0 212 652 15 44
Çalışma Saatlerimiz
Hafta İçi 09.00 - 18.00

Tedbire Muhalefetin Cezası

HMK Madde 398

(Değişik:22/7/2020-7251/43 md.)

(1) İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse, ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren altı ay içinde şikâyet edilmesi üzerine, altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. Görevli ve yetkili mahkeme, esas hakkındaki dava henüz açılmamışsa, ihtiyati tedbir kararı veren mahkeme; esas hakkındaki dava açılmışsa, bu davanın görüldüğü mahkemedir.

(2) Şikâyet olunana, şikâyet dilekçesi ile birlikte duruşma gün ve saatini bildiren davetiye gönderilir. Davetiyede, savunma ve delillerini duruşma gününe kadar bildirmesi ve duruşmaya gelmediği takdirde yargılamaya yokluğunda devam olunarak karar verileceği ihtar edilir.

(3) Mahkeme duruşmaya gelen şikâyet olunana, 5271 sayılı Kanunun 147 nci maddesinde belirtilen haklarını hatırlatarak savunmasını alır.

(4) Mahkeme, dosyadaki delilleri değerlendirerek gerekli araştırmayı yapar. Yargılama sonunda şikâyet olunanın ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymadığı veya tedbir kararına aykırı davrandığı tespit edilirse, birinci fıkra uyarınca disiplin hapsi ile cezalandırılmasına; aksi takdirde şikâyetin reddine karar verilir.

(5) Taraflar, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde karara itiraz edebilir. İtirazı, o yerde hükmü veren mahkemenin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisinden sonra gelen daire; son numaralı daire için bir numaralı daire; o yerde hükmü veren mahkemenin tek dairesi bulunması hâlinde en yakın yerdeki aynı düzey ve sıfattaki mahkeme inceler.

(6) İtiraz merci, bir hafta içinde kararını verir. Merci, itirazı yerinde görürse işin esası hakkında karar verir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.

(7) Bu madde uyarınca verilen disiplin hapsi kararları kesinleşmeden infaz edilemez. Kesinleşen kararların infazı Cumhuriyet başsavcılığınca yapılır.

(8) Tedbir kararına aykırı davranışın sona ermesi veya tedbir kararının gereğinin yerine getirilmesi ya da şikâyetten vazgeçilmesi hâlinde, dava ve bütün sonuçlarıyla beraber ceza düşer.

(9) Disiplin hapsine ilişkin karar, kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra yerine getirilemez.



HMK Madde 398 Gerekçesi

Bir mahkeme kararı olan ihtiyatî tedbirin etkinliğinin sağlanması için, tedbirin uygulanmasına engel olacak her türlü davranışın da önüne geçilmesi gerekir. Tedbir, içinde zor kullanma yetkisini barındıran bir mahkeme emridir. Bu emrin gereğinin sağlanması ve mahkeme kararlarına saygının korunması için yaptırımının olması gerekir. Bu düşüncelerle, maddede tedbire aykırı davranışların cezaî sonucu ayrıca düzenlenmiştir. Cezayı uygulayacak mahkeme yönünden tereddütleri ortadan kaldırmak için maddede açık bir düzenleme yapılmıştır.


HMK 398 (Tedbire Muhalefetin Cezası) Emsal Yargıtay Kararları


YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ Esas : 2014/22395 Karar : 2015/2671 Tarih : 24.02.2015

  • HMK 398. Madde

  • Tedbire Muhalefetin Cezası

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 18.9.2010 tarihinde trafik kazası geçirdiğini, bilinç kaybı sebebiyle babası davalı İsmail’in vasi atandığını, daha sonra ise davacıya vasi tayini gerekmediğinden vesayet kararının kaldırıldığını, trafik kazası sebebiyle Aksigorta A Ş. tarafından tazminat ödenmesi gündeme gelince 31.7.2012 tarihinde tazminatın ödenmemesi yönünde mahkemeden tedbir kararı alındığını, bu kararın Akbank Lüleburgaz Şubesine teslim edilmesine rağmen davalı vasi İsmail`in davacıya ait tazminat bedelini Akbank Çorlu Emlak Konut Şubesinden çektiğini, kısıtlıya ait bu paranın çekilmesinden vesayet hükümleri uyarınca davalı vasi İsmail’in, mahkeme tedbir kararına uymayan davalı bankanın sorumlu olduğunu, ayrıca davacının bu dönemde manevi olarak da sıkıntılar çektiğini ileri sürerek 10.000tl manevi tazminat ile 122.593tl maddi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş:

Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle 122.593tl maddi tazminatın faiziyle birlikte davalı İsmail`den tahsiline, maddi tazminat talebinin davalı banka yönünden, manevi tazminat talebinin de her iki davalı yönünden reddine karar verilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak;

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 398. maddesinde: İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına dair emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimsenin cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden: Davacı O…‘ın 18.9.2010 tarihinde trafik kazası geçirdiği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 405. maddesi uyarınca babası davalı İ…‘in 4.7.2011 tarihinde vasi atandığı, Lüleburgaz Devlet Hastanesinin 27.9.2012 tarihli raporu uyarınca kısıtlı O…‘a vasi tayini gerekmediğinden 17.10.2012 tarihinde vesayetin kaldırılmasına karar verildiği, trafik kazası sebebiyle Aksigorta A Ş. tarafından tazminat ödenmesi gündeme gelince 31.7.2012 tarihinde tazminatın vasi dahil kimseye ödenmemesi yönünde mahkemeden tedbir kararı alındığı, işin aciliyeti gereği bu kararın Akbank Lüleburgaz Şubesine davacı O. vekili tarafından elden teslim edilmesine rağmen davalı vasi İsmail’in 1.8.2012 tarihinde davacıya ait tazminat bedelini Akbank Çorlu Emlak Konut Şubesinden çektiği, kısıtlıya ait bu paranın davacıya verildiğinin kanıtlanamadığı, çekilip iade edilmeyen tazminat bedelinden vesayet hükümleri uyarınca davalı vasi İsmail’in sorumlu olduğu, mahkeme tedbir kararına rağmen paranın çekilmesi sebebiyle davalı banka görevlisi S… A… hakkında görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılması için açılan Lüleburgaz 2. Asliye Ceza Mahkemesi`nin 2013/282 Esas sayılı davasının derdest bulunduğu anlaşılmaktadır.

Davacı adına davalı bankadaki Aksigorta hesabına yatırılan tazminat bedelinin bankadan çekilmemesi yönündeki mahkemece alınan tedbir kararına aykırı olarak davalı İ. tarafından çekilmesi sebebiyle davacının istediği maddi tazminat yönünden davalı bankanın görevlisi hakkında Lüleburgaz 2. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan ceza davasında verilecek hüküm, bu davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğundan: bu davanın bekletici sorun yapılıp sonuçlanmasından sonra hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi yerine, davalı banka yönünden eksik incelemeyle davacının maddi tazminat isteminin reddi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün ( BOZULMASINA ), , oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 19. CEZA DAİRESİ Esas : 2016/13900 Karar : 2017/1370 Tarih : 20.02.2017

  • HMK 398. Madde

  • Tedbire Muhalefetin Cezası

İhtiyati tedbir kararına uymamak suçundan sanıklar … ve …‘ün, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 398. maddesi uyarınca ayrı ayrı 3 ay disiplin hapsi ile cezalandırılmasına dair Akkuş Asliye Ceza Mahkemesinin 20/11/2013 tarihli ve 2013/79 Esas, 2013/194 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Ünye Ağır Ceza Mahkemesinin 17/05/2016 tarihli ve 2016/406 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 14/10/2016 gün ve 10384 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25/10/2016 gün ve KYB.2016-381807 sayılı ihbarnamesi ile daireye gönderilmekle okundu.

Anılan ihbarnamede;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 1. maddesindeki düzenlemenin hukuk davalarına bakan mahkemeleri kapsadığı, ceza mahkemelerini kapsamayacağı, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 12/01/2011 gün ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesi ile 18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ek ve değişiklikleri ile birlikte tümüyle yürürlükten kaldırıldığı, anılan Kanun’un 398. maddesinde ise “İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse, bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. Görevli ve yetkili mahkeme, esas hakkındaki dava henüz açılmamışsa, ihtiyati tedbir kararı veren mahkeme; esas hakkındaki dava açılmışsa, bu davanın görüldüğü mahkemedir.” şeklindeki düzenlemesi karşısında, davaya konu ihtiyati tedbir kararının Akkuş Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/17 Esas sayılı dosyasına konu yargılama da verildiği anlaşılmakla, mahkemesince Akkuş Asliye Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi gerektiği cihetle, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Ünye Ağır Ceza Mahkemesinin 17/05/2016 tarihli ve 2016/406 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 20/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 19. CEZA DAİRESİ Esas : 2015/13463 Karar : 2016/481 Tarih : 18.01.2016

  • HMK 398. Madde

  • Tedbire Muhalefetin Cezası

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

Hükümden önce, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 12/01/2011 gün ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesi ile 18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ek ve değişiklikleri ile birlikte tümüyle yürürlükten kaldırıldığı, aynı Kanun’un 398. maddesi ile tedbire aykırılık eylemlerinin yaptırımının ve görevli mahkemenin yeniden düzenlendiği dikkate alınıp, 5237 sayılı TCK’nın 7. maddesi gözetilerek, yeni yasal düzenlemelere göre görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm kurulması,

Kanuna aykırı ve katılanlar vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Paylaş
RSS