0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Hastanede Geçen Sürenin Cezadan İndirilmesi

İnfaz Kanunu Madde 100

(1) Cezanın infazına başlandıktan sonra hastalık nedeniyle hükümlünün ceza infaz kurumundan hastaneye kaldırılması hâlinde burada geçirdiği süre, cezadan indirilir.

(2) Ancak, cezanın infazını durdurmak için hükümlü, hastalığına kasten neden olmuşsa bu hükümden yararlanamaz. Bu hâlde Cumhuriyet savcısı infaz hâkimliğinden bir karar verilmesini ister.



İnfaz Kanunu Madde 100 Gerekçesi

Bu maddede ceza muhakemesinde yapılan “mahsup muhakemesinin” bir türü olarak, hastanede geçen sürenin cezadan indirilmesi hüküm altına alınmıştır.

Birinci fıkra hükmünün uygulanabilmesi için, infaz sırasında hükümlünün akıl hastalığı veya yaşamı için ağır bir tehlike oluşturan bir hastalığa tutulması gerekir. Hasta hükümlüler için önce cezaevi revirinde veya cezaevi hastanelerinde tedavi olanağı aranmalıdır; olanaklı bulunmadığında hasta hükümlü başka bir hastaneye kaldırılmalıdır.

Dışarıdaki bir hastanede geçen sürenin, hükümlünün hastalığa kendisinin neden olmasından dolayı cezadan mahsup yapılamayacağı iddia edilmesi halinde Cumhuriyet savcısı ikinci fıkra hükmü gereğince mahkemeden bir karar almak zorundadır. Bu halde mahkemenin iddianın doğru olup olmadığını incelemesi ve hastalık süresinin cezaya mahsup edilip edilmeyeceği hususunda bir karar vermesi gerekir.


İnfaz Kanunu 100. Madde Emsal Yargıtay Kararları


YARGITAY 20. CEZA DAİRESİ Esas : 2016/1472 Karar : 2017/4137 Tarih : 3.07.2017

- İnfaz Kanunu 100. Madde

Hükümlünün üzerine atılı TCK’nun 191/1. maddesi kapsamında düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılaması sonucunda, sanığa 6 ay 20 gün hapis cezası verilip, aynı Kanun’un 50/1 - f maddesi uyarınca takdiren 3 ay 10 gün kamuya yararlı bir işte ücretsiz çalışma tedbiri kararı verildiği, sanığın tedbir kararının infazında başka bir suçtan dolayı tevkif müzekkeresi ile tutuklanıp cezaevinde olması nedeniyle eylemine uyan TCK’nın 191/1. maddesi uygulanmak sureti ile verilen 6 ay 20 gün hapis cezasının TCK’nın 50/3 maddesi uyarınca günlüğü 20 TL’den paraya çevrilerek 4.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi karşısında,

Sanık hakkında 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98 - 100. maddeleri kapsamında infaz sırasında verilen kararların, aynı Kanunun 101. maddesine göre itiraz yoluna tabi olması nedeniyle,

Sanık …’ın temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA, temyiz istemi itiraz niteliğinde olduğundan gereğinin mahallinde yapılması için dosyanın mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 03/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ Esas : 2014/16491 Karar : 2017/539 Tarih : 9.01.2017

- İnfaz Kanunu 100. Madde

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Tehdit suçundan hükümlünün yapılan yargılaması sonucunda Karşıyaka(Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesince TCK`nın 106/1-1. cümle ve 62. maddeleri gereğince neticeten hükmolunan 5 ay hapis cezasının aynı Kanunun 50/1-f maddesi gereğince “mahkum olduğu cezanın yarısı kadar süreyle kamuya yararlı bir işte çalıştırılma” şeklinde tedbire çevrildiği, bu hükmün temyiz edilmeksizin 16/04/2012 tarihinde kesinleştiği, hakkındaki seçenek yaptırımın infazı için Karşıyaka Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından çıkartılan tebligata rağmen başvuruda bulunmayan hükümlü ile ilgili olarak Karşıyaka(Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından dosya yeniden ele alınarak 13/09/2012 tarihli kararla 5 ay hapis cezasına hükmedildiğinin anlaşılması karşısında; hükümlü hakkında 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98-100. maddeleri kapsamında infaz sırasında verilen kararların, aynı Kanunun 101. maddesine göre itiraz yoluna tabi olması nedeniyle,

Hükümlü …`un temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA, temyiz istemi itiraz niteliğinde olduğundan gereğinin mahallinde yapılması için dosyanın mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 09/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 17. CEZA DAİRESİ Esas : 2016/3013 Karar : 2016/7428 Tarih : 11.05.2016

- İnfaz Kanunu 100. Madde

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 17.05.2011 gün, 66-96 sayılı kararında da açıklandığı gibi, 01 Haziran 2005 tarihinden sonra gerçekleştirilen yasa değişiklikleri nedeniyle uyarlama yargılamasının tabi olacağı ilkelerin 5252 sayılı Yasa’nın 9. maddesine göre değil, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98. ilâ 101. maddelerine göre belirlenmesi gerektiği, uyarlama yargılaması sonucunda verilen kararlara karşı başvurulabilecek yasa yolunun ise 5275 sayılı Yasa’nın 101/3. fıkrası uyarınca itiraz yasa yolu olduğu, bu kararların temyizi mümkün olmadığından, katılan vekilinin temyiz isteğinin REDDİNE, 5271 sayılı CMK` nın 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, katılan vekilinin dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 11/05/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.


YARGITAY 7. CEZA DAİRESİ Esas : 2014/17363 Karar : 2014/20586 Tarih : 1.12.2014

- İnfaz Kanunu 100. Madde

Kasten yaralama, genel güvenliği tehlikeye atma, ruhsatsız silah taşıma ve tehdit suçlarından sanık M. D.’nın, Ezine Asliye Ceza Mahkemesinin 03.09.2013 tarihli ve 2013/91 değişik iş sayılı içtima kararı kapsamındaki 2 yıl 7 ay hapis cezasını infaz ettiği sırada, yasal temsilcisi eşi Z. D. tarafından yapılan infazın ertelenmesi talebi üzerine, hükümlünün 5275 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun`un 17/4.maddesinde belirtilen şartları taşımadığı gerekçesiyle erteleme talebinin reddine dair Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığının 12.09.2013 tarihli ve 2013/3730 ilamat sayılı kararına yönelik itiraz hakkında karar verme görev ve yetkisinin infaz hakimliğine ait olmadığından bahisle talebin reddine ilişkin Çanakkale İnfaz Hakimliğinin 22.10.2013 tarihli ve 2013/1607 esas, 2013/1583 sayılı kararına karşı yapılan itirazın keza reddine ilişkin ÇANAKKALE Ağır Ceza Mahkemesinin 04.11.2013 tarihli ve 2013/962 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 17.12.2013 gün ve 77401 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.01.2014 gün ve KYB. 2013-406567 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.

Mezkür ihbarnamede;

İnfaz dosyasına göre, infazın başlamasından sonra hükümlünün yasal temsilcisi tarafından yapılan infazın ertelenmesi talebinin Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından reddedilmesi üzerine, bu karara yönelik itiraz Çanakkale İnfaz Hakimliği tarafından, infaza ara verilmesi ve infazın ertelenmesi talepleri hakkında karar vermenin infaz hakimliğinin görev ve yetkileri arasında olmadığından dolayı talebin reddine karar verilmiş ise de, 5275 sayılı Cezaların infazı Hakkında Kanun’un 17/4.maddesine göre cezanın infazına başlandıktan sonra, fıkrada sayılan zorunlu ve ivedi hallerde Cumhuriyet Başsavcılığınca 6 ayı geçmeyen sürelerle infaza ara verilebileceği şeklinde düzenleme bulunduğu, fakat talebin reddi halinde bu karara karşı itiraz edilip edilemeyeceği, itiraz edilecekse hangi merciye itiraz edilebileceği hususunda özel bir düzenleme bulunmadığı, 4675 sayılı infaz Hakimliği Kanunu’nun 4.maddesi 2.fıkrasında hükümlülerin cezalarının infazı… gibi işlem ve faaliyetlere ilişkin şikayetleri inceleme ve karara bağlama görevinin infaz hakimliğinin görevleri arasında sayıldığı, kanun koyucunun bazı özel durumlarda infaza ilişkin meselelerde hüküm veren mahkeme tarafından karar verilmesini de istediği, örneğin 5275 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 101.maddesi uyarınca, aynı Kanun’un 98 ila 100.maddeleri gereğince verilecek kararların hüküm mahkemesince verileceğinin hüküm altına alındığı, keza 98.maddenin 2.fıkrasına göre sadece hastalık sebebiyle cezanın ertelenmesinin gerektiği hallerde hüküm mahkemesinin karar vereceği şeklinde düzenleme bulunduğu nazara alındığında, 5275 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 17/4.maddesine göre cezanın infazına başlandıktan sonra, fıkrada sayılan zorunlu ve ivedi hallerde Cumhuriyet Başsavcılığınca infaza ara verilmesi talebinin reddi halinde, bu işleme karşı genel hüküm niteliğinde olan 4675 sayılı Kanun`un 4 ve 5.maddeleri gereğince infaz hakimliğine şikayet yoluna başvurulabileceği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden,

Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin 04.11.2013 gün ve 2013/962 Değişik iş sayılı kararının, CMK.nun 309/4-a maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, oybirliğiyle karar verildi


YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ Esas : 2014/15628 Karar : 2014/27479 Tarih : 20.11.2014

- İnfaz Kanunu 100. Madde

Hükümlü hakkında elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan kurulan 29.11.2007 tarihli mahkumiyet hükmünün kesinleşerek infaza verilmesinden sonra, 02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun uyarınca dosya ele alınarak verilen 14.05.2013 tarihli kararın temyiz edildiği belirlenerek yapılan incelemede;

Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 17.05.2011 gün, 66-96 sayılı kararında da açıklandığı gibi, 01 Haziran 2005 tarihinden sonra gerçekleştirilen yasa değişiklikleri nedeniyle uyarlama yargılamasının tabi olacağı ilkelerin 5252 sayılı Kanun’un 9. maddesine göre değil, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98 ilâ 101. maddelerine göre belirlenmesi gerektiği, uyarlama yargılaması sonucunda verilen kararlara karşı başvurulabilecek yasa yolunun ise 5275 sayılı Kanun’un 101/3. maddesi uyarınca itiraz yasa yolu olduğu, bu kararların temyizi mümkün olmadığından, CMK`nın 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından,

Hükümlü müdafii ve katılan vekilinin dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ Esas : 2014/24215 Karar : 2014/22171 Tarih : 14.10.2014

- İnfaz Kanunu 100. Madde

Hükümlü ….. hakkında 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesinin uygulanması konu- sunda vaki talep üzerine yapılan yargılama sonunda; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilen karardan sonra yeniden suç işlemesi nedeniyle, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına ve 6136 sayılı Yasanın 13/1. madde ve fıkrası uyarınca hükümlülüğüne dair (…..) Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 25.02.2014 gün ve 2013/637 esas, 2014/105 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay`ca incelenmesi hükümlü tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi:

Gereği görüşülüp düşünüldü:

Hükümlüler hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından sonra deneme süresi içerisinde suç işlenmesi nedeniyle, hükmün açıklanmasına ilişkin kararlar, 5728 sayılı Yasanın geçici 1/2. madde ve fıkrası ile 5275 sayılı Yasanın 98. ila 101. maddeleri uyarınca itiraza tabi olup temyizi mümkün buljmmadığı gibi, itiraz üzerine verilen kararın da kesin olması nedeniyle hükümlünün temyiz isteminin (REDDİNE), mercide yanılma nedeniyle CMK.nun 264. maddesi gözetilerek hükümlünün isteminin itiraz olarak kabulüyle gereğinin mahallinde yerine getirilmesi için dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 15. CEZA DAİRESİ Esas : 2014/12866 Karar : 2014/14782 Tarih : 16.09.2014

- İnfaz Kanunu 100. Madde

Suça sürüklenen çocuk hakkında 17/04/2012 tarih ve 2009/423-2012/229 sayılı hükümle mala zarar vermek suçundan netice olarak 2 ay 6 gün hapis cezası verilip, 5237 sayılı TCK’nın 50/1-f maddesi uyarınca verilen hapis cezasının 4 ay içinde 100 adet ağaç dikme seçenek yaptırımına çevrildiği ve kararın 11/06/2012 tarihinde kesinleştiği, denetimli serbestlik tedbirinin suça sürüklenen çocuğun cezaevinde olması nedeniyle yerine getirilemediğinden bahisle tedbirin değiştirilmesi için Erbaa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 27/05/2013 tarihinde Asliye Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulunulduğu, bunun üzerine mahkeme tarafından 11/06/2013 tarihli ek kararla verilen hapis cezasının, günlüğü 20TL’den 1.320TL. adli para cezasına çevrildiği, bu şekilde verilen kararın infaza ilişkin olması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayıp, 5275 sayılı Kanun’un 98. ve 101/3.maddeleri gereğince itiraza tabi olduğu, 5271 sayılı CMK’nın 264.maddesine göre kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı gibi ek kararda yasa yolunun temyiz olarak gösterilmesi de suça sürüklenen çocuk ve müdafisine itiraza tabi olan kararı temyiz hak ve yetkisi vermeyeceğinden, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin dilekçelerinin itiraz niteliğinde kabul edilerek, 5271 sayılı CMK’nın 264/2. maddesi uyarınca, itirazen incelenmek üzere itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iade edilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı`na TEVDİİNE, oybirliği ile karar verildi.


YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ Esas : 2008/13141 Karar : 2009/1893 Tarih : 4.03.2009

- İnfaz Kanunu 100. Madde

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün ve 250/13 sayılı kararında açıklandığı üzere; 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun Geçici 1/2 nci maddesinde “ Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce kesinleşmiş ve infaz edilmekte olan mahkûmiyet kararları hakkında, lehe kanun hükümleri, hükmü veren mahkemece 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98 ilâ 101 inci maddeleri dikkate alınmak ve dosya üzerinden incelenmek suretiyle belirlenir. Ancak, hükmün konusunun herhangi bir inceleme, araştırma, delil tartışması ve takdir hakkının kullanılmasını gerektirmesi halinde inceleme, duruşma açılmak suretiyle yapılabilir” hükmüyle

5275 sayılı Kanunun 98 ila 101 nci maddelerine atıfta bulunulduğu, anılan kanunun 101/3 ncü maddesinde ise Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay`dan başka mahkemeler tarafından verilmiş bu kararlara karşı itiraz yoluna gidilebileceğinin hükme bağlandığının anlaşılması karşısında,

Turhal Asliye Ceza Mahkemesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair 21.03.2008 gün ve 2006/63 esas, 2006/520 sayılı ek kararına karşı hükümlünün Zile Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itirazda bulunduğu cihetle, gereğinin yapılması için dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına ( TEVDİİNE ), oybirliğiyle karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS