0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Dilencilik Suçu

TCK Madde 229

(1) Çocukları, beden veya ruh bakımından kendini idare edemeyecek durumda bulunan kimseleri dilencilikte araç olarak kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bu suçun üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımları ya da eş tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(3) Bu suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.



TCK Madde 229 Gerekçesi

Çocukları, fiziksel veya zihinsel engellileri dilencilikte araç olarak kullanmak suretiyle başkalarının diğerkamlık ve acıma duyguları istismar edilmekte ve haksız kazançlar elde edilebilmektedir. Bu durumun kişilerdeki kimsesizlere, yoksullara yardım etme yönündeki hasletlerin zayıflamasına yol açtığı, bilinen bir gerçektir. Bu düşüncelerle, çocukların, fiziksel veya zihinsel engellilerin dilencilikte araç olarak kullanılması, suç olarak tanımlanmıştır.


TCK 229 (Dilencilik Suçu) Emsal Yargıtay Kararları


YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ Esas : 2010/7644 Karar : 2013/5854 Tarih : 19.03.2013

  • TCK 229. Madde

  • Dilencilik Suçu

I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sanığın yakınana ait konuta girip hırsızlık yaptığının anlaşılması karşısında, konut dokunulmazlığını bozma suçundan zamanaşımı içerisinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.

Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında TCK`nın 58. maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamış,

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre, sanık R. Ç. savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,

II-Sanık hakkında dilendirmek suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;

1-Kendisinin dilencilik yapmadan acıma duygularını daha fazla etkileyecek çocuk veya beden veya ruh bakımından kendini idare edemeyecek durumda olan kimseleri dilencilik yapmaları için araç olarak kullanan böylece kendisi için dileneni mağdur konumuna sokan faiilin eylemi TCK.nın 229/1. maddesinde tanımlanıp, TCK.nın 229. maddesinin 2.fıkrasında ise bu suçun üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımları ya da eş tarafından işlenmesi halinde cezanın arttırılacağı hükmüne yer verilmiştir.

Somut olaya gelince;

Kayden bekar sanık R. Ç.’nun evlilik dışı doğan ve nüfusa kayıtlı olmayan olay tarahinde 9-10 yaşlarında olduğu tahmin olunan küçük F. ile birlikte girdikleri bir evden hırsızlık yaptıkları ve merdivenlerden inerken tanık H. E. ile karşılaşan sanık R.’nin yardım edin demesi üzerine tanığın yardım amacı ile sanığa para verdiği, tanık küçük F.’ın anlatımları ve sanık savunması ile birlikte dikkate alındığında, sanık R. Ç.’nun yanındaki (küçük) F.`a dilencilik yaptırdığı ve/veya bu yönde araç olarak kullanıldığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmadan yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle hüküm kurulması,

2-Kabule göre de;

F.`ın olay tarihinde gerçek yaşı saptanmadan sanık ile kan hısımlığı (soybastı) duraksamasız belirlenmeden, duruşmaya devamla yazılı şekilde uygulama yapılması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık savunmanının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, açıklanan nedenlerle hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 17. CEZA DAİRESİ Esas : 2015/11665 Karar : 2016/3650 Tarih : 21.03.2016

  • TCK 229. Madde

  • Dilencilik Suçu

Sanık hakkında zamanaşımı içinde mala zarar verme suçundan işlem yapılması olanaklı görülmüştür.

I-Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;

Sanığın birden fazla kişi ile birlikte konut dokunulmazlığını bozma suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesiyle yapılan uygulamaya esas alınan Kartal 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilmiş olan 23/01/2007 tarih, 2004/735 Esas ve 2007/5 Karar sayılı ilamıyla, TCK’nın 142/1-b, 35, 52/4. maddesi uyarınca hükmedilen 740,00 TL adli para cezasının, miktar yönünden kesin nitelikli olup 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 305/son maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,

2-T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların çıkartılması ve T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan,2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların” hükümden çıkartılması ile yerine “TCK’nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” cümlesi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

II-Sanık hakkında dilencilikte aracı kullanmak suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;

Sanığın aşamalardaki çelişkili beyanı, dosya kapsamı, tanık beyanı, sanığın TCK’nın 229/1. maddesinde tanımlanan dilencilikte aracı kullanmak suçunun ne suretle oluştuğunun karar yerinde tartışılmadan ve sanığın mağdur üzerinde hakimiyet kurarak dilendirdiğine dair somut ve yeterli bir delil bulunmadığı gözetilmeksizin beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 21.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ Esas : 2011/29856 Karar : 2013/17198 Tarih : 25.06.2013

  • TCK 229. Madde

  • Dilencilik Suçu

Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,

1- Tanıkların dinlendiği ve esas hakkındaki mütalaanın verildiği 11.6.2009 tarihli tutanağın 1 ve 2. sayfalarının zabıt katibi tarafından imzalanmaması suretiyle CMK’nın 219/1. maddesine aykırı davranılması,

2- Sanık A.. A.. müdafiinin temyiz dilekçesine ekli 16.3.1993 tarihli Çanakkale Devlet Hastanesi sağlık kurulu raporuna göre sanığın akut psikotik reaksiyon hastası olduğu ve 01.04.1993 ve 18.05.1993 tarihlerinde psikotik depresyon tanısıyla Adana Ruh Sağlığı ve Hastanesinde tedavi gördüğüne ilişkin yazı karşısında, suç tarihinde akıl hastası olup olmadığının tespiti ve cezai ehliyeti ile ilgili rapor aldırılarak sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi zorunluluğu,

3- Dilencilik yapan tanık Şahin Tökgöz’ün dosyada mevcut onaysız fotokopiden ibaret özürlü kimlik belgesine göre, %80 oranında ortopedik özürlü olduğunun belirtilmesine göre, TCK’nın 229/1. maddesi uyarınca beden veya ruh bakımından kendini idare edip edemediğinin tespiti bakımından yöntemince sağlık kurulu raporu alınmadan, eksik inceleme ile karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS