0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Kenevir Ekme Suçu ve Cezası Nedir?

Kenevir ekimi yapma suçu, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun’un 23/5. maddesinde iki farklı suç şeklinde düzenlenmiştir:

1. Esrar Elde Etmek İçin Kenevir Ekme Suçu: Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi dört yıldan on iki yıla kadar hapis ve beşyüz günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır (2313 sayılı Kanun m.23/5-birinci cümle). Bu fıkrada tanımlanan suç, kenevir ekiminin başkasına verme, satma, tedarik etme vb. amaçlarla yapılması halinde vücut bulur.

2. Kendi Kişisel İhtiyacı İçin Kenevir Ekme: Münhasıran kendi kullanımı için ihtiyaç duyduğu esrarı elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu madde kapsamında ekim yapma ibaresinden, tohumun toprağa ekilmesinden ürünün hasadına kadarki süreç anlaşılır (2313 sayılı Kanun m.23/5-ikinci cümle).

Kenevir bitkisinin hasat edildikten sonra bulundurulması; olayın özelliklerine göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma veya uyuşturucu madde ticareti suçlarını oluşturabilir. Bu durumda fail, hem kenevir ekme suçu hem de uyuştucu madde bulundurma veya ticareti suçuyla cezalandırılacaktır.

Kenevir Ekme Suçunun Unsurları ve Diğer Suçlarla İlişkisi

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2021/313 sayılı kararıyla kenevir ekme suçunun unsurlarını, bu suçun uyuşturucu madde ticareti ve uyuşturucu madde bulundurma veya kullanma suçlarıyla ilişkisini ortaya koymuştur:

2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun’un 3. maddesinde yer alan “Münhasıran esrar yapmak için kenevir ekilmesi ve her ne şekilde olursa olsun esrarın ihzar, ithal, ihraç ve satışı yasaktır” şeklindeki düzenleme ile münhasıran esrar elde etmek için kenevir ekilmesi ve her ne şekilde olursa olsun esrarın ihzar, ithal, ihraç ve satışı yasaklanmıştır.

Uyuşmazlığa konu esrar elde etme amacıyla kenevir ekilmesi durumuna ilişkin olarak ekim yapılan yerin izin verilen bölgelerden olup olmamasının bir önemi bulunmayıp, bu eylem mutlak surette yasaklanarak, aynı Kanun’un 23. maddesinin 5. fıkrasında suç olarak düzenlenmiştir.

Kenevir ekme suçunun konusu kenevir bitkisidir. Kenevir bitkisi hiçbir işleme tabi tutulmasa bile hali hazırda esrarın etkin maddesi olan THC (Tetrahidrocannabinol) içermektedir. Kenevir ekme, kenevir tohumunun toprağa ekilmesinden ürünün hasadına kadar geçen süreç olarak tanımlandığından, kenevir dikili olduğu sürece sadece 2313 sayılı Kanun’un 23. maddesinin 5. fıkrasının 1 veya 2. cümlesinde düzenlenen suçlar oluşur. Kenevir bitkisi, esrar elde etmek amacıyla bütünüyle ya da kısmen söküldüğü veya koparıldığı andan itibaren ise 2313 sayılı Kanun’un 23. maddesinin 5. fıkrasının 1 veya 2. cümlesindeki suçun yanında, esrarın elde edilme amacına göre TCK’nın 188. maddesindeki “uyuşturucu madde imal ve ticareti” ya da aynı Kanun’un 191/1. maddesinde tanımlı “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçları da işlenmiş olacaktır. Bu durumda kenevir ekme suçları ile uyuşturucu madde imali, ticareti ya da bulundurma suçları birbirlerinin unsuru ya da ağırlaştırıcı nedeni olmadığından fail hakkında hem 2313 sayılı Kanun’un 23. maddesinin 5. fıkrasının 1 veya 2. cümlesi hem de TCK’nın 188 ya da 191/1. maddelerinden hüküm kurulması gerekmektedir. Ancak failin tüm kenevir bitkilerini hasat ettiği veya kurutmaya bıraktığı ahvalde, TCK’nın 188 veya 191/1. maddelerindeki suçun yanında 2313 sayılı 23. maddesinin 5. fıkrasındaki suçlardan da cezalandırılabilmesi için kenevir ekimine ilişkin somut delillerin (kenevri kökü veya hasat artığı gibi) mevcut olması gerekli olup örneğin failin evinde ele geçirilen esrarı kendi ektiği kenevir bitkilerinden elde ettiği yönündeki soyut ikrarı anılan suçtan mahkûmiyeti için tek başına yeterli değildir (Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerle İlgili Suçlar, Şener Güngör-Ali Kınacı, Yetkin Yayınları, Ankara 2001, s.903; Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Suçları, Birsen Elmas, Adalet Yayınevi, Ankara 2015, s.459-460).

Birbirlerinden farklı yaptırımlara bağlanan 2313 sayılı Kanun’un 23. maddesinin 5. fıkrasının 1. cümlesinde yer alan “Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekme” ve 2. cümlesinde yer alan “Münhasıran kendi kullanımı için ihtiyaç duyduğu esrarı elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapma” eylemleri bakımından suçun konusunu oluşturan kenevir bitkisinin hangi amaca yönelik ekiminin yapıldığının tespiti önem arz etmektedir.

Kenevir ekme eyleminin “Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekme” suçunu mu yoksa “Münhasıran kendi kullanımı için ihtiyaç duyduğu esrarı elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapma” suçunu mu oluşturduğunun tespitinde belirgin rol oynayan husus, ekimin amacıdır. Kenevir ekmenin failin kendi kullanımı için ihtiyaç duyduğu esrarı elde etme amacıyla mı yoksa başka amaçlarla mı (başkasına verme, satma vb.) olduğunun belirlenmesinde somut olaya özgü şartlar da gözetilerek dikkate alınması gereken, sınırlayıcı olmamakla birlikte bazı kriterler belirlenmesi mümkündür. Bu kapsamda; failin kenevir ekimi sonucunda elde edeceği esrarı başkasına satma, devir veya tedarik etme hususunda herhangi bir davranış içine girip girmediği, bu hususuta ikrarı bulunup bulunmadığı, ekimi yapılan kök sayısı, kenevir ekimin yapıldığı yer, filizlenen bitkilerin boyutları ile mevcut hâlleri ve erişkinliğe ulaşmaları durumunda elde edilebilecek esrar miktarının uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna elverişli olup olmadığı, ekili vaziyette ele geçen kenevir bitkilerinin yanında hasadı yapılmış bitkiler bulunup bulunmadığı ve bunlardan elde edilebilecek esrar miktarı, kenevir ekme suçunun yanı sıra uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılan bir dava bulunması hâlinde bu davada uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığı veya suçun vasfının değişerek kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna dönüşmesine ilişkin yapılan değerlendirmeler, failden alınan kan veya idrar örneklerinde uyuşturucu maddeye rastlanılıp rastlanılmadığı hususları ayrı ayrı veya birlikte değerlendirilmek suretiyle failin kenevir ekme suçunun hangi amaca yönelik olduğu belirlenmelidir.

Kenevir Ekme Suçunda Kişisel Kullanım Sınırı

Sanığın evinin bahçesinde dikili olarak ele geçirilen, dipleri sulanmış, çapalama ve seyreltme işlemleri yapılmış boyları 10-40 cm arasında değişen toplam 106 kök kenevirden, olgunlaştığında elde edilecek esrarın, kişisel kullanımı için gerekli miktardan fazla olacağı, Dairemizin genel uygulamalarına göre, başka delil yoksa 20 köke kadar dikili kenevirin kişisel kullanım kapsamında değerlendirilebileceği, bu nedenle fiilinin 2313 sayılı Kanun’un suç tarihinde yürürlükte olan 23. maddesinin son fıkrasında düzenlenen “esrar elde etmek için kenevir ekme” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, TCK’nın 191. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ve 5377 sayılı Kanun’la metinden çıkarılan “kendisi tarafından kullanılmak üzere uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri yetiştirme” suçundan hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 10.CD-K.2017/317).

Ele Geçirilen Kenevir ve Esrar Toplamı Dikkate Alınarak Kişisel Kullanım Sınırı Belirlenir

Olay tutanağı içeriğine, dosyadaki diğer bilgi ve belgelere göre, sanığın ikametinin bahçesine sanık tarafından ekilmiş halde bulunan 65 kök kenevir ile birlikte ektiği kenevirlerden elde ettiği bahçedeki kulübede 5 kavanoz içinde 360 gram ve gazete kağıdına sarılı vaziyette 140 gram olmak üzere toplam 500 gram esrarın ele geçirildiği olayda; suç vasfının belirlenmesi bakımından ele geçirilen esrarlarla, dikili kenevirlerin bir bütün halinde göz önünde bulundurulması gerektiği, dikili kenevirler olgunlaştıklarında elde edilecek esrarın, kişisel kullanımı için gerekli miktardan fazla olacağı, Dairemizin genel uygulamalarına göre, ticari amaçla ekildiklerine ilişkin başka delil yoksa 20 köke kadar dikili kenevirin kişisel kullanım kapsamında ekildiğinin kabul edilebileceği dikkate alındığında, sanığın kişisel kullanım ihtiyacının çok üzerinde kenevir ekmiş olması karşısında eyleminin 2313 sayılı Yasanın 23/5. maddesinin 1. cümlesi kapsamında kalan esrar elde etmek amacıyla kenevir ekme suçunu oluşturduğunun kabulü ile bu çerçevede cezalandırılması gerektiğinin gözetilmemesi, bozma nedenidir (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/2526 E. , 2019/7276 K.)


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS