Hükümlünün İstemiyle İnfazın Ertelenmesi
İnfaz Kanunu Madde 17
- (Değişik: 24/1/2013-6411/4 md.)
(1) Kasten işlenen suçlarda üç yıl, taksirle işlenen suçlarda ise beş yıl veya daha az süreli hapis cezalarının infazı, çağrı üzerine gelen hükümlünün istemi üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığınca ertelenebilir.
(2) Erteleme, her defasında bir yılı geçmemek üzere en fazla iki kez uygulanabilir.
(3) Erteleme süresi içinde, hükümlü hakkında kasten işlenen bir suçtan dolayı kamu davası açılması hâlinde, erteleme kararı kaldırılarak ceza derhal infaz olunur.
(4) Birinci fıkrada belirtilen hapis cezalarının infazına başlanmış olsa bile, hükümlünün yükseköğrenimini bitirebilmesi, ana, baba, eş veya çocuklarının ölümü veya bu kişilerin sürekli hastalık veya malullükleri nedeniyle ailenin ticari faaliyetlerinin yürütülebilmesinin veya tarım topraklarının işlenebilmesinin imkânsız hâle gelmesi veya hükümlünün eş veya çocuklarının sürekli hastalık veya malullükleri nedeniyle bakıma muhtaç olmaları ya da hükümlünün hastalığının sürekli bir tedaviyi gerektirmesi gibi zorunlu ve çok ivedi hâllerde, Cumhuriyet Başsavcılığınca bir yılı geçmeyen sürelerle hapis cezasının infazına ara verilebilir. Ancak bu ara verme iki defadan fazla olamaz.
(5) Erteleme isteminin kabulü, güvence gösterilmesine veya diğer bir şarta bağlanabilir.
(6) Bu madde hükümleri;
a) Terör suçları, örgüt faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan mahkûm olanlar,
b) Mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına karar verilenler,
c) Disiplin veya tazyik hapsine mahkûm olanlar, hakkında uygulanmaz.
Mahkemece infazın ertelenmesi veya durdurulması
MADDE 17/A
-(Ek:17/10/2019-7188/32 md.)
(1) Birlikte işlenmiş olup da 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 280 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 306 ncı maddesinin uygulanma olanağının bulunduğu hâllerde, hükmü veren ilk derece mahkemesinden infazın ertelenmesine veya durdurulmasına ilişkin karar verilmesi istenebilir. Karar verilmeden önce Cumhuriyet savcısı ve hükümlünün görüşlerini yazılı olarak bildirmesi istenebilir. Karar, duruşma açılmaksızın verilir ve bu karara karşı itiraz yoluna gidilebilir. Erteleme veya durdurma talebinin kabulü, güvence gösterilmesine veya diğer bir şarta bağlanabilir.
İnfaz Kanunu Madde 17 Gerekçesi
Madde, hükümlünün istemiyle infazın ertelenmesini düzenlemektedir. Birinci fıkra, üç yıl ve daha az süreli hapis cezalarının derhâl infazının hükümlü veya ailesi için mahkûmiyetin amacı dışında ağır bir zarara neden olacağı anlaşılırsa, hükümlünün istemi üzerine infazın en fazla altı ay ertelenebileceğini belirtmektedir.
Erteleme isteminin kabulü, bir güvence gösterilmesine veya başka bir koşula bağlanabilecektir.
İnfaz Kanunu 17. Madde Emsal Yargıtay Kararları
YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ Esas : 2017/1074 Karar : 2017/1262 Tarih : 17.04.2017
- İnfaz Kanunu 17. Madde
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından hükümlü …’nın, 2 yıl 6 ay hapis ve 5.000.00. Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/05/2012 tarihli ve 2011/346 esas, 2012/235 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, hükümlünün talebi üzerine, 5275 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 17. maddesi uyarınca 2.000.00. Türk lirası güvence parası karşılığı 2 yıl 6 ay hapis cezasının infazının ertelenmesine ilişkin Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 21/07/2016 tarihli ve 2016/1-1532 ilamat, 2016/128 sayılı kararında belirtilen 6 aylık süre sonunda hükümlünün teslim olmaması nedeniyle güvence parasının Devlet Hazinesine gelir kaydedilmesi talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/01/2017 tarihli ve 2017/76 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair mercii Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/01/2017 tarihli ve 2017/120 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 03/12/2015 tarihli ve 2015/9632 esas, 2015/8039 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, erteleme süresi sonunda kendiliğinden gelmeyen hükümlünün yatırdığı güvencenin hazineye gelir kaydına karar verecek merciin, infazı yapılan kararı veren mahkeme olması karşısında, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08/03/2017 gün ve 94660652-105-42-1468-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/01/2017 tarihli
ve 2017/120 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 19. CEZA DAİRESİ Esas : 2015/36111 Karar : 2016/704 Tarih : 21.01.2016
- İnfaz Kanunu 17. Madde
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hükümlü … hakkında… Ağır Ceza Mahkemesince hükmedilen 2 yıl 1 ay hapis cezasının infazı sırasında, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 17/1. maddesine göre hakkındaki ilamın infazının 15/10/2015 tarihine kadar ertelemesine ilişkin talebin Cumhuriyet Savcısı tarafından kabul edilmemesi kararına yönelik başvurunun kabulüne, infazın 01/10/2015 tarihine kadar ertelenmesine dair… İnfaz Hakimliğinin 30/06/2015 tarihli ve 2015/484 değişik iş sayılı kararına karşı Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itirazın reddine ilişki… Ağır Ceza Mahkemesinin 08/07/2015 tarihli ve 2015/804 değişik iş sayılı kararı aleyhine… Bakanlığının 10/08/2015 gün ve 52665 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/09/2015 gün ve KYB. 2015-293280 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hükümlünün İstemiyle İnfazın Ertelenmesi” başlıklı 17. maddesinde kesinleşmiş mahkumiyet cezalarının hangi şartlarda ertelenebileceği hüküm altına alınmış olup, erteleme veya infaza ara verme konusunda karar verme yönünden infazı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığına tamamen takdir hakkı verildiği, infazı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığının hükümlünün infazının ertelenmesi yönündeki istemini olumlu veya olumsuz şekilde karara bağlamış ise bu karara karşı yasa yolu öngörülmediğinden, İnfaz Hakimliğince hükümlünün başvurusu üzerine infazın ertelenmesine karar verilemeyeceği cihetle, itirazın bu yönden kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden… Ağır Ceza Mahkemesinin 08/07/2015 tarihli ve 2015/804 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 21/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 7. CEZA DAİRESİ Esas : 2014/17363 Karar : 2014/20586 Tarih : 1.12.2014
- İnfaz Kanunu 17. Madde
Kasten yaralama, genel güvenliği tehlikeye atma, ruhsatsız silah taşıma ve tehdit suçlarından sanık M. D.’nın, Ezine Asliye Ceza Mahkemesinin 03.09.2013 tarihli ve 2013/91 değişik iş sayılı içtima kararı kapsamındaki 2 yıl 7 ay hapis cezasını infaz ettiği sırada, yasal temsilcisi eşi Z. D. tarafından yapılan infazın ertelenmesi talebi üzerine, hükümlünün 5275 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun`un 17/4.maddesinde belirtilen şartları taşımadığı gerekçesiyle erteleme talebinin reddine dair Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığının 12.09.2013 tarihli ve 2013/3730 ilamat sayılı kararına yönelik itiraz hakkında karar verme görev ve yetkisinin infaz hakimliğine ait olmadığından bahisle talebin reddine ilişkin Çanakkale İnfaz Hakimliğinin 22.10.2013 tarihli ve 2013/1607 esas, 2013/1583 sayılı kararına karşı yapılan itirazın keza reddine ilişkin ÇANAKKALE Ağır Ceza Mahkemesinin 04.11.2013 tarihli ve 2013/962 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 17.12.2013 gün ve 77401 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.01.2014 gün ve KYB. 2013-406567 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
İnfaz dosyasına göre, infazın başlamasından sonra hükümlünün yasal temsilcisi tarafından yapılan infazın ertelenmesi talebinin Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından reddedilmesi üzerine, bu karara yönelik itiraz Çanakkale İnfaz Hakimliği tarafından, infaza ara verilmesi ve infazın ertelenmesi talepleri hakkında karar vermenin infaz hakimliğinin görev ve yetkileri arasında olmadığından dolayı talebin reddine karar verilmiş ise de, 5275 sayılı Cezaların infazı Hakkında Kanun’un 17/4.maddesine göre cezanın infazına başlandıktan sonra, fıkrada sayılan zorunlu ve ivedi hallerde Cumhuriyet Başsavcılığınca 6 ayı geçmeyen sürelerle infaza ara verilebileceği şeklinde düzenleme bulunduğu, fakat talebin reddi halinde bu karara karşı itiraz edilip edilemeyeceği, itiraz edilecekse hangi merciye itiraz edilebileceği hususunda özel bir düzenleme bulunmadığı, 4675 sayılı infaz Hakimliği Kanunu’nun 4.maddesi 2.fıkrasında hükümlülerin cezalarının infazı… gibi işlem ve faaliyetlere ilişkin şikayetleri inceleme ve karara bağlama görevinin infaz hakimliğinin görevleri arasında sayıldığı, kanun koyucunun bazı özel durumlarda infaza ilişkin meselelerde hüküm veren mahkeme tarafından karar verilmesini de istediği, örneğin 5275 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 101.maddesi uyarınca, aynı Kanun’un 98 ila 100.maddeleri gereğince verilecek kararların hüküm mahkemesince verileceğinin hüküm altına alındığı, keza 98.maddenin 2.fıkrasına göre sadece hastalık sebebiyle cezanın ertelenmesinin gerektiği hallerde hüküm mahkemesinin karar vereceği şeklinde düzenleme bulunduğu nazara alındığında, 5275 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 17/4.maddesine göre cezanın infazına başlandıktan sonra, fıkrada sayılan zorunlu ve ivedi hallerde Cumhuriyet Başsavcılığınca infaza ara verilmesi talebinin reddi halinde, bu işleme karşı genel hüküm niteliğinde olan 4675 sayılı Kanun`un 4 ve 5.maddeleri gereğince infaz hakimliğine şikayet yoluna başvurulabileceği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden,
Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin 04.11.2013 gün ve 2013/962 Değişik iş sayılı kararının, CMK.nun 309/4-a maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, oybirliğiyle karar verildi
YARGITAY 10. CEZA DAİRESİ Esas : 2014/2577 Karar : 2014/2611 Tarih : 14.04.2014
- İnfaz Kanunu 17. Madde
İncelenen dosyadan;
a) Hükümlü Y… H… hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dolayı, Hatay Ağır Ceza Mahkemesi’nce 03.05.2007 tarihinde 2007/104 esas ve 2007/422 karar sayı ile TCK`nın 188/3, 191/3, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis ve 1000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına hükmolunduğu, hükmün kesinleştiği,
b) İnfaz aşamasında hükümlünün, 5275 sayılı Kanun’un 17. maddesi uyarınca hapis cezasının infazının 6 ay süreyle ertelenmesine ilişkin talebinin Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı`nca 26.09.2013 tarihinde 2013/1458 ilamat sayılı karar ile reddedildiği,
c) Hükümlü müdafiinin, infazın ertelenmesi isteğinin reddi kararına itiraz etmesi üzerine, Hatay İnfaz Hakimliği`nce 11.10.2013 tarihinde 2013/2151 esas ve 2013/2136 karar sayı ile Cumhuriyet savcısınca verilen infazın ertelenmesi isteğinin reddi kararına karşı yasa yolu öngörülmediğinden,
hükümlü müdafiinin isteği hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği,
d) Hükümlü müdafiinin, Hatay İnfaz Hakimliği’nin kararına itiraz etmesi üzerine, Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 07.11.2013 tarihinde 2013/1054 değişik iş sayı ile itirazın kabulü ile Hatay İnfaz Hakimliğinin 11.10.2013 tarihli kararının kaldırılmasına, hükümlü müdafiinin talebi doğrultusunda Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26.09.2013 tarihli ret kararının kaldırılarak, 5275 sayılı Kanun`un 17/1. maddesi gereğince hükümlünün 2 yıl 1 ay olan hapis cezasının 28.09.2013 tarihinden 28.03.2014 tarihine kadar infazının ertelenmesine karar verildiği Anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Benzer bir konuda Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 14/11/2011 tarihli ve 2011/11301 esas, 2011/4822 sayılı kararında belirtildiği üzere, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilmesinde duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilmeyeceği ileri sürülür yada sonrada yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehine olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir” şeklindeki 98/1. maddesi hükmünün, aynı Kanun’un 17. maddesinde yer alan üç yıl veya daha az süreli hapis cezasına hükümlülere tanınan, infazın ertelenmesine ilişkin talepler üzerine savcılıklarca verilen red kararlarına yönelik itirazları kapsamadığı, infazın ertelenmesi isteğinin, çektirilecek cezanın hesabında duraksamaya neden olan bir durum olmadığı ve 5275 sayılı Kanunun 98. maddesinde belirtilen mahkemeden karar istenmesini de zorunlu kılmadığı, infazın ertelenmesi talebinin reddine ilişkin savcılıklarca verilen red kararlarının itirazı kabil olmayacağı gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi`nin 07.11.2013 tarihli kararının kanun yararına bozulması istenmiştir.
Kanun yararına bozma talebinde; merciin itirazın reddine karar vermesinde isabet görülmediği belirtilmiş ise de, somut olayda itirazın kabul edildiği anlaşılmıştır.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hükümlünün İstemiyle İnfazın Ertelenmesi” başlıklı 17. maddesinde, infazın ertelenmesi isteğine ilişkin olarak karar verme konusunda infazı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı’na takdir hakkı tanındığı, Cumhuriyet Başsavcılığı’nca infazın ertelenmesine ilişkin istek hakkında verilen kararlara karşı herhangi bir kanun yolunun öngörülmediği gözetilmeden, hükümlü müdafiinin Hatay İnfaz Hakimliği`nin 11.10.2013 tarihli kararına yönelik itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, itirazın kabulü ile hükümlünün hapis cezasının infazının ertelenmesine karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma isteği bu nedenle yerinde görüldüğünden;
Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi`nin 07.11.2013 tarihli ve 2013/1054 değişik sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ Esas : 2013/9303 Karar : 2013/20061 Tarih : 4.07.2013
- İnfaz Kanunu 17. Madde
Ruhsatsız silâh bulundurmak suçundan hükümlü Celal M…‘un, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 13/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis ve 1.500,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/03/2010 tarihli ve 2009/872 esas, 2010/130 sayılı kararının infazı sırasında, hükümlünün 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun`un 17. maddesi gereğince cezasının 6 ay süreyle ertelenmesi yönündeki talebinin reddine ilişkin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 02/01/2013 tarihli ve 2012/2-8466 ilamat sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne, hükümlünün cezasının 6 ay süre ile ertelenmesine dair Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/01/2013 tarihli ve 2009/872 esas, 2010/130 sayılı ek kararına keza itiraz üzerine karar verilmesine yer olmadığına ilişkin (BAKIRKÖY) 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/01/2013 tarihli ve 2013/500 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun`un “Hükümlünün istemiyle infazın Ertelenmesi” başlıklı 17. maddesinde kesinleşmiş mahkûmiyet cezalarının hangi şartlarda ertelenebileceği hüküm altına alınmış olup, erteleme veya infaza ara verme konusunda karar verme yönünden infazı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığına tamamen takdir hakkı verildiği, infazı yürüten Cumhuriyet başsavcılığının hükümlünün infazın ertelenmesi yönündeki istemini olumlu veya olumsuz şekilde karara bağlamış ise bu karara karşı yasa yolu öngörülmediğinden, asıl mahkemesince hükümlünün itirazı üzerine infazın ertelenmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26.03.2013 gün ve 20028 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 09.07.2013 gün ve KYB/2013-128476 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun "Hükümlünün istemiyle infazın Ertelenmesi" başlıklı 17. maddesi erteleme ve infaza ara verme konusunda karar verme yönünden infazı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığına takdir hakkı tanımış olup, infazı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından infazın erte- lenmesi yönündeki istem hakkında verilen olumlu veya olumsuz karara karşı yasa yolu öngörülmediğinden, Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesinin itirazı inceleme yetkisi ol- madığı cihetle, talebin reddi gerekirken yazılı şekilde bir karar verilmesine yer olmadığına
` karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı`nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/01/2013 gün, 2013/500 değişik iş sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ Esas: 2013/12392 Karar: 2013/24256 Tarih: 03.10.2013
- İnfaz Kanunu 17. Madde
6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet suçundan sanık Cihan Tunğaç’ın, 13/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62, 52. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 500,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair Diyarbakır 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.10.2011 tarihli ve 2010/121 esas, 2011/760 sayılı kararının infazı sırasında, hükümlünün 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 17. maddesi gereğince hapis cezasının infazının 6 ay süreyle ertelenmesi yönündeki talebinin reddine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 12.03.2013 tarihli ve 2013/2-226 ilamat sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne, hükümlünün cezasının 6 ay süre ile ertelenmesine dair Diyarbakır İnfaz Hâkimliğinin 21.03.2013 tarihli ve 2013/923 esas, 2013/985 sayılı kararını kapsayan onaylı infaz dosyası ile ilgili olarak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hükümlünün İstemiyle İnfazın Ertelenmesi” başlıklı 17. maddesinde kesinleşmiş mahkûmiyet cezalarının hangi şartlarda ertelenebileceği hüküm altına alınmış olup, erteleme veya infaza ara verme konusunda karar verme yönünden infazı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığına tamamen takdir hakkı verildiği, infazı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığının hükümlünün infazın ertelenmesi yönündeki istemini olumlu veya olumsuz şekilde karara bağlamış ise bu karara karşı yasa yolu öngörülmediğinden, infaz hâkimliğince itiraz üzerine infazın ertelenmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 29.05.2013 gün ve 34378 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 11.06.2013 gün ve KYB/2013-199269 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
KARAR : Gereği görüşülüp düşünüldü:
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hükümlünün İstemiyle İnfazın Ertelenmesi” başlıklı 17. maddesi erteleme ve infaza ara verme konusunda karar verme yönünden infazı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığına takdir hakkı tanımış olup, infazı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından infazın ertelenmesi yönündeki istem hakkında verilen olumlu veya olumsuz karara karşı yasa yolu öngörülmediğinden, ve 4675 sayılı Yasanın ½ maddesi gözetildiğinde İnfaz Hakimliğinin itirazı inceleme yetkisi olmadığı cihetle, talebin reddi gerekirken yazılı şekilde ‘‘infazın ertelenmesine” karar verilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı’nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Diyarbakır İnfaz Hakimliğinin 21.03.2013 gün, 2013/923-985 sayılı kararının 309. maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 03.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ Esas: 2011/11301 Karar: 2011/4822 Tarih: 14.11.2011
- İnfaz Kanunu 17. Madde
Bilinçli taksirle ölüme sebep olma suçundan hükümlü hakkında hükmedilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının infazı sırasında, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı Hakkındaki Kanun’un göre hakkındaki ilamın infazının 6 ay ertelemesine ilişkin talebinin Cumhuriyet Savcısı tarafından kabul edilmemesi kararına karşı itirazının, infaz savcılığı tarafından verilen kararın itirazı kabil olmadığından bahisle reddine dair Kadıköy 1. Asliye Ceza Mahkemesince 04/11/2010 tarihli ve 2010/209 değişik is sayılı kararına karsı yapılan itirazın da keza reddine ilişkin Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/12/2010 tarihli ve 2010/1391 müteferrik sayılı kararı ile ilgili olarak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilmesinde duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilmeyeceği ileri sürülür yada sonrada yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehine olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir” şeklindeki karşısında, 17. maddesinde üç yıl veya daha az süreli hapis cezasına hükümlülere tanınan, infazın ertelenmesine ilişkin talepler üzerine savcılıklarca verilen red kararlarının bahsedilen hapis cezalarının infazında duraksamalara sebep olduğu ve kapsamında değerlendirilerek duraksamanın aşılması adına hükmü veren mahkemece karar verilmesi gerekeceği anlaşılmakla, esasa girmeden savcılıklarca söz konusu erteleme taleplerine dair kararların itirazı kabil olmayacağından bahisle verilen red kararına itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şeklide reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 28.05.2011 gün ve 2011/30605 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.06.2011 gün ve 215518 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Hükümlü müdafiinin, hükümlünün çocuklarının okul durumunu gerekçe göstererek hükümlünün ailesi için mahkumiyetin amacı dışında ağır bir zarara neden olacağından bahisle hapis cezasının altı ay süreyle ertelenmesine yönelik talebinin Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığınca 21.10.2010 tarihinde reddedildiği, infazın ertelenmesi isteğinin çektirilecek cezanın hesabında duraksamaya neden olan bir durum olmadığı ve 5275 sayılı Kanunun 98. Maddesinde belirtilen mahkemeden karar istenmesini de zorunlu kılmadığı anlaşıldığından,
SONUÇ : Yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, Dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.11.2011tarihinde oybirliği ile karar verildi.
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.