Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Mevzuatta Terörizmin Finansmanı Suçu ve Cezası

Terörizmin finansmanı suçu, 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 3. ve 4. maddelerinde düzenlenmiştir.

6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunun 3. maddesine göre, terörizmin finansmanı suçunun konusunu oluşturan; fon sağlanması veya fon toplanması yasak fiiller şunlardır:

  • Bir halkı korkutmak veya sindirmek ya da bir hükûmeti veya uluslararası kuruluşu herhangi bir eylemi gerçekleştirmeye veya gerçekleştirmekten kaçınmaya zorlamak amacıyla, kasten öldürme veya ağır yaralama fiilleri.

  • 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında terör suçu olarak kabul edilen fiiller.

  • Türkiye’nin taraf olduğu bazı uluslararası sözleşmelerde yasaklanan ve suç olarak düzenlenen fiiller.

Terörizmin finansmanı suçunun unsurları ve cezası, 6415 sayılı Kanunun 4. maddesine göre şu şekildedir.

MADDE 4 – (1) 3 üncü madde kapsamında suç olarak düzenlenen fiillerin gerçekleştirilmesinde tümüyle veya kısmen kullanılması amacıyla veya kullanılacağını bilerek ve isteyerek belli bir fiille ilişkilendirilmeden dahi bir teröriste veya terör örgütlerine fon sağlayan veya toplayan kişi, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Birinci fıkrada sayılan fiillerin, örgütü kuran veya yöneten ya da örgüt üyesi tarafından gerçekleştirilmesi hâlinde bu kişiler hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları uyarınca verilecek ceza üçte birine kadar artırılır.

(3) Birinci fıkra hükmüne göre ceza verilebilmesi için fonun bir suçun işlenmesinde kullanılmış olması şartı aranmaz.

(4) Bu madde kapsamına giren suçların kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

(6) Suçun, yabancı bir devlet veya uluslararası bir kuruluş aleyhine işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturma yapılması Adalet Bakanının talebine bağlıdır.

(7) 3713 sayılı Kanunun soruşturmaya, kovuşturmaya ve infaza ilişkin hükümleri, bu suç bakımından da uygulanır.

(8) Bu suç bakımından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun ;
a) 133 üncü maddesinde yer alan şirket yönetimi için kayyım tayini,
b) 135 inci maddesinde yer alan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması,
c) 139 uncu maddesinde yer alan gizli soruşturmacı görevlendirilmesi,
ç) 140 ıncı maddesinde yer alan teknik araçlarla izleme, tedbirlerine ilişkin hükümler uygulanabilir.

Ayrıca, 13/11/1996 tarihli ve 4208 sayılı Kanunda yer alan hükümlere göre kontrollü teslimat tedbirine karar verilebilir.

Terörizmin Finansmanı Suçu Nedir?

(CGK-K.2019/202)

  • Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun
  • Terörizmin finansmanı suçu
  • Farklı zamanlarda yasadışı örgüte yiyecek ve malzeme temin etmek terörizmin finansmanı suçunu oluşturur.

6415 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasında; aynı Kanun’un 3. maddesi kapsamına giren suçların işlenmesinde tümüyle veya kısmen kullanılması amacıyla veya kullanılacağı bilinerek, terör örgütlerine veya bir teröriste fon sağlanması veya toplanması yasaklanmakta ve yaptırıma bağlanmaktadır. Bu düzenlemeye göre, terörizmin finansmanı suçunun oluşabilmesi için, 3713 sayılı Kanun’un 3 ve 4. maddelerinde düzenlenen terör suçlarında veya 6415 sayılı Kanun’un 3. maddesinde belirtilen suçların işlenmesinde kullanılacağını bilerek ve isteyerek belli bir fiille ilişkilendirilmeden dahi bir teröriste veya terör örgütüne fon sağlanması veya toplanması yeterlidir.

Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; terörizmin finansmanı suçundan ceza verilebilmesi için, fonun bir suçun işlenmesinde kullanılmış olması şartı aranmamakta, fonun sağlanması veya toplanması yeterli kabul edilmektedir. Bu bakımdan, terörizmin finansmanı suçu bir tehlike suçudur. Zira, fonun sağlanması veya toplanmasının yarattığı tehlike cezalandırılmakta ve başkaca bir zarar ya da netice öngörülmemektedir. Öte yandan; belli bir terör suçunu işlemek amacıyla terör örgütü mensubuna finans sağlayan kimse, işlenmesi amaçlanan suçu işlemeye azmettirme dolayısıyla, terörizmin finansmanı suçu yanında ayrıca TCK’nın 38. maddesi hükmüne istinaden azmettirdiği suçtan da cezalandırılacaktır (İzzet Özgenç, Suç Örgütleri, 9. Bası, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2017, s. 205).

Fon sağlamayı; failin kendi mal varlığından veya başkasının mal varlığından fon sayılabilecek ekonomik bir değeri örgüte aktarma veya terör örgütünün finansmanında kullanılacak fonun temin edilmesine yönelik her türlü faaliyet olarak, fon toplamayı ise; failin başkalarından temin edilen fonları örgüte aktarma konusunda aracılık yapması olarak tanımlamak mümkündür. Toplamak ya da sağlamak nitelik itibarıyla bölünebilen fiiller olduğundan bu suça teşebbüs mümkündür. Ancak teşebbüsün sağlamak ya da toplamak hareketlerinin icrası sırasında gerçekleşmesi gerekmektedir.

Terörizmin finansmanı suçunun oluşması açısından, toplanan ya da sağlanan fonun miktarının ya da toplama veya sağlama yönteminin herhangi bir önemi yoktur. Ancak fon sağlama ya da toplama eylemlerinin belli yoğunluk ve süreklilik arz ettiği durumlarda, diğer koşulların varlığı halinde, failin eyleminin TCK’nın 314. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunu oluşturacağı gözetilmelidir.

Terörizmin finansmanı suçunun manevi unsuru bilme ve istemeden ibaret olan kasttır. Ancak suçun manevi unsuru değerlendirilirken, TCK’nın “Cebir ve şiddet, korkutma ve tehdit” başlıklı 28. maddesinin birinci fıkrasındaki “Karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve şiddet veya muhakkak ve ağır bir korkutma veya tehdit sonucu suç işleyen kimseye ceza verilmez. Bu gibi hallerde cebir ve şiddet, korkutma ve tehdidi kullanan kişi suçun faili sayılır.” şeklindeki düzenleme göz önünde bulundurulmalıdır. Bu bağlamda, karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve şiddet veya muhakkak ve ağır bir korkutma veya tehdit sonucu para veya değeri para ile temsil edilebilen ekonomik değeri bir terör örgütüne veya teröriste veren kimseye TCK’nın 28. maddesi uyarınca ceza verilemeyecektir.

Terörizmin finansmanı suçu, silahlı terör örgütüne yardım etme suçunun özel bir hâli olduğundan, bu suçun faili terör örgütünün kurucusu, yöneticisi ya da üyesi olmayan her gerçek kişi olabilir. Failin kamu görevlisi olması ve suçun kamu görevlisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi ise, 6415 sayılı Kanun’un 4. maddesinin üçüncü fıkrasında nitelikli hâl olarak düzenlenmiştir.

Anılan maddenin dördüncü fıkrasına göre, bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde terörizmin finansmanı suçunun işlenmesi hâlinde, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacaktır. Aynı maddenin beşinci fıkrasında suçun, yabancı bir devlet veya uluslararası bir kuruluş aleyhine işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturma yapılması Adalet Bakanının talebine bağlı kılınmıştır. Söz konusu maddenin altıncı fıkrası ile Terörle Mücadele Kanunu’nun soruşturmaya, kovuşturmaya ve infaza ilişkin hükümlerinin, bu suç bakımından da uygulanacağı hususu düzenlenmiştir.

Bu noktada, silahlı terör örgütü mensuplarına erzak, yaşam malzemesi ve para temin etme eyleminin hukuksal niteliği üzerinde durulmalıdır.

Yargıtayın istikrar kazanan uygulamalarına göre, örgüt mensuplarının geçici olarak barındırılması, evde yemek ikram edilmesi, örgütün verdiği para ile ihtiyaç listesindeki malzemelerin temin edilmesi gibi eylemler fon sağlama kapsamında değerlendirilmeyip TCK’nın 314. maddesinin üçüncü ve 220. maddesinin yedinci fıkraları delaletiyle uygulanacak olan ve TCK’nın 314. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen genel nitelikte silahlı terör örgütüne yardım suçu kapsamındadır.

Öte yandan, 6415 sayılı Kanun’un genel gerekçesi, “Amaç ve kapsam” başlıklı 1. maddesi ve aynı maddenin gerekçesine göre; 6415 sayılı Kanun, Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşmenin ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin bu Kanun kapsamındaki terör ve terörizmin finansmanıyla mücadeleye ilişkin kararlarının uygulanması, terörizmin finansmanı suçunun düzenlenmesi ve terörizmin finansmanının önlenmesi amacıyla malvarlığının dondurulmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla hazırlanmıştır. Bu bakımdan, terörizmin finansmanı suçunun yalnızca düzenli, sürekli ve çeşitlilik arzeden ve belli bir organizasyon dahilinde ulusal ve uluslararası boyutta yapılan yardım eylemlerini kapsadığını ileri sürmek imkân dahilinde değildir. Zira; terörizmin finansmanı suçunun belli bir organizasyon dahilinde yoğunluk ve süreklilik arzedecek biçimde işlenmesi hâlinde eylem, niteliğine göre TCK’nın 314. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen silahlı terör örgütü yöneticiliği veya aynı maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olmak suçu kapsamında kalmaktadır.

Benzer şekilde, 6415 sayılı Kanun’un 3. maddesi kapsamında belirtilen suçlar arasında, ülkemizin taraf olduğu dokuz adet uluslararası sözleşmede suç olarak düzenlenen fiillerin yanı sıra, terörizm amacıyla işlenen kasten öldürme veya ağır yaralama fiilleri ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nda terör suçu olarak yer verilen fiiller de açıkça sayılmıştır. Bununla birlikte, 3713 sayılı Kanun’un 3. maddesinde düzenlenen ve doğrudan terör suçu olarak kabul edilen suçlar arasında TCK’nın 314. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçuna yer verilmiş olması ve anılan suçun temadi eden niteliği nazara alındığında; silahlı terör örgütü mensuplarına erzak ve yaşam malzemesi temin etme eyleminin, örgüt üyeliği suçunu işlenmesini kolaylaştırdığında tereddüt bulunmamaktadır. Kaldı ki, bir teröriste veya terör örgütüne yapılan bu nitelikte yardımlar, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü cebri yöntemlerle bozmayı amaçlayan, bu amaç doğrultusunda bombalama, kasten öldürme, ağır yaralama gibi suçlar işleyen terör örgütü mensuplarının faaliyetlerini idame ettirmelerine, bu şekilde mevcudiyetini devam ettiren terör örgütünün de eylem kapasitesini yükseltmesine katkı sağlamaktadır. Buna göre; terör örgütüne veya mensuplarına bilerek ve isteyerek erzak, yaşam malzemesi ve para temin edilmesinin “fon sağlanması” niteliğinde olduğu ve eylemin bu hâliyle, terörizmin finansmanı suçunu oluşturacağı anlaşılmaktadır.

Nitekim, Ceza Genel Kurulunun 13.02.2018 tarihli ve 692-41 sayılı kararında da aynı sonuca ulaşılmıştır. Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

PKK silahlı terör örgütünün varlığını koruması, 6415 sayılı Kanun’un 3. maddesinde fon sağlanması veya toplanması yasaklanan fiilleri gerçekleştirebilmesi ve bu husustaki örgütsel faaliyetlerini sürdürülebilmesi amaçlarına uygun olarak, örgütün kırsalda faaliyet gösteren mensuplarına sanığın, on adet çakmak gazı, yüz seksen adet pil, bir adet 15 kg’lik peynir tenekesi, bir adet çadır brandası, on adet tırnak makası, üç adet kamuflaj desenli panço tipi yağmurluk, iki adet pense, bir adet yıldız tornavida, bir adet masat, bir adet satır, üç adet bıçak, üç adet 100’lük paketler halinde jilet, üç adet makas, on iki adet tıraş sabunu, iki adet çakmaktaşı paketi, iki adet dikiş iğnesi paketi, 2,5 kg kırmızı biber, 500 gr biber, 1 kg baharat, 500 gr karabiber, iki adet 1 kg’lik kolonya, iki adet 500 gr’lik kolonya, 10 kg’lik ince bulgur, 5 kg badem, üç adet 5 kg’lik karışık kuruyemiş, iki adet 5 kg’lik kabak çekirdeği, 5 kg leblebi, 5 kg antep fıstığı, 5 kg fındık, 5 kg ay çekirdeği, 10 kg tütün, üç adet çaydanlık, 5 kg çay, bir adet düdüklü tencere, içerisinde on iki adet yemek kaşığı bulunan üç adet kutu, on paket şeker, on sekiz adet şeffaf koli bandı, iki adet 1 kg’lik bakkaliye torbası, dokuz paket tütün kağıdı, kırk adet hazır kahve, beş kutu 750 gr’lik hurma, beş adet yaklaşık 100 gr’lik limon tuzu, iki adet 100 gr’lik hindistan cevizi, 500 gr pudra şekeri, iki paket 100 gr’lik tarçın, 100 gr susam, 100 gr siyah çörek otu, on altı paket puding, üç adet 100 gr’lik kakao, üç paket 50 gr’lik mahlep, on paket kabartma tozu, on paket vanilya, her birinin içerisinde kırk sekiz adet toz kahve bulunan dokuz paket, üç adet kazma, üç adet kazma sapı, üç adet makaraya sarılı iplik, 10 kg süt tozu, altı teneke sıvı tahin,16 kg’lik beş teneke margarin, 10 kg’lik dört teneke zeytin, 25 kg’lik beş çuval küp şeker, üç adet leğen, yüz metre elektrik kablosu, 10 kg şeffaf çadır naylonu, beş adet yaklaşık 500 gr’lik irmik, bir adet pilli el radyosu, bir adet 1 GB kapasiteli hafıza kartı, bir adet küçük el feneri, bir adet Casio marka kol saati, bir adet uyku tulumu, on beş adet çakmak ve bir adet mont temin ettiği olayda; sanık tarafından temin edilen malzemelerin niteliği itibarıyla 6415 sayılı Kanun’un 2. maddesinin (c) bendinde tanımlanan “fon” kapsamında olduğu, dolayısıyla sanığın terör örgütü mensuplarına fon sağlaması şeklinde gerçekleşen eyleminin, aynı Kanun’un 4. maddesinde düzenlenen terörizmin finansmanı suçunu oluşturduğunun kabulü gerekmektedir.

Cebinden 50 TL Vermek Terörizmin Finansmanı Suçunu Oluşturur

(CGK-K.2019/137)

PKK silahlı terör örgütünün varlığını koruması, 6415 sayılı Kanun’un 3. maddesinde fon sağlanması veya toplanması yasaklanan fiilleri gerçekleştirebilmesi ve bu husustaki örgütsel faaliyetlerini sürdürülebilmesi amaçlarına uygun olarak, sanık …‘ın örgütün kırsalda faaliyet gösteren mensuplarınca verilen 330 TL karşılığında satın almasını istedikleri 5 kg peynir, 10 kg zeytin, 4 çift mekap ayakkabı, 5 kg makarna, 5 kg şeker, 10 kg un ve bir miktar çay, tütün, tuz, bant ve çoraptan ibaret malzemelerinin satış bedelinin verilen parayla karşılanmaması üzerine kendi cebinden ilave ettiği 50 TL’nin niteliği itibarıyla 6415 sayılı Kanun’un c bendinde tanımlanan “fon” kapsamında kaldığı anlaşıldığından, eyleminin bir bütün halinde, aynı Kanun’un 4. maddesinde düzenlenen terörizmin finansmanı suçunu oluşturduğunun kabulü gerekmektedir.

Terörizmin Finansmanı Suçu ve Fon Sağlama

(CGK-K.2018/41)

  • Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun
  • Terörizmin finansmanı suçu (m.4)
  • 2009 yılı bahar aylarında iki kez ekmek ile diğer erzak ve yaşam malzemesi, sanık …‘ın 2009 yılı Mayıs ayında un, tereyağı, şeker, çay ve ekmek, 2010 yılı Nisan ayında on kg un, 3-4 kg peynir, dört kg bulgur ve deterjan gibi erzak ve yaşam malzemesi, sanık …‘ün de 2009 yılına kadar yiyecek, koyun, kitap ile iki adet dijital kamera ve 3.000 TL temin ettiği olayda sanıkların terör örgütüne fon sağladığı kabul edilmelidir.

.. Fon”; 3713 sayılı Kanun’un suç tarihinden sonra yürürlükten kaldırılan 8. maddesinin ikinci fıkrasında “para veya değeri para ile temsil edilebilen her türlü mal, hak, alacak, gelir ve menfaat ile bunların birbirine dönüştürülmesinden hasıl olan menfaat ve değer” olarak, 6415 sayılı Kanun’un 2. maddesinin (c) bendinde ise, “para veya değeri para ile temsil edilebilen taşınır veya taşınmaz, maddi veya gayri maddi her türlü mal, hak, alacak ile bunları temsil eden her türlü belge” olarak tanımlanmıştır. Her iki kanuna göre de fon; para veya değeri para ile temsil edilebilen her türlü değer veya menfaat olduğundan, maddi değeri olan her şey fon olabilmektedir. Bu bakımdan, fonun para veya eşya olması zorunlu olmayıp “alacak hakkı” gibi bir ekonomik değer ihtiva etmesine rağmen eşya niteliği taşımayan şeyler olması da mümkündür.

6415 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasında; aynı Kanun’un 3. maddesi kapsamına giren suçların işlenmesinde tümüyle veya kısmen kullanılması amacıyla veya kullanılacağı bilinerek, terör örgütlerine veya bir teröriste fon sağlanması veya toplanması yasaklanmakta ve yaptırıma bağlanmaktadır. Bu düzenlemeye göre, terörizmin finansmanı suçunun oluşabilmesi için, 3713 sayılı Kanun’un 3 ve 4. maddelerinde düzenlenen terör suçlarında veya 6415 sayılı Kanun’un 3. maddesinde belirtilen suçların işlenmesinde kullanılacağını bilerek ve isteyerek belli bir fiille ilişkilendirilmeden dahi bir teröriste veya terör örgütüne fon sağlanması veya toplanması yeterlidir.

Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; terörizmin finansmanı suçundan ceza verilebilmesi için, fonun bir suçun işlenmesinde kullanılmış olması şartı aranmamakta, fonun sağlanması veya toplanması yeterli kabul edilmektedir. Bu bakımdan, terörizmin finansmanı suçu bir tehlike suçudur. Zira, fonun sağlanması veya toplanmasının yarattığı tehlike cezalandırılmakta ve başkaca bir zarar ya da netice öngörülmemektedir. Öte yandan; belli bir terör suçunu işlemek amacıyla terör örgütü mensubuna finans sağlayan kimse, işlenmesi amaçlanan suçu işlemeye azmettirme dolayısıyla, terörizmin finansmanı suçu yanında ayrıca TCK’nun 38. maddesi hükmüne istinaden azmettirdiği suçtan da cezalandırılacaktır (İzzet Özgenç, Suç Örgütleri, 9. Bası, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2017, s. 205).

Fon sağlamayı; failin kendi mal varlığından veya başkasının mal varlığından fon sayılabilecek ekonomik bir değeri örgüte aktarma veya terör örgütünün finansmanında kullanılacak fonun temin edilmesine yönelik her türlü faaliyet olarak, fon toplamayı ise; failin başkalarından temin edilen fonları örgüte aktarma konusunda aracılık yapması olarak tanımlamak mümkündür. Toplamak ya da sağlamak nitelik itibarıyla bölünebilen fiiller olduğundan bu suça teşebbüs mümkündür. Ancak teşebbüsün sağlamak ya da toplamak hareketlerinin icrası sırasında gerçekleşmesi gerekmektedir.

Terörizmin finansmanı suçunun oluşması açısından, toplanan ya da sağlanan fonun miktarının ya da toplama veya sağlama yönteminin herhangi bir önemi yoktur. Ancak fon sağlama ya da toplama eylemlerinin belli yoğunluk ve süreklilik arz ettiği durumlarda, diğer koşulların varlığı halinde, failin eyleminin TCK’nun 314. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunu oluşturacağı gözetilmelidir.

Terörizmin finansmanı suçunun manevi unsuru bilme ve istemeden ibaret olan kasttır. Ancak suçun manevi unsuru değerlendirilirken, TCK’nun “Cebir ve şiddet, korkutma ve tehdit” başlıklı 28. maddesinin birinci fıkrasındaki “Karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve şiddet veya muhakkak ve ağır bir korkutma veya tehdit sonucu suç işleyen kimseye ceza verilmez. Bu gibi hallerde cebir ve şiddet, korkutma ve tehdidi kullanan kişi suçun faili sayılır.” şeklindeki düzenleme göz önünde bulundurulmalıdır. Bu bağlamda, karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve şiddet veya muhakkak ve ağır bir korkutma veya tehdit sonucu para veya değeri para ile temsil edilebilen ekonomik değeri bir terör örgütüne veya teröriste veren kimseye TCK’nun 28. maddesi uyarınca ceza verilemeyecektir.

Terörizmin finansmanı suçu, silahlı terör örgütüne yardım etme suçunun özel bir hâli olduğundan, bu suçun faili terör örgütünün kurucusu, yöneticisi ya da üyesi olmayan her gerçek kişi olabilir. Failin kamu görevlisi olması ve suçun kamu görevlisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi ise, 6415 sayılı Kanun’un 4. maddesinin üçüncü fıkrasında nitelikli hâl olarak düzenlenmiştir.

Anılan maddenin dördüncü fıkrasına göre, bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde terörizmin finansmanı suçunun işlenmesi hâlinde, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacaktır. Aynı maddenin beşinci fıkrasında suçun, yabancı bir devlet veya uluslararası bir kuruluş aleyhine işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturma yapılması Adalet Bakanının talebine bağlı kılınmıştır. Söz konusu maddenin altıncı fıkrası ile Terörle Mücadele Kanunu’nun soruşturmaya, kovuşturmaya ve infaza ilişkin hükümlerinin, bu suç bakımından da uygulanacağı hususu düzenlenmiştir.

Bu noktada, silahlı terör örgütü mensuplarına erzak, yaşam malzemesi ve para temin etme eyleminin hukuksal niteliği üzerinde durulmalıdır.

Yargıtayın istikrar kazanan uygulamalarına göre, örgüt mensuplarının geçici olarak barındırılması, evde yemek ikram edilmesi, örgütün verdiği para ile ihtiyaç listesindeki malzemelerin temin edilmesi gibi eylemler fon sağlama kapsamında değerlendirilmeyip TCK’nun 314. maddesinin üçüncü ve 220. maddesinin yedinci fıkraları delaletiyle uygulanacak olan ve TCK’nun 314. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen genel nitelikte silahlı terör örgütüne yardım suçu kapsamındadır.

Öte yandan, 6415 sayılı Kanun’un genel gerekçesi, “Amaç ve kapsam” başlıklı 1. maddesi ve aynı maddenin gerekçesine göre; 6415 sayılı Kanun, Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşmenin ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin bu Kanun kapsamındaki terör ve terörizmin finansmanıyla mücadeleye ilişkin kararlarının uygulanması, terörizmin finansmanı suçunun düzenlenmesi ve terörizmin finansmanının önlenmesi amacıyla malvarlığının dondurulmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla hazırlanmıştır. Bu bakımdan, terörizmin finansmanı suçunun yalnızca düzenli, sürekli ve çeşitlilik arzeden ve belli bir organizasyon dahilinde ulusal ve uluslararası boyutta yapılan yardım eylemlerini kapsadığını ileri sürmek imkân dahilinde değildir. Zira; terörizmin finansmanı suçunun belli bir organizasyon dahilinde yoğunluk ve süreklilik arzedecek biçimde işlenmesi hâlinde eylem, niteliğine göre TCK’nun 314. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen silahlı terör örgütü yöneticiliği veya aynı maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olmak suçu kapsamında kalmaktadır.

Benzer şekilde, 6415 sayılı Kanun’un 3. maddesi kapsamında belirtilen suçlar arasında, ülkemizin taraf olduğu dokuz adet uluslararası sözleşmede suç olarak düzenlenen fiillerin yanı sıra, terörizm amacıyla işlenen kasten öldürme veya ağır yaralama fiilleri ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nda terör suçu olarak yer verilen fiiller de açıkça sayılmıştır. Bununla birlikte, 3713 sayılı Kanun’un 3. maddesinde düzenlenen ve doğrudan terör suçu olarak kabul edilen suçlar arasında TCK’nun 314. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçuna yer verilmiş olması ve anılan suçun temadi eden niteliği nazara alındığında; silahlı terör örgütü mensuplarına erzak ve yaşam malzemesi temin etme eyleminin, örgüt üyeliği suçunu işlenmesini kolaylaştırdığında tereddüt bulunmamaktadır. Kaldı ki, bir teröriste veya terör örgütüne yapılan bu nitelikte yardımlar, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü cebri yöntemlerle bozmayı amaçlayan, bu amaç doğrultusunda bombalama, kasten öldürme, ağır yaralama gibi suçlar işleyen terör örgütü mensuplarının faaliyetlerini idame ettirmelerine, bu şekilde mevcudiyetini devam ettiren terör örgütünün de eylem kapasitesini yükseltmesine katkı sağlamaktadır. Buna göre; terör örgütüne veya mensuplarına bilerek ve isteyerek erzak, yaşam malzemesi ve para temin edilmesinin “fon sağlanması” niteliğinde olduğu ve eylemin bu hâliyle, terörizmin finansmanı suçunu oluşturacağı anlaşılmaktadır.

Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

PKK silahlı terör örgütünün varlığını koruması, 6415 sayılı Kanun’un 3. maddesinde fon sağlanması veya toplanması yasaklanan fiilleri gerçekleştirebilmesi ve bu husustaki örgütsel faaliyetlerini sürdürülebilmesi amaçlarına uygun olarak, örgütün kırsalda faaliyet gösteren mensuplarına, sanıklardan …‘nin 2009 yılı bahar aylarında iki kez ekmek ile diğer erzak ve yaşam malzemesi, sanık …‘ın 2009 yılı Mayıs ayında un, tereyağı, şeker, çay ve ekmek, 2010 yılı Nisan ayında on kg un, 3-4 kg peynir, dört kg bulgur ve deterjan gibi erzak ve yaşam malzemesi, sanık …‘ün de 2009 yılına kadar yiyecek, koyun, kitap ile iki adet dijital kamera ve 3.000 TL temin ettiği olayda; sanıklar tarafından temin edilen para ve diğer eşyanın niteliği itibarıyla 6415 sayılı Kanun’un 2. maddesinin (c) bendinde tanımlanan “fon” kapsamında olduğu, dolayısıyla sanıkların terör örgütü mensuplarına fon sağlamaları şeklinde gerçekleşen eylemlerinin, aynı Kanun’un 4. maddesinde düzenlenen terörizmin finansmanı suçunu oluşturduğunun kabulü gerekmektedir.

Örgüte Yardım Etme ve Fon Sağlama Suçunun Farkı

(CGK-K.2017/4839)

  • Terörizmin finansmanı suçu/fon sağlama ile örgüte yardım etme arasındaki fark

6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunun 4. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için bir teröriste veya terör örgütüne fon sağlanması veya toplanması gerekmektedir.

İnceleme konusu olayda; … kod isimli örgüt üyesinin, … isimli şahsın Karlıova Ziraat Bankasına yatıracağı 1000 Euro parayı çekerek kendisine getirmesini istemesi nedeniyle, adına havale edilen parayı çekip teslim ettiği adı geçen örgüt üyesinin, bu paradan radyo almak için verdiği 550 Euro ve ayrıca 330 Türk Lirası ile 2 Adet radyo alıp götürmek üzere olduğu sırada radyolar ve artan para ile yakalanan sanığın, başka bir şahsın örgüte teslim edilmek üzere yatırdığı parayı çekip örgüt üyesine teslim etmekten ibaret eyleminin, silahlı terör örgütüne yardım suçu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek silahlı terör örgütüne fon sağlama veya toplama suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması, bozma nedenidir.

Terörizmin Finansmanı Suçunun Unsurları Nelerdir?

((Van 2.ACM-K.2021/151).)

TERÖRİZMİN FİNANSMANI SUÇU

Fon, 6415 sayılı Kanunun 2. ve 3713 Sayılı Kanunun mülga 8/2. maddesinde, para veya değeri para ile temsil edilebilen her türlü mal, hak, alacak, gelir ve menfaat ile bunların birbirine dönüştürülmesinden hasıl olan menfaat ve değeri ifade eder.

Terörizmin finansmanı suçu nitelik itibariyle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçunun özel düzenlenmiş halidir.

Terör örgütüne fon sağlamak ya da toplamak eylemleri 765 sayılı mülga TCK’nın 169.maddesinde örgüte yardım etmek suçu kapsamında değerlendirilip cezalandırılmakta idi. Şu hale göre terör örgütüne fon sağlamak ya da toplamak kapsamında değerlendirilen eylemler;

  • 01.06.2005 tarihine kadar mülga 765 sayılı TCK’nın 169.maddesinde,
  • 01.06.2005-29.06.2006 tarihleri arasında 5237 sayılı TCK’nın 220/7 maddesinde,
  • 29.06.2006-16.02.2013 tarihleri arasında 3713 sayılı Kanunun mülga 8.maddesinde,
  • 16.02.2013 tarihinden sonra ise 6415 sayılı Kanunun 4.maddesinde,

düzenlenen suçu oluşturacaktır.

1.Suçun Maddi Unsuru

Terörizmin finansmanı suçunun maddi unsuru fon sağlamak veya toplamaktır. Terörün finansmanı suçu, hareketin şekli yönünden icrai bir suçtur. Sağlamak veya toplamak eylemleri, failin belirli bir yönde hareket etmesini, aktif bir davranışını gerektirmektedir. Öğretide, terörün finansmanının ihmal suretiyle icra suçu veyahut garantörsel ihmali suç şeklinde işlenmesinin de mümkün olabileceği ileri sürülmüştür. Örneğin, terör suçlarının işlenmesinde kullanılacak bir fonun varlığını öğrenen kolluk görevlisinin, rüşvet aldığı için suçun işlenmesine seyirci kalamsı halinde olduğu gibi. Hareketin önemi bakımından yapılan ayrım yönünden terörün finansmanı, bağlı hareketli bir suç tipidir. Kanunun 4.maddesinde, maddi unsuru oluşturan hareketler fon sağlamak veya toplamak şeklinde tahdidi olarak belirtilmiştir.

Terörün finansmanı, seçimlik hareketli bir suçtur. Kanunda belirtilen hareketlerden birinin icrası failin bu suç nedeniyle cezalandırılması açısından yeterlidir. Suçların netice bakımından yapılan tasnifinde, terörün finansmanı sırf hareket suçudur. Bu açıdan tipte yer alan seçimlik hareketlerden birinin ika edilmesi ile tamamlanır. Suçun oluşması bakımından maddede belirtilen hareketlerden ayrı bir neticenin gerçekleşmesi aranmaz. Hatta kanun koyucu sağlanan veya toplanan fonun, bu kanun kapsamında kalan bir suçun işlenmesinde, başka bir deyişle terör eylemlerinde kullanılma şartı aramamıştır. Suçun oluşması için toplanan ya da sağlanan fonun herhangi bir suçta kullanılması şartı aranmadığından, başkaca bir zarar ya da netice öngörmeyen haliyle suç, bir tehlike suçudur. Zararın doğmasına gerek bulunmamaktadır. Fon kullanılmamış olsa dahi suçun oluşacağı vefailin bu suç nedeniyle cezalandırılacağı anlaşılmaktadır.

Suçun maddi unsuru, bir teröriste veya terör örgütlerine fon sağlamak veya toplamaktır.

Fon sağlama, failin kendi malvarlığından ya da başkasının malvarlığından fon sayılabilecek ekonomik bir değeri örgüte aktarma ya da terör örgütünün finansmanında kullanılabilecek fonun temin edilmesine yönelik hareketler olarak tanımlanabilir. Burada toplanan veya temin edilen fonun miktarı da önemli değildir. Silah, cephane gibi şeylerinde ekonomik değeri bulunmaktadır. Dolayısıyla bu tür ekonomik değeri bulunan eşyanın terör eylemlerinde kullanılması niyetiyle örgüte silah sağlamanın finansman olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorusu akla gelebilir. Örgüte silah, cephane gibi şeylerin sağlanmasının terörizmin finansmanı kapsamında değerlendirilmez. Zira örgüte silah sağlama suçu TCK/315 maddesinde ayrı bir suç olarak düzenlenmiştir. Ayrıca, başkasına ait malvarlığından zorla alınan menkul veya gayrimenkul değerlerin örgüte aktarılması da fon sağlama fiili kapsamında değerlendirilmektedir. Yargıtay 16.Ceza Dairesinin istikrar kazanan uygulamalarına göre, örgüt mensuplarının geçici olarak barındırılması, evde yemek ikram edilmesi gibi eylemler fon sağlama kapsamında değerlendirilmeyip TCK’nın 220/7.maddesinde düzenlenen örgüte yardım etmek suçunu oluşturmaktadır. Çünkü buradaki yardım para ile temsil edilebilen bir yardım değildir.

Fonun temin edilme şeklide önemli değildir. Bu anlamda fon, yasal yollardan olabileceği gibi, illegal yollardan herhangi bir şekilde temin edilmese suçun oluşması için yeterlidir. Örneğin, uyuşturucu kaçakçılığından elde edilen gelirin terör örgütüne aktarılması illegal yoldan, müteahhitlik işlere yaparak elde edilen gelirin örgüte aktarılması ise legal yoldan fon sağlanmasıdır.

Fon Toplama; Burada fail, kendi malvarlığından bir meblağı örgüte aktarmamakta ancak başkalarından temin edilen fonları örgüte aktarma konusunda aracılık yapmaktadır. Fon toplama başka bir deyişle terör eylemlerinin finansmanında kullanılacak fonun bu maksatla üçüncü kişilerden temin edilmesidir. Burada toplayan açısından, üçüncü kişilerin toplanan fonun terör eylemlerine aktarıldığını bilip bilmemeleri veyahut cebir, tehdit altında kalarak hareket etmeleri önemli değildir. Örneğin, bir vakfa veyahut derneğe yardım adı altında toplanan paranın, terör örgütüne aktarılmasında, bu durumdan habersiz bağış yapan üçüncü kişiler terörün finansmanı suçundan sorumlu olmamakla birlikte, bağış toplayan kimseler “toplama” eylemini gerçekleştirerek bu suçu işlemiş olurlar.

2.Suçun Manevi Unsuru

Terörizmin finansmanı suçunda kastın varlığından söz edebilmek için fail, terör suçlarının işlenmesinde kullanılacağını bilerek ve isteyerek belli bir fiille ilişkilendirilmeden dahi bir teröriste veya terör örgütüne fon sağlamalı veya toplamalıdır. Kanunda “bilerek ve isteyerek” terimine yer verilerek suçun oluşması açısından doğrudan kast aranmıştır. Olası kast ile terörizmin finansmanı suçu işlenemez.

Bir mesleğin icrası kapsamında meslek etik kuralları gereği süreklilik arz etmeyecek biçimde örgüt mensubuna yardım etmek eyleminin ise suç teşkil etmeyeceği kabul edilmelidir. Mesela, yaralı örgüt mensubunu tedavi eden doktorun eylemi suç teşkil etmez. Ayrıca insani mülahazalarla yapılan yardımlar da bu suçu oluşturmayacaktır.

Suçun faili, terör örgütünün kurucusu, yöneticisi ya da üyesi olmayan gerçek kişi olabilir. Failin kamu görevlisi olması aynı Kanun maddesinin 4.fıkrasında suçun nitelikli hali olarak düzenlenmiştir.

Terör örgütü üyesinin, örgüt faaliyetlerinde kullanılmak üzere fon toplama ya da sağlaması halinde eylemi, daha ağır cezayı gerektiren ve terör örgütüne üye olmak suçunu düzenleyen TCK’nın 314/2.maddesindeki suçu oluşturur. Bu nedenle sanığa ayrıca 6415 sayılı Kanunun 4.maddesi gereğince ceza verilmez. Öncelikle örgüt üyeliği suçu oluşur. Fon sağlama ya da toplama eylemlerinin belli yoğunluk ve süreklilik arz ettiği durumlarda diğer örgüt mensupları ile de irtibatı tespit edilen sanığın eyleminin TCK’nın 314/2.maddesinde düzenlenen terör örgütü üyesi olmak suçunu oluşturacağı gözetilmelidir.

Bu suç 3713 sayılı Kanunun 3 ve 4.maddelerinde sayılan suçlar arasında yer almadığından belirlenen temel cezanın 3713 sayılı Kanunun 5.maddesi gereğince arttırılma imkanı yoktur.

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS