0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Cumhuriyet Başsavcılığınca Yapılacak İşlemler

İnfaz Kanunu Madde 20

(1) Hapis cezasını içeren kesinleşmiş mahkûmiyet kararları, mahkemece, hangi hükümlü ve hangi cezanın infazına ilişkin olduğu açıkça belirtilmek suretiyle Cumhuriyet Başsavcılığına verilir.

(2) Cumhuriyet Başsavcılığınca infaz defterine kaydedilen ilâmdaki cezanın süresi gözetilerek hükümlü hakkında çağrı kâğıdı veya yakalama emri çıkarılır.

(3) Çağrı kâğıdı, hükümde gösterilen adrese tebliğ edilir. Hükümlü, adres değişikliklerini mahkemeye veya Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmekle yükümlüdür. Aksi hâlde hükümde gösterilen adreste yapılan tebligat geçerlidir.

(4) Hükümlüye, Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ceza infaz kurumuna alındığı ve salıverileceği tarih ile ceza süresini ve cezanın hangi hükme ilişkin bulunduğunu belirten bir belge verilir.



İnfaz Kanunu Madde 20 Gerekçesi

Hapis cezalarının infazında yapılacak yanlışlıkların giderilmesi mümkün olmadığından bu tür ilâmların infazında herhangi bir yanlışlığa yer verilmemesi yönünden ilâmın mahkemece Cumhuriyet başsavcılığına tevdiinden itibaren yapılacak işlemler maddede ayrıntılı bir biçimde gösterilmiştir.

Birden fazla kişinin birlikte bir suç işlemeleri veya bir kişinin aynı andaki eylemleri ile birden fazla suç işlemesi hâlinde hükmolunacak hapis cezalarının infazında cezaların türü ve miktarı farklı olabileceğinden ve bu vasıfları itibarıyla da değişik zamanaşımı sürelerine tâbi olduklarından, yanlışlıklara neden olunmaması maksadıyla her ceza için ayrı bir kesinleşmiş ilâmın Cumhuriyet başsavcılığına verilmesi öngörülmüştür.


İnfaz Kanunu 20. Madde Emsal Yargıtay Kararları


YARGITAY 9. CEZA DAİRESİ Esas : 2008/3429 Karar : 2008/7441 Tarih : 9.06.2008

- İnfaz Kanunu 20. Madde

Taksirle ölüme neden olma suçundan sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 85/1, 50/1-a, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 12,160.00 Yeni Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.7.2006 tarihli ve 2005/896 esas, 2006/670 sayılı kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 28.2.2007 tarihli ve 2006/7145 esas, 2007/1540 sayılı ilamı ile söz konusu kararda verilen sonuç para cezasının 12.100.00 Yeni Türk Lirası adli para cezasına indirilmesi neticesinde infazı sırasında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından çıkartılan para cezası ödeme emrinin tebliğ edilmesine rağmen kanuni süresi içerisinde ödenmemesi sebebiyle para cezasının hapse çevrilmesine ilişkin, aynı Mahkemenin 24.7.2007 tarihli ve 2005/896 esas, 2006/670 sayılı ek kararına vaki itirazın reddine ilişkin, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.8.2007 tarihli ve 2007/546 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 20/3. maddesinde, “Çağrı kağıdı, hükümde gösterilen adrese tebliğ edilir. Hükümlü, adres değişikliklerini mahkemeye veya Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmekle yükümlüdür. Aksi halde hükümde gösterilen adreste yapılan tebligat geçerlidir.” hükmünün yer aldığı, benzer bir olayda Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 15.11.2007 tarihli ve 2007/10354 esas, 2007/8247 sayılı ilamında da belirtildiği üzere para cezası ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmesinin gerektiği, somut olayda para cezası ödeme emrinin hükümde gösterilen adrese tebliğ edilmeden iade edildiği, para cezası ödeme emrinin adı geçene tebliğ edilmediği hususu gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK.nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 22.1.2008 gün ve 3923 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay C.Başsavcılığının 21.2.2008 gün ve 2008/26032 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden,

Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.8.2007 tarih ve 2007/546 D.İş sayılı kararının CMK.nun 309.maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay C.Başsavcılığına ( TEVDİİNE ), oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ Esas: 2015/6419 Karar: 2015/28127 Tarih: 09.07.2015

- İnfaz Kanunu 20. Madde

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 29.05.2015 gün ve 2015/10945/35209 sayılı kanun yararına bozma istemine affen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 08.06.2015 gün ve KYB. 2015/203998 sayılı ihbarnamesi ile;

Resmi belgede sahtecilik suçundan Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/11/2012 tarihli ve 2012/345 Esas 2012/451 sayılı kararı ile 2 yıl 6 ay hapis cezasına hükümlü M. K.’nın 6532 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un uyarınca açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin kabulü ile hükümlü M. K. hakkında kapalı durumda cezasının 1/5’ini çekme şartı göz önüne alınmadan açık ceza infaz kurumlarına ayrılma işleminin idare tarafından yapılmasına ilişkin, Ankara Batı İnfaz Hakimliğinin 30/10/2014 tarihli ve 2014/5105-5161 sayılı kararına karşı yapılan itiraz reddine dair, Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/11/2014 tarihli ve 2014/3329 D.iş sayılı kararını kapsayan infaz dosyasının incelenmesinde;

Hükümlünün 10 gün içerisinde cezasının infazı için infaz yeri ya da bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat etmesi yönünde 04/06/2014 tarihli çağrı kağıdının infaza konu ilamda gösterilen bilinen en son adresine tebliğe çıkartıldığı, bahse konu adresin aynı zamanda mernis adresi olması itibariyle davetnamenin 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 20. maddesinde yer alan ‘‘(1) Hapis cezasını içeren kesinleşmiş mahkumiyet kararları, mahkemece, hangi hükümlü ve hangi cezanın infazına ilişkin olduğu açıkça belirtilmek suretiyle Cumhuriyet Başsavcılığına verilir.

(2) Cumhuriyet Başsavcılığınca infaz defterine kaydedilen ilamdaki cezanın süresi gözetilerek hükümlü hakkında çağrı kağıdı veya yakalama emri çıkarılır.

(3) Çağrı kağıdı, hükümde gösterilen adrese tebliğ edilir. Hükümlü adres değişikliklerini mahkemeye veya Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmekle yükümlüdür. Aksi halde hükümde gösterilen adreste yapılan tebligat geçerlidir.’’ şeklinde düzenlenmenin 7201 sayılı Kanuna göre özel nitelikte düzenleme olduğu, hükümde gösterilen adrese yapılan tebligatların geçerli olduğu, hükümlünün bilinen son adresinin aynı zamanda mernis adresi olması nedeniyle 7201 sayılı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü;

İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine affen düzenlenen ihbarnemedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara Batı İnfaz Hakimliği’nin 30/10/2014 tarih, 2014/5105-5161 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 14.11.2014 gün ve 2014/3329 D.iş sayılı kararının 309. maddesi uyarınca bozulmasına müteakip işlemlerin mahallinde ikmaline dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine 09.07.2015 gününde oybirliği ile, karar verildi.


YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ Esas: 2009/50868 Karar: 2009/46411 Tarih: 09.12.2009

- İnfaz Kanunu 20. Madde

Elektrik hırsızlığı suçundan sanık B.K.ın, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-f,, 168/1,, 62., 50,, 52. maddeleri uyarınca 6.000,00 Yeni Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, A……..8. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/07/2006 tarihli ve 2006/213-490 Sayılı kararının infazı sırasında hükümlüye para cezası ödeme emrinin tebliğ edilmeye çalışılmasından sonra para cezasını ödemediğinden bahisle 10 ay hapis cezası olarak infazına ilişkin, aynı Mahkemenin 28/12/2006 tarihli ve 2006/213-490 Sayılı ek kararına yapılan itirazın reddine dair A……..3. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/02/2007 tarihli ve 2007/177değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı’nın 11/06/2007 gün ve 30666 Sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 15/10/2009 gün ve 2007/18716 esas, 2009/13310 karar sayılı görevsizlik kararı ile dairemize gönderilmekle okundu.

Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;

5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/2. maddesindeki Adli para cezasını içeren ilam Cumhuriyet Başsavcılığına verilir. Cumhuriyet savcısı 30 gün içinde adli para cezasının ödenmesi için hükümlüye 20 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir ödeme emri tebliğ eder aynı Kanun ‘un 20/3. maddesindeki Çağrı kağıdı, hükümde gösterilen adrese tebliğ edilir. Hükümlü, adres değişikliklerini mahkemeye veya Cumhuriyet Başsavcılığıma bildirilmekle yükümlüdür. Aksi halde hükümde gösterilen adreste yapılan tebligat geçerlidir şeklindeki düzenlemeler karşısında, para cezası ödeme emrinin hükümlüye 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre tebliğ edilmesi gerekeceği, somut olayda ise hükümlüye para cezası ödeme emrinin usulüne göre tebliğ edilmemiş olmasına nazaran, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.

Karar: Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden A……… 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 13.02.2007 gün ve 2007/177 D. İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 4. fıkras 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 09.12.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ Esas: 2008/8510 Karar: 2008/7993 Tarih: 24.06.2008

- İnfaz Kanunu 20. Madde

Göçmen kaçakçılığı suçundan sanık Mehmet Çelen’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 79/1-b,, 35/2,, 52. maddeleri gereğince 3 yıl hapis ve 10.000 Yeni Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.6.2006 tarihli ve 2004/65 esas, 2006/517 sayılı kararının infazı sırasında, hükümlünün para cezasını ödememesi üzerine, 10,000 Yeni Türk Lirası adli para cezasının, bir gün 20 Yeni Türk Lirası hesabı ile 500 gün hapis cezası olarak infaz edilmesine ilişkin, aynı Mahkemenin 03.10.2007 tarihli ve 2007/1446 müteferrik sayılı kararına karşı Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından vuku bulan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına, hükümlünün aldığı 10.000 Yeni Türk Lirası adli para cezasının günlüğü 100 Yeni Türk Lirasından hapse çevrilerek 100 gün hapis cezası olarak infazına dair, Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 5.10.2007 tarihli ve 200/1371 müteferrik sayılı kararı ve dosyası ile ilgili olarak;

Yasa yararına bozma isteyen tebliğnamede; Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 5.2.2007 tarihli ve 2007/544-579 sayılı ilamında belirtildiği üzere, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre verilen adli para cezasının yönteme uygun biçimde tebliğ edilen ödeme emri üzerine belli süre içinde ödenmemesi halinde, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu’nun 106/3. maddesi uyarınca ödenmeyen kısmının mahkumiyet kararındaki karşılığı olan gün miktarınca hapis cezasına dönüştürülmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza işleri Genel Müdürlüğü 11.04.2008 gün ve 2008/21598 sayılı ihbarnamesiyle dairemize tevdi edilmekle incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Cumhuriyet Savcısı, adli para cezası içeren ilama ilişkin ödeme emrini 5275 sayılı Yasanın 20. maddesinin (3). fıkrası uyarınca hükümlüye tebliğ edilir.

Hükümlü tebliğ edilen ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemez ise Cumhuriyet Savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarınca hapsedilir. (CGTİK. m. 106/3). Bu düzenlemeye göre, ödenmeyen adli para cezasının mahkumiyet kararındaki karşılığı olan gün miktarınca hapis cezasına dönüştürülmesi gerekirken ve Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 3.10.2007 gün 2007/1446 sayılı kararının da bu yolda olduğu nazara alınmayarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki yasalarda yer alan adli para cezalarının ödenmemesi durumunda adli para cezasının ne şekilde hapse dönüştürüleceğini düzenleyen ve somut olayda uygulanma olanağı bulunmayan 5275 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesine dayanılarak bir gün Yüz Türk Lirası hesabıyla hapse çevrilmesi,

Sonuç: Kanuna aykırı ve bu nedenle kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 5.10.2007 tarihli ve 200/1371 müteferrik sayılı itirazın reddi kararının infaz sırasında hükümlü yararına yapılan hatalı uygulamaların kazanılmış hak oluşturmayacağı da dikkate alınarak CMK. nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS