0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Vasiyetnamenin Tenfizi Davası Nedir?

(Y3HD-K.2016/11238)

Vasiyetnamenin tenfizi davaları, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi’nce açılan vasiyetnamenin, TMK’nın 595 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tespiti içindir.

Diğer bir anlatımla, vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tespitinden ibarettir. Bu tespit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz.

Vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi için vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin iptali davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir.

Vasiyetnamenin iptali davası açılması halinde sonucunda verilecek hüküm, vasiyetnamenin yerine getirilmesine ilişkin davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğundan, bir yıllık iptal davası açma süresi ve açılmış dava varsa sonucu beklenmeden hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.

Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde, davaya konu vasiyetnamenin Sinop Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/431 Esas 2011/866 Karar sayılı dosyası ile açılmasına karar verilmiş ise de; tüm mirasçılara gerekçeli karar tebliğlerinin yapılmadığı ve mahkeme kararının kesinleştirilmediği anlaşılmakla vasiyetnamenin açılması dava dosyası henüz derdest dava hükmünde olduğu anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca mahkemece; vasiyetnamenin açılması dosyasının kesinleştirilmeden ve vasiyetnamenin iptali davasının açılabilmesi için kanunda öngörülen bir yıllık süre geçmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.

Vasiyetnamenin Tenfizi Davası Nasıl Açılır?

(Y3HD-K.2017/8128)

4721 sayılı TMK’nun 514.maddesine (MK.nun 461.maddesi) göre mirasbırakan tasarruf özgürlüğü sınırları içinde malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ile tasarrufta bulunabilir.

Vasiyet, genellikle ivazsız bir tasarruftur. Vasiyet alacaklısı, mirasbırakanın külli halefi olmayıp, cüzi halefi olduğu için vasiyet olunan mal üzerinde doğrudan hak kazanması mümkün değildir. Vasiyet alacaklısının alacak hakkının hukuki sebebi olan vasiyet her ne kadar mirasbırakanın sağlığında yapılıyorsa da, bu bir ölüme bağlı tasarruf olduğundan, vasiyet alacağı ancak mirasbırakanın ölümü ile doğar. Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır.

Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır.

(Y3HD-K.2014/17102)

Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunmasından sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekir. Bu nedenle aynı dava dosyası içinde hem vasiyetnamenin iptali (veya tenkisi) ile birlikte vasiyetnamenin tenfizi davasının görülmesi mümkün değildir.

Vasiyetnamenin Tenfizi Davası ve Vasiyetnamenin Açılması

(Y3HD-K.2016/13889)

Somut olayda; vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için, diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir.

Vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar bir aynı hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin Türk Medeni Kanunun 596 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği veya itirazların sonuçsuz kaldığının, bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir.

TMK.nun 595 maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir.

Vasiyetnamenin Tenfizi Davasında Yapılması Gerekenler

(Y3HD-K. 2018/7280)

Vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için, diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir. Hukuk Genel Kurulu’nun 13.2.1991 gün 648-65 sayılı kararında vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar bir aynı hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin Türk Medeni Kanunun 596 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği veya itirazların sonuçsuz kaldığının, bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tespiti içindir. Bu tespit başlı başına aynı bir hakkın geçirimini sağlamaz.

Kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimsenin bu vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan varsa ona, yoksa yasal ve seçilmiş mirasçılara karşı açacağı istihkak davası ile malın kendisine teslimini istemesi gerekir (TMK.md.600).

Vasiyetnamenin tenfizi ve taşınmazın lehine vasiyet edilen davacı adına tescili için vasiyetnamenin açılıp okunması, tüm mirasçıların vasiyetnameyi itirazsız kabul etmesi veya 1 yıllık hak düşürücü süre içinde vasiyetnamenin iptali ya da tenkis davası açılmış ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek dava dosyası içerisine konulmalıdır.

Vasiyetnamenin Tenfizi Davasında Bekletici Mesele

(Y3HD-K.2016/2062)

Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir.

Somut olayda; … tarafından noterde düzenlenen 03.04.1974 tarih 1143 yevmiye no.lu vasiyetnameye ilişkin, …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1981/3E-1981/6K sayılı vasiyetnamenin açılması dosyasında mahkemece davanın kabulüne vasiyetnamenin açıldığına karar verilmiş ise de gerekçeli kararın tüm mirasçılara tebliğ edilmediği, bu açıdan dava tarihinde ilgili dosyanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek dosya içine konulmalıdır.

Bunun dışında, vasiyetnamenin iptali davası açılması halinde sonucunda verilecek hüküm, vasiyetnamenin yerine getirilmesine ilişkin bu davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğundan bir yıllık iptal davası açma süresi (TMK.md.559) ve açılmış dava varsa sonucu beklenmeden hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. O halde mahkemece; vasiyetnamenin açılması dosyasının ve varsa taraflar arasında açılmış olan vasiyetnamenin iptaline ilişkin davaların kesinleşmesi bekletici mesele yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve vasiyetnamenin usulünce açılmadığı gerekçesi ile davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Vasiyetnamenin Tenfizi Davası Görevli Mahkeme

(Y17HD-K.2014/11005)

Somut olayda davacı, mirasbırakan tarafından düzenleme şeklinde vasiyetname ile kendisine vasiyet edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Dava, vasiyetnamenin açılmasına (okunmasına) ilişkin olmayıp, vasiyetnamenin tenfizi yani yerine getirilmesine ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizine ilişkin davalar yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı açılması gereken davalar olup, çekişmesiz yargı işi değildir. 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan davada, tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğuna göre, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

(Y20HD-K.2015/9247)

Somut olayda davacı, her ne kadar dava dilekçesinde vasiyetnamenin tenfizi için memur atanmasını talep etmiş ise de İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan yargılamada 12/05/2015 tarihli bu duruşmada alınan beyanında mirasbırakan tarafından düzenleme şeklinde vasiyetname ile kendisine vasiyet edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Dava, vasiyetnameye tenfiz görevlisi atanması ilişkin olmayıp, vasiyetnamenin tenfizi yani yerine getirilmesine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan davada, tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğuna göre, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

Vasiyetnamenin Tenfizi ile Tapu İptal ve Tescil Davası

(Y3HD-K.2018/6907)

Dava; vasiyetnamenin tenfizi ile taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve tesciline ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizi talebi halinde hakim murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli, azami biçimde murisin iradesini yerine getirmeli, vasiyetin tenfizine imkân sağlamalıdır.

Dosyanın incelenmesinde; muris … tarafından düzenlenen 27/01/2006 tarihli vasiyetname ile “…mahallesinde bulunan 4360 m2 tarla vasıflı 479 parselin 1530m2 sinin oğlu …’e, geri kalan 2830 m2 sinin oğlu …t’e vasiyet edildiği”, ancak mahkemece verilen kararın 9. maddesinde, 106 ada 30 (eski 479 parsel) parsel sayılı taşınmazın muris adına kayıtlı tapusunun iptali ile davacı …’e intikali ile tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, böylelikle murisin iradesine ve vasiyetnamesine uygun tenfiz hükmü kurulmadığı anlaşılmaktadır.

Her ne kadar vasiyetnameye konu taşınmazın vasiyetname yapıldığı tarihte 4.630,00 m2 alanında olmasına rağmen, yenileme çalışması sonucu 106 ada 30 parsel olarak 4.394,10 m2 alanında belirlenmiş ise de, bu husus; tenfiz ve tescil yönünden engel teşkil etmemektedir. Bu kapsamda murisin iradesine uygun olarak oranlama yapılması suretiyle tescil kararı verilmesi gerekmektedir.

O halde; mahkemece; vasiyetnameye konu 479 parsel(106 ada 30 parsel) yönünden murisin iradesine uygun olarak lehine vasiyet edilenler adına payları oranında tescile karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde taşınmazın tamamının oğlu … adına tescil edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS