0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Yargılama Giderleri

HMK Madde 441

(1) Yargılama giderleri;

a) Hakemlerin ve hakemlerce belirlenen hakem sekreterliği ücretini,

b) Hakemlerin seyahat giderlerini ve yaptıkları diğer masrafları,

c) Hakem veya hakem kurulu tarafından atanan bilirkişilere ve yardımına başvurulan diğer kişilere ödenen ücretleri ve keşif giderlerini,

ç) Hakem veya hakem kurulunun onayladığı ölçüde tanıkların seyahat giderlerini ve yaptıkları diğer masrafları,

d) Hakem veya hakem kurulunun, davayı kazanan tarafın varsa vekili için avukatlık asgari ücret tarifesine göre takdir ettiği vekâlet ücretini,

e) Bu Kanuna göre mahkemelere yapılacak başvurularda alınan yargı harçlarını,

f) Tahkim yargılamasına ilişkin tebligat giderlerini, kapsar.



HMK Madde 441 Gerekçesi

Tahkimde yargılama giderlerinin hangi kalemlerden oluştuğu bu maddede bentler halinde sayılmıştır.


HMK 441 (Tahkimde Yargılama Giderleri) Emsal Yargıtay Kararları


Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2023/2751 E. , 2024/3432 K.

  • HMK 441. Madde
  • Yargılama Giderleri

Dava, hakem heyeti kararının iptali istemine ilişkindir.

6100 sayılı HMK’nın 441/1. maddesinde, hakemlerin ve hakemlerce belirlenen hakem sekreterliği ücretleri yargılama giderleri arasında sayılmıştır. Aynı yasanın 442. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında ise hakem veya hakem kurulu, tarafların her birinden yargılama giderleri için gereken hallerde avans yatırılmasını isteyebilir. Aksi kararlaştırılmadıkça, bu avans taraflarca eşit miktarda ödenir. Avans hakem veya hakem kurulu kararında öngörülen süre içinde ödenmemişse hakem ve hakem kurulu yargılamayı durdurabilir. Yargılamanın durdurulduğunun taraflara bildirilmesinden itibaren bir ay içinde avans ödenirse yargılamaya devam olunur, aksi halde tahkim yargılaması sona erer.

Uyuşmazlık konusu 06.12.2021 tarihli hakem heyeti kararının gerekçesinde tarafların iddia, savunma ve delilleri tartışılarak, hüküm kısmında, kar mahrumiyeti talebinin kısmen kabulü ile 3.363.496,00 TL’nin tahsiline, sözleşme uyarınca ödenen bedele ilişkin talebin kabulü ile 162.500,00 TL’nin tahsiline, diğer taleplerin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretine, 286.007,60 TL hakem heyeti ücreti ile 20.000,00 TL sekreter ücretinin, davanın kabul ve red oranına göre taraflardan tahsiline karar verilmiş, aynı tarihli nihai kararda söz konusu hakem heyeti ücreti ve sekreter ücreti yatırılmadığından, bu ücretler yatırılana kadar yargılamanın durdurulmasına, hakem heyeti kararının ücretlerin tamamı yatırıldıktan sonra gerekçeli kararın taraflara tebliğine karar verilmiştir.

Somut uyuşmazlıkta, hakem kurulu, tahkim yargılamasının başında, hakem ve sekreter ücretinin avans olarak ödenmesinden sarfınazar ederek yargılamayı sürdürmüş, bilirkişi ücretinin yatırılması üzerine, bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda uyuşmazlığı inceleyerek, bir taraftan yargılama giderleri yatırılana kadar yargılamanın durdurulmasına karar verilirken aynı kararda uyuşmazlığın esası bakımından hüküm kurulmuştur. Nitekim söz konusu karara dayalı olarak, hakem ve hakem sekreterliği ücretinin tahsili amacıyla taraflar aleyhine ilamsız icra takibine de girişmiştir. Bu kararla ihtilafın giderilmesi bir yana tarafların durumunun daha karmaşık hale getirdiği ve hukuk güvenliğini de etkilediği tartışmasızdır. Bu durumda, usulüne uygun olmasa da, ortada bir hakem kurulu kararının mevcut olduğu kabul edilerek, HMK’nın 439. maddesi hükümleri uyarınca iptal davasının esası incelenip tahkim yargılamasının tahkime ilişkin hükümlere uygun yürütülmemesi ve bu durumun işin esasına etkili olması nedeniyle HMK’nın 439/2-e maddesi gereğince iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesinin 21.03.2023 tarihli, 2022/1 Esas, 2023/1 Karar sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle, HMK’nın 373/1. maddesi gereğince BOZULMASINA, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan taraflara verilmesine, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.10.2024 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.


YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ Esas : 2014/5988 Karar : 2015/1011 Tarih : 26.02.2015

  • HMK 441. Madde

  • Yargılama Giderleri

Asıl ve karşı dava 14.09.2000 tarihinde taraflar arasında imzalanan ……… Projesi Melen Sistemi …….. Köyü Sırtı Cumhuriyet Su Arıtma Tesisi Arası Boruhattı inşaatına ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl ve karşı davada hakem heyetince verilen davanın kısmen kabulüne dair karar davacı-karşı davalılar yüklenici vekilince temyiz edilmiştir.

Asıl davanın davacısı karşı davanın davalısı ortak girişim sözleşmeye göre işin yüklenicisi, asıl davanın davalısı karşı davanın davacısı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü iş sahibidir.

Asıl davada yüklenici ortak girişim sözleşmenin iş sahibinin kusuru ile ve kendileri haklı olduğu halde feshedildiğini ileri sürerek ödenmeyen imalât bedeli, feshe bağlı zararların giderilmesi ve iş sahibine bu sözleşme uyarınca verilen kesin ve avans teminat mektuplarının iadesini istemiştir. Davalı-karşı davacı iş sahibi de karşı davasında feshin haksızlığının tespiti, avans olarak yükleniciye ödenen bedelin iadesi ve fazla ödemelerin istirdadını talep ve dava etmiştir.

Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 67. maddesinde ihtilafların çözümünün hakemlerce karara bağlanacağının kararlaştırıldığı ve tahkim şartı geçerli olduğundan yüklenicinin hakemi …., iş sahibinin hakemi ……… ve baş hakem ……….’tan oluşan hakem heyetince Dairemizin 05.02.2008 gün 2007/4095 Esas 2008/640 Karar sayılı bozma ilâmına uyulduktan sonra bozma gereğince toplanan deliller, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi rapor ve ek raporu ile sözleşme hükümlerine istinaden asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın da kısmen kabulüne dair yükleniciler hakeminin muhalefeti ile oyçokluğu ile verilen karar davacı ve karşı davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin tahkime ilişkin 67/3. maddesinde hakem kurulunun kararını Türk maddi hukuku ve Türk hukuk usulü kurulları çerçevesinde verecekleri hükme bağlanmış olduğundan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 28.01.1994 gün ve 4/1 sayılı kararı uyarınca ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın tahkime ilişkin 439. maddesinde hakem kararına karşı yalnızca iptâl davası açılabileceği hükmü getirilmiş ise de; Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında tahkim sözleşmesi ya da tahkim şartının konulduğu sözleşme, maddi hukuk işlemi olup sözleşmenin yapıldığı tarihteki hükümlere tabi olacağı ve eldeki davanın dayanağı sözleşmenin yapıldığı 14.09.2000 tarihinde yürürlükte bulunan ve somut olayda uygulanması gerekli 1086 sayılı HUMK’nın 516 ve devamı maddelerinde hakem kararına karşı temyiz kanun yoluna başvurulabileceği kabul edildiğinden hakem kurulunca verilen en son hakem kararının Türk hukuk kurallarına ve sözleşmeye uygun olup olmadığının temyiz yoluyla incelenebileceği kabul edilerek temyiz incelemesi yapılmıştır.

1-Dosyadaki yazılara Hakem heyetince uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlere ilişen temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre davacı-karşı davalılar yükleniciler vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2-Taraf vekillerince imzalanan 18.03.2010 tarihli “Protokol” başlıklı belge ile bozmadan sonra oluşturulan yeni hakem kurulunun oluşmasından sonra hakem ücreti olarak her bir hakem için net 50.000,00 TL’nin taraflarca yarı yarıya ödenmesi, serbest meslek makbuzu kesmeleri durumda buna ilave olarak KDV’nin de eklenmesi kararlaştırılmıştır. Bu protokoldeki hakem ücretinin taraflarca yatırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı vekilinin 10.02.2011 tarihli dilekçesine ekli “Ek Protokol” başlıklı belgede hakem ücretinin her bir hakem için net 30.000,00 TL artırılarak taraflarca yarı yarıya ödeneceği belirtilmiş ise de, bu ek protokol altında tarafların imzası bulunmadığı gibi dosya kapsamındaki belgelerden tarafların ek hakem ücreti belirleme konusunda mutabık kalmadıkları da anlaşılmaktadır. Buna rağmen hakem heyeti de 17.02.2011 tarihli ek kararla hakem ücretini 30.000,00’er TL artırmış, taraflarcada bu ek ücret yatırılmıştır. Hakem heyetince ilave hakem ücreti belirleyip hakem heyetine göndermeleri için taraflara süre verilmesine rağmen, taraflarca hakem ücretinin artırılarak yeniden belirlenmesine ilişkin bir protokol ibraz edilmemiş ve mutabakat sağlanmamıştır. Buna rağmen hakem kurulu 24.05.2012 gün 30 sayılı kararla 6100 sayılı HMK’nın 441 ve 442. maddeleri gereğince hakemlerin ücretlerini belirleyebilecekleri kabul edilerek HMK’nın Hakem Ücreti Tarifesine göre hakem heyeti ücretinin toplam 436.682,00 TL daha artırılmasına karar vermiştir.

Hakem Kurulu’nun 01.04.2010 tarihli 1 nolu Tensip Tutanağında hakem sekreterine 10.000,00 TL ücret takdir edilmiş, 17.06.2011 tarih ve 22 nolu kararın 4. bendinde hakem sekreteri ücretine mahsuben şimdilik 10.000,00 TL daha ödenmesine, 30.11.2011 tarihli 26 nolu ara kararının 4. maddesi ile hakem heyeti sekreter ücretine mahsuben 10.000,00 TL ücretin yatırılmasına karar verilmiş, en son 29.06.2012 gün 31 nolu kararın 2. maddesi ile hakem sekreteri ücreti 60.000,00 TL belirlenerek o tarihe kadar yatırılmış bulunan 30.000,00 TL avans düşüldükten sonra bakiye 30.000,00 TL hakem sekreteri ek ücretinin yatırılmasına karar verilmiştir. Ayrıca nihai kararda hüküm kısmı (4-h) maddesinde 10.000,00 TL hakem heyeti sekreterinin özel araçla ulaşım giderinin kendisine ödenmesine ve gider avansından artan 5.070,94 TL’nin de hakem heyeti sekreterinin ücretine mahsuben kendisine bıkarılmasına, böylelikle hakem sekreteri ücretinin 65.073,94 TL olarak tespitine karar verilmiş, aynı maddenin (i) bendinde de gerek ödenmeyen hakem ücreti gerekse sekreter ücretinin davacı-karşı davalı …….. Ortak Girişimi veya taraflardan yarı yarıya oranında veya kararın tahkim yargılamasını ve HMK’nın tabiatına uygun bir şekilde müteselsilen talep etmek noktasında yasal haklarını kullanmakta muhtar olduğunun tespitine şeklinde karar verilmiştir.

Az yukarıda açıklandığı üzere sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan HUMK’nın hükümlerine göre HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra verilen iç tahkim kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulabileceği ve hakem kararının temyizen incelemesi kabul edildiğinden ve hakemlerce yargılama 1086 sayılı HUMK’nın hükümlerine uygun olarak yürütüldüğünden hakem ücreti ve yargılama giderleriyle ilgili de sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nun, maddi hukuk hükümlerinin ve İçtihadı Birleştirme kararının dikkate alınması zorunludur.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 13.05.1964 gün 1964/1 Esas, 1964/3 Karar sayılı ve uygulanması gereken içtihadı birleştirme kararında ücretin taraflarca belli edilmemiş olması halinde hakemlerin kendi ücretlerini belli edemeyecekleri, tarafların belirtmemiş oldukları hakem ücretlerinin belirlenmesinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin uygulanamayacağı kabul edilmiştir. Hakem yargılaması sürecinde görev yapan hakem sekreteri ücreti hakem heyetince belirlenebilir ise de, hakemler bu ücreti belirlerken hakem sekreterinin sarf ettiği emek ve mesaisini göz önünde tutarak hak ve adalet kaidelerine uygun biçimde takdir haklarını kullanmak zorundadırlar.

Bu durumda taraflarca hakem heyeti ücretinin belirlenmesi ile ilgili sadece 18.03.2010 tarihli protokol bulunduğu ve bu protokol taraflar için bağlayıcı olduğu ve hakemler kendi ücretlerini artırarak belirleme yetkisini haiz olmadıklarından hakemlerin az görmeleri halinde hakem ücreti ile ilgili taraflar hakkında ayrıca dava açmakta serbest olmak üzere 18.03.2010 tarihli protokol de kabul edilip ödenen ve 17.02.2011 tarihli ek kararla talep edilip taraflarca yatırılması sebebiyle mutabık kalınan 30.000,00’er TL ek hakem ücretinin yargılama giderlerine dahil edilip asıl ve karşı davada haklılık oranlarına göre taraflara paylaştırılması, hakem heyeti sekreterinin ücreti en son 29.06.2012 gün 31 sayılı kararla sarf ettiği emek ve mesaisi dikkate alınarak 60.000,00 TL’ye çıkartılmış ise de; hakem sekreterinin yaptığı işin niteliği hakem yargılama süresi dikkate alındığında takdir edilen bu ücret hak ve adalete uygun olmadığı ve nihai kararın (4h) bendinde özel araç gideri şeklinde dayanağı gösterilmeksizin hakem sekreteri ücreti içinde olması gereken 10.000,00 TL giderin de hakem sekreterine ödenmesine ve davacı-karşı davalılar tarafından yatırılan gider avansının harcanmayan kısmın yatırana iadesi yerine hakem sekreterine ücret olarak ödenmesine karar verilmesi doğru olmadığından hakem heyetince hakem sekreteri için de sarfettiği emek ve mesaisi, işin ağırlığı ve yargılama süreci dikkate alınarak hak ve nısfet kaidesine uygun bir ücret takdir edilip, bu ücretin de yargılama giderlerine dahil edilip, asıl ve karşı davadaki haklılık oranlarına göre taraflar arasında paylaştırılması gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davacı-karşı davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hakem kararının temyiz eden davacı-karşı davalı yükleniciler yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı-karşı davacı iş sahibinden alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı-karşı davalı yüklenicilerine verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-k.davalılara geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS