0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Temyiz Dilekçesi

Mahkemenin arama kararı veya savcılığın yazılı arama emri olmadan polisin kapalı bir mekan olan işyerinde yaptığı arama neticesinde elde edilen deliller hukuka aykırı delil niteliğindedir. Mahkemenin hukuka aykırı arama işleminden elde edilen delilleri esas alarak verdiği mahkumiyet hükmüne karşı yazılmış örnek bir temyiz dilekçesi aşağıdadır.


YARGITAY ( ) CEZA DAİRESİNE
Gönderilmek Üzere BAKIRKÖY 2. AĞIR CEZA MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI’NA

DOSYA NO :
SANIK :
MÜDAFİİ : Avukat Baran Doğan
M.Fevzi Çakmak cd. 1.Sok.No:9/6 Şirinevler/Bahçelievler/İstanbul

D.KONUSU : Yerel mahkemece ……. karar sayısıyla verilen, tümüyle hukuka aykırı arama işlemi neticesinde elde edilen delillere dayanan mahkumiyet hükmüne karşı gerekçeli temyiz dilekçemizin sunulmasından ibarettir.

AÇIKLAMALAR :

Cumhuriyet Savcısının Yazılı Emri veya Mahkemenin Arama Kararı Olmadan Arama İşlemine Başlanmıştır

Mahkumiyet kararının gerekçesi, arama işlemi nitecesinde elde edildiği iddia edilen maddi bulgulara dayanmaktadır. 19.10.2014 tarihli Arama Tutanağı incelendiğinde görüleceği üzere, arama işlemine Cumhuriyet Savcısının “sözlü talimatı” ile başlanmıştır. Tutanağın 2. sayfasında açıkça görüleceği üzere arama işlemi devam ederken Büyükçekmece … Sulh Ceza Hakimliği’nin …değişik iş sayılı kararı arama mahaline sonradan ulaştırılmıştır. Somut olayda arama işlemine başlanırken kolluğun elinde Cumhuriyet savcısının yazılı emri dahi yoktur. Cumhuriyet savcısının sözlü talimatı ile kapalı mekan niteliğindeki işyerinde arama yapılması hukuka aykırıdır.

CMK md. 119/1 “…Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri arama yapabilirler. Ancak, konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılabilir…” hükmünü içermektedir.

Tanık olarak mahkeme huzurunda dinlenen tüm kolluk görevlileri içeri girdikten hemen sonra maddi birtakım delillere ulaştıklarını beyan etmişlerdir. Yani, kolluk arama işlemine başlayıp elde edildiği varsayılan delillerle temas ettikten sonra Büyükçekmece .. Sulh Ceza Hakimliği’nin …..değişik iş sayılı arama kararı arama mahaline ulaşmıştır.

Bu nedenle, arama işlemi neticesinde elde edilen tüm maddi bulgular da hukuka aykırı delil niteliğinde olduğundan hükme esas alınamaz.

Cumhuriyet Savcısı arama mahallinde hazır olmadığı halde komşulardan veya ihtiyar heyetinden iki kişi aramada hazır bulundurulmamıştır

Arama tutanağı incelendiğinde Nevzat Ergenç isimli şahsın “binayı teslim alan” sıfatıyla tutanağı imzaladığı ve arama esnasında arama mahalinde hiçbir şekilde bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Hazurun olarak arama tutanağını imzalayan şahıs olan komşu işyeri sahibi İsmail Başaran, 5 Nolu Celsede yeminli tanık beyanıyla; arama mahaline girmediğini, polisin arama yapmadan önce ve sonra kendisiyle konuştuğunu söyleyerek şu şekilde beyanda bulunmuştur: “…….bir kez çağırırlar tutanağı imzalar mısın diye sordu, ben bir olay görmedim dedim, memur sadece gördüğünü söyleyeceksin dedi, hangi saatte geldiğimizi, hangi saatte ne gördüğünü söyleyeceksin,…. Benim bulunduğum yerde operasyon görünmüyordu, ancak operasyon olduğu belliydi…”

CMK 119/4 maddesi “Cumhuriyet savcısı hazır olmaksızın konut, işyeri veya diğer kapalı yerlerde arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi bulundurulur.” hükmünü amirdir.

Polis, kanunen arama mahalinde hazır bulundurulması gereken iki kişiyi hazır bulundurmadan arama işlemini yapmıştır. Kolluk, arama mahaline girer girmez müvekkillerin başına çuval geçirerek yere yatırmış, daha sonra birtakım deliller elde ettiğini iddia etmiştir. Arama mahalinde kural olarak cumhuriyet savcısının hazır bulunmasının nedeni, cumhuriyet savcısının soruşturma işlemlerini yaparken tarafsız işlem yapacağının kabul edilmesidir. Cumhuriyet savcısı hazır olamadığında ise CMK 119/4 gereği tarafsız iki gözlemcinin bu fonksiyonu yerine getirmesi sağlanmak istenmiştir.

Arama başlarken savcının yazılı emri veya mahkemenin arama kararı olmadığı gibi, cumhuriyet savcısı arama mahalinde hazır olmadığı halde arama esnasında savcının yerine hazır bulundurulması gereken iki kişi de hazır bulundurulmamıştır.

Müvekkil, arama işlemi neticesinde elde edildiği iddia edilen maddi bulgular ile bir ilişkisi olmadığını beyan etmiştir.

Arama mahalinde tarafsız iki hazirun bulundurulmadan yapılan arama işlemi hukuka aykırı olup, elde edilen deliller hukuka aykırı delil niteliğinde olduğundan hükme esas alınamaz.

Arama işleminin yapıldığı mahalin sahibi veya sahibi yerine hazır bulundurulması gereken kişiler hazır bulundurulmadan arama işlemi yapılmıştır

Aranan yerin sahibi veya eşyanın zilyedi arama işlemi sırasında hazır bulunma hakkına sahiptir. Söz konusu kişiler hazır değilse kanun bu kişilerin yjılierine arama işlemi sırasında hazır bulunabilecekleri düzenlemiştir:

CMK 120/1 “Aranacak yerlerin sahibi veya eşyanın zilyedi aramada hazır bulunabilir; kendisi bulunmazsa temsilcisi veya ayırt etme gücüne sahip hısımlarından biri veya kendisiyle birlikte oturmakta olan bir kişi veya komşusu hazır bulundurulur…”

Aranacak yerin sahibi hazır olmadığı gibi onun yerine herhangi bir kimse de arama işlemine nezaret etmek üzere hazır bulundurulmamıştır. Arama işlemine dair tüm bu kurallar, konut ve işyeri dokunulmazlığını ihlal eden bir koruma tedbiri olan aramanın tarafsız yapılmasını sağlamaya dönüktür. CMK 120/1 maddesinde düzenlenen usule uyulmadığı içinde elde edildiği iddia edilen maddi bulguların delil değeri yoktur. Hukuka aykırı nitelikteki bu deliller hükme esas alınamaz.

Müvekkil sanık hakkında hukuka aykırı arama işlemi ile elde edildiği iddia edilen deliller dışında mahkumiyetini gerektirecek delil bulunmamaktadır

Ceza muhakemesinde hayati önemi olan bazı ilkeler kabul edilmiştir. Söz konusu ilkeler somut davada uygulanmadan yargılamanın usule uygun ve adil olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Bu ilkeler;

  • Şüpheden sanık yararlanır ilkesi,
  • Maddi gerçeğin araştırılması ilkesi,
  • Yeterli ve hukuka uygun delil ilkesi,
  • Dürüst işlem ilkesi.

Amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmak olan Ceza Muhakemesi hukukunda Medeni Usul hukukunun aksine her şey delil olarak kullanılabilir. Ancak ceza muhakemesinde kullanılacak bir delilin öncelikle hukuka uygun elde edilmesi gerekir, hukuka uygun elde edilmeyen delillerin mahkumiyete esas alınması ise mümkün değildir, adil yargılanma hakkının ihlalidir.

Ceza muhakemesi usulünde şüphe, hukuka uygun elde edilmiş delillere dayanarak ortaya konulmalıdır. Aksi halde ‘şüpheden sanık yararlanır’ kuralı devreye girer.

Mevcut dosyada mahkemenin arama kararı veya savcılığın yazılı emri olmadan arama işlemine başlandığından, arama neticesinde elde edildiği iddia edilen maddi bulgular hukuka aykırı delil niteliğindedir. Hukuka aykırı deliller hükme esas alınamayacağından ve müvekkilin mahkumiyetine yeter ölçüde başkaca bir delil olmadığı halde beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz gerekçelerle, usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme hükmünün temyiz incelemesi neticesinde BOZULMASINI saygılarımızla arz ve talep ederiz.09.05.2016

Sanık Müdafii


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS