0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Yağma Suçunda Malın Değerinin Azlığı Nedir? (TCK 150/2)

Yağma suçundan değer azlığı nedeniyle ceza indirimi uygulanabilmesi için failin mağdurdan yağmaladığı para veya malın piyasa değerinin az olması gerekir.

Malın değerinin azlığından ne anlaşılması gerektiği her somut olaya özgü bir şekilde değerlendirilmelidir. Değer azlığı konusunda belirlenmiş somut bir miktar veya sınır yoktur.

Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı halinde, verilecek ceza 1/3’ten 1/2’ye kadar indirilebilir (TCK m.150/2).

Malın Değerinin Azlığı İle İlgili Emsal Yargıtay Kararları


Yağma Suçunun Bazı Suçlarla Birlikte İşlenmesi Halinde Malın Değerinin Azlığı

Her ne kadar yağma suçunda malın değerinin azlığı kanunilik ilkesi gereği cezada indirim yapılması için yeterli ise de, kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, cinsel istismar gibi suçların yağma suçu ile birlikte işlenmesi halinde malın değerinin azlığı nedeniyle ceza indirimi yapılmaması hukuka, vicdana ve adalete daha uygun olacaktır (Yargıtay 6. Ceza Dairesi - Karar: 2022/11095).

850 TL Değer Hakkında Değer Azlığı Nedeniyle İndirim Uygulanmalıdır

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) “Daha az cezayı gerektiren hâl” başlıklı 150/2. maddesinde; “Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.” denilmektedir. Maddenin gerekçesinde ise; “Maddenin ikinci fıkrasında, yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir.” açıklamasına yer verilmiştir. Mağdura ait 50,00 TL para ve 800,00 TL değerindeki küpenin yağma suçuna konu olduğu olayda,; suç tarihi olan 28.10.2023 tarihi itibarıyla paranın satın alma gücü ve günün ekonomik koşulları birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında yağma suçundan hüküm kurulması sırasında değer azlığı nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, bozma nedeidir (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2024/3273 E. , 2024/8608 K.).

Malın Değerinin Azlığı Kriterlerine Göre 50 TL Az Kabul Edilmeli

TCK’nın “Daha az cezayı gerektiren hâl” başlıklı 150/2. maddesinde; “Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.” denilmektedir. Maddenin gerekçesinde ise; “Maddenin ikinci fıkrasında, yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir.” açıklamasına yer verilmiştir.

TCK’nın 145. maddesiyle daha az ceza verilmesini gerektiren bir nitelikli hâl olarak “Değer azlığı”, hırsızlık suçu bakımından da suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.” ibaresi ilâvesiyle- hüküm altına alınmış bir husustur.

Y.C.G.K.’nın 15.12.2009 günlü, 6/242-291 esas ve karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK’nın 145. (veya 150/2) maddelerinde veya gerekçelerinde “Daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” koşulu yoktur. Elbette değerin az olmasına ilaveten, daha çoğunu alma olanağı varken daha azı alınmış ise; bu maddeler sanık lehine uygulanmalıdır. Ancak; her iki maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir.

TCK’nın 145 veya 150/2. maddeleri uyarınca faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması kural olarak yeterli olup, suç ve cezada kanunilik ilkesi ile aleyhe kıyas ve yorum yasağı gereği, kanunda bulunmayan başka bir koşul ihdas edilemez.

Hâkim indirim oranını TCK’nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.

TCK’nın 145 ve 150/2. maddelerinin uygulanmasında hâkime geniş bir takdir yetkisi tanınmış olup, TC Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı CMK’nın 34, 223, 230 ve 289. maddeleri uyarınca sözü edilen yetki kullanılırken, keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle açıklanmalı ve uygulama yapılmalıdır. Öte yandan hâkim, TCK’nın 145 veya 150/2. maddeleriyle kendisine tanınan takdir yetkisini kullanırken, evrensel ceza hukuku prensiplerinden olan ve ceza kanunlarımızın hazırlanmasında esas alınan, kanunilik, belirlilik, orantılılık ve ölçülülük ilkeleri, kıyas ve aleyhe yorum yasağı ile mükerrer değerlendirme yasağına uygun bir değerlendirme yapmak zorundadır.

Bu açıklamalardan değer az ise, verilecek cezadan mutlaka indirim yapılmalıdır gibi bir anlam da çıkartılmamalıdır. Diğer bir anlatımla indirim yapıp yapmama hususu her somut olayda özenle değerlendirilmelidir.

Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce benimsenen içtihatları uyarınca; rögar kapağı, plaka, sürücü belgesi, kimlik belgesi ve bankamatik kartı gibi eşyaların hırsızlık suçuna konu olması halinde, ortaya çıkan tehlike veya bunların yeniden çıkartılması için sarf edilecek emek ve mesai vb.’de gözetilerek değer azlığı indirimi yapılmamalıdır. Bunun gibi kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, cinsel istismar gibi ağır suçların yağma ile birlikte işlenmesi hallerinde değer azlığı indiriminin yapılmaması hukuka, vicdana ve adalete de uygun olacaktır.

Bu açıklamalardan sonra somut olaylar değerlendirildiğinde, katılan …’e ait 50 TL para mağdura cebir kullanmak suretiyle alınmış olsa bile, suç tarihi olan 27.01.2017 itibariyle paranın satın alma gücü ve günün ekonomik koşulları ile birlikte değerlendirildiğinde, sanığa verilen cezada değer azlığı indiriminin yapılması gerekir (Yargıtay 6. Ceza Dairesi-K.2021/18914)


  • ÖZET: Mağdurun suça konu müzik çaları bir süre önce 29 TL’ye satın aldığını sanığa söylemesi, sanığın da kastını sadece müzik çaları almaya özgülemesi, müzik çaların değerinin az olması ve eylemin mağdur üzerinde ağır etki yaratmaması nedeniyle değer azlığı nedeniyle TCK m.150/2 gereği ceza indirimi yapılmalıdır.

TCK’nın 150. maddesinin ikinci fıkrası, yağma suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. Değer azlığı ile kanun koyucu tarafından neyin kastedildiği, tereddütleri önleyecek biçimde açıklığa kavuşturulmamış, rakamsal bir sınırlandırma getirilmemiş fakat hâkime, yargılama konusu maddi olayla ilgili olarak takdir ve değerlendirme yetkisi tanınmıştır. Hâkim, gasp edilen veya gasp edilmeye kalkışılan şeyin değerinin azlığını ceza indirimi yapmakla değerlendirebilecektir. 5237 sayılı Kanun’un 150. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanmasında, 765 sayılı TCK’nın 522. maddesinde öngörülen “hafif” ya da “pek hafif” kavramlarıyla irtibatlı bir yoruma girilmemeli, Yargıtaydan anılan maddenin uygulanması sürecindeki içtihatlarına paralel şekilde yıllık değer ölçülerini belirlemesi beklenmemelidir.

Hâkim, bu değerlendirmenin yanı sıra her somut olayda, olayın özelliklerini dikkate alacak, TCK’nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde ceza adaletini sağlayacaktır. Görüldüğü gibi, madde ile getirilen sistem, sadece malın değerinin objektif ölçütlere göre belirlenerek cezadan indirim yapılmasından ibaret değildir. Olayın özelliği her somut olayda değerlendirmeye konu edilecek, meydana gelen haksızlığa faili iten etkenler ve bu haksızlığın mağdur üzerindeki etkileri de gözetilerek, indirim yapıp yapmama konusunda takdir kullanılacak ve maddenin uygulanıp uygulanmamasına ilişkin gerekçe kararda gösterilecektir.

Buna karşılık maddenin uygulanmasındaki en önemli ölçüt, şüphesiz değer ölçüsüdür. Ölçüye konu edilmesi gereken değer ise, fiilen gasp edilen olmayıp, eylem kastına dahil edilen olmalıdır. Bu değerin ise “indirim yapılmasını haklı kabul ettirecek” düzeyde az olması gerekmektedir.

Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

Mağdurun 26.03.2009 tarihinde saat 16.00 sıralarında okuldan çıkarak evine gitmek üzere tanıklar Cenk ve Gültekin ile birlikte Osman Gazi Tren İstasyonundan trene bindiği, tren Kaynarca yönüne doğru hareket ettikten sonra sanığın, mağdur ve tanıkların yanına gelerek konuşmaya başladığı, mağdurun kendisine ne iş yaptığını sorması üzerine “Hiç bir iş yapmıyorum, sizin gibilerden geçiniyorum.” diyerek mağdurdan, kulağında takılı olan müzik çaları istediği, mağdurun müzik çalarını vermek istememesine rağmen kulağından çekerek zorla aldığı, mağdurun geri istemesi üzerine de “Ben rüyamda gördüm, sen bunu bana hediye ediyordun, et ki rüyam gerçekleşsin.” dediği, mağdurun ısrarla istemeye devam etmesi nedeniyle de “Üzerimde bıçak var, sen bunu bana ver, biz trenden çok adam attık, öğrencileri hiç sevmem.” diyerek mağduru tehdit ettiği olayda; mağdurun suça konu müzik çaları bir süre önce 29 TL’ye satın aldığını, müzik çalarının pahalı bir şey olmadığını ve kulaklığının tekinin de bozuk olduğunu beyan etmesi, sanığın mağdurdan suça konu müzik çalar dışında herhangi bir talepte bulunmayarak kastını sadece müzik çaları almaya özgülemesi, yağmalanan müzik çaların değerinin objektif olarak az olması ve söz konusu eylemin mağdurun üzerinde ağır bir etki yarattığına dair dosyaya yansıyan herhangi bir bulgunun olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında yağma suçunun daha az cezayı gerektiren nitelikli hâlinin düzenlendiği TCK’nın 150. maddesinin 2. fıkrasının uygulanma koşullarının oluştuğu kabul edilmelidir (Ceza Genel Kurulu-K.2021/114).

Sanığın 10 TL Almasına Rağmen Tüm Parayı Almaya Yönelik Kastı Nedeniyle İndirim Uygulanmaz

Sanığın, olay tarihinde açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen bir kişi ile birlikte parkta oturmakta olan önceden tanımadığı mağdurların yanına giderek kendileriyle konuşmak istediğini söylediği, mağdurlarla bir süre konuşarak yürüdükten sonra onları tenha bir ara sokağa götürüp belinden çıkarttığı ekmek bıçağını mağdur …’ye doğrultarak cebindeki paraları vermesini istediği, mağdur …’nin korkarak cebinde bulunan tüm parayı yani 10 TL’yi sanığa verdiği, daha sonra sanığın bıçağı mağdur …’a da doğrultup “Sen de ver lan” diyerek ondan da üzerinde bulunan paraları istediği, mağdur …’ın önce “Param yok, olan paramı arkadaşıma vereceğim.” diyerek kabul etmediği, ancak sanığın bıçakla üzerine yürümesi üzerine korkarak cebinde bulunan tüm parayı yani 10 TL’yi sanığa verdiği olayda; yağma suçunun konusunu oluşturan para miktarının az olduğu hususunda tereddüt bulunmamakta ise de suç tarihi itibarıyla öğrenci olup ceplerinde sadece 10’ar TL’leri bulunan mağdurlar bakımından bu para miktarının önemi, sanığın mağdurların ne kadar parası varsa hepsini alma yönündeki ortaya koyduğu kastının yoğunluğu ve somut olayın tüm koşulları göz önünde bulundurulduğunda hâkimin TCK’nın 150. maddesinin ikinci fıkrasının verdiği takdir yetkisini somut olayın içeriğine uygun şekilde kullandığı, yağmalanan paraların değerinin azlığı nedeni ile sanık hakkında indirim yapılamayacağı hususunda bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmelidir (CGK-K.2020/514).

Sanığın Daha Önce İstediği Paradan Daha Fazla Para İstediği Kanıtlanmalıdır

1-Yasa koyucu cezalandırma yetkisini kullanırken hangi eylemleri suç sayacağını, bunu hangi durum ve ölçüdeki ceza yaptırımı ile karşılayacağını belirleme yetkisine sahip olmakla birlikte, bu yetkiyi suç ve ceza arasındaki adil dengenin korunmasını öngören cezanın, cezalandırmada güdülen amacı gerçekleştirmeye elverişli olması, insanlık haysiyetine aykırı ve zalimane olmaması gibi hususları da dikkate almak zorundadır.

O halde suçun toplum yaşantısında yarattığı sonuç, failin, suçtan zarar görenin maddi ve manevi zarar azlığı ve çokluğu da bu konuda etkindir. TCK’nın 148 ve 149. maddelerinde düzenlenen yağma suçlarında aynı yasanın 150/2.maddesinin uygulanabilirliği bu bağlamda değerlendirilmelidir.

Somut olayda; sanığın, olay günü para istediğinde herhangi bir miktar belirtmediği, sanığın istegi paranın daha önceki günlerde mağdurları tehdit etmeksizin aldığı kabul edilen 1 veya 2’şer liradan fazla olduğuna dair dosyada bir delil bulunmadığı anlaşıldığından, TCK’nın 150/2. maddesinin uygulama koşullarının oluşup oluşmadığının karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,

2- Oluş ve dosya kapsamına göre, sanığın, mağdurların yürüdüğü yol üzerinde geçişlerini engelleyecek şekilde önceden engeller koyarak ve tertibat alarak yollarını kesmek biçiminde hareketlerinin bulunmadığı, bu bağlamda yol kesmekten söz edilemeyeceği gözetilmeden sanıklar hakkında 5237 sayılı TCY’nın 149/1. maddesinin (c) bendi yanında, koşulları bulunmadığı halde (d) bendi ile uygulama yapılarak temel cezanın belirlenmesi, bozmayı gerektirmiş, sanık G.T. avukatının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.(Yargıtay 6. Ceza Dairesi - Karar No: 2016/1752).

Değer Azlığı Sanığın Kastı ve Olayın Özelliğine Göre Belirlenir

5237 sayılı TCK’nın 150. maddesinin 2. fıkrasındaki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCK’nın 522. maddesindeki “hafif” ve “pek hafif” ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, “değer azlığının” 5237 sayılı Kanun’a özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun mağdur üzerindeki yansımaları ile yalnızca gereksinmesi kadar, değer olarak da az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da değerlendirilip, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği, somut olayda, sanıkların yakınandan 1000.-TL parayı alarak olay akabinde 600 lirasını iade ettikleri, bu miktarın değer olarak az kabul edilemeyeceği gözetilmeden TCK’nın 150/2. maddesinin uygulanması hukuka aykırıdır (Yargıtay 6. Ceza Dairesi - Karar : 2018/991).

Mağdurun Cebinde Daha Fazla Para Varken Sadece 5 TL Alınması

5237 sayılı TCY.nın 150.maddesinin 2.fıkrasındaki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCK.nun 522.maddesindeki “hafif” veya “pek hafif” ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığının” 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, Yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alma olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği; somut olayda Vatan Caddesi üzerinde yürüyen mağdura sanıkların seslendiği, mağdurun duymamazlıktan geldiği, sanıklardan …‘ın arkasından yaklaşarak kolundan tuttuğu “ban 2 lira verde şurdan dolmuşa binip gidelim” dediği, sanık …‘ın ise koluna bıçak ile dürterek “sesini çıkartama, sessiz kal, çizeriz, gamayı yersin” demesi üzerine mağdurun korktuğu ve sanıklara sol cebinde bulunan 5 TL’ı parayı verdiği, diğer cebinde 2.800 TL’ı paranın olduğu sanıkların, mağdurun üzerini aramadan yakınanın verdiği 5 TL’ı parayla yetinerek olay yerinden ayrıldığının anlaşılması karşısında; koşulları bulunduğu halde, sanıklar hakkında 150. maddenin 2. fıkrasının uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması hukuka aykırıdır (Yargıtay 6. Ceza Dairesi - Karar : 2018/1038).

Mağdurdan 5 TL Aldıktan Sonra Pantolon Cebinin Aranması Halinde Ceza İndirim Yapılamaz

5237 sayılı TCK’nın 150.maddesinin 2.fıkrasındaki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCK’nın 522. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlamak dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığı”nın 5237 sayılı yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, yasa koyucunun amacı ve suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinimi kadar, değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, yasal ve gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği; somut olayda sanığın yakınana bıçak çekip avcunun içindeki 5-TL parayı aldıktan sonra pantolonunun ceplerini de arayıp bir şey bulamaması sebebiyle alamadığının anlaşılması karşısında, koşulları oluşmadığı halde aynı yasanın 150/2. maddesiyle cezadan indirim yapılması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır (Yargıtay 6. Ceza Dairesi - Karar : 2018/205).

Mağdurdan 40 TL Alınması ve Değerin Fazlalığı

5237 sayılı TCK’nın 150.maddesinin 2.fıkrasındaki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCK’nın 522. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlamak dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığı” nın 5237 sayılı yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, yasa koyucunun amacı ve suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinimi kadar, değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, yasal ve gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği; somut olayda sanığın yakınana ait büfedeki masanın çekmecesinden 40.-TL parayı alarak olay yerinden kaçtığının anlaşılması karşısında, koşulları oluşmadığı halde aynı yasanın 150/2 maddesiyle cezadan indirim yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır (Yargıtay 6. Ceza Dairesi - Karar : 2017/2259).

5237 sayılı TCK’nın 150.maddesinin 2.fıkrasındaki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCK’nın 522.maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlamak dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığı”nın 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, yasa koyucunun amacı ve suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alabilme olanağı varken, yanlızca gereksinimi kadar, değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, yasal ve gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği; somut olayda sanıkların yakınandan tehdit ile zorla 40 TL ve cep telefonunu yağmaladıklarının anlaşılması karşısında; koşulları oluşmadığı halde aynı Yasanın 150/2.maddesiyle cezadan indirim yapılması hukuka aykırıdır (Yargıtay 6. Ceza Dairesi - Karar : 2017/2261).

Mağdurun Karşı Koyması Sonucunda 15 TL Alabilen Sanıklara Ceza İndirimi Uygulanamaz

5237 sayılı TCK’nın 150.maddesinin 2.fıkrasındaki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCK’nın 522. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlamak dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığı” nın 5237 sayılı yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, yasa koyucunun amacı ve suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinimi kadar, değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, yasal ve gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği; somut olayda sanığın suç ortakları … ve … ile birlikte yakınana bıçak doğrultarak cebinde bulunan 15 TL parayı aldıkları, bu sırada yakınanın, sanığın elinde bulunan bıçağı ani bir hareketle alması üzerine sanıkların yakınanın üzerinde bulunan diğer para ve eşyaları alamadan olay yerinden kaçtıklarının anlaşılması karşısında, koşulları oluşmadığı halde aynı yasanın 150/2 maddesiyle cezadan indirim yapılması hukuka aykırıdır (Yargıtay 6. Ceza Dairesi - Karar : 2017/1808).

Mağdurun 200 TL Değerinde Cep Telefonunun Gasp Edilmesi

5237 sayılı TCY.nın 150. maddesinin 2. fıkrasındaki “malın değerinin azlığı” kavramının, Yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alabilme olanağı varken, değer olarak gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden,sanığın müştekiye ait ikinci el fiyatı 200 TL olan cep telefonunu yağmalaması şeklinde gerçekleşen somut olayda koşulları bulunmadığı halde, 150. maddenin 2. fıkrasına sevk amacının dışında yorumlar getirilerek cezadan indirim yapılması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır (Yargıtay 6. Ceza Dairesi - Karar : 2017/1109).

Mağdurdan 80 TL ve 30 TL’lik Zincir Gasp Edilmesi

5237 sayılı TCY’nın 150. maddesinin 2. fıkrasındaki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCY’nın 522. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlamak dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığı” nın 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun; daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinmesi kadar (örneğin; bir kaç meyve veya ekmek, yiyecek; bir - iki defter, kalem; sigara, bira ve benzeri), değer olarak da az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden, uygulama koşulları bulunmadığı düşünülmeden, dosya içeriği ile de bağdaşmayan “mağdurdan gündüz saatleri içinde 80-TL para ve 30-TL değerindeki zincirin gasp edildiği” kabul edilerek TCK’nın 150/2. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 6. Ceza Dairesi - Karar : 2017/611).

Sanığın Mağdurun Üstünü Arayarak Bulduklarını Alması Halinde Ceza İndirimi Yapılamaz

5237 sayılı TCK’nın 150.maddesinin 2.fıkrasındaki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCK’nın 522.maddesindeki “hafif” veya “pek hafif” ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığının” 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, Yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, sanığın özgülenen kastı, yakınanın etkilenimi ve olayın vahameti de gözetilmek suretiyle, değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden; sanığın, yakınanı bıçakla tehdit edip etkisiz hale getirdikten sonra, üzerini arayarak, bulduğu tüm para olan 1.90 TL, cep telefonu ile bir adet çakıyı aldığı somut olayda, koşulları bulunmadığı halde, 150. maddenin 2. fıkrasına sevk amacının dışında yorumlar getirilerek cezadan indirim yapılması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır (yargıtay 6. Ceza Dairesi - Karar : 2016/5010).


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS