0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Kurum Dışında Çalıştırma

İnfaz Kanunu Madde 30

(1) Açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumlarında bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanmış hükümlüler, kurum dışındaki iş alanlarında çalıştırılabilirler.

(2) Açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ceza infaz kurumu görevlileri gözetiminde, kapalı ceza infaz kurumunda bulunanlar ise iç ve dış güvenlik görevlilerince alınacak tedbirler altında çalıştırılırlar.

(3) Çocuk eğitimevlerinde bulunan hükümlülerin, kurum dışında çalıştırılmaları sırasında kurum görevlilerinin gözetimi ve muhafazası aranmaz.

(4) İş alanlarına sahip kuruluşların hükümlü çalıştırmaları teşvik olunur.

(5) (Ek:14/4/2020-7242/22 md.) Açık ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler, ceza infaz kurumu görevlilerinin denetiminde, kamu kurum ve kuruluşlarının iş alanlarında, geceleyin bu kurum ve kuruluşlar tarafından barındırılmak suretiyle çalıştırılabilirler. Bu şekilde çalıştırılan süre, azami süre sınırına bakılmaksızın 105/A maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilecek süreye ilave edilir.

(6) Hükümlülerin kurum dışında çalışma esasları ile beşinci fıkra kapsamında çalıştırılacak hükümlülere uygulanmayacak kısıtlayıcı hükümler Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte gösterilir.



İnfaz Kanunu Madde 30 Gerekçesi

Madde, hükümlülerin ceza infaz kurumu dışında çalıştırılma olanaklarını belirtmektedir. Bilimde allaperto olarak da tanımlanan bu çalıştırma biçimi, tarım, deniz ve su ürünleri avcılığı, inşaat, yol, maden, orman gibi iş alanlarında geçerli olacak ve ekip hâlinde yürütülecektir. Bireysel olarak bu tür çalıştırma yaptırılamaz.

Açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumlarında bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanmış hükümlülerin, kurum dışındaki iş alanlarında çalıştırılabileceği, ayrıca açık ceza infaz kurumlarında bulunanların ceza infaz kurumu personeli gözetiminde, kapalı ceza infaz kurumunda bulunanların ise iç ve dış güvenlik personelince alınacak tedbirler altında çalıştırılacakları hükme bağlanmıştır. Çocuk eğitimevlerinde bulunan hükümlülerin, kurum dışında çalıştırılmaları sırasında, kurum personelinin gözetimi ve muhafazası aranmayacaktır. Bunun dışında iş alanlarına sahip kuruluşların hükümlü çalıştırmaları teşvik olunacağı düzenlenmiştir.

Hükümlülerin kurum dışında çalışma esasları tüzükte gösterilir.


İnfaz Kanunu 30. Madde Emsal Yargıtay Kararları


YARGITAY 10. CEZA DAİRESİ Esas: 2015/3025 Karar: 2015/32129 Tarih: 06.07.2015

- İnfaz Kanunu 30. Madde

Adalet Bakanlığı’nın, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan tutuklu Y. T. hakkında E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığı’nca verilen disiplin cezasının onanmasına ilişkin İnfaz Hakimliği’nin 24.01.2014 tarihli 2014/269 esas ve 2014/268 karar sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 16.06.2014 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.

Dosya incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

İncelenen dosyadan;

a) E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan tutuklu olarak bulunan Y. T’nun, 30.12.2013 tarihinde AMATEM’e götürüldüğü sırada, hastane bahçesinde sevk aracında bekletilirken, aynı araçta bulunan hükümlü V. Ç’yı kasten yaraladığı kabul edilerek, E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığı’nca 07.01.2014 tarihinde 2014/24 karar sayı ile 5275 sayılı Kanun’un 2. fıkrasının (e) bendi uyarınca 5 gün hücreye koyma cezası verildiği,

b) İnfaz Hakimliği’nce 24.01.2014 tarihinde 2014/269 esas ve 2014/268 karar sayı ile tutuklu Y. T. hakkında verilen disiplin cezasının onandığı

Anlaşılmıştır.

Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un yer alan “Hükümlü hakkında kurumda, düzenli bir yaşamın sürdürülmesi, güvenliğin ve disiplinin sağlanması bakımından kanun, tüzük, yönetmelikler ile idarenin uyulmasını emrettiği veya gerekli kıldığı davranış ve tutumları, kusurlu olarak ihlal ettiğinde, eyleminin niteliği ile ağırlık derecesine göre Kanunda belirtilen disiplin cezaları uygulanır.” düzenlemesi ile aynı Kanun’un “37 ila yer alan eylemlerin tanımına uymayan ve kanunda tanımları yapılmamış olan eylemler, nitelik ve ağırlıkları bakımından bunlara benzediklerinde, aynı maddelerdeki disiplin cezaları ile karşılanırlar.” hükmü karşısında, 30/12/2013 tarihinde AMATEM hastanesine götürüldüğü sırada, diğer hükümlüyü yaralama eyleminin kurumda gerçekleşmemiş bulunduğu, hücreye koyma disiplin cezasını gerektiren eylemlerden olmadığı göz önüne alındığında disiplin cezasına itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.» denilerek, İnfaz Hakimliği’nin 24.01.2014 tarihli kararının kanun yararına bozulması istenmiştir.

Çözümü gereken sorun, hükümlü ve tutuklular hakkında sadece infaz kurumundaki fiillerinden dolayı mı, yoksa hem infaz kurumunda hem de bu kurum dışında gerçekleştirdikleri fiillerinden dolayı mı disiplin cezası verileceğidir.

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un konuya ilişkin hükümleri şöyledir:

A) Hükümlülerle ilgili:

“Ceza infaz kurumlarında hükümlülerin yaşam hakları ile beden ve ruh bütünlüklerini korumak üzere her türlü koruyucu tedbirin alınması zorunludur (m.6/1.f)”

“Kanunlarda gösterilen tutum, davranış ve eylemler ile kurum düzenini ihlal edenler hakkında Kanunda belirtilen disiplin cezaları uygulanır. “(m.6/l-h)

“Açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumlarında bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanmış hükümlüler, kurum dışındaki iş alanlarında çalıştırılabilirler” (m. 30/1)

“Hükümlü hakkında kurumda, düzenli bir yaşamın sürdürülmesi, güvenliğin ve disiplinin sağlanması bakımından kanun, tüzük, yönetmelikler ile idarenin uyulmasını emrettiği veya gerekli kıldığı davranış ve tutumları, kusurlu olarak ihlal ettiğinde, eyleminin niteliği ile ağırlık derecesine göre Kanunda belirtilen disiplin cezaları uygulanır.” (m. 37/1)

“Bir günden on güne kadar hücreye koyma cezasını gerektiren eylemler şunlardır: Kurum tesislerine, araç ve gereçlerine zarar vermek… izin süresini özürsüz olarak en fazla iki gün geçirmek… Hükümlü ve tutukluları daha az cezayı gerektiren şekilde kasten yaralamak.” (m. 44/2-a-e-1).

Uyarma cezasını gerektiren eylemler şunlardır: “…Kurum görevlilerine, kurumu ziyaret eden kişilere, kurum dışında katıldığı faaliyetlerin görevlilerine ve arkadaşlarına kaba veya saygısız davranmak.” (m. 46/1-h).

B) Tutuklularla ilgili:

“Bu Kanunun; … Disiplin cezalarının niteliği ve uygulanma koşulları, … hücreye koyma… hakkında uygulanabilecek disiplin tedbirleri ve cezaları… konularında 26 ila 34 ila 55 ila 66 ila 78 ila düzenlenmiş hükümlerin tutukluluk haliyle uzlaşır nitelikte olanları tutuklular hakkında da uygulanabilir.” (m. 116)

Yukarıda belirtilen hükümlerden, disiplin cezasını gerektiren fiillerin sadece kurum içinde yapılanlardan ibaret olmadığı; hastaneye veya mahkemeye sevk, başka infaz kurumuna nakil, kurum dışında çalıştırılma gibi durumlarda kurum dışındaki fiilleri de kapsadığı; diğer yandan, hükümlüler hakkındaki bazı disiplin cezalarının (hücreye koyma dahil) tutuklular hakkında da uygulanabileceği anlaşılmaktadır.

Somut olayda, E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu olan Y. T’nun, 30.12.2013 tarihinde AMATEM’e götürüldüğü, hastane bahçesinde bekleyen sevk aracı içinde bulunduğu sırada tartıştığı diğer tutuklu V. Ç’yı yaraladığı; böylece 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 2. fıkrasının (e) bendinde tanımlanan ve hücre cezasını gerektiren fiili gerçekleştirdiği; adı geçen tutuklu hakkında hücre cezası verilmesinde ve bu cezanın İnfaz Hakimliği tarafından onanmasında yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından; yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin CMK’nın 309. maddesi gereğince reddine, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 06.07.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS