Haksız Arama Suçu Nedir? (TCK 120)
Haksız arama suçu; bir kimsenin üstünün veya eşyasının kamu görevlisi tarafından hukuka aykırı bir şekilde aranmasıyla vücut bulur.
Haksız arama suçu, 5237 sayılı TCK’nın “Hürriyete Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenmiş olup ancak kamu görevlisi tarafından işlenebilen özgü suçlardandır. Haksız arama, mağdurun insan onuruna yönelik bir saldırı teşkil ettiği gibi özel hayatının gizliliğinin de ihlali ile sonuçlanabilir.
Haksız arama suçu ile bağlantılı olarak şu suçlar da meydana gelebilir:
-
Mağdurun hareket özgürlüğü haksız arama süresini aşacak ölçüde sınırlanmışsa veya haksız aramanın esas amacı mağdurun hareket özgürlüğünü sınırlamak ise kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu işlenmiş olur.
-
Haksız arama yapılmasına müsaade etmesi için mağdurun tehdit edilmesi halinde tehdit suçu meydana gelir.
-
Haksız arama sırasında mağdura karşı zor kullanılması halinde cebir suçu meydana gelir.
-
Haksız arama belli şartlarda özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun işlenmesine neden olabilir.
-
Üst veya eşya aramasının hukuka aykırı olarak girilen konutta yapılması halinde konut dokunulmazlığını ihlal suçu gerçekleşir.
Özellikle belirtelim ki; kamu görevlisinin haksız arama fiili, aynı zamanda görevi kötüye kullanma suçu teşkil ettiği halde, görevi kötüye kullanma suçu kamu görevlilerine uygulanabilen genel bir suç tipi olduğundan, fail sadece özel bir suç olan haksız arama suçu nedeniyle cezalandırılmalıdır.
Haksız Arama Suçunun Unsurları
Kişinin örneğin ceplerinin, el çantasının, bavulunun, özel otomobilinin hukuka aykırı bir surette aranması haksız arama suçunu oluşturacaktır (TCK m.120 gerekçesi). Kamu görevlisi iki seçimlik hareketle haksız arama suçu işleyebilir:
-
Hukuka aykırı bir şekilde bir kimsenin “üstünün aranması” suretiyle,
-
Hukuka aykırı bir şekilde bir kimsenin “eşyasının aranması” suretiyle.
Kamu görevlisi, haksız arama fiilini kasten işlemelidir. Suçun kasten işlenmesi, kamu görevlisinin yetkisiz olduğunu veya yetki sınırlarını aştığını bildiği halde mağdurun üstü veya eşyasını araması halinde söz konusu olur. Örneğinin, bir polis memurunun o mahalde görevli olmadığı halde bir kıraathaneye girerek insanların üstünü araması haksız arama suçu oluşturur.
Suç, taksirle işlenebilen bir suç olmadığından, taksirle yapılan arama işlemi neticesinde haksız arama suçu oluşmaz. Örneğin, arama kararında ismi belirtilen şahsın eşyası zannedilerek başkasına ait eşya yanlışlıkla arandığı takdirde haksız arama suçu oluşmaz.
Arama işlemi, kamu görevlisi tarafından uygulanabilen, mevzuat ile sınırları belirlenmiş adli veya idari bir işlemdir. Ceza mevzuatına göre “adli arama” ve “önleme araması” şeklinde ikiye ayrıalan arama işlemi; jandarma, polis, sahil güvenlik ve gümrük muhafaza kolluk görevlileri tarafından yerine getirilebilir.
Suç işlendikten sonra uygulanabilen adli arama işlemi kapsamında kişilerin üstü veya eşyasının aranması Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.116 ve devamı maddelerinde belli usul kurallarına riayet edilerek gerçekleştirilebilen bir koruma tedbiri türüdür.
Suçun işlenmesini önlemek amacıyla yapılan önleme araması, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu m.9 ve Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği m.18 ve devamı maddelerine göre yapılmakatadır.
Ayrıca, özel güvenlik görevlilerinin de belli şartlarda arama yapma yetkisi vardır. Özel güvenlik görevlileri, görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır (5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetleri Kanunu m.23). Kanuna göre özel güvenlik görevlilerinin aramaya ilişkin yetkileri şunlardır (5188 sayılı Kanun m.7):
-
Koruma ve güvenliğini sağladıkları alanlara girmek isteyenleri duyarlı kapıdan geçirme, bu kişilerin üstlerini dedektörle arama, eşyaları X-ray cihazından veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirme,
-
Toplantı, konser, spor müsabakası, sahne gösterileri ve benzeri etkinlikler ile cenaze ve düğün törenlerinde kimlik sorma, duyarlı kapıdan geçirme, bu kişilerin üstlerini dedektörle arama, eşyaları X-ray cihazından veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirme,
-
Görev alanında, haklarında yakalama emri veya mahkûmiyet kararı bulunan kişileri yakalama ve arama,
-
Hava meydanı, liman, gar, istasyon ve terminal gibi toplu ulaşım tesislerinde kimlik sorma, duyarlı kapıdan geçirme, bu kişilerin üstlerini dedektörle arama.
Haksız Arama Suçunun Soruşturulması
Haksız arama suçu, sadece kamu görevlisi tarafından işlenebilen bir suç olduğundan soruşturulması da özel soruşturma usullerine tabidir.
Jandarma, polis, sahil güvenlik ve gümrük muhafaza kolluk görevlileri, suç işlendikten sonra yapılan soruşturma nedeniyle adli görevin yerine getirilmesi sırasında haksız arama suçu işlemiş ise, soruşturma genel hükümlere göre cumhuriyet savcısı tarafından doğrudan yapılır (CMK m.161/5).
Yukarıdaki kolluk görevlileri idari bir görevin yerine getirilmesi sırasında haksız arama suçu işlerse, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri gereği, kamu görevlisi olan fail hakkında soruşturma izni alınması gerekir.
Özel güvenlik görevlileri, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetleri Kanunu m.23’e göre kamu görevlisi olarak kabul edilmesine rağmen, bunlar hakkında genel hükümlere göre soruşturma yapılır.
Haksız Arama Suçunun Cezası (TCK m.120)
Haksız arama suçunun cezası şu şekildedir (TCK m.120):
- Hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını arayan kamu görevlisine üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Haksız arama suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Haksız arama suçu nedeniyle HAGB kararı verilmesi mümkündür.
Ceza ertelenmesi, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Haksız arama suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi mümkündür.
Haksız Arama Suçunun Şikayet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaşma
Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. Haksız arama suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.
Haksız arama suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almadığından savcılık tarafından resen soruşturulur, bu suçlara dair herhangi bir şikayet süresi yoktur. Kamu davasına şikayetçi olarak müdahil olan herhangi bir kimse varsa bile şikayetten vazgeçme ceza davasının düşmesi sonucunu doğurmaz. Suç, dava zamanaşımı süresine riayet edilmek kaydıyla her zaman ihbar veya şikayet dilekçesi verme suretiyle savcılığa bildirildiğinde soruşturulabilir.
Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Haksız arama suçunun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Haksız Arama Suçunda Görevli Mahkeme
Haksız arama suçu ile ilgili yargılama yapma görevi, asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.
Haksız Arama Suçu Yargıtay Kararları
Polis Memurunun Sokakta Haksız Arama Suçu İşlemesi
Polis memuru olan sanığın, daha öncesinde sigara kaçakçılığı yaptığını bildiği ve hakkında soruşturma da yaptığı müşteki hakkında yine aynı yönde ihbar yapılması sonrasında ihbarı kolluk amirine bildirip onun talimatına uygun hareket etmesi gerektiği halde, yolda gördüğü müştekinin aracını durdurup görünürde bir suç üstü hali de bulunmadığı halde aracın bagajını açtırıp burada bulunan 11 karton kaçak sigarayı alıp götürdüğü, bu hususu çalıştığı emniyet amirliğine bildirmediği, olayın sonradan emniyete intikal etmesi üzerine sanığın aldığı 11 karton kaçak sigarayı teslim ettiği; sanığın mahkemeden alınmış bir arama kararı, Cumhuriyet Savcısının verdiği bir arama izni veya kolluk amirin verdiği bir arama emri olmadan ve suç üstü halinin bulunmadığı bir durumda müştekinin aracında kaçak sigara bulmak için arama işlemi gerçekleştirmek suretiyle üzerine atılı haksız arama suçunu ve ele geçirmiş olduğu kaçak sigaraların suç oluşturduğunu mesleği gereği bildiği halde bu durumu yetkili mercilere bildirmemek suretiyle TCK’nın 279/2. maddesindeki kamu görevlisinin öğrendiği suçu bildirmemesi suçunu işlediği sabit olduğu cihetle atılı suçlardan mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde yerinde olmayan gerekçelerle beraatine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi-K.2021/15838).
Polis Memurunun Emniyet Müdürlüğünde Haksız Arama Suçu
TCK’nın 257. maddesi genel, tali ve tamamlayıcı bir hüküm olup görevi kötüye kullanma suçunun oluşumu için eylemin kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmamasının gerektiği, suç tarihinde polis memuru olan sanığın emniyet müdürlüğü koridorunda arkadaşları ile oturan katılanın üstünü aralarında başka bir olay nedeniyle önceden husumet bulunması sebebiyle hukuka aykırı olarak 3 kez aradığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin TCK’nın 120. maddesinde düzenlenen haksız arama suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 5. Ceza Dairesi - Karar : 2018/4526).
Görev Kapsamı Dışında Haksız Arama Suçunda Soruşturma İzni Şart Değildir
Oluşa ve dosya içeriğine göre katılanın, aracını kaymakamlık binası önüne parketmesi, almaya geldiğinde de, kaymakam şoförü olan polis memuru sanık ile parkettiği yer konusunda tartıştıkları ve sanığın, bu sırada haksız arama eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmakla, arama yapma görevi bulunmayan sanığın, atılı suçu görevi sebebiyle işlediğinden de sözedilemeyeceğinden, soruşturmanın, 4483 sayılı yasa kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamakla, kanun yararına bozma isteminin REDDİNE karar verilmiştir (Yargıtay 2. Ceza dairesi -Karar: 2009/46414).
Avukat Baran Doğan
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.