0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Yalan Yere Yemin Suçu

TCK Madde 275

(1) Hukuk davalarında yalan yere yemin eden davacı veya davalıya bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Dava hakkında hüküm verilmeden önce gerçeğin söylenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz.

(3) Hükmün icraya konulmasından veya kesinleşmesinden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir.



TCK Madde 275 Gerekçesi

Madde, hukuk davalarında taraflara kanuna uygun olarak ve sübut vasıtası oluşturmak üzere yöneltilen yeminin yalan yere icrasını cezalandırmaktadır.

Suçun oluşması, teklifin kanunî şekil ve koşullara uygun olmasına ve yemin önerilmesinin kanunen olanaksız bir konuya ilişkin bulunmamasına bağlıdır.

Dava hakkında hüküm verilmeden yalan yere yeminden dönülmesi hâlinde, fail hakkında cezaya hükmolunmayacaktır. Buna karşılık, hükmün icraya konulmasından veya kesinleşmesinden önce gerçeğin söylenmesi hâlinde ise, verilecek cezada belli oranda indirim yapılması öngörülmüştür.


TCK 275 (Yalan Yere Yemin Suçu) Emsal Yargıtay Kararları


YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ Esas : 2017/2180 Karar : 2017/1531 Tarih : 26.05.2017

  • TCK 275. Madde

  • Yalan Yere Yemin Suçu

Sanık … hakkında tekerrüre esas alınan Şişli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2009 gün, 2008/1502 Esas ve 2009/1474 Karar sayılı 1 yıl 4 ay hapis cezası ve 400 TL adli para cezasına dair mahkumiyet hükmü ilamının sehven 18/02/2010 tarihinde kesinleştirildiği ancak kararın sanığın temyiz talebi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 10.12.2014 gün, 2013/4732 Esas ve 2014/20891 Karar sayılı kararı ile bozulduğu; temyiz incelemesine konu olan yağma suçunun ise 17/08/2013 tarihinde işlendiği, bu nedenle hükmün tekerrüre esas alınamayacağı, bunun yerine adli sicil kaydında yer alan Şişli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.04.2010 gün, 2008/1519 Esas ve 2010/376 Karar sayılı ilamındaki 5237 sayılı TCK’nın 275/1. maddesi uyarınca yalan yere yemin suçundan hükmedilen, 05.05.2011 tarihinde kesinleşen, 29.09.2014 tarihinde infaz edilen 1 yıl 1 gün hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınması gerektiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının bu nedenle kabulü gerektiği inancına varılmıştır.

Hal böyle olunca;

1)Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ KABULÜNE,

2)Dairemizin 02.05.2016 gün, 2016/2098 Esas ve 2016/3694 Karar sayılı düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Sanığa ait adli sicil kaydında yer alan Şişli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.04.2010 gün, 2008/1519 Esas ve 2010/376 Karar sayılı ilamındaki 5237 sayılı TCK’nın 275/1. maddesi uyarınca yalan yere yemin suçundan hükmedilen, 05.05.2011 tarihinde kesinleşen, 29.09.2014 tarihinde infaz edilen 1 yıl 1 gün hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınması gerekirken, Şişli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.12.2009 gün, 2008/1502 Esas, 2009/1474 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınması,

Sanığın, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar TCK’nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; ancak, TCK’nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyu üzerinde TCK’nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK’nın 53/1-b maddesinde yazılı, “seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptal edilmiş olması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektir- mediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından “Şişli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/1502 Esas, 2009/1474 Karar sayılı ilamı ile Dolandırıcılık suçundan 1 yıl 4 ay” ilişkin bölüm çıkartılarak, “Şişli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.04.2010 gün, 2008/1519 Esas ve 2010/376 Karar sayılı ilamı ile yalan yere yemin suçundan 1 yıl 1 gün” cümlesinin yazılması ve hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “Sanığın kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına” cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS