Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

CMK Madde 5 – Görevsizlik kararı verilmesi gereken hâl ve sonucu

(1) İddianamenin kabulünden sonra; işin, davayı gören mahkemenin görevini aştığı veya dışında kaldığı anlaşılırsa, mahkeme bir kararla işi görevli mahkemeye gönderir.

(2) Adlî yargı içerisindeki mahkemeler bakımından verilen görevsizlik kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir.



5271 Sayılı CMK 5. Madde Görevsizlik kararı verilmesi gereken hâl ve sonucu Yargıtay Kararları


Asliye Ceza Mahkemesinin Görevsizlik Kararı

5271 sayılı CMK’nın 7. maddesi uyarınca yenilenmesi mümkün olmayanlar dışında, görevli olmayan hâkim veya mahkemece yapılan işlemler hükümsüz olup aynı Kanun’un 4 ve 5. maddeleri uyarınca davaya bakan mahkeme, görevli olup olmadığına kovuşturma evresinin her aşamasında resen karar verebilir, iddianamenin kabulünden sonra işin, davayı gören mahkemenin görevini aştığı veya dışında kaldığı anlaşılırsa, mahkeme bir kararla işi görevli mahkemeye gönderir.

Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

Sanığın, daha önceden ele geçirip üzerine kendisine ait fotoğrafı yapıştırdığı sürücü belgesini ibraz ederek kiraladığı aracı gününde iade etmeyip M. ilinde terk ettiği ve söz konusu aracın kira bedelini de ödemediği olayda; aslı ele geçirilememiş dolayısıyla gerçek bir sürücü belgesi olup olmadığı, üzerindeki sahteciliğin aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilememiş olsa bile Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve bu nedenle ilgili kurumun maddi varlıkları arasında kabul edilen sürücü belgesinin kaynağı itibarıyle toplumda güven duygusu oluşturması ve bu güven duygusunun dolandırıcılık suçunun işlenmesini kolaylaştırması nedenleriyle sanığın eyleminin TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu görev ise 5235 sayılı Kanun’un 12. maddesi uyarınca ağır ceza mahkemesine aittir. Bu nedenle Asliye Ceza mahkemesince 5271 sayılı CMK’nın 4 ve 5. maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla hüküm kurulması kanuna aykırı olup Özel Dairece hükmün öncelikle görev yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekirken onanmasında isabet bulunmamaktadır (Ceza Genel Kurulu - Karar: 2018/653).

Çocuk Yargılamasında Görevli Mahkemenin Belirlenmesi

Dosya kapsamına göre, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 16/07/2008 tarihli ve 2008/7210-16565 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere;

T.C. Anayasası’nın 37. maddesinde “Hiç kimse kanunen tâbi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.”, 142. maddesinde “Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.”, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3/1. maddesinde “Mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir.”, 4/1. maddesinde “Davaya bakan mahkeme, görevli olup olmadığına kovuşturma evresinin her aşamasında re’sen karar verebilir. 6. madde hükmü saklıdır.”, 5/1. maddesinde “İddianamenin kabulünden sonra, işin davayı gören mahkemenin görevini aştığı veya dışında kaldığı anlaşılırsa, mahkeme bir kararla işi görevli mahkemeye gönderir.”, 5395 Çocuk Koruma Kanunu’nun 26. Maddesindeki “(1) Çocuk mahkemesi, asliye ceza mahkemesi ile sulh ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar bakımından, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılacak davalara bakar. (2) Çocuk ağır ceza mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar. (3) Mahkemeler ve çocuk hâkimi, bu Kanunda ve diğer kanunlarda yer alan tedbirleri almakla görevlidir. (4) Çocuklar hakkında açılan kamu davaları, Kanunun 17 nci Maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla bu Kanunla kurulan mahkemelerde görülür.” yine aynı Kanun’un geçici 1, 2 ve 3.maddelerinde “ (1) 2253 sayılı Kanun gereğince kurulan çocuk mahkemelerinde derdest bulunan ve bu Kanun ile kurulan çocuk mahkemesinin görevine giren dava ve işler, bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde çocuk mahkemesine devredilir. (2) Genel ceza mahkemelerinde görülmekte olan ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte onsekiz yaşını doldurmuş olan sanıklar hakkındaki dava ve işler çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerine devredilmez. (3) Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır.”, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 307/1. maddesinde “Temyiz ancak hükmün kanuna muhalif olması sebebine müstenit olur.”, anılan Kanun’un 308. maddesinde “Aşağıda yazılı hallerde kanuna mutlaka muhalefet edilmiş sayılır… 4) Mahkemenin kanuna muhalif olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi…..” hükümlerinin yer aldığı;

Merci … 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesince Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 170 sayılı kararında derdest davaların yeni kurulan çocuk mahkemelerine devri yönünde hüküm bulunmadığı, 09/10/2013 tarihli ve 801 sayılı Yargı Çevresi Değişikliği konulu kararında ise derdest davaların kesinleşinceye kadar halen görüldükleri mahkemeleri tarafından bakılması gerektiğinin belirtildiği gerekçesiyle karar tesis edilmiş ise de; Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun anılan kararlarının göreve ilişkin kanun hükümlerini yürürlükten kaldırma niteliği taşımadığı, mahkemelerin görevlerinin kanunla belirlenmesine ilişkin anayasal ve yasal kuralların idari nitelikte bir işlemle değiştirilemeyeceği gözetilmeden … 2. Çocuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması yerine, yazılı şekilde karar verilmiş olmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli, 05/12/2017 gün ve 94660652-105-34-10992-2017-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:

Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile … 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesince verilen 27/05/2015 tarihli ve 2015/572 Değişik İş sayılı Kararın CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 08/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi (Yargıtay 5. Ceza Dairesi - Karar: 2018/22).

Basılmış Eser Yoluyla İşlenen Suçlarda Görevli Mahkeme

İstem yazısında; “T.C. Anayasası’nın 37. maddesinde “Hiç kimse kanunen tâbi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.”, 142. maddesinde “Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.”, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3/1. maddesinde “Mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir.”, 4/1. maddesinde “Davaya bakan mahkeme, görevli olup olmadığına kovuşturma evresinin her aşamasında re’sen karar verebilir. 6. madde hükmü saklıdır.”, 5/1. maddesinde “İddianamenin kabulünden sonra, işin davayı gören mahkemenin görevini aştığı veya dışında kaldığı anlaşılırsa, mahkeme bir kararla işi görevli mahkemeye gönderir.”, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 27. maddesinin 1. fıkrasında “Basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu Kanunda öngörülen diğer suçlardan dolayı açılan davalardan, ağır ceza işlerinden olanlar ağır ceza mahkemelerinde, diğerleri asliye ceza mahkemelerinde görülür.”, 2. fıkrasında ise “Bir yerde ağır ceza veya asliye ceza mahkemesinin birden fazla dairesi bulunması halinde bu davalar iki numaralı mahkemede görülür.”, şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, Çanakkale yargı sınırları içerisinde birden fazla Asliye Ceza Mahkemesi bulunması karşısında, söz konusu kamu davasının görevsizlikle Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.

Hukuksal Değerlendirme:

Anayasanın 37/1. maddesi uyarınca; “hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” Anayasanın 142. maddesine göre de “mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulü kanunla düzenlenir.” Aynı doğrultudaki 5271 sayılı Yasanın 3/1. maddesi gereği “mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir.” Aynca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1. maddesi uyarınca; “her şahıs, … kanuni bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının dinlenmesini isteme hakkına sahiptir.”

Belirtilen yasal düzenlemeler, demokratik ve hukuka bağlı bir devlet düzeninde kişiler için bir güvence olarak öngörülen ‘doğal/yasal yargıç’ ilkesinin ve “adil yargılanma hakkının” bir gereğidir.

5187 sayılı Basın Kanunun 27.maddesinde “Basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu Kanunda öngörülen diğer suçlardan dolayı açılan davalardan, ağır ceza işlerinden olanlar ağır ceza mahkemelerinde, diğerleri asliye ceza mahkemelerinde görülür. Bir yerde ağır ceza veya asliye ceza mahkemesinin birden fazla dairesi bulunması halinde bu davalar iki numaralı mahkemede görülür.” hükmüne yer verilmiştir. 5187 sayılı Basın Yasasının 27/2. maddesinde, basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu kanunda öngörülen suçlara ilişkin yetkili mahkemenin özel olarak düzenlenerek, bir yerde birden fazla asliye ceza mahkemesinin bulunması durumunda 2 numaralı mahkemenin bu tür suçlarda yetkili olacağına ilişkin özel yetki kuralı getirilmesi ve somut olayında basılmış eserle işlenmesi karşısında, davanın Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi yerine Çanakkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmesi hukuka aykırıdır.

Sonuç ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- Hakaret suçundan sanık …’i hakkında, Çanakkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/05/2016 tarihli ve 2015/846 esas, 2016/457 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Bozma kararı doğrultusunda, anılan Kanun maddesinin 4/b fıkrası uyarınca yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 07.02.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar: 2017/1257).

Kaynak Göstermeksizin Yeniden Yayım Suçunda Görevli Mahkeme

Kaynak göstermeksizin yeniden yayım suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sonunda suçun basılı eserle işlenmediğinden bahisle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli nöbetçi Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesine gönderilmesine dair Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2016 tarihli ve 2014/126 esas, 2016/55 sayılı kararını müteakip, Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 28/03/2016 tarihli ve 2016/225 esas, 2016/150 sayılı kararıyla mahkemenin görevsizliğine karar vermesi üzerine ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi amacıyla dosyanın gönderildiği ortak yüksek görevli mahkeme sıfatıyla Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesince; Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına dair 14/04/2016 tarihli ve 2016/260 değişik iş sayılı kararın; T.C. Anayasasının 37. maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir mercii önüne çıkarılamaz”, 142. maddesinde “Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir”, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 3/1 maddesinde “Mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir.”, 4/1. maddesinde “Davaya bakan mahkeme, görevli olup olmadığına kovuşturma evresinin her aşamasında re’sen karar verebilir. 6. madde hükmü saklıdır.”, 5/1. maddesinde “iddianamenin kabulünden sonra, işin davayı gören mahkemenin görevini aştığı veya dışında kaldığı anlaşılırsa mahkeme bir kararla işi görevli mahkemeye gönderir”, 5187 sayılı Basın Kanununun 27. maddesinin 1. fıkrasında “Basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu Kanunda öngörülen diğer suçlardan dolayı açılan davalardan, ağır ceza işlerinden olanlar ağır ceza mahkemelerinde, diğerleri asliye ceza mahkemelerinde görülür.”, 2. fıkrasında ise, “Bir yerde ağır ceza veya asliye ceza mahkemesinin birden fazla dairesi bulunması halinde bu davalar iki numaralı mahkemede görülür” hükümlerinin yer aldığı, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 15/10/2012 tarihli ve 2012/3490 esas, 2012/43666 sayılı ilamında belirtildiği üzere, internet ile yapılan yayınlar yönünden Basın Kanunu hükümlerinin uygulanmasına imkan bulunmadığı ve sanığa isnat edilen eylemin de internet sitesi üzerinden gerçekleştirilmiş olduğu nazara alındığında Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2016 tarihli görevsizlik kararında isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli, 15/11/2016 gün ve 94660652-105-34-8035-2016-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü: Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 14/04/2016 tarihli ve 2016/260 Değişik İş sayılı Kararın CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 11/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (Yargıtay 5. Ceza Dairesi - Karar: 2017/104).

Suçun İşlendiği Tarihte Çocuk Olan Sanık Hakkında Davaya Bakmakla Görevli Mahkeme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 3 ve 5271 sayılı Yasanın 3. ve 5. maddeleri uyarınca, 03/01/1997 doğumlu olup suçun işlendiği 27/08/2014 tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık hakkında açılan davaya bakma görevinin Çocuk Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk .. ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi (Yargıtay 22. Ceza Dairesi - Karar: 2016/1151).


İstanbul Avukat Baran Doğan Bürosu

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS