0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezasının İnfazı

İnfaz Kanunu Madde 25

(1) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı rejimine ait esaslar aşağıda gösterilmiştir:

a) Hükümlü, tek kişilik odada barındırılır.

b) Hükümlüye, günde bir saat açık havaya çıkma ve spor yapma hakkı tanınır.

c) Risk ve güvenlik gerekleri ile iyileştirme ve eğitim çalışmalarında gösterdiği gayret ve iyi hâle göre; hükümlünün, açık havaya çıkma ve spor yapma süresi uzatılabileceği gibi kendisi ile aynı ünitede kalan hükümlülerle temasta bulunmasına sınırlı olarak izin verilebilir.

d) Hükümlü, yaşadığı yerin olanak verdiği ve idare kurulunun uygun göreceği bir sanat veya meslek etkinliğini yürütebilir.

e) Hükümlü, kurum idare kurulunun uygun gördüğü hâllerde ve onbeş günde bir kez olmak üzere (f) bendinde gösterilen kişilere, süresi on dakikayı geçmemek üzere telefon edebilir.

f) Hükümlüyü; eşi, altsoy ve üstsoyu, kardeşleri ve vasisi, belirlenen gün, saat ve koşullar içerisinde onbeş günlük aralıklarla ve günde bir saati geçmemek üzere ziyaret edebilirler.

g) Hükümlü hiçbir suretle ceza infaz kurumu dışında çalıştırılamaz ve kendisine izin verilmez.

h) Hükümlü, kurum iç yönetmeliğinde belirtilenlerin dışında herhangi bir spor ve iyileştirme faaliyetine katılamaz.

ı) Hükümlünün cezasının infazına, hiçbir surette ara verilemez. Hükümlü hakkında uygulanacak tüm sağlık tedbirleri, tıbbî tetkik ve zorunluluklar hariç ceza infaz kurumlarında, mümkün olmadığı takdirde tam teşekküllü Devlet ya da üniversite hastanelerinin tek kişilik ve yüksek güvenlikli mahkûm koğuşlarında uygulanır.



İnfaz Kanunu Madde 25 Gerekçesi

Bu maddede Türk Ceza Kanununda, en ağır ceza olarak yer verilen “Ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezasının infazı rejimine ait esaslar gösterilmiştir. Suçların niteliğine göre verilecek cezaların farklı olması ve bu farklılığın korunması gereklidir. Nitekim Fransa’da yeni Ceza Kanunu bazı ağır suçların cezalarının infazında faillerin bir güvenlik dönemine tâbi tutulmalarını kabul etmiştir. Sıkı infaz rejimi mahkumun cezaevi dışında çalıştırılamaması, ziyaretçi kabulü, dışla temas konusunda bir kısım kayıt ve kısıtlamalara tâbi tutulması, mahkûma izin verilmemesi ve bu tür mahkûmların cezaevlerinin özel kısımlarında bulundurulmaları gibi bazı uygulamalara muhatap olacaklardır. Bu infaz rejimi aslında bütün ceza süresince devam edecektir.


İnfaz Kanunu 25. Madde Emsal Yargıtay Kararları


YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ Esas: 2006/6584 Karar: 2006/5986 Tarih: 25.12.2006

- İnfaz Kanunu 25. Madde

Taammüden adam öldürmeye azmettirmek suçundan hükümlü …………., 4771 sayılı Kanun’un 1/A maddesi ile değişik 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 450/4. maddesi gereğince müebbet ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.04.2003 tarihli ve 2000/406 esas, 2003/76 sayılı kararının infazında, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının 5218 sayılı Kanun uyarınca şartla tahliyesinin 25 yıla göre ve ayda 6 gün indirim yapılarak, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun hükümleri uyarınca infazının yapılmasına, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 25. maddesi hükümlü aleyhine olduğundan bu infaz yasasıyla ilgili, hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına dair Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.03.2006 tarihli ve 2006/48 değişik iş sayılı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.06.2006 tarihli ve 2006/585 müteferrik sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.

21.07.2004 tarihli ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5218 sayılı Ölüm Cezasının Kaldırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un Geçici 11. maddesinde yer alan Ölüm cezaları 3.8.2002 tarihli ve 4771 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ilişkin Kanun hükümlerine göre müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülenlerin kesinleşmiş cezaları, bu Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte, kendiliğinden ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına dönüşür. Bu hükümlülerin, ceza infaz kurumunda geçirecekleri süre ile infaz usulü, hükmü veren mahkeme tarafından ve dosya üzerinden saptanır. şeklindeki düzenleme ile 01.06.2005 tarihinde, yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı başlıklı 25. maddesindeki düzenleme karşısında, infaz süresinin hesaplanmasında 647 sayılı Cezaların infazı Hakkında Kanunun uygulanması hükümlü lehine ise de infaz rejimi açısından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 5377 sayılı Kanunla değişik 7. maddesi 3. fıkras 3. fıkrasında yer alan Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç infaz rejimine ilişkin hükümler derhal uygulanır hükmü karşısında 5275 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden söz edilerek, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 16.10.2006 tarih ve 7396 sayılı istemlerine dayanılarak anılan kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.11.2006 tarih ve 258029 sayılı tebliğnamesine bağlı dosyası Dairemize gönderilmekle okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

TÜRK MİLLETİ ADINA

I) Olay: Hükümlü ………….. hakkındaki dosya kapsamından:

Taammüden adam öldürmeye azmettirmek suçundan 765 sayılı TCK. nun 450/4. maddesi gereğince, 4771 sayılı Yasanın 1/A maddesi dikkate alınarak müebbet ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.04.2003 tarihli ve 2000/406 esas, 2003/76 sayılı kararının infazı aşamasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının 5218 sayılı Yasa uyarınca koşullu salıverilmesinin 25 yıla göre ve ayda 6 gün indirim yapılarak, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun hükümleri uyarınca infazının yapılmasına, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 25. maddesi hükümlü aleyhine olduğundan bu infaz yasasıyla ilgili hükümlerin uygulanmasına yer olmadığı ilişkin Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.03.2006 tarihli ve 2006/48 değişik iş sayılı kararına yapılan itirazın, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.06.2006 tarihli ve 2006/585 müteferrik sayılı kararıyla reddedildiği anlaşılmıştır.

II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:

Kanun yararına bozma istemi, infaz etmekte olduğu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının 647 sayılı yasa hükümlerine göre çektirilmesi hükümlü lehine ise de infaz rejimi açısından 5237 sayılı TCK. nun 5377 sayılı Kanunla değişik 7. maddesi 3. fıkras 3. fıkrasında yer alan hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır hükmü karşısında 5275 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasının gerektiği-halde aksine verilen karara yapılan itirazın reddi yolundaki Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.06.2006 tarihli ve 2006/585 müt. sayılı kârarı isabetli olmadığından bozulmasına ilişkindir.

III) Hukuksal değerlendirme:

Ceza infaz rejimi, en genel anlamıyla, hürriyeti önleyici veya kısıtlayıcı cezaların uygulanmasını düzenlemek amacıyla konmuş kurallar topluluğu olarak tanımlanabilir. Derhal uygulanma ilkesi uyarınca, yeni yasa ancak yürürlüğe girdikten sonraki işlemlere uygulanırlar ve geçmişe yürütülemeyeceği ilkesini ifade eder. Bu ilkenin karşıtı olan ilke ise daha çok maddi ceza hukukuna ilişkin olarak lehe olan yasanın geriye yürütülmesi kuralıdır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Kanunun yürürlüğe girmesiyle ortaya çapraz uygulama olarak ifade edilen sorun çıkmıştır. 5237 sayılı TCK. nun 7. maddesinin, 5377 sayılı Yasanın 2. maddesiyle değişik 3. fıkrasında, hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler derhal uygulanır hükmü yer almaktadır. Bu fıkrada sayılan infaz kuramları dışında kalan infaz rejimine ilişkin diğer kuramların derhal uygulanması ilkesi kabul edilmiştir. Belirtilen bu üç infaz kurumu dışında kalan diğer kurumlarının derhal uygulanması gerekmektedir. Derhal uygulanma ilkesi, ne zaman işlenmiş olursa olsun, yasanın yürürlüğe girmesinden başlayarak tüm suçları kapsayacak biçimde uygulanmasını ifade eder.

IV) Sonuç ve karar:

Bu nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.06.2006 tarihli ve 2006/585 müt. sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca bozulmasına, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 25.12.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS