Hayasızca Hareketler Suçu
TCK Madde 225
(1) Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK Madde 225 Gerekçesi
Madde metninde, toplumun sahip bulunduğu ortak edep (ar ve haya) duygularının, edep törelerinin ihlâli, incitilmesi ve her ne suretle olursa olsun edep ve ahlâk temizliğine alenen saldırı niteliği taşıyan hareketler, tutum ve davranışlar ve takınılan durumlar suç olarak tanımlanmıştır.
Bu hükme göre, genel olarak edep ve iffete saldırı niteliği taşıyan davranışlar, suç oluşturmaktadır. Böylece, halkın ar ve haya duygularının, toplumun ortak edep ve ahlâk temizliğinin korunması amaçlanmıştır. Bu suretle toplum kültürünün önemli bir kısmını oluşturan edep, iffet, ar ve haya duyguları, edep töreleri korunmakta ve bu değerlere saldırı niteliği taşıyan hareketler yasaklanmaktadır.
Hayasızca hareketlerin cezalandırıldığı bu suç tanımında, bu kavrama açıklık getirmek amacıyla, “alenen cinsel ilişkide bulunmak” ve “teşhircilik” ifadeleri kullanılmıştır. Madde metninde geçen cinsel ilişki, cinsel arzuların tatmini amacına yönelik her türlü davranışı ifade etmektedir. Teşhirciliğin konusu, kişinin cinsel organlarından ibaret değildir. Vücut bölgelerinin, madde metniyle korunması amaçlanan hukukî değeri ihlâl niteliğindeki teşhiri, bu suçun oluşumuna neden olacaktır.
Bu davranışların suç oluşturabilmesi için, alenen gerçekleşmesi gerekir. Aleniyet için aranan ölçüt, gerçekleştiği koşullar itibarıyla fiilin belirli olmayan ve birden fazla kişiler tarafından algılanabilir olmasıdır.
TCK 225 (Hayasızca Hareketler Suçu) Emsal Yargıtay Kararları
Yargıtay 4. Ceza Dairesi Esas : 2021/20168, Karar : 2024/473
- TCK 225
- Hayasızca hareketler suçunun unsuru olan cinsel ilişkide bulunmak veya teşhircilik yapmak eylemlerinin yapılması yeterli değildir, suçun oluşması için bu hareketlerin dışardan görülebilir şekilde yapılması gerekir.
Hayasızca hareketlerin cezalandırıldığı bu suç tanımında, “alenen cinsel ilişkide bulunmak” ve “teşhircilik” ifadeleri kullanılmıştır. Madde metninde geçen cinsel ilişki cinsel arzuların tatmini amacına yönelik her türlü davranışı ifade etmektedir. Teşhirciliğin konusu, kişinin cinsel organlarından ibaret değildir, vücut bölgelerinin, madde metniyle korunması amaçlanan hukuki değeri ihlal niteliğindeki teşhiri, bu suçun oluşmasına neden olacaktır. Suçun oluşması için cinsel ilişkide bulunmak veya teşhircilik yapmak yeterli değildir, bu iki hareketlerin dışardan görülebilir şekilde yapılması gerekir. Yapılan hareketin görülüp görülmemesi önemli olmayıp, bunun olanaklı bulunması yeterlidir. Somut olayda herhangi bir ihbar olmadan polislerin devriye gezerken yaptıkları kontrol sırasında olayı tespit etmeleri karşısında, olayın mahallini aydınlatabilecek durumda sokak lambaları ya da başkaca ışık kaynağının bulunup bulunmadığı, sanıkların cinsel ilişkiye girdikleri iddia olunan yerin, yukarıda belirtilen ilkeler de dikkate alınıp, dışardan görülebilir olup olmadığı tartışılıp kesin biçimde belirlendikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, bozma nedenidir.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/19962 E. , 2021/19957 K.
-TCK 225
- Cinsel eylemlerini mağduru hedef gözeterek yapan kişi hayasızca hareketler suçunu değil, cinsel taciz suçunu işlemiş olur.
Cinsel amaçlı hareketlerin, doğrudan mağduru hedef alarak gerçekleştirilmesi halinde cinsel taciz suçu, mağduru hedef almadan ve alenen gerçekleştirilmesi halinde ise TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketler suçu oluşacaktır. Somut olayda, müşteki beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamıyla davaya konu eylemlerini müştekileri hedef alarak gerçekleştirdiği anlaşılan sanık hakkında TCK’nın 105/1, 105/2-e, 43/2. madde ve fıkraları uyarınca hüküm kurulması gerekirken, hatalı değerlendirmeyle hayasızca hareketler suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, bozma nedenidir.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/7475 E. , 2022/5346 K.
- TCK 225
- Hayasızca hareketler suçu ile cinsel taciz suçunun birlikte işlenmesi halinde her suçtan ayrı ayrı yaptırım uygulanmak yerine en ağır ağır yaptırımı içeren suçtan cezalandırma yoluna gidilmelidir.
Sanığın olay günü pantolonunu indirmiş vaziyette cinsel organını yoldan geçmekte olan reşit mağdureye göstererek peşinden gitmesi şeklinde sübuta eren eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketlerde bulunma ve aynı Kanunun 105/1. maddesinde yer alan cinsel taciz suçlarını oluşturup, tek eylemle birden fazla suçun işlenmesi nedeniyle sanık hakkında TCK’nın 44. maddesinde yer alan fikri içtima kuralı gereğince sadece cinsel taciz suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği ve mahkemece bu suçla ilgili ceza tayin edildiği gözetilerek alenen hayasızca hareketlerde bulunma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu suçtan da mahkumiyet kararı verilmesi, bozma nedenidir.
…
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/43435 E. , 2017/10556 K.
Katılanların yolda yürüdükleri sırada sanığın, pantalonunun önü açık bir şekilde görülmesi, sonrasında sanığın katılanların önüne tekrar çıkarak arabadan inip katılanlara karşı cinsel organını sallaması şeklinde gerçekleşen eyleminde, TCK’nın 105. maddesi kapsamında cinsel taciz suçunun yanı sıra, bu eylemi aleni olarak gerçekleştirmiş olması sebebiyle TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen hayasızca harekette bulunma suçunun da subut bulduğu anlaşılmakla; tek eylemle birden fazla suçun oluşmasına sebebiyet veren sanık hakkında TCK’nın 44. maddesinde yer alan fikri ictima kuralları gereğince bu suçlara ilişkin en ağır cezayı öngören TCK’nın 105. maddesine göre cezalandırılmasına karar verilmekle birlikte, hayasızca hareketlerde bulunma suçundan açılan davaya ilişkin olarak da karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, bozma nedenidir.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/3143 E. , 2019/7014 K.
- TCK 225
- Cinsel eylemler somut bir kimseye yönelik değilse, TCK m.225’te düzenlenen hayasızca hareketler suçu oluşur.
Sanığın, parkta alenen cinsel organını göstermesi biçiminde gerçekleşen eyleminde, müştekinin, “sanığın eyleminin kendisine yönelik olmadığı ve cinsel organını alenen teşhir ettiği yönündeki beyanı” da dikkate alındığında, sanığın eyleminin belli bir kişiye yönelik olmaması karşısında, eylemin TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketlerde bulunma suçunu oluşturduğu ve bu suç yönünden sanık hakkında hüküm kurulması gerekirken, eylemin yanlış yorumlanarak kişiye yönelik olmadığı halde cinsel taciz suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip, hayasızca hareketlerde bulunma suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/19962 E. , 2021/19957 K.
- TCK 225
- Şikayetçileri hedef alarak gerçekleştirilen cinsel eylemler hayasızca hareketler suçunu değil, cinsel taciz suçunu oluşturur.
Cinsel amaçlı hareketlerin, doğrudan mağduru hedef alarak gerçekleştirilmesi halinde cinsel taciz suçu, mağduru hedef almadan ve alenen gerçekleştirilmesi halinde ise TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketler suçu oluşacaktır. Somut olayda, müşteki beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamıyla davaya konu eylemlerini müştekileri hedef alarak gerçekleştirdiği anlaşılan sanık hakkında TCK’nın 105/1, 105/2-e, 43/2. madde ve fıkraları uyarınca hüküm kurulması gerekirken, hatalı değerlendirmeyle hayasızca hareketler suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, bozma nedenidir.
YARGITAY 14. CEZA DAİRESİ Esas : 2012/873 Karar : 2013/13300 Tarih : 16.12.2013
-
TCK 225. Madde
-
Hayasızca Hareketler Suçu
Sanığın parkta katılanların bulunduğu sırada onlara dönerek ve herkesin göreceği şekilde mastürbasyon yapma eyleminin TCK.nın 105. maddesinde öngörülen cinsel taciz ve 225. maddesinde öngörülen alenen hayâsızca harekette bulunma suçlarını oluşturduğu; tek eylemle birden fazla suçun oluşmasına yol açması nedeniyle sanık hakkında TCK.nın 44. maddesi uyarınca fikri içtima kuralları gereğince bu suçlara ilişkin en ağır cezayı öngören TCK.nın 105. maddesinin uygulanması gerektiği ve cezanın belirlenmesi esnasında da 225. maddedeki cezanın alt sınırının 105. maddedeki cezanın alt sınırında daha fazla olması karşısında hakkaniyet gereği 105. madde ile belirlenen cezanın 225. maddede öngörülen cezanın alt sınırından az olamayacağının gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ( ONANMASINA ), oy birliğiyle karar verildi.
YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ Esas : 2015/43435 Karar : 2017/10556 Tarih : 9.10.2017
-
TCK 225. Madde
-
Hayasızca Hareketler Suçu
Katılanların yolda yürüdükleri sırada sanığın, pantalonunun önü açık bir şekilde görülmesi, sonrasında sanığın katılanların önüne tekrar çıkarak arabadan inip katılanlara karşı cinsel organını sallaması şeklinde gerçekleşen eyleminde, TCK’nın 105. maddesi kapsamında cinsel taciz suçunun yanı sıra, bu eylemi aleni olarak gerçekleştirmiş olması sebebiyle TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen hayasızca harekette bulunma suçunun da subut bulduğu anlaşılmakla; tek eylemle birden fazla suçun oluşmasına sebebiyet veren sanık hakkında TCK’nın 44. maddesinde yer alan fikri ictima kuralları gereğince bu suçlara ilişkin en ağır cezayı öngören TCK’nın 105. maddesine göre cezalandırılmasına karar verilmekle birlikte, hayasızca hareketlerde bulunma suçundan açılan davaya ilişkin olarak da karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında kurulan hükümde, TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması sırasında ¼ oranında artırım yapılırken cezanın “7 ay 15” gün yerine “4 ay 15” gün olarak hesaplanmak suretiyle eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık … ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/10/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ Esas : 2016/8933 Karar : 2016/15060 Tarih : 28.09.2016
-
TCK 225. Madde
-
Hayasızca Hareketler Suçu
Katılanın yolda yürüdüğü sırada sanığın, pantalonunun önü açık bir şekilde katılanın önüne çıkması, cinsel organını göstererek “Nasıl büyük mü, küçük mü” demesi ve katılanın korkarak olay yerinden kaçması üzerine sanığın, katılanın arkasından cinsel organını elinde tutarak koşması şeklinde gerçekleşen eyleminde, TCK’nın 105. maddesi kapsamında cinsel taciz suçunun yanı sıra, bu eylemi aleni olarak gerçekleştirmiş olması sebebiyle TCK’nın 225. maddesinde düzenlenen hayasızca harekette bulunma suçunun da subut bulduğu anlaşılmakla; tek eylemle birden fazla suçun oluşmasına sebebiyet veren sanık hakkında TCK’nın 44. maddesinde yer alan fikri ictima kuralları gereğince bu suçlara ilişkin en ağır cezayı öngören TCK’nın 105. maddesine göre cezalandırılmasına karar verilmekle birlikte, hayasızca hareketlerde bulunma suçundan açılan davaya ilişkin olarak da karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.