0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Yurdışından Getirilen Dövizin Beyan Edilmemesi ve İdari Para Cezası

(Y7CD-K.2021/16380)

Özet: Yurdışından getirilerek beyan edilmeyen döviz için 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 16/2. maddesi gereği idari para cezası kesilmelidir. Ancak, idari para cezasının kesilebilmesi için dövizi (dolar, euro, sterlin vb.) getiren yolcunun gümrük görevlileri tarafından beyana davet edilmiş olması ve yolcunun gerçeğe aykırı beyanda bulunmuş olması gerekir.

5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 16. maddesinde yer alan, “(1) Türk parası, döviz veya bunlarla ödemeyi sağlayan belgeleri yurt dışına çıkaran veya yurda getiren yolcular, gümrük idaresinin talebi üzerine bunlarla ilgili olarak tam ve doğru açıklama yapmakla mükelleftir. (2) Yetkililerce talep edildiği halde herhangi bir açıklama yapılmaması veya yanlış ya da yanıltıcı açıklama yapılması halinde, yolcu beraberindeki değerler gümrük idaresi tarafından muhafaza altına alınır. Gümrük idaresince, açıklamada bulunmayan yolculara taşıdıkları değerin, tutar konusunda gerçeğe aykırı açıklamada bulunan yolculara ise taşıdıkları değer ile açıkladıkları değer arasındaki farkın onda biri kadar idarî para cezası kesilir. Ayrıca durum şüpheli sayılarak Başkanlığa bildirilmekle birlikte ilgili diğer mercilere de intikal ettirilir. Binbeşyüz Yeni Türk Lirasına kadar olan farklar için bu fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın ‘Nakit Kontrolleri’ başlıklı 2016/1 sayılı genelgesinin Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun ve İlgili Mevzuat Kapsamında Uyulması Gereken Hususlar bölümünde yer alan, “..2)Yolcu tarafından yapılan açıklamanın doğru olup olmadığı gümrük idaresince gerçekleştirilecek kontrol suretiyle tespit edilir. Gerekli kolaylığı sağlamayan yolcuların üst eşya ve araçları Adli Önleme ve Arama Yönetmeliğine göre aranır. 3)Gümrük idaresinin yolcudan açıklama talep etmesini müteakip, EK-2’de yer alan “Nakit Açıklama Tutanağı” yolcunun sözlü açıklaması ve gümrük personelinin tespitlerine istinaden elektronik ortamda doldurulur ve dört nüsha olarak yazdırılır. Tutanaklar en az bir gümrük personeli ile açıklamada bulunan yolcu tarafından imzalanır. Talep edilmesi halinde bir nüshası yolcuya verilir. 4)Gümrük idaresince açıklama istenildiği halde, herhangi bir açıklama yapılmaması veya yanlış ya da yanıltıcı açıklama yapıldığının anlaşılması halinde, Nakit Açıklama Tutanağı düzenlenir. Nakit Açıklama Tutanağı en az iki memur ile açıklamada bulunan yolcu tarafından imzalanır. Tutanakların bir örneği Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’na gönderilir. Ayrıca gümrük idaresi tarafından 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 16 ncı maddesi gereğince; açıklanmayan miktarın %10’u tutarında idari para cezası uygulanarak yolcu beraberindeki tüm nakit muhafaza altına alınır. 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun 3’üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Cumhuriyet Savcılığına bildirilir ve alınacak talimata göre hareket edilir. 3.000 TL’ye kadar olan farklar için bu fıkra hükmü uygulanmaz..” şeklindeki düzenlemeler karşısında,

Somut olayda, yurt dışından ülkeye giriş yapan kabahatlinin sürücülüğünü yaptığı … plakalı otobüsün araç kontrol noktasında yapılan incelemesinde, sağ ön teker üstündeki dolapta bulunan valiz içerisindeki eşyaların altına saklanmış vaziyette bulunan kırmızı bir poşet içerisinde 100.000,00 İngiliz Sterlini ve 170.000,00 Euro cinsi efektif döviz ele geçirildiği, yapılan bu tespit üzerine kabahatli hakkında 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanununun 16/2. maddesine muhalefet ettiğinden bahisle anılan maddeye göre 147.790,40 Türk lirası tutarında idari yaptırım uygulanmış ise de;

07/08/1989 tarihli ve 89/14391 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına istinaden, 11/08/1989 tarihli ve 20249 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’ın “Döviz” başlıklı 4. maddesinin (a) bendi uyarınca, Türkiye’ye döviz ithalinin serbest olduğu, kabahatlinin 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 16. maddesi kapsamında beyanının alınması gerektiği ancak beyanı alınmadan hakkında idarî para cezası düzenlendiği gibi 04/08/2020 tarihli nakit açıklama tutanağında da muterizin herhangi bir açıklama yapmadığının belirtildiği, idarî para cezası olarak uygulanan 147.790,40 Türk lirasının, niçin bu miktar üzerinden belirlendiği hususunda söz konusu tutanakta hiçbir açıklamanın yer almadığı anlaşılmakla, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;

Dosya kapsamına göre kabahatlide ele geçen Euro ve İngiliz Pound’ucinsi dövizlerin, kabahat tarihindeki kur bilgilerinin, Merkez Bankası verilerinden alınarak döviz cinsi paranın, kabahat tarihi itibarı ile Türk Lirası karşılığının belirlendiği ve idari para cezası tutanağında da yasal dayanak olarak 5549 sayılı Kanunun 16/2. maddesinin gösterildiğinden, tespit edilen paranın % 10’ u oranına denk gelen 147.790,40 Türk Lirası idari para cezası bakımından; kanun yararına bozma ihbarnamesindeki tutanakta idari para cezasının miktarının belirlenmesi konusunda açıklama bulunmadığına ilişkin gerekçenin yerinde olmadığı, öte yandan gerek gümrük görevlileri tarafından tutulan tutanağa, gerekse kabahatlinin de imzası bulunan arama tutanağına göre kabahatliye bir beyanının olup olmadığının sorulduğu, kabahatlinin ise bir beyanının olmadığını belirttiği, dolayısıyla 5549 sayılı Yasanın 16. maddesi kapsamında bulunan dövizlerle ilgili, gümrük görevlilerinin talebine rağmen açıklama yapmayan kabahatli yönünden kabahatin oluşacağı anlaşılmakla;

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, CMK’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına kararın bozulmasına dair talebinin REDDİNE, 01.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Yurdışından Getirilen Dövizin Beyanda Bulunmadan Önce Yakalanması

(Y7CD-K.2021/16227)

Özet: Araçta gizlenmiş vaziyette dört adet naylon torba içerisinde desteler halinde 200.000,00 İngiliz poundu cinsi efektif döviz ele geçirildiği, yapılan bu tespit üzerine kabahatli hakkında 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanununun 16/2. maddesine muhalefet ettiğinden bahisle idari para cezası kesildiği anlaşılmaktadır. kabahatin oluşabilmesi için öncelikle idare tarafından kabahatliden açıklama talep edilmesi buna rağmen kabahatlinin açıklama yapmaması ya da yanlış-yanıltıcı açıklama yapılması gerekeceği, somut olayda ise zaten herhangi bir açıklama talep edilmeden önce kabahatlinin sürücülüğünü yaptığı araçta 03.08.2020 tarihinde yapılan aramada 200.000 İngiliz Pound’u bulunduğu anlaşıldığından yurtdışından döviz getirme nedeniyle idari para cezası kesilmesi mümkün değildir.

5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet eyleminden kabahatli Ş.B. hakkında, anılan Kanun’un 16/2. maddesi gereğince Ticaret Bakanlığı Kapıkule Gümrük Müdürlüğünün 04/08/2020 tarihli ve 92197804-102.03- E-00056318356 sayılı kararı ile uygulanan 180.456,00 Türk lirası idarî para cezasına karşı yapılan başvurunun reddine ilişkin Edirne 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06/11/2020 tarihli ve 2020/3410 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın, kararına itiraz edilen kurum vekili tarafından yapılan vekalet ücreti yönünden kabulüne, muteriz vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii EDİRNE 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 24/11/2020 tarihli ve 2020/4674 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 01.04.2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.05.2021 tarihli ve KYB. 2021-48864 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.

Mezkür ihbarnamede;

5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 16. maddesinde yer alan, “(1) Türk parası, döviz veya bunlarla ödemeyi sağlayan belgeleri yurt dışına çıkaran veya yurda getiren yolcular, gümrük idaresinin talebi üzerine bunlarla ilgili olarak tam ve doğru açıklama yapmakla mükelleftir. (2) Yetkililerce talep edildiği halde herhangi bir açıklama yapılmaması veya yanlış ya da yanıltıcı açıklama yapılması halinde, yolcu beraberindeki değerler gümrük idaresi tarafından muhafaza altına alınır. Gümrük idaresince, açıklamada bulunmayan yolculara taşıdıkları değerin, tutar konusunda gerçeğe aykırı açıklamada bulunan yolculara ise taşıdıkları değer ile açıkladıkları değer arasındaki farkın onda biri kadar idarî para cezası kesilir. Ayrıca durum şüpheli sayılarak Başkanlığa bildirilmekle birlikte ilgili diğer mercilere de intikal ettirilir. Binbeşyüz Yeni Türk Lirasına kadar olan farklar için bu fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın ‘Nakit Kontrolleri’ başlıklı 2016/1 sayılı genelgesinin Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun ve İlgili Mevzuat Kapsamında Uyulması Gereken Hususlar bölümünde yer alan, “..2)Yolcu tarafından yapılan açıklamanın doğru olup olmadığı gümrük idaresince gerçekleştirilecek kontrol suretiyle tespit edilir. Gerekli kolaylığı sağlamayan yolcuların üst eşya ve araçları Adli Önleme ve Arama Yönetmeliğine göre aranır. 3)Gümrük idaresinin yolcudan açıklama talep etmesini müteakip, EK-2’de yer alan “Nakit Açıklama Tutanağı” yolcunun sözlü açıklaması ve gümrük personelinin tespitlerine istinaden elektronik ortamda doldurulur ve dört nüsha olarak yazdırılır. Tutanaklar en az bir gümrük personeli ile açıklamada bulunan yolcu tarafından imzalanır. Talep edilmesi halinde bir nüshası yolcuya verilir. 4)Gümrük idaresince açıklama istenildiği halde, herhangi bir açıklama yapılmaması veya yanlış ya da yanıltıcı açıklama yapıldığının anlaşılması halinde, Nakit Açıklama Tutanağı düzenlenir. Nakit Açıklama Tutanağı en az iki memur ile açıklamada bulunan yolcu tarafından imzalanır. Tutanakların bir örneği Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’na gönderilir. Ayrıca gümrük idaresi tarafından 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 16 ncı maddesi gereğince; açıklanmayan miktarın %10’u tutarında idari para cezası uygulanarak yolcu beraberindeki tüm nakit muhafaza altına alınır. 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun 3üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Cumhuriyet Savcılığına bildirilir ve alınacak talimata göre hareket edilir. 3.000 TL’ye kadar olan farklar için bu fıkra hükmü uygulanmaz..” şeklindeki düzenlemeler karşısında,

Somut olayda, yurt dışından ülkeye giriş yapan kabahatlinin sürücülüğünü yaptığı 33 TE 863 plakalı tır ve 33 TE 864 plakalı dorsenin kabin araç kontrol noktasında yapılan incelemesinde, 34 TE 864 plakalı dorsenin sol yan tarafında bulunan dolapta gizlenmiş vaziyette dört adet naylon torba içerisinde desteler halinde 200.000,00 İngiliz poundu cinsi efektif döviz ele geçirildiği, yapılan bu tespit üzerine kabahatli hakkında 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanununun 16/2. maddesine muhalefet ettiğinden bahisle anılan maddeye göre 180.456,00 Türk lirası tutarında idari yaptırım uygulanmış ise de;

07/08/1989 tarihli ve 89/14391 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına istinaden, 11/08/1989 tarihli ve 20249 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’ın “Döviz” başlıklı 4. maddesinin (a) bendi uyarınca, Türkiye’ye döviz ithalinin serbest olduğu, kabahatlinin 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 16. maddesi kapsamında beyanının alınması gerektiği ancak beyanı alınmadan hakkında idarî para cezası düzenlendiği gibi 04/08/2020 tarihli nakit açıklama tutanağında da muterizin herhangi bir açıklama yapmadığının belirtildiği, idarî para cezası olarak uygulanan 180.456,00 Türk lirasının, niçin bu miktar üzerinden belirlendiği hususunda söz konusu tutanakta hiçbir açıklamanın yer almadığı anlaşılmakla, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;

Dosya kapsamına göre kabahatlide ele geçen İngiliz Pound’u cinsi dövizin, kabahat tarihindeki kur bilgilerinin, Merkez Bankası verilerinden alınarak döviz cinsi paranın, kabahat tarihi itibarı ile Türk Lirası karşılığının belirlendiği ve idari para cezası tutanağında, yasal dayanak olarak 5549 sayılı Kanunun 16/2. maddesinin gösterildiğinden, tespit edilen paranın % 10’ u oranına denk gelen 180.456,00 Türk Lirası idari para cezası bakımından; kanun yararına bozma ihbarnamesindeki tutanakta idari para cezasının miktarının belirlenmesi konusunda açıklama bulunmadığına ilişkin bölüm yerinde değil ise de 5549 sayılı Yasanın 16. Maddesinin birinci fıkrasında ‘‘Türk parası, döviz veya bunlarla ödemeyi sağlayan belgeleri yurt dışına çıkaran veya yurda getiren yolcular, gümrük idaresinin talebi üzerine bunlarla ilgili olarak tam ve doğru açıklama yapmakla mükelleftir.” şeklinde olduğu, bu mükellefiyete aykırılığın yaptırımının ise aynı maddenin ikinci fıkrasında “Yetkililerce talep edildiği halde herhangi bir açıklama yapılmaması veya yanlış ya da yanıltıcı açıklama yapılması halinde, yolcu beraberindeki değerler gümrük idaresi tarafından muhafaza altına alınır. Gümrük idaresince, açıklamada bulunmayan yolculara taşıdıkları değerin, tutar konusunda gerçeğe aykırı açıklamada bulunan yolculara ise taşıdıkları değer ile açıkladıkları değer arasındaki farkın onda biri kadar idarî para cezası kesilir. Ayrıca durum şüpheli sayılarak Başkanlığa bildirilmekle birlikte ilgili diğer mercilere de intikal ettirilir. Binbeşyüz Yeni Türk Lirasına kadar olan farklar için bu fıkra hükmü uygulanmaz.’’ şeklinde düzenlendiği, bu düzenlemelere göre de atılı kabahatin oluşabilmesi için öncelikle idare tarafından kabahatliden açıklama talep edilmesi buna rağmen kabahatlinin açıklama yapmaması ya da yanlış-yanıltıcı açıklama yapılması gerekeceği, somut olayda ise zaten herhangi bir açıklama talep edilmeden önce kabahatlinin sürücülüğünü yaptığı araçta 03.08.2020 tarihinde yapılan aramada 200.000 İngiliz Pound’u bulunduğu, bunun üzerine kabahatlinin hem şüpheli olarak beyanının alındığı hem de nakit açıklama tutanağı düzenlendiği, her iki belgede de kabahatli tarafından dövizin cins, miktar, menşe ve kaynağı yönünden açıklamada bulunulduğu gibi bu açıklamaların yanlış-yanıltıcı olduğuna dair bir tespitin de bulunmadığı, bu itibarla kabahatin oluşmayacağı anlaşılmakla;

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğindeki hususlar kısmen yerinde görüldüğünden Edirne 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 24.11.2020 tarih, 2020/4674 D.İş sayılı kararının CMK’nin 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, kabahatliye uygulanan idari para cezasının kaldırılmasına, 01.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Yurtdışından Getirilen Altının Ülkeye Sokulması

(Y7CD-K.2016/8234)

Suç tarihinde Aşkabat’tan Türkiye’ye hava yolu ile gelen Türkmenistan uyruklu sanıkların dış hatlar geliş katında B kapısından limanı terk etmek istedikleri sırada durumlarından şüphelenilmesi üzerine çantalarında yapılan x- ray kontrolünde, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre 1.040 gram ağırlığında bileklik ve yüzüklerden oluşan ziynet eşyasını yurda sokmak isterlerken yakalandıkları, 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma hakkındaki 32 sayılı Kararın 2/j-ix bendine göre işlenmiş altın olarak kabul edildiği, aynı kanunun 7-c maddesinde yer alan, “ Yolcular, beraberlerindeki kendilerine ait değeri 15.000 ABD Dolarını aşmayan ve ticari amaç taşımayan ziynet eşyası niteliğinde kıymetli madenlerden ve taşlardan yapılmış eşyaları yurda getirebilirler ve yurtdışına çıkarabilirler. Daha fazla değerdeki ziynet eşyalarının yurtdışına çıkarılması, girişte beyan edilmiş olmasına veya Türkiye’de satın alındığını tevsik etme şartına bağlıdır.” hükmü de gözetildiğinde sanıklarda beyan harici yurda sokulurken yakalanan eşyanın cins ve nitelik itibariyle ticari mahiyette olduğu gözetilmeden sanıkların mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraat ve iade hükmü kurulması, bozma nedenidir.

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS