Örgüte Silah Sağlama Suçu Nedir? (TCK 315)
Silah sağlama suçu; silahlı örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak üzere bu örgütlere silah üretme, satın alma veya ülkeye sokma suretiyle silah temin etme, örgütsel faaliyet için silah nakletme veya depolama fiillerinin işlenmesiyle vücut bulur. Uygulamada, molotof kokteyli de silah olarak kabul edildiğinden, örgütsel faaliyette kullanılmak üzere molotof kokteyi imal etme, nakletme veya depolama halinde de örgüte silah sağlama suçu oluşur.
Örgüte silah sağlama suçu, 5237 sayılı TCK’nın 315. maddesinde “Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenmiş olup 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu m.3 gereği “terör suçu” olarak kabul edilmektedir.
Örgüte Silah Sağlama Suçunun Unsurları
Örgüte silah sağlama suçu, örgüte yardım etme (TCK m.314/3 atfıyla m.220/7) suçunun özel bir görünüm şeklidir. Fail, örgüte silah sağlama suretiyle yardım etmektedir. Kanun, bu özellikli yardım fiilinin vehameti nedeniyle, silah sağlama suçunu özel bir maddeyle ayrıca düzenleyerek daha ağır bir yaptırıma bağlamıştır. Bu nedenle, özel bir norm olan örgüte silah sağlama suçu nedeniyle cezalandırılan fail, genel bir norm olan örgüte yardım etme suçu nedeniyle ayrıca cezalandırılamaz.
Örgüte silah sağlayan failin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmaması, yani örgüt üyesi olmaması gerekir. Bu durum, silah sağlama suçunun örgüte yardım etme suçunun özel bir görünüm biçimi olmasının zorunlu sonucudur. Örgüt üyesi olan failin örgüte silah sağlaması halinde; fail, TCK m.315’te düzenlenen silah sağlama suçu nedeniyle değil, örgüt üyeliği suçunun yanı sıra olayın özelliğine göre tehlikeli madde bulundurma veya nakletme veya 6136 sayılı kanuna muhalefet suçlarından herhangi biri nedeniyle cezalandırılmalıdır.
Örgüte silah sağlama suçunun maddi unsurunu oluşturan seçimlik hareketler şunlardır:
- Örgüte silah üretme,
- Örgüt için silah satın alma,
- Ülkeye silah sokma,
- Örgüt için silah nakletme,
- Örgüt için silah depolama.
Örgüte silah sağlama suçunun manevi unsuru genel kasttır. Failin örgütsel faaliyette kullanılacağını bilerek suçun maddi unsuru olan yukarıdaki seçimlik hareketlerden herhangi birini icra etmesiyle suç tamamlanır.
5237 sayılı TCK 315. maddesinde düzenlenen suç, örgüte yardımın özel bir şekli olup, Devletin güvenliğine, toprak bütünlüğüne, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçları işlemek amacıyla kurulan silahlı örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak üzere, bunların amaçlarını bilerek üretmek, satın almak ve ülkeye sokmak suretiyle silah, cephane veya nitelik ve nicelik yönünden vahim olan benzeri maddelerin temin edilmesi, nakledilmesi ve depolanması bağımsız bir suç olarak düzenlenmiş ve daha ağır bir yaptırıma bağlanmıştır. Nitekim madde gerekçesinde;
“Madde metninde, silahlı örgüt suçu kapsamına giren örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak üzere silah, cephane veya benzeri maddelerin sağlanmasını, imal veya icat veya bunların naklini veya bu maddelerin hazırlanmasını veya bu maksatla yabancı memleketlerden Türkiye’ye söz konusu maddelerin sokulmasını veya saklanması ve taşınmasını ayrıca cezalandırmaktadır. Suçun manevi unsuru, söz konusu fiillerin, örgütlerin amaçları bilinerek gerçekleştirilmesidir. Söz konusu maddelerin kullanılması suretiyle ve örgütün faaliyeti çerçevesinde çeşitli suçların işlenmesi hâlinde; bu silah ve cephaneyi temin eden kişiler, aslında bu suçların işlenişine yardım eden olarak sorumlu tutulmaları gerekir. Ancak, söz konusu fiiller bu madde kapsamında müstakil bir suç olarak tanımlandığı için, sadece bu suçtan dolayı cezaya hükmetmek gerekecektir” açıklamasına yer verilmiştir. Bu suçun oluşması için failin, örgütün faaliyetlerinde kullanılacağını bilerek “üretmek, satın almak, ülkeye sokmak suretiyle silah temin etmek” veya “nakletmek” ya da “depolamak” şeklinde sayılan, seçimlik eylemlerden birisini gerçekleştirmesi gerekmektedir. Suçun manevi unsuru ise, madde gerekçesinde de belirtildiği üzere söz konusu eylemlerin, örgütün amaçlarını bilerek gerçekleştirilmesi, yani kasttır” ifadelerine yer verilmiştir (Y16CD-K.2018/284).
Örgüte Silah Sağlama Suçunun Cezası (TCK 315)
Örgüte silah sağlama suçunun cezası şu şekildedir:
- Silahlı örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla bunların amaçlarını bilerek, bu örgütlere üretmek, satın almak veya ülkeye sokmak suretiyle silah temin eden, nakleden veya depolayan kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK m.315).
Silah Sağlama Suçu Şikayet Süresi ve Dava Zamanaşımı
Silah sağlama suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almadığından savcılık tarafından resen soruşturulur, bu suçlara dair herhangi bir şikayet süresi yoktur. Kamu davasına şikayetçi olarak müdahil olan herhangi bir kimse varsa bile şikayetten vazgeçme ceza davasının düşmesi sonucunu doğurmaz. Suç, dava zamanaşımı süresine riayet edilmek kaydıyla her zaman ihbar veya şikayet dilekçesi verme suretiyle savcılığa bildirildiğinde soruşturulabilir.
Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Silah sağlama suçunun dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.
Silah Sağlama Suçunda Görevli Mahkeme
Silah sağlama suçu ile ilgili yargılama yapma görevi, ağır ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.
Silah Sağlama Suçu (TCK 315) Yargıtay Kararları
Patlayıcı Madde Muhafaza Etme Suçu
Örgütle organik bağ kurup örgütün hiyerarşik yapısına dahil olarak yoğunluk, çeşitlilik ve süreklilik gösteren faaliyetlerde bulunduğuna dair yeterli ve kesin delil elde edilemeyen sanığın, oluş, tutanaklar, gizli tanık beyanı ve tüm dosya kapsamına göre, örgütsel amaçla kullanılmak üzere kimlikleri tespit edilemeyen örgüt mensuplarınca muhafaza etmesi için kendisine teslim edilen, ihbar neticesinde kollukça yapılan aramada evinde iki adet düdüklü tencere içerisinde oluşturulmuş el yapımı patlayıcı madde, “supex” marka akü, kablo, pense ve dürbünün ele geçtiği, benzer patlayıcıların örgütün gerçekleştirdiği bir kısım eylemlerde kullanıldığının tespit edilmesi karşısında, sanığın eyleminin kül halinde TCK’nın 315. maddesinde tanımlanan örgüte silah sağlama suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, mevcut delil durumuna, suç vasfına ve tutuklulukta geçen süreye nazaran tutukluluk halinin devamına, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar : 2018/284).
Molotof Kokteyli Nakletme Örgüte Silah Sağlama Suçudur
Silahlı terör örgütü üyesi olduğu kanıtlanamayan sanığın örgütün faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla hazırlanmış 64 adet molotof kokteylini ticari taksi içerisinde nakletme şeklinde sübuta eren eyleminin, bir bütün halinde TCK’nın 315. maddesinde tanımlanan örgüte silah sağlama suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 9.Ceza Dairesi - Karar: 2014/6069).
Sanıkların, silahlı terör örgütünün faaliyetlerinde kullanılmak üzere hazırlanmış 34 adet molotof kokteylinin araçla naklini gerçekleştirmekten ibaret eylemlerinin TCK’nın 315. maddesinde tanımlanan silahlı örgüte silah sağlama suçunu oluşturacağı, hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 9.Ceza Dairesi - Karar: 2014/4262).
Örgüt Üyesi Örgüte Silah Sağlama Suçu Nedeniyle Cezalandırılamaz
TCK’nın 315. maddesinde düzenlenen suçun örgüte yardımın özel bir şekli olup Devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçları işlemek amacıyla kurulan silahlı terör örgütlerinin faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla, bunların amaçlarını bilerek; üretmek, satın almak ve ülkeye sokmak suretiyle silah, cephane veya nitelik ve nicelik yönünden önem arz eden benzeri maddelerin temini, nakledilmesi ve depolanması ile oluşacak bağımsız bir suç olarak düzenlenmiş olmasına ve örgüt üyesinin bu suçun faili olamayacağının öngörülmesine nazaran; sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan soruşturmaların açılmış olduğunun UYAP sorgulamasında anlaşılması karşısında; anılan soruşturma dosyaları ve dava açılmışsa ilgili dava dosyaları getirtilerek incelenmesi veya gerektiği takdirde birleştirilmesi suretiyle tüm deliller bir bütün halinde değerlendirildikten sonra, örgüt üyesi olduğunun belirlenmesi halinde TCK’nın 314/2. ve 174/1. maddelerine uyan suçlardan; örgüt üyesi olmadığının belirlenmesi halinde TCK’nın 315. maddesindeki silah sağlama suçundan cezalandırılması yerine eksik araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar : 2018/125).
Suç tarihinde Dağlıoğlu Polis Merkezi Amirliği önü ve yanında bulunan Dağlıoğlu Aile Sağlığı Merkezi bahçesinde EYP patlatılması şeklinde gerçekleşen, her hangi bir can ve mal kaybı yaşanmayan olayda; Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 29.07.2015 tarihli, L1-L4 nolu üzerinde şeffaf koli bandı parçaları bulunan, plastik üzerindeki şeffaf koli bandı parçalarının yapışkan yüzeyinden elde edilen parmak izlerinin sanık …‘nün sağ el yüzük ve sol el işaret parmak izleri karakteristik özellikler yönünden tam uyduğu ve aynı olduğunun tespit edildiğinin belirtildiği uzmanlık raporun ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında; sanığın silahlı terör örgütü adına patlayıcı madde nakledip, daha sonrasında can ve mal kaybına sebep olmayacak şekilde patlatarak genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulmasına sebebiyet verdiği, söz konusu suçları silahlı terör örgütünün amaçları ve faaliyetleri kapsamında işlediği anlaşıldığından eylemlerine uyan TCK’nın 220/6 ve 314/3. maddeleri delaletiyle TCK’nın 314/2, 174/1-2, 170/1-c maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde silah sağlama suçundan hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar : 2017/935).
Silah Sağlama Suçu Nedeniyle Cezanın İnfazından Sonra Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimi Uygulanamaz
TCK’nın 314. maddesinde tanımlanan bir örgüte, faaliyetlerinde kullanmak üzere silah temin etme eylemi, silahlı örgüte yardımın özel bir şekli olup TCK’nın 315. maddesi gereğince özel bir yaptırıma bağlanmış olmakla, söz konusu eylemi gerçekleştiren sanıklar hakkında 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107. maddesinin dördüncü fıkrası ile 108. maddesi hükümleri uygulanma olanağı bulunmasına rağmen sadece örgüt mensupları hakkında uygulama imkanı bulunan TCK’nın 58/9. maddesinin uygulanması, bozmayı gerektirmiş, hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükümlerden TCK’nın 58/9. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA karar verilmiştir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar : 2018/295).
Bireysel Molotof Kokteyli Bulundurma Silah Sağlama Suçu mudur?
Olay tarihinde gece saat 01.30 sıralarında başka bir olayı araştırmak için sanıkların bulunduğu sokağa gelen kolluk görevlilerinin sanıklara adres sormak amacıyla yaklaştıkları esnada içlerinden birinin elindeki poşeti park halindeki bir aracın altına bıraktığının farkedilmesi üzerine söz konusu poşette 5 adet molotof kokteyli ve 4 adet ameliyat eldiveni olduğunun tespit edildiği olayda, örgütsel eylemde kullanmak üzere bireysel olarak bulundurduğu 5 adet molotof kokteylinin örgüte silah sağlama suçunu oluşturmayacağı, TCK’nın 220/6. ve 314/3. maddeleri delaletiyle 314/2. ve TCK’nın 174/1. maddelerinde düzenlenen suçları oluşturacağı gözetilmeden hatalı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar : 2016/3702).
Sanığın üzerinde ele geçirilen patlayıcı maddeyi örgütsel amaçlı kullanıp kullanmayacağının anlaşılması amacıyla, olay tarihinde örgütün eylem çağrılarının ve eylemlerinin olup olmadığı usulünce araştırıldıktan sonra örgütsel bağın tespiti halinde eyleminin, patlayıcının miktarı itibarıyla sadece kendisinin kullanabilecek nitelikte olması karşısında, TCK’nın 174/1-2 ve 220/6 maddesi delaletiyle 314/2. maddelerinde yazılı suçları oluşturacağı; örgütsel bağlantının saptanamamış olması durumunda ise, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan beraat kararı verildiği ve bu yönde aleyhe temyiz de olmaması karşısında, eyleminin TCK’nın 174/1. maddesi kapsamında cezalandırılması gerekeceği gözetilmeden eksik araştırma sonucunda suç vasfında yanılgıya düşülerek fazla ceza tayini, bozma nedenidir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar : 2016/4725).
Örgüte Silah Sağlama (TCK 315) ile 6136 Sayılı Kanun Arasındaki İlişki
Somut olayda, sanığın sevk ve idaresinde bulunan aracın kolluk görevlilerini fark ederek kaçmaya başladığı, aracın arkasında bulunan ve plakası tespit edilemeyen başka bir araçtan güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulunulduğu, sanığın araç ile birlikte yakalandığı, araçta yapılan aramada 11 adet uzun namlulu silah, 1 adet roket başlığı, 1 adet roket sevk fişeği ve çok sayıda silahlara ait fişeklerin ele geçirildiği, PKK silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil oldukları yönünde hakkında delil bulunmayan sanığın yakalanan silahları PKK silahlı terör örgütünün Batman ilinde bulunan mensuplarına ulaştırmaya çalıştığının anlaşıldığı olayda eylem hem 6136 sayılı Kanunun 13/2, hem de TCK’nın 315. maddesinde düzenlenen suçlara temas etmekte ise de; taşınması, nakledilmesi suç teşkil eden silahların silahlı terör örgütüne götürüldüğünün anlaşılmasına göre, içinde 6136 sayılı Kanununun 13/2 maddesindeki suçu da barındırıp tüketmesi nedeniyle eylemin özel norm niteliğinde olan TCK’nın 315. maddesindeki suçu oluşturduğu, silahların niteliği ve nakledildiği ilçede silahlı terör örgütünce saldırıların sürdürüldüğünün anlaşılmasına göre TCK’nın 61. maddesinin c ve f bentlerinde yer alan suçun işlendiği zaman ve yer ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı ele geçen silah ve mühimmatın niteliği ölçütleri dikkate alınarak sanık hakkında TCK’nın 315. maddesi gereğince hükmolunacak cezanın üst sınır yada üst sınıra yakın tayin edilip 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesine göre artırılması gerekirken suç vasfında ve takdirde hataya düşülmek suretiyle 6136 sayılı Kanunun 13/2, ek 5, 3713 sayılı Kanunun 4. maddesi delaletiyle 5. maddeleri uyarınca hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA karar verilmiştir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - 2017/4854).
TCK m.174 ve TCK m.315 Suçlarının Şartları Arasındaki Fark Nedir?
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında, sanıklara ait evin kömürlüğünde patlayıcı maddelerin yakalandığı ve eylemlerinin sabit olduğu hususlarında bir uyuşmazlık ve dosya içeriğine bir aykırılık bulunmamakta olup, çözümlenmesi gereken sorun, sanıklara atılı eylemin 5237 sayılı TCY’nin 314/2 ve 174/1-2. maddelerindeki suçları mı, yoksa 315. maddesindeki suçu mu oluşturduğunun belirlenmesine ilişkindir. Sanıklar, aşamalardaki savunmalarında yüklenen suçu işlemediklerini, yakalanan malzemelerden haberlerinin olmadığını beyan etmişlerdir. Görüldüğü gibi, dosya kapsamında sanıkların örgüt üyesi olduklarına ilişkin, İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün mücerret iddiadan öteye gitmeyecek yazısı dışında herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Ancak, sanıkların evinin kömürlüğünde suça konu patlayıcı madde ve malzemelerin yapılan arama sonucunda bulunduğu ve yakalanan bu malzemelerin yasa dışı PKK/KONGRA-GEL örgütüne ait olduğu konusunda kuşku yoktur. Sanıkların savunmalarından da, bu örgütün amacını bildikleri açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Bu nedenle sanıkların, amacını bildikleri yasa dışı silahlı örgüte ait vahim miktardaki patlayıcı maddeleri saklamak eylemleri, silahlı örgütler bakımından “yardım eden” kavramı ile ilgili özel bir düzenleme olan 5237 sayılı TCY’nin 315. maddesinde düzenlenen suça uymaktadır. Özel Daire’nin, sanıkların eylemlerinin bu suça uyduğuna ilişen bozma kararı isabetli olup, yerel mahkemece, dosya kapsamına uymayan gerekçelerle direnme kararı verilmesi isabetsizdir.
Öte yandan, TCY’nin 315. maddesinin uygulandığı halde, suç tarihi itibariyle 3713 sayılı Yasa’nın 5. maddesinin uygulanamayacağına ilişkin direnme gerekçesi de isabetsizdir.
5252 sayılı Yasa’nın 3. maddesi uyarınca, mevzuatta 765 sayılı TCY’nin maddelerine yapılan yollamaların 5237 sayılı TCY’nin aynı konuyu düzenleyen maddelerine yapılmış sayılacağı nazara alındığında, 315. maddenin karşılığını oluşturan 765 sayılı TCY’nin 150 ve 169. maddelerinin, 3713 sayılı Yasa’nın 4. maddesinde yer alması karşısında, aynı Yasa’nın 5. maddesinin uygulanacağı da açıktır (Yargıtay CGK - Karar No:2009/39).
Silah Sağlama Suçunda Örgüt İlişkisi İspatlanmalıdır
Olay tutanağı, bilirkişi raporu, tanık anlatımı ve tüm dosya kapsamından; suç tarihinde sanığın havai fişek alacağı ve eylemlerde kullanacağına dair yapılan bir ihbarı değerlendiren güvenlik güçlerince elinde siyah bir poşet içerisinde 45 kutu içerisinde toplam 1800 adet torpil ile yakalandığı, sanığın poşette taşıdığı malzemeleri bayram nedeniyle çalıştığı işyerinden alarak bakkallara dağıtacağına ilişkin savunmasının aksine delil elde edilemediği, ele geçen malzemenin bizatihi alınması, satılması ve taşınmasının suç teşkil etmeyeceği, sanığın söz konusu malzemeleri silahlı terör örgütüne silah sağlamak amacıyla taşıdığına dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilmeden yüklenen suçtan beraati yerine, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar : 2016/4851).
Silah Sağlama Suçunda İndirim ve Arttırım Usulü
Sanık … hakkında silahlı terör örgütüne silah sağlama suçundan hüküm kurulurken öncelikle TCK’nın 315/1. maddesi gereğince temel ceza tayin edilip sonrasında aynı kanunun 221/4. cümlesinde öngörülen indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden, sanık … hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hüküm kurulurken ele geçen silahların sayı ve niteliğine göre temel cezaların TCK’nın 3 ve 61. maddeleri gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerekirken hapis cezasının alt sınırdan, hapis cezası yanında hükmolunan gün karşılığı adli para cezasının ise alt sınırı olan 500 günün de altında tayini suretiyle noksan cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır (Yargıtay 16. Ceza Dairesi-Karar : 2015/1874).
Avukat Baran Doğan
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.