Teknik Takip ve Fiziki Takip Nedir?
“Teknik takip” ve “fiziki takip” 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda tanımlanmış yasal terimler değildir. Yargıtay kararları ve kolluk uygulaması ile içerik kazanmış olan fiziki takip ve teknik takip birbirinden ayrı delil elde etme yöntemleridir.
-
Fiziki takip; kişinin kamuya açık alanlardaki hal ve hareketlerinin, kimlerle iletişim kurduğunun, ne yaptığının izlenerek delillere ve faillere ulaşılmaya çalışılmasıdır. Örneğin, bir alışveriş merkezinde uyuşturucu alım satımı yapıldığı ihbarını alan kolluğun satıcı olduğundan şüphelendiği kişiyi alışveriş merkezi içerisinde fiziken takip etmek suretiyle failin diğer bağlantılarına ulaşmaya veya suç delillerini elde etmeye çalışması “fiziki takip” faaliyeti ile mümkün olmaktadır.
-
Teknik takip; Yargıtay uygulamasında “iletişimin denetlenmesi”, “gizli soruşturmacı”, “teknik araçlarla izleme” tedbirlerinin karşılığı olarak kullanılmaktadır. Teknik takip kararı alınarak uygulanan bu tedbirlerin yasal çerçevesi Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135-140 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Örneğin, şüpheli veya sanığın e-mail yazışmalarını denetleme, telefonunu dinleme veya işyeri ortamını ses kaydına alma suretiyle delil elde etme yöntemleri teknik takip olarak kabul edilmektedir.
Teknik Takip ile Fiziki Takip Arasında Ne Fark Var?
Yargıtay teknik takip kavramını, hukuki niteliği itibariyle koruma tedbirlerini ifade etmek üzere kullanmaktadır. Koruma tedbirleri, yargılamanın sağlıklı yürütülmesi, delillerin elde edilmesi ve korunması, şüpheli veya sanığın kaçmasını engellemek vb. nedenlerle başvurulmaktadır. Teknik takip kararı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135-140 maddeleri gereğince yasal koşulları varsa verilmektedir. Teknik takip tedbirleri, kural olarak hakim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde onaya sunulan savcılık kararı ile uygulanabilir. Teknik takip kararı uygulanarak şüpheli veya sanığın kamuya açık ortamlardaki görüntüsü alınabilir, bulunduğu ortamın veya iletişimin dinlenmesi yoluyla ses kaydı yapılabilir.
Fiziki takip ise, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda kendine özgü bir düzenleme bulunmayan ve herhangi bir koruma tedbirine denk gelmeyen, kolluğun bir delil elde etme metodudur. Fiziki takip, CMK m.160 vd. maddelerinde yer alan genel soruşturma yetkileri kapsamında yapılmaktadır. CMK m.160 vd. maddelerine göre Cumhuriyet savcısının delil toplama, suçu ve faili tespit etmeye yönelik araştırma yetkisi mevcuttur. Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla yükümlüdür (CMK m.160).
Fiziki takip uygulamada en çok uyuşturucu madde ticareti suçunun ortaya çıkarılması için kullanılmaktadır:
18/03/2013 tarihinde uyuşturucu madde almasından sonra bu kez sanığın yakalanması amacıyla, kolluk görevlilerinin fiziki takibi altında sanıktan 19/03/2013 tarihinde uyuşturucu madde aldığı somut olayda ikinci kez uyuşturucu madde satın alınmasının, gerçek anlamda bir “alım -satım” söz konusu olmaması nedeniyle ayrıca suç oluşturmayacağı, sanık hakkında TCK. 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmaması karşısında; sanık tarafından atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek sanığın cezesının TCK. 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, hukuka aykırıdır (Yargıtay 20CD-K.2019/4140).
Fiziki takip, kolluk (polis, jandarma) tarafından çoğu zaman savcıya dahi bilgi verilmeden yapılmaktadır. Suçüstü hallerinde işin aciliyeti nedeniyle ve PVSK’da yer alan yetkileri çerçevesinde kolluğun savcıya bilgi vermeden fiziki takip yapması mümkündür. Ancak işlenmiş bir suçun soruşturulmasına ilişkin delil toplama faaliyeti kapsamında kişinin fiziken takip edilebilmesi savcılığın bu yönde bir emir ve talimat vermesi gerekir. Soruşturmanın yetkili hukukçu kişisi olan Cumhuriyet savcısının emir ve talimatı alınmadan yapılan fiziki takip yoluyla elde edilen delil hukuka aykırı hale gelecektir.
Fiziki takip, görüntü alma veya ses kaydı yapma şeklindeki teknik takip yetkilerini içermez. Bu nedenle fiziki takip yapan kolluk kişinin özel hayat alanlarına giremez, görüntü veya ses kaydı alamaz. Örneğin, fiziki takip yoluyla yazlığa gittiği belirlenen kişinin yazlığına veya yazlığının bahçesine girilmesi hukuka aykırı olacaktır.
Fiziki takip şüpheli, sanık veya herhangi bir üçüncü kişi hakkında yapılabilir. Teknik takip ise sadece şüpheli veya sanık hakkında uygulanabilir.
Fiziki Takip Tutanağının Delil Değeri
Fizki takip faaliyeti kolluk tarafından mutlaka “fiziki takip tutanağı” başlığı altında bir tutanağa bağlanmaktadır. Özellikle soruşturma, yazılılık ilkesinin geçerli olduğu bir aşamadır. Her soruşturma işlemi tutanağa bağlanır. Tutanak, adlî kolluk görevlisi tarafından imza edilir (CMK m.168/2). Fiziki takip tutanağı, anahatlarıyla kolluk tarafından yapılan faaliyeti ve elde edilen sonuçları içermelidir. Fiziki takip tutanakları duruşma aşamasında okunarak taraflara tartışma ve itiraz hakkı tanınmalıdır.
Fiziki takip tutanağına itiraz edildiğinde, fiziki takibi yapan tutanak imzacısı kolluk görevlileri duruşmada tanık olarak dinlenmelidir:
Sanık …’ın 30.10.2012 tarihinde sanık …’ye uyuşturucu madde sattığı iddiası ile ilgili olarak, sanıkların fiziki takip ve yakalama tutanağı içeriğini kabul etmedikleri, sanık …’in ele geçen uyuşturucu maddelerin güvenlik güçlerince yerde bulunduğunu,bu maddelerin kendisine ait olmadığını beyan ettiği anlaşıldığından fiziki takip ve yakalama tutanaklarını düzenleyen tutanak tanıklarının usulüne uygun şekilde çağrılarak beyanlarının alınması ve sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, bozma nedenidir (Yargıtay 20CD-K.2018/1047).
Teknik Takip Tutanaklarının Delil Değeri
Teknik takip kararı, kolluk görevlileri tarafından belli usul kurallarına göre uygulanır. Teknik takip yapan kolluk şüpheli veya sanığın görüntüsü veya sesini aldığından bu hususu tutanağa bağlamalıdır. Örneğin, teknik takip, telefon dinlemesi şeklinde yapılıyorsa dinleme tapelere (iletişim tespit tutanakları) dönüştürülmelidir.
Teknik takip kararı uygulanarak elde edilen ses kayıtları duruşmada dinlenilmeli, görüntü kayıtları izlenilmeli, teknik takip tutanakları duruşmada okunmalıdır. Teknik takip yapılarak elde edilen deliller duruşmada ortaya konularak tarafların tartışmasına ve itiraz etmesine imkan tanınmalıdır.
…Cumhuriyet Başsavcılığı’nın adli emanetinde….sayı ile kayıtlı bulunan ses ve görüntü kayıtlarına ilişkin 22 adet CD ile Ağır Ceza Mahkemesi’nin …karar sayılı dosyasında bulunan teknik takip fotoğrafları, ses ve görüntü kayıtlarına dayanılarak düzenlenen “teknik takip” tutanakları, eşzamanlı operasyon sonrası düzenlenen “olay, arama ve yakalama” konulu tutanaklar, 08/11/2008 tarihinde sanık …‘in yakalandığı “……” ikamette yapılan aramada ele geçtiği belirtilen uyuşturucu maddeye ilişkin ekspertiz raporu, anılan mahkemeden temin edilmesinden sonra duruşmada ses ve görüntü kayıtlarının izlenip, kolluk tarafından düzenlenen tutanakların okunması, sanıklardan diyeceklerinin sorulması, ses ve görüntü kayıtlarının içeriğine göre sanıkların eylemlerinin somut olarak tespit edilmesi, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, bozma nedenidir. (Yargıtay 20CD-K.2016/2090).
Teknik Takip Kararına Dayanan Fiziki Takip Nedir?
Teknik takip kararına bağlı olarak yapılan fiziki takip; hukuki niteliği itibariyle koruma tedbiri olup CMK m.139 ve m.140 hükümlerine tabidir. Teknik araçlarla izleme veya gizli soruşturmacı görevlendirilmesi tedbiri uygulanırken şüpheli veya sanık fiziken takip edilebilir. Bu şekilde takip halinde aşağıda incelediğimiz teknik takip tedbirine bağlı olarak yapılan fiziki takip bir koruma tedbiri mahiyetinde olup CMK m.160 vd. genel soruşturma hükümleri değil, özel hükümler olan CMK m.139 ve m.140 hükümleri uygulanır.
Fiziki takibin dayandığı teknik takip kararının hukuka aykırı olması halinde, kolluk görevlileri tarafından tutulan fiziki takip tutanakları da hukuka aykırı hale gelir:
…Hakkında başka delil bulunmayan sanık hakkında, TCK’nun 140. maddesi uyarınca verilmiş ve daha sonra süresi uzatılmış olan “Teknik Araçlarla İzleme” kararının icrası kapsamında düzenlenmiş bulunan “Fiziki Takip Tutanağı”na istinaden mahkumiyet kararı verildiği görülmektedir. Sanık hakkında verilmiş bulunan “teknik izleme kararı” ile buna bağlı “uzatma kararı” hukuka aykırı olduğundan, hukuka aykırı olan kararın icrası kapsamında elde edilmiş bulunan “Fiziki Takip Tutanağı” da hukuka aykırı olarak elde edilmiş bir delil olması itibarıyla CMK’nun 217. maddesi bağlamında hükme esas alınamaz (Yargıtay 21CD-K.2015/4063).
Teknik Takip ve Fiziki Takip Süresi Ne Kadardır?
Fiziki takip bir koruma tedbiri niteliğinde olmadığından kanunla belirlenmiş bir süresi yoktur. Ancak, kolluk fiziki takibi suçu, faili ve delili tespit etmeye yarayacak makul bir süreyle sınırlamalıdır. Fiziki takip muhatabını uzun süre rahatsız etmemeli, her olayın özelliğine ve soruşturmanın amacına göre uygulanmalıdır.
Teknik takip, bir koruma tedbiri olduğundan belli süreler çerçevesinde uygulanabilir:
-
İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması şeklindeki teknik takip tedbirine ilişkin kararı en çok iki ay için verilebilir; bu süre, bir ay daha uzatılabilir. Ancak, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde, hâkim yukarıdaki sürelere ek olarak her defasında bir aydan fazla olmamak ve toplam üç ayı geçmemek üzere uzatılmasına karar verebilir. (CMK m.135/4).
-
Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi suretiyle teknik takip tedbirinde herhangi bir süre yoktur. Ancak, gizli soruşturmacı suçun ortaya çıkarılması için gerekli olan süreden daha fazla araştırma yapamaz (CMK m.139).
-
Teknik araçlarla izleme şeklindeki teknik takip kararı en çok üç haftalık süre için verilebilir. Bu süre gerektiğinde bir hafta daha uzatılabilir. Ancak, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi hâlinde, hâkim yukarıdaki sürelere ek olarak her defasında bir haftadan fazla olmamak ve toplam dört haftayı geçmemek üzere uzatılmasına karar verebilir. Teknik araçlarla izleme tedbiri ile birlikte gizli soruşturmacı görevlendirilmesi halinde bu fıkrada belirtilen süreler bir kat artırılarak uygulanır. (CMK m.140/3).
Teknik Takip Kararı Şartları Nelerdir?
Yargıtay tarafından teknik takip tedbiri olarak adlandırılan koruma tedbirleri şunlardır:
Yukarıdaki her teknik takip tedbirinin kendine özgü uygulanma şartları vardır. Ancak tüm teknik takip tedbirleri için ortak şartlar da mevcuttur:
1. Suç Şartı: İşlenmekte olan her suç için teknik takip yapılamaz. Yine de teknik takip oldukça geniş kapsamlı bireysel ve örgütlü suçlar hakkında yapılabilmektedir. Teknik takip, uyuşturucu madde ticareti, silahlı örgüt, silah kaçakçılığı vb. bazı katalog suçlar hakkında uygulanabilmektedir. Teknik takip yolu ile elde edilen deliller sadece CMK m.135-140’da yer alan katalog suçlar kapsamında delil olarak kullanılabilir. Elde edilen bulgular başka suçlar açısından delil olarak kabul edilemez.
2. Hakkında İletişimin Tespiti Yapılacak Kişi: Teknik takip sadece şüpheli veya sanık hakkında yapılabilir. Şüpheli, soruşturma evresinde suç şüphesi altında bulunan kişiyi; sanık ise, kovuşturma evresinde suç süphesi altında bulunan kişidir. (CMK m.2). Şüpheli veya sanık dışında kalan üçüncü kişiler hakkında teknik takip tedbiri uygulanamaz.
3. Kuvvetli Şüphe Sebepleri Şartı: Katalog suçların işlendiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebepleri bulunmadan teknik takip tedbirine başvurulamaz.
4. Başka Yollardan Delil Elde Etme İmkanının Bulunmaması Şartı: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda teknik takip tedbirleri tali (ikincil) nitelikte koruma tedbirleri olarak düzenlenmiştir. Tedbir talep ve kararında özellikle hangi delillerin niçin yetersiz kaldığı ve bu tedbire başvurulmasının zorunlu nedenleri açıklanmalıdır. Soruşturma veya kovuşturma yapan makamın başka yollardan delil elde etmesi mümkünse teknik takip tedbirlerine başvurulamaz.
5. Savcılık veya Hakim Kararı Şartı: Şüpheli veya sanık hakkında teknik takip tedbirleri, soruşturma aşamasında hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında davaya bakan mahkemenin kararı ile uygulanır.
Avukat Baran Doğan
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.