0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Geri Verme

TCK Madde 18

(Mülga: 23/4/2016-6706/36 md.)



TCK Madde 18 Gerekçesi

Geri vermeye ilişkin koşullar, Türkiye’nin çeşitli devletlerle imzalamış bulunduğu iki taraflı sözleşmeler ile Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesinde belirlenmiştir.

Ancak, buna rağmen geri vermeye ilişkin asgari şartların, iç hukuk düzenlemesi olan kanunla belirlenmesi, uygulamada tek düzeliği sağlama açısından önem taşımaktadır. Geri verme taleplerinin hangi usul ve esaslara göre yerine getirileceği, sözleşmelerde genellikle düzenlenmemekte, taraf devletlerin iç hukukuna bırakılmaktadır. Kişi özgürlüğünün kısıtlanması sonucunu doğuran geri vermenin usul ve esasına ilişkin asgari şartların kanunla belirlenmesine ihtiyaç vardır.

Geri verme yoluna ancak Türkiye’nin egemenlik sahası dışında işlenmiş olan suçlar dolayısıyla gidilebilir. Anayasa’da hüküm altına alındığı üzere, vatandaş kural olarak geri verilemez. Ancak, Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler dolayısıyla vatandaş da yargılanmak veya mahkûm olduğu cezası infaz edilmek üzere yabancı bir devlete teslim edilebilecektir. Geri vermenin dayanağını teşkil eden fiilin Türk kanunlarına göre de suç oluşturması gerekir. Bu itibarla, yabancı bir ülkede işlenen veya işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle hakkında ceza kovuşturması başlatılan veya mahkûmiyet kararı verilmiş olan bir yabancı, talep üzerine, kovuşturmanın yapılabilmesi veya hükmedilen cezanın infazı amacıyla, geri verilebilir.

Geri vermenin dayanağını teşkil eden fiilin, düşünce suçu veya siyasî ya da askerî suç niteliğinde olmaması gerekir. Ancak, belirtmek gerekir ki, ceza kanunlarında esasen suç olarak tanımlanan ve suç oluşturduğu hususunda bütün insanlığın fikir birliği içinde bulunduğu fiillerin bu istisna kapsamında mütalâa edilmesi mümkün değildir.

Suç, yurt dışında işlenmiş olmakla birlikte, Türk Devletinin güvenliğine karşı, Türk devletinin veya bir Türk vatandaşının ya da Türk kanunlarına göre kurulmuş bir tüzel kişinin zararına işlenmişse, geri verme talebi kabul edilmez.

Geri verme talebinin dayanağını oluşturan suçla ilgili olarak gerek talep eden devlet hukukuna göre gerek Türk hukukuna göre dava ve ceza zamanaşımının dolmamış olması gerekir. Keza suç, her iki devlette affa uğramamış olmalıdır.

Madde metninde hukukumuz açısından yeni bir hükme yer verilmiştir. Geri verme hâlinde talep eden devlette kişiye işkence ve insanlık dışı muamele yapılabileceğine dair kuvvetli şüphe sebepleri mevcut ise, yani bu konudaki kuşkunun somut vakıalara dayanması durumunda, talep kabul edilmeyecektir.

Geri verme talebiyle ilgili olarak hukukî nitelikte karar verme yetkisinin ağır ceza mahkemesine ait olduğu kabul edilmiştir.

Mahkemeye, gerek bu maddede gerek ilgili sözleşme hükümleri çerçevesinde inceleme yaparak, geri verme talebinin kabul edilebilirliği veya reddi yönünde karar verme yetkisi tanınmıştır. Mahkemenin kararına karşı temyiz kanun yoluna başvurulabileceği maddede hüküm altına alınmıştır. Mahkemenin, geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna karar vermesi durumunda; Bakanlar Kurulu, siyasî gerekçelerle kişinin talep eden devlete geri verilmesinden imtina edebilir.

Madde metninde ayrıca geri verme sürecinde koruma tedbirlerine ne suretle başvurulabileceği düzenlenmiştir.

Son fıkrada, geri vermede özellik kuralına yer verilmiştir.


TCK 18 (Geri Verme) Emsal Yargıtay Kararları


YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ Esas : 2015/9514 Karar : 2016/10705 Tarih : 22.06.2016

  • TCK Madde 18

  • Geri Verme

Davacı vekilinin 17.01.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulü kararı, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Davacı vekilinin müvekkilinin, 19.01.2012-24.01.2012 tarihleri arasında gözaltına alındığını, gözaltı için kanunda öngörülen sürenin aşıldığını, davacının kanuni gözaltı süresi içinde hakim önüne çıkartılmadığını iddia etmesi, dosya kapsamına göre davacının 19.01.2012 tarihinde havaalanında yakalandığının aynı gün gözaltına alındığının ve 23.01.2012 tarihinde savcılık tarafından terör örgütü üyesi olduğuna dair istihbari bilgi haricinde net bir kanıt bulunamaması gerekçesiyle serbest bırakılmasına, hakkındaki kırmızı bülten nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı infaz bürosuna çıkartılmasına karar verildiği ancak davacının serbest bırakılmayarak 24.01.2012 tarihinde tutuklandığının anlaşılması karşısında, gözaltı için öngörülen 24 saatlik sürenin aşıldığı, süresi içerisinde hakim önüne çıkartılmadığı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği de kabul edilmekle,

Davacı vekili müvekkilinin, 19.01.2012-24.01.2012 tarihleri arasında gözaltına alındığını, 24.01.2012- 28.02.2012 tarihleri arasında tutuklu kaldığını ve 28.02.2012-12.03.2012 tarihleri arasında Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şube Müdürlüğü’ne bağlı geri gönderme merkezinde tutulduğunu, bu nedenle 55 gün süreyle haksız yere tutuklu kaldığını iddia ederek tazminat talebinde bulunmuş ise de, Kazakistan uyruklu olan davacının havaalanı yoluyla Türkiye`den çıkış yapmak üzereyken Kazakistan ülkesi tarafından işlediği muhtelif suçlardan dolayı hakkında çıkarılan arama mesajı nedeniyle yakalanarak gözaltına alındığı ve savcılık tarafından Sulh Ceza Mahkemesine sevkinin yapılarak, Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesinin 16. maddesi gereğince 24.01.2012 tarihinde tutuklandığının ancak sonrada geri verme konusunda Ağır Ceza Mahkemesinin yetkili olduğu değerlendirilerek dosyanın karar vermeye yetkili Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, bu Mahkemece 28.02.2012 tarihinde davacının üzerine atılı suçun TCK’nın 18/1-b maddesi kapsamında bulunması nedeniyle iadeye ilişkin şartların oluşmaması gerekçesiyle iade talebinin reddine ve tahliyesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamede yer alan düşünceye iştirak edilmemiştir,

Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca bir tek maktu vekalet ücreti yerine kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarları için ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesi ve tazminat davasına dayanak olan ceza dosyasında davacının 19.01.2012 – 28.02.2012 tarihleri arasında 40 gün süreyle tutuklu kaldığı ancak mahkemece asgari ücret üzerinden yaptırılan hesaplamada tutukluluk süresinin 19.01.2012- 12.03.2012 tarihleri arasında 54 gün olarak belirlenmesi suretiyle maddi tazminat miktarının 934,84 TL yerine 1.596 TL olarak fazla tayini, kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK`un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 1. bendinde yer alan maddi tazminat miktarının “934,84 TL”ye indirilmesi ve hükmün maddi tazminata dair 1. bendinde yer alan vekalet ücretine ilişkin 3. paragraf ile manevi tazminata dair 2. bendinde yer alan vekalet ücretine ilişkin 2. paragrafın bütünüyle hükümden çıkartılarak yerine, 2. bendin 2. paragrafı olarak “Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesine göre karar tarihinde geçerli olan 3.000 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 15. CEZA DAİRESİ Esas : 2014/8192 Karar : 2014/11278 Tarih : 5.06.2014

  • TCK 18. Madde

  • Geri Verme

“Dolandırıcılık” ve “Bilgisayar Korsancılığı” suçlarından A.B.D. Vermont Bölge Mahkemesi tarafından çıkarılan tutuklama müzekkeresine istinaden bu ülkeye iadesi istenilen İran Devleti vatandaşı N. G. hakkında; yürürlükteki mevzuat, uluslararası andlaşma hükümleri ile TCK`nın 18.maddesi uyarınca “Geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna” dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmediğinden;

SONUÇ: “İadesi talep edilen kişi” müdafinin 18.12.2014 havale tarihli dilekçesiyle vâki temyiz itirazının reddiyle, mahkemenin 12.02.2014 tarihli kararının ONANMASINA, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ Esas : 2012/2121 Karar : 2012/4028 Tarih : 19.04.2012

  • TCK 18. Madde

  • Geri Verme

İadesi istenen şahsın, intizar Aslanova olduğunun tespiti için denetimine imkan sağlayacak şekilde açık eşkali ve fotoğrafıyla durma ve kesilme nedenleri de dikkate alınarak yüklenen suçların zamanaşımı veya affa uğrayıp uğramadığına dair bilgi ve belgelerin iade evrakları arasında bulundurulmaması,

Anayasa’nın 90/son, 141/3, C.M.K.nın 34, 230/1-b ve T.C.K.nın 18/4. maddelerinde yer alan “usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir, bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır, hâkim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil, gerekçeli olarak yazılır. Gerekçenin yazımında 230. madde gözönünde bulundurulur, hükmün gerekçesinde delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin gösterilmesi gerekir, kişinin bulunduğu yer ağır ceza mahkemesi, geri verme talebi hakkında bu madde ve Türkiye`nin taraf olduğu ilgili uluslararası sözleşme hükümlerine göre karar verir biçimindeki düzenlemeler gözetilerek iddia ve kanıtlarını duruşmada ortaya konup ayrı ayrı tartışılıp değerlendirilmesi, T.C.K.nın 18. maddesiyle Ülkemizin ve iade isteğinde bulunan Azerbaycan Devletinin taraf olduğu sözleşmede öngörülen tüm iade koşullarının olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılıp saptanması, ulaşılan kanaatle birlikte karara esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi yerine noksan araştırmaya dayanılarak, yasal ve yeterli gerekçeye de yer verilmeden yazılı biçimde geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi,

5237 Sayılı T.C.K.nın 18/son ve Türkiye Cumhuriyetiyle iade talebinde bulunan Azerbaycan Devletinin taraf olduğu Suçluların İadesine Dair Avrupa sözleşmesinin 14. maddeleri gereğince iade edilen şahsın, iadeden evvel ika ettiği ve geri verme kararına dayanak teşkil eden suçlardan başka bir fiilden dolayı yargılanamayacağı gibi bir ceza veya emniyet tedbirinin infazı için tutuklanamayacağı ve herhangi bir surette hürriyetinin kısıtlanamayacağı nazara alınarak, iade eden Devletin egemenlik hakkıyla ilgili bu kuralın işletilebilmesi için iade talepnamesinde ve kararında geri vermeye konu edilen suçların ika edildikleri yer, zaman ve hukuki tavsiflerinin açıkça gösterilmesi gerektiği ve geri verme talebinde sanığın Azerbaycan Cumhuriyeti Ceza Kanunu`nun 179.3.2 ve 313. maddelerinde düzenlenen zimmet ve görev sahtekarlığı suçlarını işlediği ve bunlardan dolayı takip altında bulunduğu bildirilerek iadesi istendiği halde, kararda suçların işleniş biçimleri ve hukuki tavsiflerinin sarih ve iade sonrası yapılacak yargılamanın kapsamını belirleyecek şekilde gösterilmemesi,

Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek C.M.U.K.nın 321. maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ Esas : 2008/531 Karar : 2008/2710 Tarih : 9.04.2008

  • TCK 18. Madde

  • Geri Verme

Rusya Federasyonu Krasnoyarsk Bölge Mahkemesinin gıyabi tutuklama kararı ve hakkında Krasnoyarsk Bölge Mahkemesine, Rusya Federasyonu Ceza Kanunu’nun 3. Bölüm 30. madde “B” bendi 159. madde gereğince ağırlaştırılmış dolandırıcılık suçundan açılan 63270 sayılı davaya istinaden, Rusya Federasyonu Başsavcılığının 22.06.2005 gün ve 35/3-9-09 nolu yazısı ile iadesi talep edilen P. G. hakkında bozma üzerine yapılan yargılaması sonunda; 5237 Saydı TCK. nun 18/1. maddesi uyarınca sanığın ülkesine geri verilmesine dair ANTALYA 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 31.05.2007 gün ve 2006/1256 Değişik iş sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay`ca incelenmesi P.G. müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının düzeltilerek onama, isteyen 15.01.2008 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle, incelenerek gereği görüşüldü:

Geri verme kararının yerine getirilip getirilmemesi Bakanlar Kurulunun takdirine bırakılmış olması karşısında, mahkemece “geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,

Yasaya aykırı ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 53.20 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 saydı Yasanın 322.` maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasında yer alan “sanığın ülkesine geri verilmesine” ilişkin bölüm çıkartılarak yerine “geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna” denilmek suretiyle sair yönleri, usu! ve yasaya uygun bulunan kararın ( DÜZELTİLEREK ONANMASINA ), oybirliği ile karar verildi.


YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ Esas : 2006/8782 Karar : 2007/8971 Tarih : 12.07.2007

  • TCK 18. Madde

  • Geri Verme

Anılan yazıda;

“Dosya kapsamına göre, sanığın Türkiye’de işlemiş bulunduğu teşekkül halinde kredi kartı sahteciliği suçundan dolayı hakkında Antalya Birinci Asliye Ceza Mahkemesi’ne kamu davası açıldığı ve bu suçtan dolayı tutuklu olarak yargılaması devam ederken iadesi ile ilgili işlemlerin başlatılmış bulunduğu, sanığın Letonya’da işlemiş bulunduğu suçun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 18. maddesinde sayılan iadeye engel teşkil olacak suçlardan bulunmadığı, ancak iade evrakının Türkçe tercümesi henüz yapılmadan mahkemesinden iade amacıyla tutuklanması veya adli kontrol altına alınması talebinde bulunulduğu, bu aşamada geri verme ile ilgili bir talebin bulunmadığı, ancak mahkemesince talebin dışına çıkılarak geri verme hususunda inceleme yapılıp, talebin reddine karar verildiği cihetle, mahkemesince eksik evrak üzerinden inceleme yapılıp talep haricinde yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK`nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması” Dairemizden istenilmiştir.

Letonya uyruklu Andris isimli şahsın kredi kartı sahteciliği suçundan dolayı Antalya Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararı ile tutuklanıp hakkında Antalya Asliye Ceza Mahkemesi’ne kamu davası açıldığı, adı geçen şahsın Letonya Devleti’nde işlemiş olduğu ağır soygun (yağma) suçundan dolayı yargılaması devam ederken, aynı ülke Tukuma Bölge Mahkemesi’nin 12.03.2003 tarihli müzekkeresi ile tutuklandığı, ilgilinin, bu tutuklama kararı uyarınca uluslararası seviyede arandığı ve iadesi amacıyla işlemler başlatıldığı, bu amaçla ülkemizin de taraf olduğu Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi`nin 16. maddesi uyarınca mahkemesinden iade ile ilgili bir talepte bulunulmadan, iade amacıyla geçici tutuklama isteminde bulunulduğu, ancak istem dışına çıkılarak geri verme ile ilgili inceleme yapılıp iade talebinin reddine karar verildiğinin anlaşılması karşısında;

Geri verme (iade), bir devletin (talep edilen devlet) ülkesinde bulunan bir bireyi, yargılanması (hüküm amaçlı geri verme) ya da cezasının infazı (infaz amaçlı geri verme) için diğer bir devlete (talep eden devlet) teslim etmesine olanak veren hukuki bir işlemdir. İç mevzuatımızda geri vermeye ilişkin kaynaklar, 1982 Anayasası’nın 38. maddesinin son fıkrası, değişik ülkelerle yapılmış ikili sözleşmeler, “Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi” (SİDAS), bu Sözleşmeye ek 2. Protokol ve uyuşturucu maddeler, kara para aklama, sınır aşan örgütlü suçlar, yolsuzluk ve terörizmle mücadele bağlamında uluslararası kuruluşlar bünyesinde hazırlanan çok taraflı bazı söz-leşmelerdeki geri vermeye dair hükümler ve geri vermeyi düzenleyen 5237 sayılı TCK’nın 18. maddesi oluşturmaktadır. Görüldüğü üzere, geri verme kurumunu, iç hukuk ve milletlerarası hukuk normları birlikte düzenlemektedir. Anayasamızın 38. maddesi, Uluslararası Ceza Divanı’na taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, vatandaşın suç sebebiyle geri verilemeyeceği hükmünü getirirken, TCK’nın 18. maddesi hangi suçların geri vermeye konu teşkil etmeyeceğine, yetkili ve görevli mahkemenin hangisi olduğuna, geçici tutuklamaya, geri vermede özellik kuralına ve geri vermeye nihai olarak karar verecek makama ilişkin hükümler içermektedir. Somut olayda ülkemizin talep edilen devlet olması nedeniyle, uygulamada yabancı devlet yetkili adli makamınca ilgili ikili veya çok taraflı sözleşme kapsamında düzenlenen ve söz konusu sözleşmede öngörülen yolla (diplomatik yol veya doğrudan), merkezi makam olarak Adalet Bakanlığı’na iletilen iade talepnamesi ve eki evrak, Bakanlıkta sözleşmeye uygunluk denetimi yapıldıktan sonra, Türk Ceza Kanunu’nun 18. maddesi 4. fıkrasına göre kanuni gereğinin takdiri yönünden, geri verilmesi talep edilen kişinin bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcılığı`na iletilmektedir. İlgili Sözleşmeye uygunluk denetimi sırasında saptanan eksiklikler, ek bilgi talebi şeklinde iade talep eden yabancı Devletten istenilebilir.

Geri verme amacıyla geçici tutuklama ise, uluslararası düzeyde aranan kişinin yakalanmasından, iade işleminin sonuçlanmasına kadar tutuklu bulundurulduğu süreci içeren bir tedbirdir. Geri verme amacıyla tutuklamada birinci aşama; iade amacıyla yakalamadan, iade evrakının, iade talebinde bulunulan ülkenin yetkili makamına ulaştırılmasına kadar olan aşamadır. Kendisinden iade talep edilen tarafın yetkili makamları, bu talep hakkında kendi mevzuatına göre karar verecektir. Burada amaç, iade konusunda sağlıklı bir

inceleme ve değerlendirme yapılabilmesi için iade evrakı alınıncaya kadar, aranan kişinin kaçmasının önlenmesidir. 5237 sayılı TCK’nın 18/6. maddesi geri verilmesi istenen kişi hakkında koruma tedbirlerine ne şekilde ve hangi kurallara göre karar verileceği konusunda, ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere yollamada bulunmuştur. Bu nedenle koruma tedbirleri hakkında ülkemizin taraf olduğu “Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi” (SİDAS) hükümlerine göre karar verilecektir. Bu tedbirler anılan sözleşmenin “Muvakkat Tedbir” başlıklı 16. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Anılan maddede geçici tutuklamanın, ne şekilde ve hangi belgelerle isteneceği düzenlenmiştir. Geçici tutuklama kararı verecek olan mahkemeler gerekli koşulların varlığını araştıracak ve koşulların mevcut olması durumunda tutuklama kararı verebileceklerdir. Geçici tutuklama kararı verilip verilmemesi mahkemenin takdirindedir. Geçici tutuklama süreleri ikili sözleşmeler ve “Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi”nin (SİDAS) 16. maddesinin 4 ve 5. fıkralarında düzenlenmiştir. SİDAS’a göre tutuklamayı takip eden 18 günlük süre zarfında talep edilen tarafa iade evrakı gönderilmezse, iadesi talep edilen şahıs serbest bırakılabilecek, 40 günün sonunda ise, kesin olarak serbest bırakılacaktır. Ancak istisnaen şahsın kaçmasına engel olacak önlemlerin alınması şartıyla, geçici salıverme her zaman mümkündür. İade talebinin ulaşmaması nedeniyle serbest bırakılan kişi, iade talebinin sonradan gelmesi halinde yeniden tutuklanabilecektir. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkemeden, sözü geçen Sözleşmenin 16. maddesi uyarınca Letonya Devleti`nde yargılanmakta olduğu suç nedeniyle, mahkeme kararı ile tutuklu olan ilgilinin, iadesi amacıyla tutuklanması isteminde bulunulduğu halde, istem dışına çıkılarak iade ile ilgili inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan,

Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile Letonya Devleti’nde işlediği yağma suçu nedeniyle iadesi talep edilen Andris hakkında, Antalya Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi’nden verilip kesinleşen 27.12.2005 tarih ve 2005/978 D.İş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası`nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca, mahkemece yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre gereken hükmün verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 10. CEZA DAİRESİ Esas : 2006/6918 Karar : 2006/8106 Tarih : 14.06.2006

  • TCK 18. Madde

  • Geri Verme

Amerika Birleşik Devletleri’nde “500 gramdan fazla kokaini dağıtmak amacıya bulundurmak ve ruhsatsız silah taşımak” suçlarından hükümlü olarak cezası infaz edilmekte iken firar eden, bakiye 5 yıl 4 ay hapis cezasının infazı amacıyla hakkında Georgia Güney Bölgesi Mahkemesi’nce 05.08.1994 tarihli ve CR294-45 sayılı tutuklama müzekkeresi çıkarılan ve İnterpol Genel Sekreterliği tarafından düzenlenen A-491/4-2005 kontrol numaralı kırmızı bültenle uluslararası düzeyde aranmakta iken 22.10.2005 tarihinde Gürcistan’dan Türkiye’ye giriş yapmak isterken yakalanmasından sonra Hopa Sulh Ceza Mahkemesi’nin 22.10.2005 tarihli ve 2005/169. D:İş Es. sayılı kararı ile 60 gün süre için iade amacıyla geçici olarak tutuklanan, ABD ve Suriye uyruklu B. A. M.’ın belirtilen suçları ile ilgili mahkûmiyetinden dolayı Amerika Birleşik Devletlerine iadesinin talep edildiği; ARTVİN Ağır Ceza Mahkemesi’nce duruşma açılarak yapılan yargılama sonucu, 18.01.2006 tarihinde 2005/ 318 D.İş sayı ile “iade talebinin kabulüne” karar verildiği; bu kararın iadesi istenen müdafii tarafından temyiz edildiği; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı`nca dava dosyasının, kararın “düzeltilerek onanması” isteğini içeren 05.05.2006 tarihli tebliğname ekinde 09.05.2006 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Kararın niteliğine göre temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması mümkün olmadığından, iadesi istenen müdafiinin bu yöndeki isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1, 1412 sayılı Kanunun 318 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu`nun 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, temyiz incelemesi duruşmasız olarak yapılmıştır.

Yargılama sürecinin kanuna uygun olarak yapıldığı; iddia ve savunmanın toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı anlaşıldığından, iadesi istenen müdafiinin “iade talebine esas teşkil eden suçun Türk Ceza Kanunu’na göre suç olarak nitelendirilmemesi; zamanaşımı, af, kötü muamele, işkence, sağlık ve yaş durumu ile adil yargılama konuları” açısından iade kararının yanlış olduğuna ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 18/5. maddesine göre, geri verme talebi yerinde olduğu takdirde “geri verme talebinin kabul edilebilir” olduğuna karar verilmesi gerekirken, Bakanlar Kurulu`nun takdir yetkisini kısıtlayacak biçimde “iade talebinin kabulüne” karar verilmesi,

Yasaya aykırı, iadesi istenen müdafiinin temyiz itirazları bu açıdan yerinde olduğundan, kararın 1412 sayılı CMUK’nın 321 . maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ); ancak, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün olduğundan; “HÜKÜM” bölümünde yer alan “İADE TALEBİNİN KABULÜNE” ibaresi çıkarılarak yerine “Geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna” ibaresi yazılmak suretiyle, belirtilen kararın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı`nın isteğine uygun olarak ( DÜZELTİLEREK ONANMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ Esas : 2005/11114 Karar : 2006/443 Tarih : 1.02.2006

  • TCK 18. Madde

  • Geri Verme

Amerika Birleşik Devletleri Batı Teksas Federal Mahkemesinin 24.05.2004 gün, A-04-164 (1) ve A-04-164 (2) sayılı tutuklama emri nedeniyle iadeleri talep edilen Firooz ve Rosemary hakkında yapılan yargılama sonunda 5237 sayılı TCK. nun 18/1-8. maddesi gereğince Amerika Birleşik Devletleri Ceza Kanununun 18. Bölüm 1001, 1343 ve 371. maddeleri gereğince dolandırıcılık, suç işlemek için birden fazla kişiyle anlaşmak ve yalan beyanda bulunmak suçlarından iadesine ve CMK.nun 100. maddesi gereğince tutukluluk hallerinin devamına dair (Doğubeyazıt Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 17.10.2005 gün ve 2005/154 Esas, 2005/155 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay`ca incelenmesi Firooz ve Rosemary müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının onama isteyen 07.12.2005 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:

Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki suçluların iade ve ceza işlerinde karşılıklı yardım anlaşması ve 5237 sayılı TCK.nun 18. maddesi uyarınca, iadesi talep edilen Firooz ve Rosemary’nin Türk Vatandaşı olmadıkları, haklarında yabancı ülke mahkemesince başlatılmış ceza kovuşturması bulunduğu, iadeye konu suçların Türk Ceza Kanunu uyarınca da suç kabul edildiği, zamanaşımına ve affa uğramadıkları, siyası ya da askeri suç niteliğinde olmadıkları, Türk Devletine ya da Türk Vatandaşına karşı işlenmedikleri, suç yerleri itibariyle Türkiye`nin yargılama yetkisine giren suçlardan olmadıkları gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan;

Firooz ve Rosemary müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Doğubeyazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 17.10.2005 gün ve 2005/154 Esas, 2005/266 Karar sayılı hükmünün istem gibi ( ONANMASINA ), oybirliği ile karar verildi.


YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ Esas: 2017/2140 Karar: 2018/108 Tarih: 22.01.2018

  • TCK 18. Madde

  • Geri Verme

Azerbaycan Devleti tarafından kasten öldürmeye teşebbüs, silah ticareti ve patlayıcı madde bulundurma suçlarından iadesi istenen yabancıların 18. maddesi uyarınca geri verilmesi talebinin kabul edilebilir olduğuna karar verilmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşları … ile …‘in, “teşekkül halinde önceden tasarlayarak ve kasten öldürmeye teşebbüs, silah ticareti, patlayıcı madde, çeşitli suç aletleri bulundurma” suçlarından haklarında soruşturma başlatıldığı ve Azerbaycan adli makamlarınca düzenlenen 22.07.2009 tarihli yakalama müzekkerelerine istinaden çıkarılan kırmızı bültenlerle uluslararası seviyede Azerbaycan’a iadeleri amacıyla aranmakta oldukları anlaşılmıştır.

Ülkemize giriş yapan ve 27.02.2013 tarihinde İstanbul’da yakalanan … ile …‘in, Türk adli makamlarınca tutuklandıkları, Azerbaycan adli makamlarının T.C Adalet Bakanlığı aracılıyla, Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi uyarınca iadelerini talep ettiği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının geri vermeye ilişkin talebi üzerine yapılan yargılama sonunda, Türk vatandaşı olmayan … ile … hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde;

6706 sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İşbirliği Kanunu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi hükümleri uyarınca, Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşları … ile …‘in “teşekkül halinde önceden tasarlayarak ve kasten öldürmeye teşebbüs, silah ticareti, patlayıcı madde, çeşitli suç aletleri bulundurma” suçlarından hakkında hükmolunan cezanın infazı amacıyla Azerbaycan Cumhuriyetine geri verilmesine dair kurulan hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, … ve …‘in yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükümden sonra 23.04.2016 tarih ve 6706 sayılı Kanunun 36. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nun 18. maddesinin yürürlükten kaldırılmış olması bozmayı gerektirmekte ise de 6706 sayılı Kanun hükümlerinin somut dosya yönünden sanığın hukuki durumunda herhangi bir değişiklik getirmediğinin açıkça anlaşılması karşısında bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan “5237 sayılı TCK’nun 18. maddesi” ibaresinin “6706 sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İşbirliği Kanunu” ibaresi ile, “5237 sayılı TCK’nun 18/4. maddesi” ibaresinin “6706 sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İşbirliği Kanunu’nun 18/1. maddesi” ibaresi ile, “5237 sayılı 18/7” ibaresinin “6706 sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İşbirliği Kanununun 16/1-2. maddesi” ibaresi ile değiştirilmesine, “5237 sayılı TCK’nun 15. maddesi uyarınca bu kararın kesinleşmesi halinde yerine getirilip getirilmemesi hususunun Bakanlar Kurulu Kararının takdirine bağlı bulunduğuna” ibaresinin hükümden çıkarılmasına” karar verilmesi suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 22/01/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.


YARGITAY 22. CEZA DAİRESİ Esas: 2015/3349 Karar: 2015/3571 Tarih: 13.07.2015

  • TCK 18. Madde

  • Geri Verme

Belçika Kraliyet Nivelles Cumhuriyet Savcılığı’nın 12 Şubat 2010 tarih, Not. NI E124/08-E161/08-E327/07 sayılı yazısı ile; Nivelles Asliye Ceza Mahkemesi’nin hırsızlık suçlarından 24 Nisan 2006 tarihli kararıyla 200 saat çalışma cezasıyla cezalandırılmasına bu cezasının yerine getirilmemesi halinde 8 ay hapis ve 2.750 Euro para cezasıyla cezalandırılmasına, 19 Kasım 2007 tarihli kararıyla 18 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve 9 Ocak 2006 tarihli kararıyla ise 2 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilen Belçika uyruklu Frederic Nicolas’ın cezasının infaz edilmesi amacıyla iadesi talep edilmiştir.

Geri verme; ceza hukuku bağlamında milletlerarası adli yardım kurumu olup, bir devletin (talep edilen devlet) ülkesinde bulunan bir bireyi, kovuşturmanın yapılabilmesi veya hükmedilen cezanın infazı için diğer bir devlete (talep eden devlet) teslim etmesine olanak veren hukuki ve siyasi bir işlemdir. Mevzuatımızda geri vermeye ilişkin kaynaklar, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının son fıkrası, Suçluların iadesine Dair Avrupa Sözleşmesi (SİDAS), bu sözleşmeye ek 2. protokol, değişik ülkelerle yapılmış ikili sözleşmeler ile uyuşturucu maddeler, kara para aklama, sınır aşan örgütlü suçlar, yolsuzluk ve terörizmle mücadele bağlamında uluslararası kuruluşlar bünyesinde hazırlanan çok taraflı bazı sözleşmelerdeki geri vermeye dair hükümler ve geri vermeyi düzenleyen TCK’nın 18. maddesi oluşturmaktadır.

Görüldüğü üzere, geri verme kurumunu, iç hukuk ve milletlerarası hukuk normları birlikte düzenlemektedir. Anayasamızın 38/son maddesi Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, vatandaşın suç sebebiyle geri verilemeyeceği hükmünü getirirken, TCK’nın 18. maddesi hangi suçların geri vermeye konu teşkil etmeyeceğine, yetkili ve görevli mahkemeye, geçici tutuklamaya, geri vermede özellik kuralına ve geri vermeye nihai olarak karar verecek makama ilişkin hükümler içermektedir.

Tüm bu yasal mevzuat çerçevesinde suçluların iadesi belli şartlara tabi tutulmuştur.

Bunlar; iadesi talep edilen kişinin Türk vatandaşı olmaması, talep eden ülke içinde işlemekle itham edildiği bir suç nedeniyle ceza kovuşturmasının başlamış olması veya kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmünün bulunması, atılı fiilin ülkemiz Kanunlarına göre de suç oluşturması ve bu suçun iadeye konu olabilecek bir suç (SİDAS 2/1-2, Ek 2. Protokol 2, 18/1-b maddeleri ile sınırlanan suçlardan) olması gerekmektedir.

Ayrıca iadenin olumsuz şartları da belirlenmiş olup bu şartlar aynı Kanunun 18. maddesinde;

a- Türk kanunlarına göre suç değilse,

b- Düşünce suçu veya siyasi ya da askeri suç niteliğinde ise,

c- Türkiye Devletinin güvenliğine karşı, Türkiye Devletinin veya bir Türk vatandaşının ya da Türk kanunlarına göre kurulmuş bir tüzel kişinin zararına işlenmişse,

d- Türkiye’nin yargılama yetkisine giren bir suç ise,

e- Zamanaşımına veya affa uğramış ise, geri verme talebi kabul edilmez, şeklinde düzenlenmiştir.

Bu ilkeler ışığında yapılan incelemede;

Tercüme edilmiş evraklardan iadesi talep edilen Frederic Nicolas hakkında;

a) Nivelles 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24 Nisan 2006 tarih, No: N145. L7.105127-04 sayılı kararı ile; 22 Temmuz 2004 ve 13 Eylül 2004 tarihleri arasında bilinmeyen bir tarihte Braine-I’Alleud’de, suç işlemekten veya suçun infaz edilmesine birlikte hareket etmekten, herhangi bir işbirliği olmadan infaz edilmeyecek bir suçtan dolayı, J… AŞ’de, B… marka bir aracı çalmak, alıkoymak ya da bir suçu işlerken ele geçirmiş olmak suçundan Ceza Kanununun 162,, 182,, 185,, 194. maddeleri, Adli dilin kullanılması ile ilgili değişik 15 Haziran 1935 tarihli Kanunun 1,, 14,, 31,, 34, 35 ila 37 arası maddeleri gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren on iki ay içerisinde zorunlu olarak 200 saat boyunca çalışma cezasına mahkum edilmesine, yasal süre içerisinde, söz konusu çalışma cezasını yerine getirmemesi durumunda, 8 ay hapis cezası ve 500 Euro harcın ilave edilmesiyle, 2.750 Euro arası para cezasıyla cezalandırılmasına, 25 Euro harcın ilave edilmesiyle kasten şiddet fiillerinin mağdurlarına yardım fonuna yatırılmak üzere sanığın 137.50 Euro para cezası ile cezalandırılmasına, 25 Euro’luk bir tazminatın ve 3.843,13 Euro yargılama masrafının sanıktan tahsil edilmesine karar verildiği ve bu kararın 28.01.2010 tarihinde kesinleştiği,

b) Nivelles 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 19 Kasım 2007 tarih, No:NI 17.L3.101517-04 sayılı kararı ile; Lasne’de 28 Haziran 2004 tarihinde, yardımları olmadan suçun işlenmesinin mümkün olmadığı bir suçun işlenmesinde yardımcı olmak ya da doğrudan işbirliği bulunmak, VROMMAN Luc ve SENTERRE Marie-Claire’ye karşı ev eşyaları, tutarı belli olmayan bir miktar para, Fortis çekler, kendilerine ait olmayan değeri belli olmayan mücevherler, bir fotoğraf makinesini izinsiz giriş yaparak yada sahte anahtar yaptırmak suretiyle suç işlemekten Ceza Kanununun 461, 467 maddeleri, 15 Haziran 1935 tarihli Kanunun 1,, 11,, 12,, 14,, 31,, 32,, 34,, 35,, 36,, 37,, 41. maddeleri, 30 Ekim 1998 tarihli Kanunun 3 ila 7. Maddeleri, 20 Haziran 2000 tarihli Kanunun 2, 4. maddeleri ile 20 Temmuz 2000 tarihli Kraliyet kararı, Ceza Kanununun 162,, 182,, 185,, 194. maddeleri uyarınca 18 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 1 Ağustos 1985 tarihli Kanunun 29. maddesi uyarınca 25 Euro harcın ilave edilmesiyle sanığın 137.50 Euro para cezası ile cezalandırılmasına ve bu paranın kasten şiddet fiillerinin mağdurlarına yardım fonuna kaydedilmesine, 28 Aralık 1950 tarihli

Kraliyet Kararının 91. maddesi uyarınca sanığın 28.84 Euro’luk bir tazminat ile cezalandırılmasına, 6.576,57 Euro’luk yargılama masrafının sanıktan tahsil edilmesine, Medeni Kanunun 1382. maddesi ve 17 Nisan 1978 tarihli Kanunun 3, 4. maddeleri uyarınca 10 Ağustos 2004 tarihinden itibaren yasal gecikme faizi 13.530,16 Euro tutarının A…‘ya ödenmesine, mahkumun cezanın infazından kaçmasını önlemek amacıyla hemen tutuklanmasına karar verildiği ve bu kararın 29.01.2010 tarihinde kesinleştiği,

c) Nivelles 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09.01.2006 tarih, NI 17.L3.101402-03 ve NI 18.L3.101897-05 sayılı kararları ile; Rixensart’da 17 Şubat 2003 tarihinde, herhangi bir işbirliği olmadan infaz edilmeyecek bir suçtan dolayı, kendilerine ait olmayan, M… M… Ltd. Şti’ye ait F… marka iki mikser, iki kasa ve içerikleri, özellikle miktarı belirsiz para, çekler ve değişik belgelerin çalınması, Rixensart’da 14 Şubat 2003 tarihinde, herhangi bir işbirliği olmadan infaz edilmeyecek bir suçtan dolayı izinsiz giriş yapmak, tırmanma ya da sahte anahtar yaptırmak suretiyle kendilerine ait olmayan, M… M… Ltd. Şti’ye ait miktarı belli olmayan bir miktar para çalmak suçundan iki yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 25 Euro harcın ilave edilmesiyle sanığın 137.50 Euro para cezası ile cezalandırılmasına, 25 Euro’luk bir tazminat ile cezalandırılmasına, 1.608,92 ve 14.11 Euro’luk para cezası ile cezalandırılmasına dair verilen karara yönelik yapılan itiraz üzerine itirazın reddine karar verilerek 10 Aralık 2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakta ise de;

I- TCK’nın 18/8. Maddesi uyarınca “geri verme halinde, kişi ancak geri verme kararına dayanak teşkil eden suçlardan dolayı yaslanabileceğinden veya mahkum olduğu ceza infaz edilebileceğinden” iadesi talep edilen Belçika vatandaşı Frederic Nicolas’ın geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna ilişkin hükümde, hangi mahkumiyetlerinin geri verme kararına dayanak teşkil ettiği açıkça gösterilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,

II- Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi’nin 12/2. maddesine göre iade talepnamesinde;

-İade talep eden tarafın kanunlarına uygun surette ısdar edilmiş ve infaz kabiliyetini haiz bir mahkumiyet kararının veya tevkif müzekkeresinin yahut aynı tesiri haiz diğer her hangi bir kararın aslı veya tasdikli suretinin eklenmesi,

  • İade talebine sebep olan fiillerin işarı ile ika edildikleri yer ve zaman hukuki tavsifleri ve bunlara tatbik olunacak kanuni hükümlerin mümkün olduğu kadar sarih bir şekilde gösterilmesi,

  • Tatbik edilecek kanuni metinlerin bir sureti veya bu mümkün değilse, tatbik olunacak hukukun izahının… yapılması gerektiğinin kabul edildiği,

TCK’nın 18/1-a maddesindeTCK’nın 18/1-a maddesinde “geri verme talebine esas teşkil eden fiilin, Türk kanunlarına göre suç olmaması” halinde geri verme talebinin kabul edilemeyeceğinin hüküm altına alındığı,

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. maddesinde

  • Herkesin, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahip olduğunun,

  • Her sanığın en azından;

  • Kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedeninden en kısa zamanda, anladığı bir dille ve ayrıntılı olarak haberdar edilme,

  • Savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olma,

  • Kendi kendini savunma veya kendi seçeceği bir avukatın yardımından yararlanma ve eğer avukat tutmak için mali olanaklardan yoksunsa ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanabilme, -İddia tanıklarını sorguya çekme veya çektirme, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında çağrılmasının ve dinlenmesinin sağlanmasını isteme hakkına sahip olduğunun kabul edildiği,

Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesine Ek İkinci Protokolün 3. maddesine göre ise; Akit Taraflardan birinin diğer bir Akit Taraftan bir kimsenin gıyabında verilmiş bir mahkumiyetin veya tutuklama kararının infazı için iadesini istemesi halinde, talep edilen tarafın, karara yol açan soruşturmada, suçla itham olunan bir kimseye tanınması gereken asgari savunma haklarının tanınmadığı görüşünde olması halinde bu nedenle iade talebini reddedebileceği ancak talep eden tarafın, iadesi istenilen kişiye savunma haklarını teminat altına alacak şekilde yeniden yargılanma hakkı verileceğine dair yeterli görülecek teminatı vermesi halinde ise iade talebi yerine getirileceğinin hüküm altına alındığı,

İadesi talep edilen Frederic Nicolas’ın 22.07.2010 tarihli savunmasında “hakkında verilmiş mahkumiyetlerden haberi olmadığını, kendisine tebligat yapılmadığını, Belçika adli makamları önünde savunmasının alınmadığını” ifade ettiği, Nivelles 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 19 Kasım 2007 tarih, No:NI 17.L3.101517-04 sayılı ilamında “sanık Roch’un huzura çıkmadığının ve kendisini temsilen herhangi bir vekil gelmediğinin, davanın yokluğunda devam ettiğinin” belirtildiği, keza Nivelles 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin itiraz üzerine verdiği 10 Aralık 2007 tarih, Kalem No:6835 sayılı kararında belirtilen aynı Mahkeme’nin 09.01.2006 tarih, NI 17.L3.101402-03 ve NI 18.L3.10İ897-05 sayılı kararlarını içeren ilamların dosyada bulunmaması nedeniyle iadesi talep edilenin adil yargılanma hakkının ihlal edilip edilmediğinin anlaşılamaması karşısında;

İade talebine konu olan eylemlerin Türk Kanunlarında suç teşkil edip etmediğinin ve iadesi talep edilenin adil yargılanma hakkının ihlal edilip edilmediğinin belirlenmesi açısından Nivelles 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 19 Kasım 2007 tarih, No:NI 17. L3.101517-04 sayılı ilamı ile Nivelles 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09.01.2006 tarih, NI 17.L3.101402-03 ve NI 18.L3.101897-05 sayılı ilamlarını içeren dosyaların Türkçe tercümeleri getirtilip Frederic Nicolas hakkında uygulanan Belçika yasası hükümlerinin Türkçe tercümesi temin edilmeden, savunmasının alınıp alınmadığı, yargılama sırasında mahkemede bizzat bulunup bulunmadığı, yokluğunda bir avukat tarafından temsil edilip edilmediği, temyiz hakkı olup olmadığı ve kararın temyiz edilip edilmediği belirlenerek, adil yargılanma hakkına riayet edilip edilmediğinin ve savunması alınmadan yokluğunda karar verildiğinin belirlenmesi halinde ise iadesi istenen kişiye savunma haklarını teminat altına alacak şekilde yeniden yargılama hakkı verileceğine dair yeterli görülecek teminat verip vermeyeceği iade talep eden taraftan sorularak iadesi talep edilenin hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,

III- İadesi talep edilen hakkında Nivelles 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24 Nisan 2006 tarih, No:N145.L7.105127-04 sayılı kararı ile, “kararın kesinleşmesinden itibaren on iki ay içerisinde zorunlu olarak 200 saat boyunca çalışma cezasına mahkum edilmesine, yasal süre içerisinde, söz konusu çalışma cezasını yerine getirmemesi durumunda, 8 ay hapis cezası ve 500 Euro harcın ilave edilmesiyle, 2.750 Euro arası para cezasıyla cezalandırılmasına” karar verildiğinin,

Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi’nin 2/1. maddesinde ise “….İadeyi talebeden tarafın ülkesinde bir cezaya mahkumiyet hükmü veya bir mevkufiyet kararı verilmişse, verilen cezanın en aşağı dört ay olması” gerektiğinin kabul edilmesi karşısında; iadesi talep edilen Frederic Nicolas hakkında 24.06.2006 tarih, No:N145.L7.105127-04 sayılı kararda cezanın 200 saat boyunca çalışma cezası olarak belirlenmesi ve hapis cezasının ancak çalışma cezasının yerine getirilmemesi halinde uygulanabileceğinin kabul edilmiş olması karşısında talep eden taraf Kanunları uyarınca iadesi talep edilen hakkındaki asıl cezanın çalışma cezası mı yoksa çalışma cezasının infaz edilememesi halinde uygulanacak olan hapis cezası mı olduğu kesin olarak belirlenmek suretiyle iadesi talep edilen hakkında Nivelles 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24 Nisan 2006 tarih, No:N145.L7.105127-04 sayılı kararı nedeniyle iadenin kabul edilebilir olup olmadığının buna göre değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

IV- Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi’nin 10. Maddesindeki “dava veya cezanın, kendisinden iade talep edilen taraf veya iade talebinde bulunan taraf mevzuatına göre müruruzamana uğramış olması halinde iadeye cevaz yoktur” ve TCK’nın 18/1-e maddesindeki “geri verme talebine esas teşkil eden fiil; Zamanaşımına, … uğramış ise, geri verme talebinin kabul edilemeyeceğine” ilişkin düzenlemeler ile “karar verilen cezaların infazının Belçika yasasına göre emredilmediği, birinci mahkumiyet için (Nivelles 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24 Nisan 2006 tarih, No:N145.L7.105127-04 sayılı kararı cezalandırma emrinin 20 Mayıs 2011, diğer mahkumiyetler (Nivelles 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 19 Kasım 2007 tarih, No:NI 17.L3.101517-04 sayılı kararı ile Nivelles 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09.01.2006 tarih, NI 17.L3.101402- 03 ve NI 18. L3.101897-05 sayılı kararları) için cezalandırma emrinin 2 Mart 2013 tarihine kadar süreli olduğuna dair iade talep edilen 12 Şubat 2010 tarihli yazı ile birlikte değerlendirildiğinde Belçika yasasındaki zamanaşımını kesen ve durduran nedenleri düzenleyen yasa hükümlerinin Türkçe tercümeleri temin edilmek ve mahkumiyet hükümlerinin cezalandırma emrinin ne anlama geldiği, hükümlü hakkındaki cezaların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı belirlenerek ve cezaların infaz edilip edilmeyeceği gerekirse talep eden devletten sorularak iadesi talep edilen Frederic Nicolas’ın hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, iadesi talep edilen Frederic Nicolas müdafıinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan bu nedenlerden dolayı isteme aykırı olarak bozulmasına, 13.07.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS