Kamu Görevlisinin Ticareti Suçu
TCK Madde 259
(1) Yürüttüğü görevin sağladığı nüfuzdan yararlanarak, bir başkasına mal veya hizmet satmaya çalışan kamu görevlisi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
TCK Madde 259 Gerekçesi
Madde metninde kamu görevlilerinin ticareti suçu tanımlanmıştır. Bu hükümle, görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle başkalarına mal veya hizmet satmaya çalışan kamu görevlisinin cezalandırılması öngörülmüştür. Suçun tamamlanması için, mal veya hizmetin satılmış olması gerekmemektedir. Söz konusu suç tanımıyla amaçlanan, bir kamusal faaliyetin yürütülmesine katılan veya bir kamu hizmetinden yararlanan kişilerin, kamu görevlisinin görevinin gereklerine uygun işlem tesis edilmeyeceği yönünde bir endişeyle kendilerini sunulan mal veya hizmeti satınalmak mecburiyetinde hissetmelerinin önüne geçmektir.
TCK 259 (Kamu Görevlisinin Ticareti Suçu) Emsal Yargıtay Kararları
YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ Esas: 2014/8054 Karar: 2014/8673 Tarih: 17.09.2014
-
TCK 259. Madde
-
Kamu Görevlisinin Ticareti Suçu
Sanığın kamu görevlisi olarak çalıştığı B… Devlet Üniversitesinde mesai saatleri dahilinde kozmetik ürünleri pazarladığı gerekçesiyle atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiş ise de; atılı suçun kurucu unsuru olan kamusal nüfuzun kullanılması fiilinin anlatılan olayda oluşmamasına rağmen sanığın beraati yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 12.06.2014 gün ve 94660652-105-34-5914-2014-11915/40647 sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
KARAR : 5237 sayılı TCK’nın 259. maddesinde düzenlenen kamu görevlisinin ticareti suçunun oluşması için, sanığın görevinin sağladığı nüfuzdan yararlanarak başkasına mal ve hizmet satması gerektiği, bir kamusal faaliyetin yürütülmesine katılan veya bir kamu hizmetinden yararlanan kişilerin, kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı işlem tesis etmesinden endişelenerek gerçekte almak istemedikleri mal veya hizmeti almak zorunda kalmalarını engellemek amacıyla bu düzenlemenin yapıldığı, somut olayımızda B… Üniversitesinde idari personel olduğu anlaşılan sanığın internet üzerinde kozmetik ürün satmasında atılı suçun açıklanan unsurlarının gerçekleşmediği, koşulların varlığı halinde disiplin suçunun oluşabileceği, açıklanan nedenler karşısında kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden,
SONUÇ : Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Mahkemesince kesin olarak verilen 25.12.2012 tarihli ve 2010/4958 Esas, 2012/4200 Karar sayılı Kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 3. fıkras 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra ( d ) bendinin verdiği yetkiyle; unsurları oluşmayan kamu görevlisinin ticareti suçundan sanığın CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca BERAATİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ Esas : 2012/11157 Karar : 2013/12324 Tarih : 17.12.2013
-
TCK 259. Madde
-
Kamu Görevlisinin Ticareti Suçu
Sanık E… U.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle atılı suçtan verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık O… hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın 20 Haziran 2008 ile 21 Nisan 2009 tarihleri arasında gişesinde toplanan hasılatı günlük olarak yatırması gerekirken 2 gün ile 55 gün arasında değişen sürelerle üzerinde tutarak yatırdığının anlaşılması karşısında, bu paraları uhdesinde bulundurduğu süre içinde temin ettiği nema miktarı tespit edildikten sonra, zincirleme surette basit kullanma zimmeti suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde dosya içeriğine ve oluşa uygun olmayan gerekçelerle beraetine karar verilmesi,
Sanığın … PTT Merkez Müdürlüğü’nde gişe memuru olarak görev yaptığı sırada okullardan düşük bedelle temin ettiği posta pullarını, kısım kısım toplu gönderilerde satmak suretiyle menfaat temin etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin ise TCK`nın 259. maddesine uyan kamu görevlisinin ticareti suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi,
Sanıklar …hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; …PTT Merkez müdürü M… ve posta gişelerinin kontrolünden sorumlu şefler olan İ…, M… ve O…‘nın, asil ve vekil olarak görev yaptıkları dönemlerin belirlenerek sonucuna göre O…`ın gişe hasılatlarını geç yatırma eylemlerinin tespiti hususunda denetim görevlerini ihmal edip etmedikleri ve bu suretle zimmete sebebiyet verme suçunu işleyip işlemedikleri araştırılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde beraat kararları verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK`nın 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), oybirliği ile karar verildi.
YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ Esas: 2012/3738 Karar: 2013/1638 Tarih: 07.03.2013
-
TCK 259. Madde
-
Kamu Görevlisinin Ticareti Suçu
Sanık hakkında 1999 yılından itibaren memuriyetinin özelliklerinden faydalanarak birçok kez gayrimenkul alım satımı yaparak haksız kazanç sağlamak suretiyle görevi kötüye kullanmak suçundan açılan kamu davasında; sanığın eyleminin hangi surette görevin gereklerine aykırılık oluşturarak kamunun zararına, kişilerin mağduriyetine ya da haksız bir menfaat sağlanmasına sebep olduğu açıklanmadan ve 15/06/2010 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen sanığın yaptığı gayrimenkul alım satım sözleşmelerinin muhataplarının tanık sıfatıyla beyanları alınarak sanığın gerçekleştirdiği işlemlerde yürüttüğü görevin sağladığı nüfuzdan yararlanıp yararlanmadığının araştırılarak eylemin TCK’nın 259. maddesinde düzenlenen kamu görevlisinin ticareti suçunu oluşturup oluşturmayacağı karar yerinde tartışılmadan yetersiz gerekçe ve eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Hükümden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Yasanın 1. maddesi ile TCK’nın 257/1-2 madde-fıkralarında yer alan kazanç sözcüğünün menfaat olarak değiştirilmesi ve bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının indirilmesi karşısında TCK’nın 7/2. madde-fıkrasındaki suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur hükmü gözetilerek sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Adli sicil kaydında kasıtlı suçtan mahkûmiyeti bulunmayan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun değerlendirilmesine esas olmak üzere CMK’nın 231/6. maddede sayılan koşullar tartışılıp irdelenmeden, şartları bulunmadığı şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Sonuç: Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 07.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.