0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Mahkeme İçtihadında Değişiklik Olağanüstü Kanun Yoluna Başvuru Hakkı Vermez

(CGK-K.2022/8)

İçtihat, yargılama makamlarının yargılanmak üzere kendilerine sunulan müşahhas olayla ilgili uyuşmazlığı çözen kararlarında mücerret olan hukukî sorun açısından benimsedikleri görüştür. 15.06.1949 tarihli ve 4-11 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, “Tevhidi içtihat kararlarına dayanılarak daha önce müstakar bir surette tatbik olunan içtihatlar dairesinde muhkem kaziye teşkil etmiş olan kararlar aleyhine karşı tashihi karar yoluna” gidilemeyeceği belirtilmiştir.

Nitekim, doktrinde de “Zamanın ihtiyaçlarına ve şartlarına göre değişmeye mahkûm olan hukuk telakkilerine müvazi olarak kazai içtihatlarda tebeddüller vaki olur. Fakat bu içtihat tebeddülleri kaide olarak makable şamil olmazlar. Mahkeme içtihadının değişmiş olması kanun yaranına bozmaya mahal vermez” (Prof. Dr. … … Değişmesi Nedeniyle Ceza Muhakemesinin Yenilenebilmesi Sorunu, s. 42-64, Ocak 1975, Yargıtay Dergisi; …-İçtihat Değişikliği Nedeniyle Karar Düzeltme ve Yargılamanın Yenilenmesi, http: tbbdergisi.barobirlik.org.tr/ml988-l9883-1068). şeklinde görüşler ileri sürülmüştür.

Mahkeme içtihatlarındaki değişim yargı organlarının takdir yetkisi kapsamında kalmakta olup böyle bir değişiklik özü itibarıyla önceki çözümün tatminkar bulunmaması anlamına gelir. Ancak aynı hususta daha önce çıkan kararlardan farklı bir hüküm kurulması hâlinde mahkemelerce bu farklılaşmaya ilişkin makul bir açıklama getirilmesi gerekmektedir (… Eski Yugoslav Cumhuriyeti. B. No: 29784/07, 18/7/2013. § 49).

Anayasa Mahkemesi de “Hukuk kurallarının ne şekilde yorumlanacağı veya birden fazla yorumunun mümkün olduğu durumlarda bu yorumlardan hangisinin benimseneceği derece mahkemelerinin yetkisinde olan bir husustur. Anayasa Mahkemesinin kanunilik ilkesi bağlamındaki görevi, hukuk kurallarının birden fazla yorumunun hukuki belirlilik ve öngörülebilirliği etkileyip etkilemediğini tespit etmektir.” görüşünü benimsemiştir.

Kaldı ki ceza hukukunda kabul edilen “suçta ve cezada kanunilik” prensibinin bir yansıması olan “failin lehine yeni ceza kanunun geçmişe etkili olması” kuralı, ceza yargılaması hukukunda tatbik edilemez. Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu bireyin lehine olup olmadığına bakılmaksızın derhal uygulanır, geçmişte yapılan ve o dönemin kanununa göre geçerli olan yargı işlemleri ile tasarruflarının sıhhatini etkilemez. Aynı durumun, usul yasalarının yorumuna ilişkin içtihat değişiklikleri için de geçerli olduğunda kuşku duyulmamalıdır.

Sonuç olarak, 15.6.1949 tarihli ve 4-11 sayılı içtihadı birleştirme kararı da gözetildiğinde, yargısal içtihat değişikliklerinin kural olarak olarak geriye yürümeyeceği, yorum farklılığı sebebiyle içtihadın değişmiş olmasının, usul ve maddi hukuka aykırılık taşımayan karara yönelik, olağanüstü kanun yollarına başvuru nedeni oluşturmayacağının kabulü gerekmektedir.

Açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

Gece vakti nitelikli hırsızlık suçundan yargılanan sanık …’ya, suçun nitelikli hâli dikkate alınmak suretiyle zorunlu müdafi atanması gerektiği sonucuna ulaşılmakla birlikte, yargılama ve hüküm tarihi itibarıyla Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairece, 5271 sayılı CMK’nın 150. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca zorunlu müdafi atanması için suçun temel şekli bakımından öngörülen hapis cezasının alt sınırının gözetilmesi gerektiğinin kabul edildiği, bu bağlamda suçun nitelikli hâlleri de dikkate alınarak müdafi atanması hususundaki Yargıtay Ceza Genel Kurulu veya Daire içtihatlarındaki değişimin sanığın yargılanıp hükmün kesinleştiği tarihten sonraki kararlarla değiştiği, mahkeme içtihatlarındaki değişimlerin ise olağanüstü kanun yollarına başvurma hakkı tanımadığı kabul edilmelidir.

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS