0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Terekeye Temsilci Atanması Nedir?

(Y14HD-K.2016/2705)

Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları takip etmek üzere paylaşmaya kadar miras ortaklığına temsilci atanması olanağı sağlanmıştır (TMK m. 640). Mirasçılardan biri veya birkaçının isteği üzerine Hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir.

Miras ortaklığına temsilci atanan kişinin görevi taksime kadar tereke ile ilgili bütün işlerde, temsil görevini yerine getirmektir. Onun için miras ortaklığına atanacak temsilcinin görev ve yetkisinin kural olarak terekenin paylaşılmasına kadar süreceği gözönünde tutulmadan tereke temsilcisinin görevinin kararın kesinleşmesine kadar olduğu şeklinde görev süresine sınırlama getirilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.

Terekeye Temcilci Atanmasında Yetkili ve Görevli Mahkeme

(Y14HD-K.2019/1013)

Mirasçılar arasında uyuşmazlık olsa da olmasa da terekeye temsilci atanması istenebilir. Terekenin büyüklüğü, dağınıklığı gibi sebeplerin varlığında terekeye temsilci atanır. Terekeye temsilci atanmasını (yasal veya atanmış) mirasçılar isteyebilir (HGK 15.2.1989 tr 1989/9- 1989/95).

Yetkili mahkeme miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Tereke temsilcisi kayyım gibidir. Tereke temsilcisi olarak mirasçılardan biri atanabileceği gibi üçüncü kişi de temsilci atanabilir. Ancak, mirasçılar arasında çıkar çatışması varsa mirasçılardan biri terekeye temsilci atanmamalıdır.

Terekeye Temsilci Atanması Davasına Tüm Mirasçılar Dahil Edilmelidir

(Y14HD-K.2017/2681)

Terekeye temsilci atanması davasında, davacı haricindeki mirasçıların davalı sıfatıyla yer almalarının sağlanması ve hukuki dinlenilme haklarının kısıtlanmaması gerekirken davanın hasımsız olarak görülüp karar verilmesi doğru görülmemiştir.

(Y8HD-K.2014/7742)

Terekeye temsilci tayini istemiyle açılmış bulunan bu davada miras ortaklığını oluşturan mirasçıların tamamına husumet yöneltilmesi, davadan onların da haberdar edilmesi ve meşruhatlı tebligat gönderilerek davaya katılmaları halinde tüm delillerin toplanması ve deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden hasımsız olarak açılan davada eksik hasım ve deliller toplanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.

Tereke Temsilcisinin Şahsına ve Ücretine İtiraz

(Y14HD-K.2016/974)

Mirasçılardan birinin istemi üzerine mahkemece miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atanır. Terekedeki mallar alacaklar ve borçlar miras ortaklığı temsilcisi tarafından tutulan deftere göre belirlenerek temsilcinin yönetimine verilir. Tereke temsilcisi özel kayyım niteliğindedir. Temsilcinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya temsilcinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi öncelikle vesayet makamına (sulh hukuk mahkemesi) onun kabul etmemesi halinde denetim makamına (asliye hukuk mahkemesi aittir. Tereke temsilcisinin kişiliğine yönelik denetim makamınca verilen kararlar kesindir.

(Y14HD-K.2020/4814)

Davalılar, mümessil tayin edilmesi ve mümessile ödenecek ücretin mirasçılara yüklenmesinin doğru olmadığını ileri sürerek davayı temyiz etmişlerdir.

Miras ortaklığı temsilcisi (TMK. md. 640) özel kayyım niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. Türk Medeni Kanununun 403/son maddesi uyarınca, vasi hakkındaki hükümler, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım hakkında da uygulanır. Türk Medeni Kanunun 457. maddesinde vasinin ücretnin vesayet makamı tarafından belirleneceği düzenlenmiştir. Terekeyi yönetmekle görevlendirilen kimseye sulh mahkemesi tarafından terekeden karşılanmak üzere uygun bir ücret ödenmesine karar verilebilir (TMK m. 592/4). Ancak ücret ödenmesi için tereke yöneticisinin istemi gerekir. İstem olmadan kendiliğinden ücret verilemez. Terekeyi resmen yönetene ödenecek ücret yönetimin gerektirdiği emek ve yönetilen malvarlığı gözönünde tutulmak suretiyle sulh hukuk mahkemesi tarafından belirlenir. Türk Medeni Kanunun 488. maddesi uyarınca ilgililer vesayet makamlarının kararlarına karşı, tebliğ gününden başlayarak on gün içinde denetim makamına itiraz edebilirler. Denetim makamı, gerektiğinde duruşma da yaparak bu itirazı kesin karara bağlar. Vesayet makamının itirazı ret etmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 397. maddesinde belirtilen denetim makamı görevi; Asliye Hukuk Mahkemesine aittir (5133 S.K. md.2-3, TMK. md. 397/2).

(Y14HD-K.2015/3984)

Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK’nın 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. TMK’nın 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı reddetmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir. TMK’nın 397. maddesinde belirtilen denetim makamı görevi; asliye hukuk mahkemesine aittir (5133 S.K. m. 2-3, TMK m. 397/2). Öyle ise miras ortaklığı temsilcisinin (TMK m. 640/3) şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddiyle yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip gereği yapılmak üzere dosyanın mahalline iadesine karar vermek gerekmişt

(Y14HD-K.2015/9941)

Terekeyi yönetmekle görevlendirilen kimseye sulh mahkemesi tarafından terekeden karşılanmak üzere uygun bir ücret ödenmesine karar verilebilir (TMK m. 592/4). Ancak ücret ödenmesi için tereke yöneticisinin istemi gerekir. İstem olmadan kendiliğinden ücret verilemez. Terekeyi resmen yönetene ödenecek ücret yönetimin gerektirdiği emek ve yönetilen malvarlığı gözönünde tutulmak suretiyle sulh hukuk mahkemesi tarafından belirlenir. Tereke temsilcisinin TMK’nın 592/4 maddesi uyarınca terekeden karşılanmak üzere kendisine uygun bir ücret ödenmesine dair istemi bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir

Tereke Temsilcisinin Davayı Takip Yetkisi

(Y1HD-K.2019/209)

Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer Somut olayda; mirasbırakan …‘ın terekesine … tereke temsilcisi olarak atanmış olmakla davacının davayı takip yetkisi kalmamıştır.

Terekeye Temsilci Atanması Zorunluluğu

(Y8HD-K.2014/12454)

Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile, mirası bir bütün olarak kanun gereği kazanırlar. (TMK. 599.madde) Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesi ile birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.(TMK 640/3 madde) Miras ortaklığı, mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, tereke payları ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Mirasçıların tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece somut ve bağımsız payları mevcut değildir.

Mirasçılar terekenin idaresinde elbirliği ile hareket edemediğine, terekenin yönetimi hususunda taraflar arasında anlaşmazlık bulunduğuna ve miras ortaklığı mirasçıların tam bir bütünlükle hareket edememeleri nedeniyle işlemez duruma gelebileceğine göre TMK’nun 640. maddesi uyarınca muris Ü.Ç.’nun terekesine temsilci atanması gerekir.

Mirasta İştirak Halinde Mülkiyet ve Terekeye Temsilci Atanması

(Y3HD-K.2019/2411)

MK’nun 640/2.maddesine göre “mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.”

İştirak halinde mülkiyet diğer bir deyişle elbirliği mülkiyetin esasında, iştirak halinde mülkiyeti meydana getiren kişilerin hepsinin bir arada hak sahibi olmaları yer alır. Bu mülkiyette malikler paydaş değil, ortaktır. Tüzel kişiliğe sahip olmayan bu ortaklıkta, hakkın süjesi ortaklık olmayıp bir bütün halinde elbirliğiyle hareket etmek zorunda olan ortaklardır (TMK. md. 640/1). Ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır.

İştirak halinde mülkiyetin gereği miras yoluyla terekeye dahil olan taşınmaz ile ilgili açılan dava ortaklardan birkaçı tarafından dava edilmiştir. Mirasçıların bir kısmı tarafından dava açılması nedeniyle mirasçılar kendi açtıkları bu davayı yalnız başına yürütemeyeceğinden davanın bütün mirasçılar ile birlikte yürütülmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, açılan iş bu davanın görülebilmesi için diğer mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya TMK. 640/3 maddesi gereğince terekeye temsilci tayin ettirmesi için davacılara uygun bir süre vermesi gerekir.

Eğer diğer mirasçılar davaya katılmaz ve yazılı muvafakat da vermezler ise bu durumda davayı açan mirasçıların terekeye bir temsilci tayin ettirmesi gerekir (MK.640/3). Terekeye atanan temsilci, bir kısım mirasçının açtığı davaya icazet verirse davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir. Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde de, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlarının alınmasına gerek yoktur. Davayı açan mirasçılar, kendisine verilen kesin süreye (HMK md. 94) rağmen diğer mirasçıların davaya katılmalarını veya muvafakat etmelerini sağlayamaz ve terekeye temsilci de tayin ettiremez veya terekeye atanan temsilci davaya icazet vermezse davanın reddine karar verilir.

Miras Kalan Malların Tespiti ve İdaresi İçin Terekeye Temsilci Atanması

(Y14HD-K.2016/554)

Dava, miras ortaklığına temsilci atanması istemine ilişkindir. TMK’nın 589. maddesi uyarınca tereke mallarını korunması ve hak sahibine geçmesini sağlamak üzere hakim gerekli önlemleri alır, bu amaçla talep üzerine terekeye temsilci atanabilir. Mahkemece, davacıların muristen intikal eden malların tespiti ve idaresi için terekeye temsilci atanmasını talep ettikleri gözönüne alınarak terekeye temsilci atanması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.

(Y14HD-K.2016/4783)

Davacılar vekili, tarafların ortak murisleri …………‘dan intikal eden 14 adet taşınmazın iştiraken maliki olduklarını, davalının da bu taşınmazlarda hissesinin bulunduğunu ancak taşınmazlarla ilgilenmediğini ve bakım giderlerine katılmadığını ileri sürerek terekeye temsilci atanmasını talep etmiştir. Terekenin idaresi konusunda mirasçılar arasında uyuşmazlık bulunduğundan terekenin, paylaşmaya kadar geçerli olmak kaydıyla, tereke temsilcisi aracılığıyla temsili zorunlu olup terekenin bakım giderlerine tüm mirasçıların katılmaması nedeniyle, terekeye temsilci atanmasında hukuki yarar vardır.Bu itibarla mahkemece, davanın kabulü ile terekeye temsilci atanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS