0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

İstinaf İstemi ve Süresi

CMK Madde 273

(1) İstinaf istemi, hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. Tutuklu sanık hakkında 263 üncü madde hükmü saklıdır. (Not: Bu fıkrada yer alan “hükmün açıklanmasından itibaren” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 2023/144 esas, 2023/137 karar sayısıyla iptal edilmiştir. İptal hükmü, kararın resmi gazetede yayın tarihi olan 24.10.2023 tarihinden itibaren 9 ay sonra yürürlüğe girecektir.).

(2) Hüküm, istinaf yoluna başvurma hakkı olanların yokluğunda açıklanmışsa, süre tebliğ tarihinden başlar.

(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/75 md.) Ağır ceza mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcıları, mahkemelerinin yargı çevresi içerisindeki asliye mahkemelerinin hükümlerine karşı, kararın o yer Cumhuriyet başsavcılığına geliş tarihinden itibaren yedi gün içinde istinaf yoluna başvurabilirler.

(4) Sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanların dilekçe veya beyanında, başvuruya ilişkin nedenlerin gösterilmemesi inceleme yapılmasına engel olmaz.

(5) Cumhuriyet savcısı, istinaf yoluna başvurma nedenlerini gerekçeleriyle birlikte yazılı isteminde açıkça gösterir. Bu istem ilgililere tebliğ edilir. İlgililer, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde bu husustaki cevaplarını bildirebilirler.



CMK Madde 273 Gerekçesi

İstinaf incelemesi, onbeş yıl ve daha fazla hürriyeti bağlayıcı cezalar ile ölüm cezalarına ait hükümler ayrık, başvuru hakkına sahip olanın istemi üzerine yapılır. Başvuru, hükmü veren mahkemeye dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine beyanda bulunulması şeklinde olur. Beyan tutanağa geçirilir ve hâkime onaylattırılır.

Tutuklu sanık 293 üncü madde uyarınca başvurusunu, tutuklu bulunduğu kurum müdürüne de yapabilir.

İstinaf yoluna başvuru süresi yedi gün olup, bu süre hükmün açıklanması, açıklama kanun yoluna başvuru hakkı olanların yokluğunda yapılmış ise süre hükmün tebliği tarihinden itibaren başlayacaktır.

Asliye ceza mahkemelerinde görevli Cumhuriyet savcıları, bu mahkemenin yargı çevresine dahil olan sulh ceza mahkemelerinin; ağır ceza mahkemelerinin Cumhuriyet savcıları da, ağır ceza mahkemesinin yargı çevresi içerisinde yer alan asliye ve sulh ceza mahkemelerinin hükümlerine karşı, kararın kendilerine geliş tarihinden itibaren yedi gün içinde istinaf yoluna başvurabilirler.

Maddenin dördüncü fıkrasına göre sanık, katılan, katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görenler istinaf yoluna başvuru dilekçelerinde veya beyanlarında başvuru nedenlerini gösterebilecekleri gibi, göstermemiş olmaları inceleme yapılmasına engel değildir. Hükmün, istinaf yoluna başvurulabilir olması ve başvuranın buna hakkının bulunması incelenmesi için yeterlidir. Ancak, beşinci fıkra gereğince Cumhuriyet savcılarının istinaf yoluna başvuru nedenlerini yazılı istemlerinde gerekçeleriyle birlikte ve açıkça göstermeleri zorunludur.


CMK 273 İstinaf İstemi ve Süresi Yargıtay Kararları


Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2023/1410 E. , 2023/5677 K.

  • CMK 273
  • Hüküm tarafların yüzüne karşı gerekçeleri ile birlikte açıklanmışsa istinaf süresinin tefhim tarihinden itibaren, gerekçeleri ile açıklanmayıp sadece kısa kararın açıklandığı kararlar yönünden ise; istinaf süresinin tebliğden itibaren başlayacağının kabulü gerekir.

Anayasa Mahkemesinin 14.09.2022 tarihli … … ve …. … Başvurusu hakkındaki kararı ile;

“40.Başvuruya konu olayda derece mahkemelerinin kısa kararında gerekçeye yer verilmeyip sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği anlaşılmıştır. Nitekim kısa kararlarda da (bkz. § 10) karara ilişkin ayrıntıların gerekçeli kararda gösterileceği ifade edilmiştir. 41.Somut olayda istinaf başvuru süresinin yukarıda yer verilen Kanun hükmüne göre tefhim veya tebliğden itibaren on gün olduğuna ilişkin duraksama bulunmamaktadır. Duraksama sürenin hangi durumda tefhimden hangi durumda tebliğden başlatılacağı hususundan kaynaklanmaktadır. Anayasa Mahkemesinin Nihal Uslukol kararında da belirtildiği üzere gerek ilgili Kanun hükmü ve gerekse buna ilişkin Yargıtay içtihadına göre gerekçesi açıklanmamış bir hüküm tefhim edilmiş bir hüküm sayılmamakta ve dolayısıyla gerekçeli karar tebliğ ya da tefhim edilmeden kanun yoluna başvurma süresi başlamamaktadır. Nitekim başvuruya konu kararlarda da tefhimde İcra Mahkemelerinin gerekçesi açıklanmadığı için hükme karşı başvurucular tarafından tebliğinden itibaren on gün içinde kanun yoluna başvurulmuştur.

42.Yukarıda belirtilen tespitler ışığında somut olay değerlendirildiğinde başvurucuların kısa kararla birlikte kararın gerekçesini öğrenemediği, dolayısıyla karar gerekçesini bilmeyen başvuruculardan kısa kararın tefhiminden itibaren istinaf kanun yoluna başvurmalarını beklemenin başvuruculara ağır bir külfet yüklediği anlaşılmıştır. Bu durumda kanun yolu mercilerinin somut olayın koşullarında istinaf süresini, İcra Mahkemeleri tarafından karar gerekçesi açıklanmadan tefhim tarihinden itibaren başlatmasına ilişkin yorumlarının öngörülemez nitelikte olduğu, başvurucuların katlanmak zorunda kaldığı külfetin hedeflenen meşru amaçla orantısız olduğu, dolayısıyla müdahalenin ölçülü olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

43.Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma … kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

Başvurucu olan tarafların kısa kararla birlikte kararın gerekçesini öğrenemediğinden istinaf isteklerinin süreden reddine karar verilmesi nedeniyle mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.”

Değerlendirme

Hüküm, bir muhakemenin sonucunda verilen ve uyuşmazlığı çözen bir karar olup kararın gerekçesi ile birlikte taraflara usulüne uygun tefhim veya tebliğ edilmek zorundadır. İstinaf kanun yolu başvuru süresinin yukarıda yer verilen Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 273 üncü maddesine göre 7 gün olduğu belirlenmiş olup hüküm yüze karşı verilmiş ise tefhim tarihinden, yokluğunda verilmiş ise tebliğ tarihinden itibaren istinaf kanun yolu süresi başlamakta olup bu konuda Yargıtay içtihatlarında bir farklılık bulunmamaktadır.

Kanun hükmü açık olmakla birlikte; mahkemelerce tefhim edilen kararlar arasında farklılıklar bulunmaktadır. Çoğu mahkeme kararında, kararın ana hatları ile gerekçelerinin yazılmadığı sadece hüküm fıkrasının yer aldığı uygulamadan bilinmektedir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 230 uncu ve 232 nci maddelerine göre hazırlanan hükmün aynı Yasanın 231 inci maddesinin birinci fıkrası gereği duruşma tutanağına geçirildikten sonra gerekçesinin ana çizgileriyle taraflara anlatılması zorunludur.

Anayasa Mahkemesinin yukarıya alınan kararında da ayrıntılı olarak açıklandığı gibi, tefhim olunan ve duruşma tutanağına geçirilen kararda, kararın gerekçeleri yer almış ise istinaf süresinin tefhim tarihinden başlayacağı, aksi halde sürenin gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren başlayacağı açıktır.

Uygulamada birçok mahkemenin tefhim edilen kararlarında, kararın gerekçelerine yer verilmediği ve gerekçelerin yazılacak kararda yer alacağının belirtildiği görülmektedir. Tarafların gerekçesi açıklanmayan kararın gerekçelerini bilmesi beklenemeyeceğinden istinaf süresinin bu tarihten başlatılması adil yargılanma … ve mahkemeye erişim hakkının ihlali sonucunu doğurur.

V. KARAR

5237 sayılı Kanun’un 273 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca hüküm tarafların yüzüne karşı gerekçeleri ile birlikte açıklanmışsa istinaf süresinin tefhim tarihinden itibaren, gerekçeleri ile açıklanmayıp sadece kısa kararın açıklandığı kararlar yönünden ise; istinaf süresinin tebliğden itibaren başlayacağının kabulü ile; 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi uyarınca kısmen … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin görüşü doğrultusunda … Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesi ile … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi arasındaki UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİNE, karar verilmiştir.


YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ Esas : 2012/7926 Karar : 2014/15627 Tarih : 17.09.2014

  • CMK 273. Madde

  • İstinaf İstemi ve Süresi

Sanıklar savunmanının yüzüne karşı verilen hükümde; yasa yolunun, “mala zarar verme suçu yönünden verilen hüküm yönünden ceza miktarlarına göre CMK 272/3-a maddesi kesin olmak üzere, diğer hüküm yönünden verilen kararın tebliğ ve tefhiminden itibaren 7 gün içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ya da zabıt katibine yapılacak beyanın tutanağa geçirilmesiyle olmak üzere, CMK’nın 273/1. maddeleri uyarınca temyiz yolu açık olmak üzere suça sürüklenen çocukların yokluğunda ve suça sürüklenen çocuklar müdafii Av….’nın yüzüne karşı kapalı oturumda verilen karar usulen okunup anlatıldı” şeklinde belirtildiği ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 13.12.2011 gün ve 247/261 sayılı kararı ışığında, mesleği avukatlık olanın temyiz süresinin başlangıç tarihini bilecek konumda olması karşısında, 02.04.2009 tarihinde tefhim edilen hükmü, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK’nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 13.04.2009 havale tarihli dilekçe ile temyiz eden sanıklar savunmanı Av….’nın temyiz isteminin aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS