İsnadın İspatı
TCK Madde 127
(1) İsnat edilen ve suç oluşturan fiilin ispat edilmiş olması halinde kişiye ceza verilmez. Bu suç nedeniyle hakaret edilen hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı verilmesi halinde, isnat ispatlanmış sayılır. Bunun dışındaki hallerde isnadın ispat isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikayetçinin ispata razı olmasına bağlıdır.
(2) İspat edilmiş fiilinden söz edilerek kişiye hakaret edilmesi halinde, cezaya hükmedilir.
TCK Madde 127 Gerekçesi
Madde metninde, kişiye somut isnatta bulunulması hâlinde, isnadın ispatı düzenlenmektedir. Anayasamızda da isnadın ispatına ilişkin özel bir hüküm bulunmaktadır. Anayasamıza göre; kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak isnatta bulunulması durumunda, isnatta bulunan isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Bunun dışında, kişilere somut bir fiil isnadında bulunarak hakaret edilmiş olması hâlinde, isnadın doğruluğunun ispat edilebilmesi için iki seçenek koşuldan birinin gerçekleşmesi gerekir. Birinci seçenek koşul, isnadın doğruluğunun ispatında kamu yararı bulunmasıdır. Diğer seçenek koşul ise, şikâyetçinin yani kendisine hakaret edilenin ispata razı olmasıdır.
Yine Anayasamıza göre, isnadın doğruluğunun ispat edilmiş olması, hakaret suçunun hukuka aykırılığını ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle, hakarette bulunan kişi hakkında beraat kararı verilmelidir.
Madde metnindeki düzenleme yapılırken, Anayasamızın bu konuda belirlediği kurallar da göz önünde bulundurulmuştur.
Madde metninde kabul edilen sisteme göre, isnadın doğruluğunun ispat edilebilmesi için, isnadın bir suç vakıasına ilişkin olması gerekir. Yani kişiye belli bir suçu işlediğinden bahisle hakaret edilmiş olması gerekir. Ayrıca, hakaretin yapıldığı anda isnadın konusunu oluşturan suç dolayısıyla kişi hakkında henüz bir hüküm verilmemiş olmalıdır.
Bu sistemde, isnadın doğruluğunun ispatı, hakaret suçundan dolayı açılan davanın görüldüğü mahkemede yapılmamaktadır. Hakaret suçunun işlendiğinden bahisle açılan davanın görüldüğü mahkeme, yapılan somut vakıa isnadının bir suç oluşturması durumunda, bu suçun gerçekten işlenmiş olup olmadığının ortaya çıkarılmasını bekletici mesele kabul ederek, bu nedenle açılmış veya açılacak olan davanın sonucunu beklemelidir. İsnadın doğruluğunun ispatı, ancak isnat konusu suç vakıası dolayısıyla açılan ceza davası bağlamında ilgili mahkemede söz konusu edilebilir.
İsnat konusu suç vakıası dolayısıyla açılan ceza davası sonucunda bu suç nedeniyle hakaret edilen hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı verilmesi hâlinde; isnat ispatlanmış addedilir ve maddenin birinci fıkrası gereğince, hakarette bulunan kişiye ceza verilmez.
Ancak, hakarete uğrayan, isnat edilen fiil dolayısıyla hakkında açılan davada kesinleşmiş bir hükümle beraat etmişse, isnat ispat edilmemiş sayılır ve hakaret eden kişi cezalandırılır. Hakarete uğrayan kişi hakkında, isnat edilen fiil dolayısıyla takipsizlik kararı veya açılan davada düşme kararı verilmiş olması hâlinde de; isnadın doğruluğu ispat edilmemiş sayılacaktır.
Maddenin ikinci fıkrasına göre; kesin hükümle sonuçlanmış bir davayla işlendiği sabit görülen bir fiilden bahisle kişiye hakaret edilmiş olması hâlinde, cezaya hükmedilir. Böylece, daha önce işlediği bir suçtan dolayı mahkûm edilmiş olan kişiye, bu suçtan bahisle hakaret edilmiş olmasının tasvip edilemez olduğu vurgulanmıştır.
Hakkında başlatılan soruşturma sonucunda takipsizlik kararı veya açılan davada düşme veya beraat kararı verilmiş olan kişiye, soruşturma veya kovuşturma konusu fiilden bahisle hakaret edilmiş olması hâlinde, hakaret edenin cezalandırılacağında kuşku yoktur.
TCK 127 (İsnadın İspatı) Emsal Yargıtay Kararları
YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ Esas : 2015/27623 Karar : 2016/13859 Tarih : 21.06.2016
-
TCK 127. Madde
-
İsnadın İspatı
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ve TCK’nın 127/1. maddesinde yer alan, “isnat edilen ve suç oluşturan fiilin ispat edilmiş olması hâlinde kişiye ceza verilmez. Bu suç nedeniyle hakaret edilen hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı verilmesi hâlinde, isnat ispatlanmış sayılır” düzenleme karşısında, katılan hakkındaki henüz kesin hükümle sonuçlanmamış 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/292 Esas sayılı dava dosyasına dayanılarak sanığın TCK’nın 127/1. maddesi gereğince beraatine karar verilmiş ve isnadın ispatını, hakaret suçunda hukuka uygunluk sebebi olarak düzenleyen TCK’nın 127. maddesi ile CMK’nın 223/2-d maddeleri uyarınca sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat hükmü kurulmuş ise de, dosya kapsamından hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla kurulan beraat hüküm sonuç itibariyle doğru olduğundan, bu hususun bozma nedeni yapılamayacağı anlaşılmakla yapılan incelemede:
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan ‘in temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 21/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ Esas : 2015/10981 Karar : 2016/146 Tarih : 11.01.2016
-
TCK 127. Madde
-
İsnadın İspatı
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Oluşa göre,
a) Sanığın, katılan hakkında sarf ettiği kabul edilen ifadenin eleştiri niteliğinde olduğu ve hakaret suçunu oluşturmayacağı dikkate alınmaksızın, sanığın beraatı yerine ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
b) TCK’nın 127. maddesinin, somut bir olay hakkında bir kişiye isnatta bulunulması durumunda uygulanacağının, sanığın katılan hakkında “Allah’tan korkmayan” ibaresiyle sınırlı sözlerinin ise somut bir isnat olarak değerlendirilemeyeceğinin gözardı edilerek, sanık hakkında bu maddeye dayanılarak ceza verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi,
2)Kabule göre ise,
TCK’nın 127. maddesinin koşullarının gerçekleştiği kabul edildiğinde sanık hakkında CMK’nın 223/8. maddesinin (d) bendine dayanılarak beraate hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ Esas : 2015/8647 Karar : 2015/13310 Tarih : 14.12.2015
-
TCK 127. Madde
-
İsnadın İspatı
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın, katılanlara hitaben söylediği kabul edilen, “benim gerdanlığımı sen çaldın, kardeşin ….verdin” biçimindeki sözlerin, hakaret suçunu oluşturabilecek somut olgu isnadı içermesi karşısında, TCK’nın 127. maddesinin değerlendirilmesi amacıyla, katılanlar hakkında sanığın bir şikayet başvurusu bulunup bulunmadığı araştırılıp, varlığı halinde ilgili dosyanın incelenmesinden sonra, sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/12/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ Esas : 2015/8836 Karar : 2015/13065 Tarih : 8.12.2015
-
TCK 127. Madde
-
İsnadın İspatı
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın, babasının öldürülmesi ile ilgili görülen ve katılanın sanık olarak yargılandığı davanın duruşmasının bitimde, katılana karşı “vicansız kadın, katil kadın,babam ne yaptı da babamı kumpaslıyarak öldürdün” şeklinde sözler söylediğinin kabul edilmesi karşısında, isnat edilen fiilin suç oluşturması nedeniyle TCK’nın 127. maddesi uyarınca isnadın ispatı açısından, söz konusu dava kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar bekletici mesele yapılmak suretiyle dosyanın sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve TCK’nın 128. maddesinde düzenlenen iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kalıp kalmadığı tartışılarak sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle hükümlülük kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık …‘in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/12/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.