0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Uluslarası Suçlar Nelerdir?

İnsanlığa karşı suçlar, Uluslarası Ceza Mahkemesi’nin yargılama yetkisine sahip olduğu uluslararası suçlardandır. İnsanlığa karşı suçlar dışındaki uluslararası suçlar şunlardır:

5237 Sayılı TCK’da İnsanlığa Karşı Suçlar (TCK m.77)

İnsanlığa karşı suçlar, 5237 sayılı TCK’nın 77. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:

İnsanlığa karşı suçlar
Madde 77- (1) Aşağıdaki fiillerin, siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi, insanlığa karşı suç oluşturur:
a) Kasten öldürme.
b) Kasten yaralama.
c) İşkence, eziyet veya köleleştirme.
d) Kişi hürriyetinden yoksun kılma.
e) Bilimsel deneylere tabi kılma.
f) Cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı.
g) Zorla hamile bırakma.
h) Zorla fuhşa sevketme.
(2) Birinci fıkranın (a) bendindeki fiilin işlenmesi halinde, fail hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına; diğer bentlerde tanımlanan fiillerin işlenmesi halinde ise, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Ancak, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır.
(3) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
(4) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.

5237 sayılı TCK’da insanlığa karşı işlenen suçların örgütlü işlenmesi halinde aşağıdaki şekilde cezalandırılacağı kabul edilmiştir:

Örgüt
Madde 78- (1) Yukarıdaki maddelerde yazılı suçları işlemek maksadıyla örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu örgütlere üye olanlara beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
(3) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.

Uluslararası Ceza Hukukunda İnsanlığa Karşı Suçlar

İnsanlığa karşı suçlar, devletlerin insanlara karşı giriştiği insanlık dışı fiilleri tarif etmek üzere, daha çok II. Dünya Savaşı’ndan sonra hukuk metinlerinde yer alan uluslarası suçlardandır. İnsanlığa karşı işlenen suçlar kavramı, uluslararası hukuk alanına ilk kez 1945 yılında Nürnberg Askeri Ceza Mahkemesi yargılamaları vesilesiyle girmiştir.

İnsanlığa karşı işlenen suçlar, 2002’den beri yürürlükte bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü’nün 7. maddesinde ayrıntılı düzenlenmiştir. Türkiye, Statü’ye taraf olmasına rağmen Statü henüz Türkiye açısından yürürlükte değildir. Çünkü, Türkiye Statü’yü imzalamış, fakat iç hukukundaki onay prosedürünü henüz gerçekleştirmemiştir.

Statü’ye göre “herhangi bir sivil nüfusa karşı yaygın veya sistematik bir saldırının parçası olarak işlenen” aşağıdaki fiiller insanlığa karşı işlenen suç olarak kabul edilmektedir:

  • Öldürme (md. 7/1-a);

  • Toplu yok etme (md. 7/1-b);

  • Köleleştirme (md. 7/1-c);

  • Nüfusun sürgün edilmesi veya zorla nakli (md. 7/1-d) ;

  • Uluslararası hukukun temel kurallarını ihlal ederek, hapsetme veya fiziksel özgürlükten başka biçimlerde mahrum etme (md. 7/1-e);

  • İşkence (md. 7/1-f);

  • Irza geçme, cinsel kölelik, zorla fuhuş, zorla hamile bırakma, zorla kısırlaştırma veya benzer ağırlıkla diğer cinsel şiddet şekilleri (md. 7/1-g);

  • Her hangi bir tanımlanabilir grup veya topluluğa karşı, bu paragrafta atıf yapılan her hangi bir eylemle veya mahkemenin yetki alanındaki her hangi bir suçla bağlantılı olarak siyasi, ırki, ulusal, etnik, kültürel, dinsel, cinsel veya evrensel olarak uluslararası hukukta kabul edilemez diğer nedenlere zulüm (md. 7/1-h);

  • Kişilerin zorla kaybedilmesi (md. 7/1-i);

  • Apartheid (Irk ayrımcılığı) suçu (md. 7/1-j);

  • Kasıtlı olarak ciddi ıstıraplara ya da bedensel veya zihinsel veya fiziksel sağlıkta ciddi hasara neden olan benzer nitelikteki diğer insanlık dışı eylemler (md. 7/1-k).

İnsanlığa karşı işlenen suçlar, soykırım suçuyla karıştırılmamalıdır. Soykırım suçunda mağdur, ulusal, etnik, ırki, veya dini bir grubun üyesi olduğu için seçilir ve amaç grubun tamamen veya kısmen yok edilmesidir. İnsanlığa karşı suçlar açısından asıl hedef grup değildir, grubun üyesi olan bireydir. Ama bireylere karşı işlenen eylemler belli bir yoğunluğa ulaşırsa elbette soykırım suçu oluşabilir.

Statü, insanlığa karşı işlenen suçları oldukça geniş tanımlamasına rağmen, cinsiyet kavramının sadece kadın ve erkeği ifade ettiğini açıkça vurgulamıştır (Statü md. 7/3). Modern dünyada cinsiyet kavramı oldukça tartışılmasına rağmen, insanların sadece kadın ve erkeklerden oluşan kategorik varlıklar olmadığı açıktır. Bu açıdan insanlığa karşı suçlar başlığı altında cinsiyet kavramının kategorik bir tanımına yer verilmesi, hem çağdaş insanlık değerlerine aykırı olmuş hem de büyük bir çelişki yaratmıştır.

İnsanlığa karşı suçlar da suçun faili herkes olabilir. Ancak vurgulamak gerekir ki madde metninde yer alan fiillerin “yaygın ve sistematik” işlenmesi belli bir organizasyon gerektirmektedir.

Suçun mağduru, suçun işlendiği yer devletiyle vatandaşlık bağı olsun veya olmasın sivil nüfustur. Sivil nüfustan kastedilen şey “savaşan” statüsü olmayan herkestir.


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS