0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Ticari İşletmenin Devri Sözleşmesi Nedir?

(Y11HD-K.2016/8349)

6102 sayılı TTK’nın 11. maddesinin 3. fıkrası gereğince, ticari işletme, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün hâlinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Aksi öngörülmemişse, devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur.

Bu devir sözleşmesiyle ticari işletmeyi bir bütün hâlinde konu alan diğer sözleşmeler yazılı olarak yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan edilir. Somut uyuşmazlıkta, devir sözleşmesinin yapılmasından sonra işyerinin davalıya teslim edildiği, bir müddet davalı tarafından işletildiği ve bir kısım devir bedelinin de davalı tarafça ödendiği anlaşıldığına göre, mahkemece işletme devir sözleşmesinin geçersiz olduğundan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

Ticari Dava Niteliğinde Olmayan İşletmenin Devri

(Y20HD-K.2015/9860)

Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1 maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Aynı Kanunun 5/1 maddesine göre ise, “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”

Somut olayda davanın, taraflar arasında davalıya ait erkek berberinin %50 işletilme hakkının devri amacıyla düzenlenen 31/10/2011 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi gereği gerekli devir işlemlerinin yapılmaması sebebiyle, davalıya yapılan ödemelerin tahsili istemine ilişkin olduğu, davanın ticari dava niteliğinde olmayıp genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği anlaşıldığından uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

(Y17HD-K.2014/5631)

Asliye Ticaret Mahkemesi; uyuşmazlığın işletme devir sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki temel ilişkinin ticari işletme devri olduğu ve uyuşmazlığın ticari dava olduğunun belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.

6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 3/1. maddesinde “Bu kanunda tanzim olunan hususlarla bir ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer bir müesseseyi ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler ticari işlerdendir.” hükmü getirilmiş; 4/1. maddesinde de her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan meydana gelmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.

Somut olayda dava, taraflar arasında davalıya ait marketin işletilme hakkının devri amacıyla düzenlenen işletme hakkı devir sözleşmesinin davalı tarafından haksız yere feshedildiği, uyuşmazlığın bu nedenle mahrum kalınan işletme karı, uğranılan maddi zararlar ile cezai şartın davalıdan tahsiline ilişkin olduğu, davanın ticari dava niteliğinde olmayıp genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği anlaşıldığından uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

Ticari İşletmenin Teslim Alındığının İspatı

(Y11HD-K.2014/12904)

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında işletme devir sözleşmeleri tanzim edildiği, vergi ve SSK kayıtlarının davacı üzerinde bulunduğu, mağazaların davalılar tarafından işletildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, işletme devrinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece işletmeye konu mağazaların davalılar tarafından devralındığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, taraflar arasında düzenlenen noter devir sözleşmesinde davalılar imzalı beyanları ile işletme hakkının tamamını içinde bulunan demirbaşları devir ve teslim aldıklarını belirttiklerine göre, bu durumun aksini davalıların ispatlaması gerekir.

Bu itibarla, davalılara işletme hakkını devralmadıklarına dair ispat hakkı tanınarak, duruşmada dinlenen davacı tanıklarının işletmenin davalılar tarafından devralındığına dair beyanları değerlendirilerek, işletmelerin devralınmadığının ispatlanamaması durumunda davacının talep ettiği tarihler itibariyle vergi ve prim borçları belirlenerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle ispat yükü ters çevrilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Ticari İşletmenin Devri Halinde Borçlardan Sorumluluk

(Y17HD-K.2014/9845)

Mahkemece,iddia,savunma,toplanan deliller ve bilirkişi raporu gereğince davalılar arasındaki işleminin ticari işletmenin kısmen devri olduğu, İİK’nın 280. maddesindeki karinenin aksinin davalı tarafından kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne,davalılar arasındaki dava konusu kısmen devir işleminin davacınınsayılı takip dosyası nedeniyle davalı n alacağı olan 64.210,2 TL asıl alacak ve fer’ileriyle sınırlı olmak üzere iptaline, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş; hüküm,tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş ve aciz belgesinin sunulmuş olmasına,son fıkrasına göre ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle hareket ettiğinin kabul olunmasına, bu karinenin, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğinin veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebilmesine, dava konusu yapılan devrin ticari bir işletmenin devri veya mühim bir kısmı olduğunun ve bu devrin Yasa’nın aradığı koşullara uygun yapılmadığının açık bulunmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA

Ticari İşletmenin Devrinde Kamu Borçlarının Akıbeti

(Y11HD-K.2014/4137)

Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen işletme devir sözleşmesi gereğince, devir öncesi dönemden kaynaklanan borç ve ödemelerin devralan tarafından yapılacağının düzenlendiğini, davacı olan devredenin, devir öncesi dönemden kaynaklanan toplamda 25.894,58 TL idari para cezasını ödediğini ileri sürerek devir sözleşmesinin anılan hükmü uyarınca 25.894,58 TL’nin ödeme tarihlerinden işleyecek ticari faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen işletme devir sözleşmesiyle davacı-devir edenin işletmesini, tüm demirbaş ve ekipmanları ve devirden önceki ve sonraki tüm borçlarıyla birlikte davalı-devir alana devrettiğinin düzenlediği, devir tarihinden sonra yapılan incelemelerde, tarafından idari para cezası tahakkuk ettirildiği ve bu cezaların davacı tarafından ödendiği, devir sözleşmesinin anılan hükmü gereği davacının ödediği cezayı davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 25.894,58 TL’nin dava tarihinden işleyecek ticari reeskont faiziyle tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Hükmün ONANMASINA karar verilmiştir.


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS