0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Yalan Yere Yemin Suçu Nedir? (TCK 275)

Yalan yere yemin suçu, 5237 sayılı TCK’nın 275. maddesinde “Adliyeye Karşı Suçlar” bölümünde şu şekilde düzenlenmiştir:

Yalan yere yemin

Madde 275 - (1) Hukuk davalarında yalan yere yemin eden davacı veya davalıya bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Dava hakkında hüküm verilmeden önce gerçeğin söylenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz.

(3) Hükmün icraya konulmasından veya kesinleşmesinden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir.

Yalan Yere Yemin Suçunun Unsurları

Madde gerekçesine göre; madde, hukuk davalarında taraflara kanuna uygun olarak ve sübut vasıtası oluşturmak üzere yöneltilen yeminin yalan yere icrasını cezalandırmaktadır.

Suçun oluşması, teklifin kanunî şekil ve koşullara uygun olmasına ve yemin önerilmesinin kanunen olanaksız bir konuya ilişkin bulunmamasına bağlıdır.

Dava hakkında hüküm verilmeden yalan yere yeminden dönülmesi hâlinde, fail hakkında cezaya hükmolunmayacaktır. Buna karşılık, hükmün icraya konulmasından veya kesinleşmesinden önce gerçeğin söylenmesi hâlinde ise, verilecek cezada belli oranda indirim yapılması öngörülmüştür.

Yalan Yere Yemin Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık, suç işleyen kişinin işlediği fiil yüzünden sonradan pişman olması ve suç nedeniyle oluşan “doğrudan maddi bir zarar” varsa, zararı gidererek ceza indirimi hükümlerinden yararlanmasını sağlayan bir ceza hukuku kurumudur. Yalan yere yemin suçunda da etkin pişmanlık hükümleri TCK m.275 üçüncü ve dördüncü fıkralarında düzenlenmiştir.

TCK m.275/3-4’e göre yalan yere yemin eden davacı ve davalının dava hakkında hüküm verilmeden önce gerçeği söylemesi halinde, cezaya hükmolunmaz. Hükmün icraya konulmasından veya kesinleşmesinden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir.

Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Yalan yere yemin suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 1 yıl veya altında olduğunda adli para cezasına çevrilebilecektir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Yalan yere yemin suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğunda hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.

Erteleme, mahkeme tarafından belirlenen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Yalan yere yemin suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğunda hakkında cezanın ertelenmesi kararı verilmesi mümkündür.

Suçun Şikayet Süresi ve Zamanaşımı

Yalan yere yemin suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almadığından savcılık tarafından resen soruşturulur, bu suçlara dair herhangi bir şikayet süresi yoktur. Şikayetten vazgeçme ceza davasının düşmesi sonucunu doğurmaz. Suç, dava zamanaşımı süresine riayet edilmek kaydıyla her zaman soruşturulabilir.

Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Yalan yere yemin suçu için yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suç, bu zamanaşımı süresi içerisinde her zaman soruşturulabilir, bu zamanaşımı süresi geçtikten sonra soruşturma yapılamaz.

Uzlaşma

Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. Yalan yere yemin suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.

Görevli Mahkeme

Yalan yere yemin suçu nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.

Yalan Yere Yemin Suçu Yargıtay Kararları


Yalan Yere Yemin Suçunun Yazılı Belge ile İspatı

İncelenen dosyada, yakınan K. Ç.’ın şüpheli aleyhine 3.000 TL lik alacağı için ilamsız icra takibi başlattığı, borçlu G. D.’in itiraz etmediği takibin kesinleşmesinden sonra sulh hukuk mahkemesinde menfi tespit davası açtığı, davalı yakınanın teklifi üzerine davacı şüphelinin talimat mahkemesinin 16.2.2010 tarihli oturumunda yemin ettiği, yakınanın 4.3.2010 tarihinde şüpheli hakkında yalan yere yemin suçundan soruşturma yapılması amacıyla savcılığa şikayette bulunduğu, Düzce 2. Sulh Hukuk Mahkemesince davalının borcun varlığını usulünce kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir. Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığı, şüpheliye yükletilen suçla ilgili olarak tanıkla ispat yasağı olması, şüphelinin cep telefonu mesajı gönderdiğini kabul etmemesi, mesajın bu kapsamda delil veya yazılı delil başlangıcı sayılmaması ve müşteki tarafından yazılı bir belge ibraz edilmemesi nedenleriyle kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Anılan kararda yazılı belge ile ispatı gereken bir konuda hukuk mahkemesinde yalan yere yemin etmekten sanık bulunan kişinin ceza mahkemesindeki yargılanmasında H.U.M.K.’nun 287, 288, 289 ve 290. maddeleri hükümleriyle kayıtlı olarak, yazılı delil arayıp ona göre karar vermesi gerektiği yolundaki 2.4.1941 tarih ve 19/12 sayılı İ.B.K. kararı dayanak gösterilmiştir. 765 sayılı T.C.Y. dönemine ait bu içtihadın, 5237 sayılı T.C.Y. döneminde de geçerliliğini sürdürmemesi için yasal herhangi bir neden yoktur. Bu durumda somut olay açısından cep telefonu mesajının hukuk mahkemesinde yalan yere yemin etme suçundan kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturmadığı ve 28.5.2010 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile merciin itirazın reddine ilişkin kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmaktadır (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar: 2011 / 22901).

Yalan Yere Yemin Suçunun İspatı

Karar: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 02.04.1941 tarih 1940/19-1941/12 Esas - Karar sayılı kararı gereğince yazılı belge ile ispatlanması gereken işlerde hukuk mahkemelerinde yalan yere yemin etmekten sanık olan kimselerin ceza mahkemelerindeki duruşmalarında ceza hakimlerinin yazılı delil arayıp ona göre hüküm vermesi gerektiği anlaşılmakla, atılı suçun yazılı belge ile ispat edilebileceği gözetilmeden tanık anlatımına dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 9. Ceza Dairesi - Karar: 2013/10624).

Yalan Yere Yemin Suçunda Hatırlamamaya Rağmen Yemin Etme

11.12.1988 tarihli protokol başlıklı belgenin tanzim tarihi ile sanığın yalan yere yemin ettiği kabul edilen …2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.02.2008 tarihli duruşması arasında yaklaşık 20 yıllık bir sürenin geçmiş olması, sanığın anılan belgeyi hatırlamadığını savunması ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin anılan belgeye rağmen …2. Asliye Hukuk Mahkemesinin …sayılı kararını onaması karşısında sanığın yalan yere yemin etme kastıyla hareket ettiğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 9. Ceza Dairesi - Karar: 2013/7821).


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS