0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Denetimli Serbestlikte İmza Yükümlülüğü Nedir?

Denetimli serbestlikte imza atma yükümlülüğü, hükümlünün cezaevinde belli bir müddet kaldıktan sonra cezasını imza atarak toplum içinde infaz etmesine olanak sağlayan bir cezanın infazı biçimidir. Denetimli serbestlikte imza yükümlülüğü, bir adli kontrol biçimi olmayıp hükümlünün imza atarak gün be gün cezasının infazını tamamlaması yöntemidir. Denetimli serbestlik, hukuki niteliği itibariyle esasen hükümlünün koşullu salıverilmesi anlamına gelmektedir. Ancak, teknik olarak koşullu salıverilme kararı denetimli serbestlik süresi bittikten sonra verilmektedir.

Denetimli serbestlikte imza atma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, aşağıda açıkladığımız şartlar gerçekleştiğinde hükümlünün tekrar açık cezaevine konulmasını gerektirir. Özellikle belirtelim ki, denetimli serbestlik altında imza yükümlülüğüne hükümlünün tahliyesi ile başlanır, en fazla hakkında koşullu salıverilme kararı verilen tarihe kadar sürdürülür.

Denetimli Serbestlikte İmza Yükümlülüğü Nasıl Uygulanır?

Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ilişkin kararlar, ceza infaz kurumu idaresince tüm ekleri ile birlikte ilgili denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderilir ve denetimli serbestlik müdürlüğünce bu karar, aynı gün kaydedilir (Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği m.40/2).

Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın imza atma yükümlülüğünü de kapsayan şekilde infazına karar verilmesi halinde, hükümlüye ayrıca denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmesi için tebligat yapılmaz. Hükümlünün süresi içinde müdürlüğe gelmesi beklenir (Denetimli Sernestlik Hizmetleri Yönetmeliği m.41/5). Hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına karar verilen hükümlü ceza infaz kurumundan çıktıktan sonra beş gün içerisinde talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmek zorundadır. Müdürlüğe müracaat için gereken beş günlük süre, hükümlünün ceza infaz kurumundan ayrılışını takip eden günden itibaren başlar. Son gün bir tatile rastlarsa, süre tatilin ertesi günü mesai saati bitiminde sona erer (Yönetmelik m.79/1-2). Hükümlünün ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, cezaevinde verdiği talep dilekçesinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne beş gün içinde müracaat etmemesi halinde hâlinde, komisyonun kararı üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için açık ceza cezaevine gönderilmesi, infaz hâkiminden talep edilir. İnfaz hâkiminden karar gelene kadar, denetimli serbestlik tedbirinin infazına devam edilir (Yönetmelik m.87). İnfaz hakimi, süresinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmayan hükümlünün açık cezaevine iadesine karar verir.

Hükümlü, denetimli serbestlik müdürlüğüne beş gün içerisinde müracaat etmezse yedinci günü mesai bitimine kadar beklenir. Yedinci günden sonra kayıt kapatılarak herhangi bir işlem yapılmadan infaz hâkiminden hükümlünün açık ceza infaz kurumuna iadesi istenir. Hükümlünün altıncı veya yedinci günü müracaat etmesi ve mazeret bildirmesi halinde kayıt kapatılmaz; hükümlünün beyanı, varsa mazereti ve buna ilişkin belge, bilgi veya beyan tutanak altına alınarak, hazırlanan tutanak dosyası ile birlikte karar verilmek üzere infaz hâkimine gönderilir. İnfaz hâkiminin kararına göre işlem yapılır (Yönetmelik m.79/6-7).

Müdürlüğe müracaat için gereken beş günlük süre, hükümlünün ceza infaz kurumundan ayrılışını takip eden günden itibaren başlar. 5 günlük süreden kast edilen 5 iş günü süresi değildir, hafta sonu da süreler işlemektedir:

Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilen hükümlünün, kendisine usulüne uygun şekilde tebliğ edilen karara rağmen, Ceza İnfaz Kurumundan tahliye edildikten sonra kendisine tanınan 5 günlük yasal süre içerisinde geçerli bir mazereti olmaksızın Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmediği kabul edilerek 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin 7 fıkrası gereğince hakkında verilen denetimli serbestlik kararının kaldırılarak, şartla tahliye tarihine kadar olan cezasının infazı amacıyla Açık Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmesine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur (Y1CD-2025/2315 E. , 2025/3752 K.).

Süresinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvuran hükümlü hakkında bir denetim planı hazırlanır. Denetim planı hazırlanırken hükümlünün öznel durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınır. Denetim planında hükümlünün hangi günler haftada kaz kez imza atma yükümlülüğünde olacağı belirtilir. Denetim planlarında, uygulamanın ilk aylarında haftada bir kaç kez, daha sonra haftada bir kez, en son ayda 1 kez imza şeklinde planlar. Hükümlü, imza atma yükümlülüğünü ikametgahına en yakın polis merkezi/karakolu veya jandarma karakoluna giderek yerine getirir.

İmza yükümlülüğü, hükümlünün cezaevinde cezasını infaz etmesinden daha ağır sonuçlar doğurmamalıdır. İmza atma yükümlülüğü hükümlünün denetimine, topluma kazandırılmasına ve iyileştirilmesine imkân verecek ve infazı mümkün olacak şekilde belirlenmelidir.

Denetimli Serbestlikte İmza Yükümlülüğünün İhlali ve Uyarma

Hükümlü denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından belirlenen programa devam etmek ve yükümlülüklere uymak zorundadır. Hükümlünün müdürlüğün belirlediği “programa/yükümlülüklere riayet etmemede ısrar etmesi” halinde denetimli serbestlik yasası ihlal edilmiş sayılır. Denetimli serbestlik yükümlülüklerine uymayan hükümlünün kaydı kapatılarak hükümlü cezasının infazı için açık cezaevine alınır.

Uygulamada belirlenen programa/yükümlülüklere üç kez riayet edilmemesi “programa/yükümlülüklere uymamada ısrar” olarak kabul edilmektedir. Nitekim, bir kez imza atmayan bir kez de görüşmeye gitmeyen ve bu nedenlerle iki kez yazılı bir şekilde uyarılan hükümlünün iki yazılı uyarıdan sonra bir seminere daha katılmayarak üçüncü kez yükümlülüğünü yerine getirmediğinde denetimli serbestliği ihlal ettiği kabul edilmektedir. Hükümlünün üst üste üç kez imza yükümlülüğünü ihlal etmesi de (iki kez yazılı uyarılmış olmak şartıyla) “programa/yükümlülüklere uymamada ısrar” olarak değerlendirilmektedir. Yükümlünün ikinci kez uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde üçüncü ihlalin tespit edilmesi halinde denetimli serbestlik dosyasının kapatılması ile ilgili süreç başlatılır (Yönetmelik m.44).

Suça sürüklenen çocuklar ve denetimli serbestlik kararının infazına başlandığı tarihte çocuk olup infaz sürecinde on sekiz yaşını dolduranlar bakımından ise yükümlünün bir yıl içerisinde üçüncü kez uyarılmasının ardından bir yıl içinde dördüncü ihlalin tespit edilmesi halinde dosyanın kapatılarak karar vermek üzere infaz hakimliğine gönderilir.

Yükümlülüğün ihlaline ilişkin uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Uyarı için yapılan tebligatta, bir yıl içerisinde suça sürüklenen çocuklar ve denetimli serbestlik kararının infazına başlandığı tarihte çocuk olup infaz sürecinde on sekiz yaşını dolduranlar bakımından dördüncü kez, diğer tüm yükümlüler bakımından üçüncü kez ihlal durumunun tespit edilmesi halinde tekrar bir uyarının yapılmayacağı, dosyanın kapatılması ile ilgili sürecin başlatılacağı ve dosyanın infaz hakimliğine gönderileceği yükümlüye ihtar edilir. İnfaz hakimliği, denetimli serbestlik tedbiri kapsamında imza yükümlülüğünü mazeretsiz bir şekilde ihlal eden hükümlünün açık cezaevine gönderilmesine karar verir.

Denetimli Serbestlik İmza Yükümlülüğüne İtiraz

Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına veya koşullu salıverilmede denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenecek yükümlülüklere tabi tutulmasına karar verilen hükümlüler hakkında belirlenen yükümlülüklerin değiştirilmesine komisyon tarafından karar verilir (Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği m.45/2).

Hükümlünün imza yükümlülüğünün kapsamına, gün sayısına, saatlerine itiraz veya şikayet hakkı vardır. Hükümlünün imza atma yükümlülüğüne itiraz veya şikayet süreci şu şekildedir:

1. Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne İtiraz: Hükümlü, denetim planına, denetim planın içeriğinde yer alan imza yükümlülüğüne öncelikle denetimli serbestlik müdürlüğüne itiraz edebilir. İmza yükümlülüğüne ilişkin işlemin hükümlünün durumuna uygun bir şekilde müdürlükçe değiştirilmemesi halinde, hükümlü infaz hakimliğine şikayet edebilir. Müdürlük işlemlerine karşı yapılan itirazlar infaz işlemlerini değerlendirme komisyonu tarafından, koruma kurulu kararlarına karşı itirazlar koruma kurulu tarafından incelenerek sonuçlandırılır. (Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği m.48).

2. İnfaz Hakimliğine Şikayet: Yükümlü, hakkındaki işlem ve eylemleri öğrendiği tarihten itibaren 15 gün, her halde işlem ve eylemlerin yapıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde şikâyet yoluyla infaz hâkimliğine başvurabilir. Şikâyet, dilekçe ile doğrudan infaz hâkimliğine yapılabileceği gibi; Cumhuriyet başsavcılığı veya denetimli serbestlik müdürlüğü aracılığıyla da yapılabilir. Doğrudan infaz hâkimliğine yapılmayan başvurular hemen ve en geç üç gün içinde infaz hâkimliğine gönderilir. Sözlü yapılan şikâyet, tutanağa bağlanır ve tutanağın bir sureti başvurana verilir.Şikâyet yoluna başvurulması, yapılan işlem veya faaliyetin yerine getirilmesini durdurmaz. Ancak infaz hâkimi giderilmesi güç veya imkânsız sonuçların doğması ve işlem veya faaliyetin açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda işlem veya faaliyetin ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir (Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği m.48).

İmza yükümlüsüne verilen belgede, yükümlünün şikâyet ve itiraz hakkı ile süresi açıkça belirtilir.

Denetimli Serbestlik Kararlarının Değiştirilmesi, Durdurulması veya Kaldırılması

Hükümlünün itirazı veya şikayeti üzerine denetimli serbestlik tedbirinin kapsamının değiştirilebieceğini yukarda açıkladık. Hükümlünün itirazı veya şikayeti dışında da bazı hallerde denetimli serbestlik tedbiri değiştirilebilir, durdurulabilir veya kaldırılabilir.

İmza yükümlülüğünü ihtiva eden denetimli serbestlik kararının;

  • Yükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi,

  • İnfazının mümkün olmaması,

  • Yükümlünün tutuklanması, hapis cezasının infazına başlanması veya askere alınması nedeniyle infazının imkânsız hale gelmesi,

  • 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 40. maddesinin birinci fıkrası uyarınca tedbirden beklenen yararın elde edilmesi,

  • Hapis cezasından daha ağır sonuçlar doğurması,

durumunda vaka sorumlusunun önerisi üzerine infaz işlerini değerlendirme komisyonu tarafından ilgili yargı merciinden denetimli serbestlik kararının değiştirilmesi, kaldırılması veya uygun olan başka karar verilmesi talep edilebilir.

Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına karar verilen hükümlüler hakkında belirlenen yükümlülüklerin değiştirilmesine infaz işlerini değerlendirme komisyonu tarafından karar verilir (Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği m.45).

Denetimli Serbestlik İmza Yükümlülüğü İhlali Yargıtay Kararları


Üç Kez İmza Yükümlülüğü İhlali ve Denetimli Serbestlik Dosyasının Kapatılması

Her ne kadar, denetimli serbestlik kararının infazı sırasında şüphelinin iki defa yükümlülüğü ihlâl etmesi ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından bir kez uyarılmasının yürürlükteki yönetmelik düzenlemesine göre yükümlülüğe uymamakta ısrar olarak kabul edilebilecek ise de,

Bursa 32. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında yürürlüğe girmiş olan Yönetmeliğin 44/3. maddesi uyarınca şüphelinin ikinci ihlalinden sonra ikinci kez yazılı olarak uyarılması ve sonrasında üçüncü kez yükümlülüğünü ihlal etmesi halinde yükümlülüğe uymamakta ısrar etmiş sayılacağı, şüphelinin iki defa yükümlülüğe uymaması ve bir kez uyarılması şeklinde gelişen süreçte sonradan yürürlüğe giren Yönetmelik düzenlemesi uyarınca yükümlülüğe uymamakta ısrar şartının gerçekleşmiş sayılamayacağı,

Açıklanan nedenlerle, Bursa 32. Asliye Ceza Mahkemesince yargılama sırasında yükümlülüklere uymamada ısrar koşuluna ilişkin sanık lehine düzenleme içeren 11.10.2021 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmelik düzenlemesi ile yükümlülüklere uymamada ısrar şartına ilişkin yapılan değişiklik doğrultusunda somut olayda “kovuşturma şartı” olan “ısrar koşulu”nun gerçekleşmediği anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesinin 2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyet kararı verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2024/286 E. , 2025/7743 K.).

İmza Atma Yükümlülüğünün İhlali ve Sağlık Mazereti

Şartla tahliye tarihine kadar olan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infaz edilmesine karar verilen hükümlünün hakkında Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından hazırlanan denetim planınına uyarıya rağmen ısrarla uymadığı gerekçesiyle hakkında verilen denetimli serbestlik kararının kaldırılarak Açık Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmesine karar verilmiş ise de, yükümlülüğü son ihlal tarihi olarak kabul edilen 17.01.2024 tarihinde hükümlünün sağlık sorunları nedeniyle Devlet Hastanesine gittiği ve orada muayene olduğu ve aynı gün diş tedavisi amacıyla diş hekimine müracaat ettiği, imza yükümlülüğünü denetim planında belirlenen saat dışında olsa da aynı gün saat 21.55 de yerine getirdiği İlçe Jandarma Komutanlığının 18.01.2024 tarihli ve 2023/1468 muh. Sayılı yazısı içeriğinden anlaşılmakla, sağlık mazereti nedeniyle yükümlülüğünü zamanında yerine getiremediğine ilişkin mazeretinin geçerli olduğu kabul edilerek itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür (Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2024/5591 E. , 2025/844 K.).

Şartla tahliye tarihine kadar olan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infaz edilmesine karar verilen hükümlünün hakkında Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından hazırlanan denetim planınına uyarıya rağmen ısrarla uymadığı gerekçesiyle hakkında verilen denetimli serbestlik kararının kaldırılarak Açık Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmesine karar verilmiş ise de, yükümlülüğü son ihlal tarihi olarak kabul edilen 21.11.2023 tarihinde hükümlünün sağlık sorunları nedeniyle Devlet Hastanesine gittiği ve orada muayene olduğu ve aynı gün Eczaneden ilaç aldığına dair ekran görüntüsü bulunduğu anlaşılmakla, sağlık mazereti nedeniyle yükümlülüğünü zamanında yerine getiremediğine ilişkin mazeretinin geçerli olduğu kabul edilerek itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür (Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2025/910 E. , 2025/3757 K.

Adli Kontrol ve Denetimli Serbestlik Dosyasının Birbirine Karıştırıldığı İddiası

.Hükümlü vekilinin, hükümlü hakkında aynı süre içerisinde başka bir dosyadan verilen adli kontrol kararı bulunduğu ve adli kontrol kararı gereği imza atmak amacıyla karakola müracaat ettiğini ancak yaşı gereği Denetimli Serbestlik Müdürlüğündeki dosyası için müracaat etmesi gerektiğini unuttuğunu, adli kontrol kararı ile denetimli serbestlik kararını birbirinden ayırt edemediğini ileri sürüp, kanun yararına bozma istem yazısında da adli kontrol ve denetimli serbestlik dosyalarının incelenerek her iki imza atma yükümlülüğünün de aynı bina içerisinde olup olmadığı araştırılarak bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de, dosya kapsamına göre, hükümlü hakkında Patnos Sulh Ceza Hakimliği tarafından 05.09.2024 tarihli ve 2024/1094 değişik iş sayılı kararı ile yakalama kararı verildiği, Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/35 Esas sayılı dosyası kapsamında verilen adli kontrol kararına ilişkin imza yükümlülüğünü yerine getirmek amacıyla 09.09.2024 tarihinde …. Jandarma Karakol Komutanlığına başvurduğu, adli kontrol kararının verildiği tarih, imza atma yükümlülüğünü yerine getirmek için yaptığı başvuru tarihi dikkate alındığında, savunmada ileri sürüldüğü gibi Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmesi gereken tarih ile adli kontrol kararının aynı sürede olmadığı gibi karıştırılması gibi bir durumunda söz konusu olmadığı, Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmesi gereken son tarih 02.09.2024 olmasına rağmen, hükümlü hakkında başka bir dosyadan 05.09.2024 tarihinde karar verildiği gibi hükümlünün bu adli kontrol kararı kapsamında müracaat ettiği tarihinin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmesi gereken tarihten 7 gün sonra olması dikkate alındığında savunmada ileri sürülen mazeretin geçerli ve yasal olmadığı gibi adli kontrol kararı ile denetimli serbestlik kararının aynı binada yerine getirilip getirilmediği konusunda araştırma yapılmamasının açıklanan mevcut duruma göre bir eksiklik olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, İnfaz hakimliğince hükümlünün Açık Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmesine dair verilen karara karşı yapılan itirazın reddine dair itiraz merciince verilen karar da usul ve kanuna aykırılık görülmediğinden, haklı sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2025/2315 E. , 2025/3752 K.).

İmza Yükümlülüğü Tedbirine İtiraz Edilmesi

Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından hükümlü ile ilgili denetim planı hazırlanarak hükümlüye tebliğ edildiği, hükümlü vekilinin 01.04.2024 tarihli dilekçe ile denetim planındaki imza yükümlülüğünün iptal edilmesine karar verilmesini isteyip, denetim planına itiraz ettiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 17.04.2024 tarihli ve 2024/16335 sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, hükümlü vekilinin karara itiraz etmesi üzerine dosyanın İnfaz Hakimliğine gönderildiği ve İnfaz Hakimliğinin 25.04.2024 tarihli ve 2024/3607 Esas, 2024/3566 Karar sayılı kararı ile “….hükümlünün makul ve kabul edilebilir bir mazeretinin bulunmadığının değerlendirildiği, kaldıki cezasını denetimli serbestlik suretiyle infaz eden hükümlünün Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 43. maddesi gereğince hakkında verilen yükümlülükleri etkisiz kılacak yada aksatacak şekilde müdürlüğün yetki sınırları dışına izinsiz çıkamayacağı, … bu nedenle hükümlünün yurt dışında yaşaması ve çalışması sebebiyle imza yükümlülüğünün kaldırılması talebinin Hakimliğimizce yerinde görülmediği,” gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, hükümlü vekilinin bu karara karşı itiraz ettiği anlaşılmakla, hükümlü hakkında cezasının infazına başlandığı, hakkında denetimli serbestlik kararının verildiği tarih dikkate alındığında hükümlünün 5275 sayılı Kanun’un Geçici 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan, “105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezası infaz edilip geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle 31/7/2023 tarihi itibarıyla izinde bulunan hükümlüler, koşullu salıverilme tarihine kadar olan süreleri 105/A maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen yükümlülüklere tabi olmadan geçirirler.’’ şeklindeki düzenlemeden yararlanmasının mümkün olmadığı gözetilerek, itiraz merciince hükümlünün denetim planında yer alan imza atma yükümlülüğünün kaldırılması isteminin reddine ilişkin İnfaz Hakimliğince verilen kararın yerinde olup olmadığı yönünden inceleme yapılarak hükümlünün hukuki durumunun değerlendirilmesi ve bir karar verilmesi gerekirken, “….denetimli serbestlik süresinin 1 (bir) yıl olarak belirlendiği ve 31.07.2023 tarihi öncesine denk geldiği “ gerekçesiyle “ hükümlü hakkında denetim tedbiri uygulanmasına yer olmadığına” dair verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür (Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2024/6510 E. , 2025/1080 K.).


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS