0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Stj. Av. Ceren AKDAĞ1

Duruşmalarda Avukatların Ayağa Kalkma Tartışması

Anayasa 9. maddesinde yargı yetkisinin, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılacağı belirtilmiştir. Adaletin kutsallığına olan saygı ve mahkemelerin de adalet dağıtılan yerler olması nedeniyle; yargıya ve dolayısıyla mahkemeye saygı gösterilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, yine Anayasa 138/1. madde de ise; hakimin, Anayasa ve kanunla bağlı olduğu belirtilmiştir. Buna rağmen bazı durumlarda hakimler, kanunlarda belirtilen haller dışında duruşmada avukatların ayağa kalkmamasını saygısızlık olarak değerlendirip, avukatlar hakkında işlem başlatmaktadır. Şüphesiz ki duruşma düzenini sağlamak, hakimin elindedir. Ancak bu durum hakimlerin keyfi olarak işlem yapmasına bir sebep değildir. Hangi durumlarda ayağa kalkılması ve kimlerin kalkacağı kanunlarda açıkça belirtilmiş olmasına rağmen, avukatların ayağa kalkarak konuşmaları, kimi zaman kendisini daha iyi ifade etmesi, kimi zaman da adalete olan saygısından ayağa kalkması tamamen kişinin kendi inisiyatifinde olup herhangi bir yasal dayanağı yoktur. Bazı zorunluluklar dışında ayağa kalkılmadığında, bazı hakimler veya mahkeme başkanları objektiflikten uzaklaşarak yargılamanın tarafsız bir şekilde yürütülmesine engel olacak şekilde davranmaktadırlar. Hukuk ve ceza yargılamasında da ortak olarak belirtilen ve zorunlu olarak ayağa kalkılmasını gerektiren hükmün açıklanması ve yemin etme durumu dışında, örneğin ara karar gibi yargılamayı sona erdirmeyen durumlarda ayağa kalkma zorunluluğu bulunmamaktadır. İlk olarak hangi kararların hüküm niteliği taşıdığına bakılmalıdır. Bununla birlikte duruşmada hangi durumlarda ayağa kalkılacağını ceza ve hukuk yargılaması açısından da ayrı ayrı değerlendirmek gerekir.

Hüküm Nedir?

Hüküm, bir dava mahkemesinin hukuksal uyuşmazlığı çözen son kararıdır. Ceza yargılamasında, suçlu bulunması durumunda yasanın o suç için öngördüğü cezaya çarptırılması, suçsuz bulunması durumunda da aklanması biçiminde olur. Hukuk yargılama usulünde ve idari yargılamada hüküm, açılan davanın türüne göre değişir. Kanunda hangi kararların “hüküm” sayılacağı sınırlı olarak sayılmıştır. Buna göre CMK’nın 223/1 maddesinde, “beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve davanın düşmesi kararı” hüküm olarak belirlenmiştir. “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı her ne kadar CMK’nın 223/1 maddesinde, hüküm olarak sayılmamış olsa da nitelik itibariyle hüküm sayılmaktadır.

1. Ceza Yargılaması

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda duruşma esnasında hangi durumlarda ayağa kalkılacağını düzenleyen maddeler 55. ve 231. maddelerdir.

Ceza Muhakemesi Kanunu 55. madde 2. fıkrasında, “Yemin edilirken herkes ayağa kalkar” denilmektedir. Yemin edilirken duruşma salonunda bulunan herkes ayağa kalkmalıdır. Bu duruma herhangi bir istisna getirilmemiştir. Madde gerekçesinde de açıklandığı üzere herkes kelimesinden cumhuriyet savcısı, hakimler veya mahkeme başkanının da dahil olduğu belirtilmiştir. Bunun sebebi de yemin eden tanığın yaptığı işin ve yeminin önemini anlaması ve herkesin ayağa kalkmasıyla ruhsal olarak etki yaratmaktır.

Ceza Muhakemesi Kanunu 231. madde 4. fıkrasında, “Hüküm fıkrası herkes tarafından ayakta dinlenir” denilmektedir. Madde gerekçesinde ise, hüküm açıklanırken, mahkeme heyeti ve cumhuriyet savcısı hariç duruşma salonunda bulunan herkesin ayağa kalkmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir.

2. Hukuk Yargılaması

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda duruşma esnasında hangi durumlarda ayağa kalkılacağını düzenleyen maddeler 233., 258. ve 294. maddelerdir.

Taraf yeminini düzenleyen, Hukuk Muhakemesi Kanunu 233. madde 5. fıkrasında “Yemin eda edilirken, hakim de dahil olmak üzere hazır bulunan herkes ayağa kalkar” denilmektedir. Yine, tanık yeminini düzenleyen aynı kanunun 258. madde 2. fıkrasında “Yemin eda edilirken, hakim de dahil olmak üzere hazır bulunan herkes ayağa kalkar” denilmektedir.

Her iki madde fıkrasına bakıldığında, 233. maddede taraf yemini ve 258. maddede ise tanığın yapacağı yeminin zamanı ve şekli olarak düzenleme yapılmışsa da herkesin ayağa kalkmasının zorunluluğu açıkça ifade edilmiştir.

Hukuk Muhakemesi Kanunu 294. madde 5. fıkrasında “Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler” denilmektedir. Yine aynı maddenin birinci ve altıncı fıkrasında, hükmün ne olduğu açıklanmıştır: “Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. “Hükme ilişkin hususlar, niteliğine aykırı düşmedikçe, usule ilişkin nihai kararlar hakkında da uygulanır.” denilmektedir.

Özetle, her iki yargılama açısından da kanunda belirtilen ayağa kalkma durumları dışında avukatların ayağa kalkmasının yasal bir zorunluluğu yoktur. Ara karar okunurken, taraflar veya vekiller beyanda bulunurken ayağa kalkılması tamamen kişinin tercihine bırakılmıştır. Özellikle avukatlar beyanda bulunurken, duruşmanın ertelenmesi veya hüküm niteliği olmayan kararların açıklanması esnasında yerleşmiş bir ayağa kalkma durumu söz konusudur. Bu durum çoğunlukla adalete saygı olarak değerlendirilirken bir yandan da mahkemelerde bağımsız ve tarafsız bir karar alabilmek için girilen mücadele olarak ele alınmaktadır. Ayağa kalkmayan avukatlara karşı bazı yargıçlar ayağa kalkmaları hususunda aşağılayıcı şekilde uyarılar yaparak, avukatın ayağa kalkması konusunda baskı yapmaktadırlar. Buna direnen avukatlar hakkında; bazen bu husus duruşma zaptına geçirilerek avukatın bir dahaki duruşmada aynı tavrı göstermemesi hususunda uyarılması, bazen de duruşma tutanağına yazılarak avukat hakkında işlem yapılması için Baro ve ilgili kurumlara iletilmesi şeklinde tutumlar sergilenmektedir. Karşılıklı bu diretmeler, yargılamanın objektifliğini yitirmesine ve yargılamanın gergin bir ortamda yapılmasına yol açmaktadır. Nitekim, bazı hakimler, avukatlarla bu tartışma içerisine girmekte ve kararları da bu tartışma çerçevesinde şekillenebilmektedir. Yakın bir tarihte, İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi, sanığın avukatlığını yaptığı davada ayağa kalkmadan konuşan avukatı ayağa kalkması için uyarmış, Mahkeme hakimi, savunmasını oturarak yapmaya devam eden avukatın kendisine hakaret ettiği ve avukatlık görevini yerine getirmediği gerekçesiyle, avukatın duruşmalara alınmamasına karar vermiştir. İlgili avukat, mahkemenin verdiği bu karara üst mahkemede itiraz etmiştir. İtirazını değerlendiren İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi (üst mahkeme), ‘Hüküm dışındaki kararlarda ayağa kalkma zorunluluğunun olmadığını’ açıkça belirterek asliye ceza mahkemesinin verdiği kararı kaldırmıştır.

Sonuç olarak, ceza yargılamasında tanık yeminin edası ve hükmün açıklanması; hukuk yargılamasında ise taraf yemini ve tanık yemininin edası ile hükmün açıklanması sırasında taraf avukatlarının ayağa kalkması usul gereği zorunlu olup; bu işlemler dışında taraf avukatlarının ayağa kalkması zorunlu değildir. Bu konunun yargılama esnasında tartışma konusu yapılması da usulen doğru değildir.

KAYNAKÇA

  1. https//ozerhukuk.comtr/hukuk-devleti-ilkesi-ne-demektir/
  2. https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/istanbul-adliyesinde-hakimle-avukat-arasinda-ilginc-olay-5398874/
  3. http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2014-110-1354

  1. Stajyer Av. Ceren AKDAĞ, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2021 yılında mezun olmuştur. Halen İstanbul Barosu’na kayıtlı stajyer avukat olarak, avukat yanı stajını yapmaktadır. 

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS