almak maksadıyla (TCK m.158/1-k) veya kendisini sigorta kuruluşunun çalışanı olarak tanıtarak veya sigorta kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söyleyerek (TCK m.158/1-L) işlenen sigorta dolandırıcılığı suçları nitelikli dolandırıcılık suçlarıdır. Bu nedenle bu suçları yargılama görevi ağır ceza mahkemesi tarafından yerine getirilmektedir.

Sanıkların motorlu taşıt sahibi oldukları, oluşmamış trafik kazasına ilişkin imzaları kendilerine ait olmayan kaza tespit tutanağını oluşturdukları, sigorta bedelini almak amacıyla sigorta şirketine başvurulduğunun iddia edildiği somut olayda; dolandırıcılık eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-k maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, suça ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekir (Y15CD-K.2019/10933).

Suçun Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaştırma

Sigorta dolandırıcılığı suçu takibi şikayete bağlı suçlar arasında değildir. Suçun mağduru, şikayet hakkını en geç dava zamanaşımı süresi içinde kullanılmalıdır. Bu suçtan dolayı dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.

Sigorta dolandırıcılığı suçu taraflar arasında uzlaştırma prosedürü uygulanmasını gerektiren suçlardan değildir. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir. Bu suç uzlaşma kapsamında olmadığından uzlaştırma prosedürü uygulanmaz.

Sigorta Dolandırıcılığı Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), sanığın 5 yıl gözlenmesi ve sanık hakkında verilen hükmün bu süre boyunca hiçbir sonuç doğurmaması, sanığın bu sürede yeni bir suç işlememesi halinde hakkındaki davanın düşmesi olarak tanımlanabilir.

HAGB kararı verilmesinin önemli şartlarından biri mağdurun uğradığı zararın giderilmesi şartıdır. Sigorta dolandırıcılığı suçunda zararın giderilmesi halinde suçun cezasının HAGB kararı verilebilmesi için gerekli olan miktara düşmesi mümkündür. Suçtan zarar gören veya mağdurun zararının giderilmesi halinde mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı vermesi mümkündür.

Cezasının Ertelenmesi veya Adli Para Cezasına Çevrilmesi

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Sigorta dolandırıcılığı suçu nedeniyle sanık hakkında verilen ceza 1 yılı aşacağı için, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir. Ancak, daha az cezayı gerektiren haller (TCK m.144) ve bazı akrabalık hallerinin mevcut olduğu durumlarda (TCK m.167/2) cezanın miktar itibariyle 1 yıl veya daha altı bir miktara inmesi söz konusu olabileceğinden, bu hallerde hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.

Cezanın ertelenmesi, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Sigorta dolandırıcılığı suçu nedeniyle şartları varsa hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi de mümkündür.

Sigorta Dolandırıcılığı Suçu Emsal Yargıtay Kararları


Hasar Dosyası Açarak Sigorta Dolandırıcılığı Suçu

Sanığın sahte trafik kazası tespit tutanağı, bilirkişi raporları ve mahkeme kararları oluşturduktan sonra bir şekilde ele geçirdiği gerçekte kaza yapmış araçların kazalı fotoğrafları ve trafik belgeleri fotokopileri ile sigorta poliçelerini kullanarak oluşturduğu 19 adet farklı hasar dosyasını poliçeyi düzenleyen müşteki ve katılan … şirketlerine göndererek sigorta bedelini talep ettiği; bu şekilde üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlarını işlediği anlaşılmıştır (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/3275 E. , 2018/4727 K.).

Dolandırıcılığın Sigorta Şirketi Tarafından İnceleme Neticesinde Anlaşılması

Sanığın, sigortalı olmayan bir hayvanının ölmesi üzerine, sigortalı olan başka bir hayvana ait kulak küpesini ölen hayvana takarak sigorta bedelini almak amacıyla katılan şirkete başvuruda bulunduğu, uzman incelemesi neticesinde ölen hayvanın sigortalı olmadığının tespit edilmesi nedeniyle sanığa ödeme yapılmadığı, böylelikle sanığın teşebbüs aşamasında kalan nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; mevcut bilirkişi raporları, sanık savunması ve diğer deliller nazara alındığında; sanık tarafından kullanılan hilenin katılan şirketin inceleme eğilimini ortadan kaldırmadığı gibi basit bir inceleme ile bertaraf edildiği anlaşıldığından unsurları itibariyle oluşmayan dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/8680 E. , 2016/6939 K.).

Sanığın hayvancılıkla uğraştığı, 65 adet büyükbaş hayvanından şartlarını taşıyan 18 adet büyükbaş hayvanını 20/04/2013 tarihinde katılan şirkete sigorta yaptırdığı ve aynı tarihli sigorta poliçesi düzenlendiği, sanığa ait sigortalı hayvanlar arasında bulunmayan hayvanın 26/06/2013 tarihinde hastalık nedeniyle öldüğü, ancak sanığın siyah renkli sigortalı hayvana ait kulak küpelerini çıkartarak sigortasız sarı renkli ve alnı beyaz hayvana takarak sigorta bedelini almaya çalıştığı, bu suretle sanığın atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda; hayvanın fotoğraflarının karşılaştırılması neticesinde sigortalanan hayvan ile zayi olan hayvanın birbirinden farklı hayvanlar olduğunun ilk bakışta ve başka hiçbir araştırmaya ve incelemeye lüzum kalmadan kolaylıkla tespit edilebildiği bu hususun sigorta şirketince de hemen anlaşılabilmesi nedeni ile sigorta ödemesinin yapılmadığını dolayısıyla dolandırıcılık suçunun unsurunu oluşturan hile ve nitelikli yalan unsurlarının gerçekleşmediği, eylemin basit yalan düzeyinde kaldığını nazara alarak, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin, sanığın beraatine ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/33377 E. , 2021/1532 K.).

Hayvancılık yapan sanığın, çiftlikteki 76 hayvandan 44 tanesi hakkında sigorta poliçesi düzenlettiği, daha sonra sigortasız ineklerden bir tanesinin ölmesi üzerine … kulak küpe numaralı sigortalı hayvanın küpesini ölen ineğin kulağına takıp, eksper çağırarak hasar tespit raporu düzenlettiği, sigortalama işlemi öncesi çekilen görüntüler ile ölüm sonrası çekilen görüntüler karşılaştırılığında ineklerin farklı olduğunun tespit edildiği ve sanığın sigortalanmamış bir hayvanı ölünce, katılan şirketten hasar tazminatı alabilmek için ölen hayvanın kulak numarası ile sigortalanmış sağlıklı hayvanın kulak numarasını değiştirdiği ve bu şekilde üzerine atılı sigorta bedelini almak maksadıyla dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; hasar gördüğü ihbar edilen hayvanın, sigortalanan hayvan olmadığının basit bir incelemeyle belirlenmiş olması karşısında, dolandırıcılık suçunun hile unsurunun somut olayda bulunmadığı, sanığın eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözönünde bulundurularak sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, mahkumiyetine hükmedilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 11CD Esas : 2021/15783, Karar : 2021/11670).

Trafik Kaza Tutanağı Tutulsa Bile Sigorta Şirketine Sunulmadıkça Suç Oluşmaz

Sanığın, oto kiralama şirketinden 10 günlüğüne kiraladığı … plakalı … marka aracını kullandığı esnada “tek taraflı kaza” olduğu beyanıyla Trafik Şube Ekiplerine tutanak tutturmak istediği, aynı aracın aynı tarihte … plakalı araca arkadan çarpmak suretiyle kazaya sebebiyet vererek kaçtığının tespit edildiği bu suretle sanığın aracın hasar bedelini sigorta şirketinden almak maksadıyla dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanığın sigorta şirketine herhangi bir başvurusunun olmadığı, nitelikli dolandırıcılık suçu yönüyle sanığın eylemlerinin icra hareketi niteliğinde olmayıp bu itibarla teşebbüs aşamasına dahi varmadığı, sanığın gerçeğe aykırı trafik kaza tespit tutanağı tazmini için başvuruda bulunup tutanağında düzenlenmediği sigorta şirketine sigorta bedelinin alınması amacıyla bir başvurusunun bulunmadığıda gözetildiğinde suçun yasal unsurlarının oluşmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, mahkumiyetine hükmedilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12957 E. , 2022/12057 K.).

İşyerindeki Malların Çalındığı İhbarıyla Sigorta Dolandırıcılığına Teşebbüs

Sanığın, birlikte yaşadığı … ile beraber … isimli işyerinin sahibi oldukları, bu işyerinin hırsızlığa karşı sigortalı olduğu, sanığın sahibi olduğu işyerinde hırsızlık yapıldığı görüntüsü oluşturarak mağdur şirketten sigorta bedelini almaya çalıştığı, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın ikrar içeren savunmaları, tanık beyanları, sigorta poliçesi, olay yeri inceleme raporu, yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı ile oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, sahibi olduğu işyerinde bulunan malların çalındığı izlenimini verip işyeri sigortasına ilişkin sigorta bedelini almaya çalışarak üzerine atılı nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediğine yönelik mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/15156 E. , 2018/9113 K.).

Sigorta Bedelini Alma İhtimali Başından Beri Yoksa Suç Oluşmaz

Sanık … ‘in adına kayıtlı … plakalı aracının çalındığından bahisle karakola müracaat etmesi üzerine başlatılan soruşturma neticesinde aracın çalınmayıp Kocaeli’nde sanık …‘in arkadaşı olan …‘de ele geçirildiği, sanık …‘in katılan … şirketine başvurarak sigorta bedelini almaya çalıştığı, ancak anahtarın kontak üzerinde bulunması sebebiyle sigorta şirketi tarafından para ödenmediği, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işledikleri iddia edilen olayda;

Katılan … şirketince düzenlenen kasko sigorta poliçesinde olduğu gibi araç kasko poliçelerinde yer alan anahtar ile araç çalınması klozu gereği araç üzerinde bırakılan anahtar ile sigortalı aracın çalınması halinde meydana gelebilecek ziya ve hasarların teminat kapsamı dışında olduğu, sanığın sigorta şirketine müracaat ederken sigorta bedelini alamayacağı bir durum için talepte bulunduğu ve sigorta şirketinin de bu sebeple aracın teminat dışı kaldığını bildirdiği, buna göre sanığın “anahtarı üzerinde unutulmuş aracının” çalınmış olması sebebine dayanan müracaatlarının atılı suçu işlemek için elverişli hareket olmadığı, başından beri bu sebebe dayanarak sigorta bedelinin alınmasının, atılı suçun işlenebilmesinin imkansız olduğu düşünülmeden sanığın beraati yerine eylemin teşebbüs aşamasında kaldığının kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/11445 E. , 2020/1812 K.).

Çalınmadığı Halde Aracının Çalındığını Beyan Ederek Sigorta Şirketine Başvurmak

Temyiz dışı sanık …‘ın,… plakalı çekici ile …plakalı römorku……Karayolu üzerinde bulunan …n Dinlenme Tesislerine geçici süre ile park ederek …İline gittiğini, 21/08/2010 günü saat 23:30 sıralarında tekrar aracını almak üzere …n Dinlenme Tesislerine geldiğinde, aracını park halinde bıraktığı yerde bulamadığını ve aracının çalındığını ifade ederek, olayı adli kolluk birimlerine bildirmesi üzerine, olay ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığınca adli soruşturma başlatıldığı, ancak hırsızlık şeklinde bildirilen bu olayla ilgili araştırmanın derinleştirilmesi sonucunda; sanıkların kendi aralarında önceden kararlaştırdıkları bir kurgu gereği kamyonun çalındığı izlenimi verilmek suretiyle, kamyonun sigorta bedelini Groupama sigorta şirketinden almaya çalışmaları biçiminde gerçekleştiği ve bu şekilde sanığın üzerine atılı sigorta bedelini almak maksadıyla dolandırıcılık suçuna teşebbüs ettiği iddia olunan somut olayda; sanık savunması, temyiz dışı sanıkların savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı eylemin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/14818 E. , 2020/5530 K.).

Sahte Trafik Kaza Tutanağı ile Sigorta Şirketine Başvuru Yapılmazsa Suç Oluşmaz

Sanığın, daha önceden kaza yapan aracını, kasko sigortasından faydalanması için başka araç kiralayarak kendi aracı ile çarpıştırarak, iki araç arasında kaza olmuş gibi gösterip tutanak tuttukları, olayın üçüncü bir şahıs tarafından görülmesi üzerine müştekiye bildirildiği, müşteki Kenan’ın sanık ve arkadaşını çağırarak durumu sorduğu, sanık ve arkadaşının olayı doğruladığı, sanık ve arkadaşının müştekiye ve sigorta şirketine başvurmadan durumun ortaya çıktığı olayda;

Özel belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için sahte özel belgenin oluşturulması dışında kullanılmasının da zorunlu olduğu, olayda ise özel belgenin kullanılmamış olması nedeniyle suçun oluşmayacağı ayrıca sanık ve temyiz dışı diğer sanığın sigorta şirketi veya müştekinin sahibi olduğu firmaya sigorta işleminin başlatılması için müracaatta bulunmadıklarından dolandırıcılık suçunun icrai hareketlerine başlanmaması nedeniyle sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay (Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2019/14631 E. , 2021/6774 K.).

Sigorta Şirketinin Davaya Katılma Hakkı

Sigorta edenin dolandırılması, TCK’nin 158/1-k maddesi gereğince nitelikli hâl olarak kabul edilmiştir. Suçun oluşması için, sigorta bedelini almak üzere, zararın gerçekleştiğini ileri sürerek bu bedeli sahte işlem ve belgelerle almaları ya da almaya kalkışmaları gerekir. Olayla ilgili belgeler sigorta kurumuna sunulmadıkça suçun icra hareketleri başlamaz. Failin sigortalı malını, sigorta bedelini almak için tahrip etmesi, yakması, bozması, yok etmesi kandırmaya yönelik ağır yalandır ve hiledir. Bu şekilde sigorta bedelinin alınması halinde dolandırıcılık suçu oluşur.

Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilen … sanık adına aracın kazasını kasko şirketi olan … Sigorta A.Ş.’ye 06.09.2005 tarihinde bildirmiş olup işlemlerin sigorta acentesi olan … Sigorta isimli şirket aracılığı ile takip edildiği ancak herhangi bir ödeme yapılmadığının belirtilmesi karşısında, suçtan zarar görme ihtimali bulunan sigorta şirketine dava ve duruşma günü bildirilmediği gibi sanık adına yapılan başvuruya dair bilgi ve belgelerin istenmemesi anlaşılmakla öncelikle dava konusu suça yönelik taraf teşkilinin sağlanması amacıyla sigorta şirketine dava ve duruşma günü bildirilmesi ile toplanan bilgi ve belgelerin sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması, bozma nedenidir (Y11CD- Esas : 2021/13303, Karar : 2022/7203).

Kasko Poliçesinden Hasarın Tahsil Edilmeye Çalışılması

Sanık … ile temyiz dışı sanık …‘nın, Ziraat Sigorta A.Ş’ nin kasko poliçesiyle sigortalı olan ve anneleri Yeter Sarı üzerine kayıtlı 34 GU 8307 plakalı aracın 27/08/2012 tarihinde Kağıthane’ den Arıcılar istikametine giderken plakası tespit edilemeyen bir aracın arkadan çarpması neticesi hasara uğradığını belirterek sigorta şirketinden tazminat talebinde bulundukları, ancak yapılan araştırmada aracın 22/08/2012 tarihinde Tekirdağ’ da Burhanettin Keskin idaresinde iken sürücüsünün ehliyeti olmadığı ve 2.41 promil alkollü olduğu halde tek taraflı kazaya karıştığının tespit edildiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanık savunması, kasko poliçesi, expertiz raporu, araştırma raporu, kaza tespit tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesiyle mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır (Yargıtay Y15 CD Esas : 2017/31195 Karar : 2021/900).

Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS