Mirasçı Atanması veya Belirli Mal Vasiyet Etme Nedir?
(Y14HD-K.2015/3564 )
Mirasçılık kanundan doğuyorsa bu “yasal mirasçılık”tır (TMK m. 495-501). Mirasçılık murisin iradesine dayalı olarak da doğabilir. Muris ölüme bağlı tasarruf şekillerinden birine (vasiyetname ya da miras sözleşmesi) uyarak, kendi iradesiyle tasarruf özgürlüğü içerisinde, terekesinin tamamı veya belli (kesirli) bir oranı için bir ya da birden fazla kişiyi mirasçısı olarak belirlemek hakkına sahiptir. Bu hukuki işleme “mirasçı atama (nasbı)”; böyle bir işlemle mirasçılık sıfatını kazanan kişiye de “atanmış (mansup) mirasçı” denir. Buna karşılık, belirli (muayyen) mal bırakma, ölüme bağlı bir tasarrufla, murisin, bir kişiyi, onu mirasçı olarak atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunmasıdır. Kendisine bu şekilde menfaat sağlanan (kazandırmada bulunulan) kişiye “belirli mal bırakma vasiyeti alacaklısı” ya da kısaca “vasiyet alacaklısı eski deyimle (musaleh)” denilmektedir.
Bir ölüme bağlı tasarrufun mirasçı atanması mı yoksa belirli bir mal bırakma vasiyetini mi içerdiğinin belirlenmesinde murisin gerçek iradesi esas alınmalıdır. Bu belirleme için, ölüme bağlı tasarrufta işlemin mirasçı atanması veya belirli mal bırakma olduğunu belirten açık ve belli kelime ve deyimlerin kullanılması şart değildir. Terekenin tamamı veya belli (kesirli) bir oranının hak ve borçlarıyla birlikte kişi veya kişilere intikalini anlatan murisin her sözcüğü, her deyimi, o kişinin mirasçı atandığına karine kabul edilir.
Diğer yandan, TMK’nın 598. maddesinin birinci fıkrası yasal mirasçılara verilecek mirasçılık belgesini açıklarken; ikinci fıkrası da lehine ölüme bağlı tasarrufla mirasçı atanması veya belirli mal bırakma vasiyeti yapılan kişi ya da kişilere de talepleri halinde sulh mahkemesince atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olduğunu gösteren bir belge verileceğini hükme bağlamış ve verilme koşulu olarak da “mirasçı atamaya veya vasiyete ilişkin ölüme bağlı tasarrufa mirasçılar veya başka vasiyet alacaklıları tarafından kendilerine bildirilmesinden başlayacak bir ay içinde itiraz edilmemiş olmasını göstermiştir.
TMK’nın 598. maddesindeki yasal mirasçılara verilecek mirasçılık belgesi ile atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklılarına verilecek belge bir “çekişmesiz yargı” işidir. (HMK’nın m. 382/2-c-6). Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme ise aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi’dir (HMK. m. 383). Bu yasal durum karşısında, murisin ölüme bağlı tasarrufu ya da mirasçının kendi iradesine dayanmayan sebeple mirasçılık sıfatının kaybı, mirasçı sıfatı kazanılması, yasal miras payının kısmen kesirli olarak bir bölümü veya tamamen kaybı veya edinilmesi sonucunu doğuran mirasçılıktan çıkarma (TMK m. 510-512), mirastan feragat (TMK. m. 528.), mirasçı atama (TMK. m. 516.) mirastan yoksunluk (TMK. m. 578-579) gibi hukuki işlem ve durumların sulh mahkemesince çekişmesiz yargı işi olarak verilen yasal mirasçıları gösterir mirasçılık belgesine yansıtılması söz konusu olamaz. Bunun tek istisnası mirasçının kendi iradesine dayanan mirası ret (TMK m. 605/ı) tasarrufudur. Çekişmesiz yargı işi olarak mirasçılık belgesi talep edildiği takdirde, varsa talepden önceki mirası ret durumunun mirasçılık belgesinde payın intikalini gösterir şekilde yansıtılması gerekir. Diğer hallerde, mirasçılığa ve yasal miras payına etki edecek murisin ölüme bağlı tasarruflarının ve mirastan yoksunluk durumunun mirasçılık belgesine yansıtılması işlemlerinin çekişmeli olarak, tereke üzerinde hak sahibi olan ve şeklen hak sahibi gözükenler hasım gösterilmek suretiyle asliye hukuk mahkemesinde açılacak davayla sağlanması gereklidir. Asliye hukuk mahkemesi’nde açılabilecek bu davada uyuşmazlık sadece yasal mirasçının miras payının iptali ve intikalini gösterir bir mahkeme ilamıyla giderilebilecek nitelikteyse “mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi” davası olarak açılabileceği gibi uyuşmazlık bu şekilde giderilemeyecek nitelikteyse, ölüme bağlı tasarrufun ifası olarak bir malvarlığı/eda davası olarak da açılabilir.
Daha önce alınmış mirasçılık belgesi mevcutken yasal veya atanmış mirasçılardan herhangi birinin gerek yasal gerekse atanmış mirasçılık belgesi verilmesi yönünde çekişmesiz yargı işi olarak dava açmasını engelleyen bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.
Muayyen (Belirli) Mal Vasiyeti Alacaklısı Olduğuna Dair Belge
(Y14HD-K.2015/2563)
Dava konusu vasiyetname içeriğine göre vasiyetnamede mirasçı atanması yapılmamıştır. Muayyen mal vasiyetinde bulunulmuştur. Bu nedenle davacı TMK’nun 598. maddesine göre sadece vasiyet alacaklısı olduğuna dair belge talep edebilir. Bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı vekili, dava dilekçesinde mirasçılık belgesi verilmesini istemiş ise de davacının vasiyet sonrası kendisine kalan taşınmazların intikalini yaptırabilmek, kitapları v.s. malzemeleri teslim almak için vasiyet alacaklısı olduğunu gösterir bir belge istediği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davacıya muayyen mal vasiyet alacaklısı olduğuna ilişkin belge verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
(Y14HD-K.2016/938)
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesinin birinci fıkrası hükmünde, başvuru üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere sulh mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği, aynı maddenin ikinci fıkrası hükmünde de mirasçı atamaya veya vasiyete ilişkin ölüme bağlı tasarrufa mirasçılar veya başka vasiyet alacakları tarafından bir ay içinde itiraz edilmediği takdirde lehine tasarrufta bulunulan kimseye de atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olduğunu gösteren bir belge verilmesinin gerektiği açıklanmıştır. Anılan yasa hükmüne göre, mirasçılık belgesi yasal mirasçılara ve atanmış mirasçılara verilebilir. Muayyen mal vasiyeti alacaklısının mirasçılık belgesi isteme hakkı yoktur.
Atanmış Mirasçıya veya Vasiyet Alacaklısına Mirasçılık Belgesi Verecek Mahkeme
(Y14HD-K. 2015/2563)
Türk Medeni Kanunu’nun (TMK’nun) 598. maddesinin birinci fıkrası yasal mirasçılara verilecek mirasçılık belgesini açıklarken; ikinci fıkrası da lehine ölüme bağlı tasarrufla mirasçı atanması veya belirli mal bırakma vasiyeti yapılan kişi ya da kişilere de talepleri halinde sulh mahkemesince atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olduğunu gösteren bir belge verileceğini hükme bağlamış ve verilme koşulu olarak da “mirasçı atamaya veya vasiyete ilişkin ölüme bağlı tasarrufa mirasçılar veya başka vasiyet alacaklıları tarafından kendilerine bildirilmesinden başlayacak bir ay içinde itiraz edilmemiş olmasını göstermiştir.
TMK’nun 598. maddesi gereğince yasal mirasçılara mirasçılık belgesi verilmesi ile atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklılarına belge verilmesi bir “çekişmesiz yargı” işidir. (Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 382/2-c-6). Çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli mahkeme ise aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir (HMK m. 383)
Atanmış Mirasçının Mirasbırakandan Hakları İntikal Etmesi
(Y3HD-K.2020/3236)
Mirasçı atanan kişi, mirasbırakanın ölümü ile tereke üzerinde doğrudan ve kendiliğinden bir ayni hak kazanır. Bu durumda, miras bırakandan intikal eden ayni hakların, atanmış mirasçı adına tescili için vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasına, dolayısıyla mahkeme hükmüne ihtiyaç yoktur.
Atanmış mirasçıya, buna ilişkin mirasçılık belgesi verilmesi (TMK. md.598/2) yeterli olup, bu nitelikteki belge ile ayni hakların bu kişi adına tapuda (resmi senet düzenlenmeksizin ) tescili mümkündür (Tapu Sicili Tüzüğü md.21/a).Bu durumda davacı; TMK md. 598/2 uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemesinden veraset ilamı alarak aynı sonuca ulaşabilecektir. Söz konusu yasal düzenlemeler dikkate alındığında; davacının ikinci talebi olan vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) talebinin dava konusu vasiyetnamenin içeriği itibariyle muayyen mal vasiyeti niteliğinde olmayıp mirasçı atanmasına ilişkin olduğu hususu göz önünde bulundurulduğunda davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekecektir.
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.