0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Nelerdir?

Mustafa Kemal Atatürk aleyhine işlenen tüm suçlar, özel bir kanun olan 5816 sayılı “Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun” hükümleri ile düzenlenmiştir. Kanunda; söz, yazı veya çeşitli davranışlarla işlenebilen iki farklı suç tipine yer verilmiştir:

  • Atatürk’ün hatırasına hakaret suçu,

  • Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip etme, kırma, bozma veya kirletme suçu.

Atatürk’e hakaret suçu en çok internetten sosyal medya (twitter, facebook, instagram vb.) üzerinden işlenmektedir.

5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun

Madde 1 – Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.

Yukardaki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.

Madde 2 – Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır.

Birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.

Atatürk’ün Hatırasına Hakaret Suçu ve Cezası

Hakaret suçu, genel olarak yaşayan insanlar aleyhine işlenebilir. Ölen kişilerin ise hatırasına hakaret edilebilir. Kişinin hatırasına hakaret suçu, genel bir suç olarak 5237 sayılı TCK’nın 130. maddesinde düzenlenmiştir. Atatürk’ün hatırasına hakaret veya sövme suçu ise 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’un 1/1. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Bu suç tipiyle Atatürk’ün manevi varlığı ve hatırası korunmaya çalışılmaktadır.

Atatürk’e hakaret suçu, genel kast ile işlenebilen bir suçtur. Yani, failin Atatürk’ün hatırasına hakaret veya sövme teşkil eden hareketi yapması yeterlidir, hangi saikle neden bu hareketi yaptığının suçun oluşumu açısından bir önemi yoktur.

Atatürk’ün hatırasına hakaret suçu iki şekilde işlenebilir:

  • Atatürk’ün Hatırasına Hakaret Etmek: Atatürk’ün hatırasına hakaret etmek; Atatürk’ün hatırasını değersizleştiren somut bir fiil veya olgu isnat etmek demektir. Örneğin, “Atatürk, devletin mallarını çaldı, zimmetine mal geçirdi” şeklinde sözler Atatürk’ün hatırasını değersizleştiren somut bir fiil veya olgu isnadıdır. Sanığın hakaret kastı ile hareket edebilmesi için belli bir bilinç ve o bilincin doğurduğu olumsuz değer yargısıyla ve Atatürk’ün şahsına hakaret etmek kastıyla haraket etmesi gerekir (Y11CD-K.2009/5144).

  • Atatürk’ün Hatırasına Sövmek: Atatürk’ün hatırasına sövmek; genel ve soyut nitelikteki söz ve davranışlarla Atatürk’ün hatırasının değersizleştirilmesini ifade etmektedir. Örneğin, Atatürk’e aptal, şahsiyetsiz vb. soyut sözler söylemek (küfür etmek)veya Atatürk’ün resmine tükürmek vb. davranışlar Atatürk’e sövme fiili teşkil eder.

Atatürk’ün Hatırasına Hakaret Suçunda Aleniyet: Atatürk’ün hatırasına hakaret suçunun vücut bulması için suçun alenen işlenmesi gerekir. Filin unsurları arasında aleniyet yok ise Atatürk’ün hatırasına hakaret suçu da oluşmaz. Suçun işlendiği yerde başkalarının bulunması aleniyet unsurunun gerçekleşmesi için yeterli değildir. Atatürk’e hakaret içeren söz veya davranışın belirlenemeyen sayıda kişi tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması halinde Atatürk’e alenen hakaret suçu işlenmiş olur. 5816 sayılı kanunun uygulamasında aleniyet aranmakta, ancak fiilin başkalarıyla ihtilat edilerek işlenmesi aranmamaktadır.

Atatürk’e Hakaret Suçunun Cezası: Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (5816 sayılı Kanun m.1/1).

Atatürk’e hakaret suçunun internetten sosyal medya üzerinden (twitter, facebook instagram vb.) işlenmesi halinde de bu madde hükümleri uygulanacaktır. Kanunda suçun internet ortamında işlenmesi ayrıca bir arttırım nedeni olarak düzenlenmemiştir. Atataürk’e hakaret suçunda “aleniyet” zaten suçun unsurudur.

Atatürk’ün Heykel, Büst ve Abideleri ile Kabrine (Mezarına) Zarar Verme Suçu

Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri (anıtları) veyahut Atatürk’ün kabrini (mezarını) tahrip etme, kırma, bozma veya kirletme 5816 sayılı kanunda suç olarak düzenlenmiştir.

  • Tahrip etme; heykel, büst, anıt vb. şeyleri kısmen zarar görecek şekilde saldırmaktır.

  • Kırma; büst, heykel, mezar, anıt vb. şeyleri parçalara ayırmak veya bir bölümünü ana gövdeden ayırmaktır.

  • Bozma; heykel, büst, mezar vb. şeylerin amacına uygun kullanılmasını olanaksız hale getirmektir.

  • Kirletme; heykel, büst, mezar ve anıtlar üzerinde yazı yazmak, resim çizmek, kağıt, afiş, ilan vb. şeyler yapıştırmaktır.

Atatürk’ün Heykel, Büst ve Abideleri ile Kabrine (Mezarına) Zarar Verme Suçu Cezası: Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye 1 yıldan 5 yıla kadar ağır hapis cezası verilir (5816 sayılı Kanun m.1/2).

Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlarda Cezayı Arttıran Haller

5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’un 2. maddesinde, Atatürk’ün hatırasına hakaret veya Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abidelere veyahut Atatürk’ün kabrine zarar verme suçlarında cezayı arttıran haller düzenlenmiştir. Buna göre bu suçlar;

  • İki veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenirse faillerin cezası yarı oranında arttırılır.

  • Umumi veya umuma açık mahallerde (örneğin, alışveriş merkezi, cami, okul, toplu taşıma araçları vb.) işlenirse ceza yarı oranında arttırılır.

  • Basın vasıtasıyla işlenirse ceza yarı oranında arttırılır.

  • Atatürk’e hakaret veya Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip etme, kırma, bozma veya kirletme suçları zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.

  • Atatürk’e hakaret suçunun zincirleme suç şeklinde işlenmesi de 1/4 ila 3/4 arasında arttırım nedeni olarak düzenlenmiştir.

Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Atatürk aleyhine işlenen suçlarda hükmedilen hapis cezası 1 yıl veya altında olduğunda adli para cezasına çevrilebilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Atatürk aleyhine işlenen suçlarda hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğundan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.

Erteleme, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Atatürk aleyhine işlenen suçlarda hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğundan hakkında cezanın ertelenmesi kararı verilmesi mümkündür.

Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi

Kamu davası açmak için yeterli süphe olmasına rağmen iddianameyle kamu davası açmak yerine, cumhuriyet savcısının 5 yıl süreyle şüpheli hakkında dava açmayı ertelemesine “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” denilmektedir (CMK md. 171/2).

Soruşturma aşamasında sadece Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret suçu (5816 sk. m.1) hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilebilir.

Suçun Şikayet Süresi ve Zamanaşımı

Atatürk aleyhine işlenen suçlar, şikayete tabi suçlar arasında yer almadığından savcılık tarafından resen soruşturulur, bu suçlara dair herhangi bir şikayet süresi yoktur. Şikayet hakkının kullanan kişi veya kurumun şikayetten vazgeçmesi ceza davasının düşmesi sonucunu doğurmaz. Suç, dava zamanaşımı süresine riayet edilmek kaydıyla ihbar veya şikayetin savcılık tarafından öğrenilmesi üzerine her zaman soruşturulabilir.

Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Atatürk aleyhine işlenen suçlarla ilgili yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suç, bu zamanaşımı süresi içerisinde her zaman soruşturulabilir, bu zamanaşımı süresi geçtikten sonra soruşturma yapılamaz.

Uzlaşma

Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. Atatürk aleyhine işlenen suçlar, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.

Görevli Mahkeme

Atatürk aleyhine işlenen suçlarda nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.

Atatürk’e Hakaret ve Heykel/Büstlere Zarar Verme Suçu Yargıtay Kararları


Kemalizm İdeolojisi Hakkında Sövme Atatürke Hakaret Suçu Oluşturmaz

5816 sayılı Kanuna muhalefet suçu yönünden ise, sanığın kendisine ait e-mail adresinden, başka bir şahısla karşılıklı olarak mesajlaşmaları sırasında Atatürk’ten bahsetmeksizin sadece Kemalizm ideolojisi hakkındaki kaba sövme sözlerinin ne şekilde Atatürk’ün hatırasına hakeret suçunu oluşturacağının karar yerinde tartışılmaması ve söz konusu mesajların başkaları tarafından görülmesinin mümkün olmaması nedeniyle, 5816 sayılı Kanunun 1/1. maddesindeki aleniyet unsurunun bulunmaması karşısında, Atatürk’ün hatırasına hakaret suçunu oluşturmayacağı gözetilerek, başka suçu oluşturup oluşturmayacağı tartışılarak sonucuna göre hukuki durumun takdiri gerekirken yetersiz gerekçe ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi bozma nedenidir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar : 2017/3769).

Atatürk Büstünü Tahrip Etme Suçu

Sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesine gelince;

Tüm dosya kapsamına göre, sanığın kimliği tespit edilemeyen şahıslarla birlikte Fevzipaşa İlköğretim Okulu’nun bahçesinde bulunan Atatürk büstünü tahrip ederek yerinden söktükleri ve benzin dökerek ateşe verdikleri olaya ait görüntülerin sanığa ait cep telefonu ile kayıt altına alındığının anlaşılması karşısında, eylemin Atatürk’ün manevi şahsiyetine hakaret etme amacıyla özel saikle işlenmesi nedeniyle, 5816 sayılı Kanunun 2/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar : 2016/61).

Atatürk Büstüne Zarar Verme Suçu

Kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;

Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.

Somut olayda; Sanığın olay gecesi götürüldüğü polis karakolunda bulunan Atatürk büstüne tekme atarak çökmesine neden olmak şeklindeki eyleminin 5816 sayılı yasanın 1/2 maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi - Karar : 2012/45018).

Atatürk’ün Manevi Şahsiyetini Tahkir Etme

Tanıklar Y…B… ve H…T…‘in sanıkların okulun kapısından 5- 6 metre mesafedeki Atatürk’ün büstüne “Vajina monologları” adlı tiyatro oyununa ait afişin yazılı kısmının bütün alın, burun ve yüz kısmını kapatacak şekilde konduğunu görmeleri üzerine kendilerini Emniyet Müdürlüğüne götürdüklerini beyan etmeleri, sanıkların da kısmen tanıkların anlatımlarını doğrulamaları karşısında, mahkumiyetleri yerine Atatürk’ün manevi şahsiyetini tahkir özel kastı ile hareket etmediklerinden bahisle beraatlerine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar : 2007/7531).

Atatürk’e Hakaret Suçu Beraat

Sanığın, Milli Eğitim Bakanı’nı protesto etmek amacıyla üzerinde “Atatürk İlah Değildir” yazılı pankartı açıp aynı şekilde bağırdığı olayda konuşma yapan Bakana yönelik eylemi sırasında Atatürk’den bahsettiği ve ancak konuşma sırasında Atatürk’ü küçük düşürücü bir söz sarfetmediği ve davranışta bulunulmadığı gözetilmeden Atatürk’e hakaret suçundan beraati yerine yazılı gerekçelerle mahkümiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 11. Ceza Dairesi- Karar : 2002/5786).

Atatürk’e Hakaret Suçunda Şikayet ve Memuriyet

Sanığın, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nde memur olmasına, dava konusu suçu, görevi sırasında işlemiş bulunmasına, 5816 sayılı Yasanın 3. maddesinde yer alan “re’sen tahkikat yapılması” koşulunun şikayete veya şahsi davaya bağlı olmadığını belirtmek amacı ile konmuş olmasına ve memurların yargılanmasına ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasına engel bulunmamasına göre, sanık hakkında, ilgili yönetim kurulundan yargılanma kararı almaksızın, iddianame ile açılan davaya devam olunarak hüküm kurulması; bozma nedenidir (Yargıtay 9. Ceza Dairesi - Karar : 1979/262).


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS