Yapılamayacak İşlemler
HMK Madde 357
(1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinde karşı dava açılamaz, davaya müdahale talebinde bulunulamaz, davanın ıslahı ve 166 ncı maddenin birinci fıkrası hükmü saklı kalmak üzere davaların birleştirilmesi istenemez, bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz.
(2) Bölge adliye mahkemeleri için yetki sözleşmesi yapılamaz.
(3) İlk derece mahkemesinde usulüne uygun olarak gösterildiği hâlde incelenmeden reddedilen veya mücbir bir sebeple gösterilmesine olanak bulunmayan deliller bölge adliye mahkemesince incelenebilir.
HMK Madde 357 Gerekçesi
Bölge adliye mahkemesinde gerektiğinde tahkikat (soruşturma) yapılabilse de, ilk derece mahkemelerinden farklı olarak, karşı dava açılamaz, davaya müdahale talebinde bulunulamaz, davanın ıslahı ve 170 inci (yasada 166 ncı) maddenin birinci fıkrası hükmü saklı kalmak üzere davaların birleştirilmesi istenemez, bölge adliye mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz ve bölge adliye mahkemesi için yetki sözleşmesi yapılamaz.
Bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi olarak davaya baktığı sınırlı hâller dışında, bu mahkemeye doğrudan dava açılamayacağından karşı dava da açılamayacaktır. Davaya müdahale, hakkı veya borcu bir davanın sonucuna bağlı olan üçüncü kişinin taraflardan birisine katılması ve ona yardım etmesi olduğundan, müessese niteliği itibarıyla ancak ilk derece mahkemesinde yarar sağlayacağı öngörülerek bölge adliye mahkemesinde davaya katılma olanağı tanınmamıştır. Bölge adliye mahkemesi ancak ilk derece mahkemesince karara bağlanan davalara bakabileceğinden, başka ilk derece mahkemesinde henüz karara bağlanmamış dava ile birleştirme söz konusu olamayacak, bölge adliye mahkemesinde davaların birleştirilmesi istenemeyecektir. Bölge adliye mahkemelerinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, bu konuda yetki sözleşmesi yapılamayacaktır. Islah ilk derece mahkemesinde hüküm ifade edeceğinden, bölge adliye mahkemesinde ıslah kabul edilmemiş, buna uygun olarak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların karşı tarafın muvafakatiyle dahi bölge adliye mahkemesinde ileri sürülememesi esası benimsenmiştir. Bölge adliye mahkemesi iddia ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağına aykırılığı kendiliğinden gözetecektir. Tarafların ilk derece mahkemesinde usulüne uygun olarak ileri sürmediği deliller de bölge adliye mahkemesinde incelenemeyecektir. Ancak ilk derece mahkemesinde usulüne uygun olarak ileri sürüldüğü hâlde, haksız olarak reddedilip incelenmeyen veya ilk derece mahkemesinde mücbir bir sebeple gösterilebilme olanağı bulunmayan ya da tarafın geç ileri sürmesinde bir kusurun bulunmadığı deliller bölge adliye mahkemesinde incelenebilecektir. Bunun gibi, bölge adliye mahkemesince kendiliğinden incelenecek hususlar, şüphesiz taraflarca da ileri sürülebilecektir.
HMK 357 (İstinafta Yapılamayacak İşlemler) Emsal Yargıtay Kararları
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/6156 E. , 2022/9922 K.
- HMK 357
- Daha önce sunulması mümkün olmayan bilirkişi raporlarının istinaf aşamasında sunulması halinde incelemeye konu edilmesi gerekir.
HMK’nun 357. maddesinin birinci fıkrası gereğince; “…, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz”, aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre ise “ … veya mücbir bir sebeple gösterilmesine olanak bulunmayan deliller bölge adliye mahkemesince incelenebilir”.
Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe kısmında; başka bir ceza soruşturma dosyasından alınan bilirkişi raporunun istinaf tarihinden sonra dosyaya sunulması nedeniyle, HMK’nun 357. maddesi gereğince, bu yeni delilin istinaf aşamasında incelenemeyeceği belirtilmiş ise de; borçlunun yasal süresi içerisinde süre tutum ve gerekçeli istinaf dilekçelerini sunduğu, 03.02.2022 tarihli istinaf dilekçesine ek beyanlarını ileri sürdüğü dilekçe ekindeki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan rapor tarihinin ise 17.01.2022 olup, raporun öğrenilme tarihine göre daha önceden sunulmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
Buna göre; borçlu tarafından istinaf dilekçesine ek olarak sunulan bilirkişi raporunun Bölge Adliye Mahkemesince delil olarak değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken HMK’nun 357. maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı olacak şekilde incelemeye esas alınmaması isabetsiz olup, kararın bozulması gerekmiştir.
Hukuk Genel Kurulu 2024/237 E. , 2025/365 K.
- HMK 357
- İstinafta yapılamayacak işlemler
Hukukumuzda dar anlamda istinaf sistemi kabul edilmiş olup istinaf incelemesinin kapsamını HMK’nın 355. maddesi belirlemiştir. Bu madde hükmü dikkate alındığında kamu düzenine aykırılık hâlleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapılır, istinaf sebebi ile bağlı kalınmak kaydı ile bu konudaki delillerin toplanması ve incelenmesi söz konusu olur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama tümüyle tekrarlanmayıp sadece yanlışlık ya da eksiklik tespit edilen noktalarda yargılama yapılarak deliller toplanıp değerlendirildikten sonra kararın düzeltilmesi sağlanır.
Nitekim HMK’nın 357. maddesinin 1. fıkrası; “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinde karşı dava açılamaz, davaya müdahale talebinde bulunulamaz, davanın ıslahı ve 166 ncı maddenin birinci fıkrası hükmü saklı kalmak üzere davaların birleştirilmesi istenemez, bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz.” şeklinde düzenlenmiş olup istinaf aşamasında yapılamayacak işlemler açıkça ve sınırlı olarak belirtilmiştir.
O hâlde HMK’nın 357. maddesindeki hükme göre bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacak hususlar ile ilk derece mahkemesinde usulüne uygun olarak gösterildiği hâlde incelenmeden reddedilen veya mücbir bir sebeple gösterilmesine olanak bulunmayan deliller dışında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz.
Bu durumda istinaf aşamasında yapılamayacak işlemlerin istisnalarından birinin resen göz önünde tutulacak hususlar olması sebebiyle bölge adliye mahkemesinin kendiliğinden inceleyebileceği bir hususun varlığının tespiti hâlinde bu vakıa hakkında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenebilir, yeni deliller değerlendirilebilir. Nitekim HMK’nın 357. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere bölge adiye mahkemesince kendiliğinden incelenecek hususlar taraflarca da ileri sürülebilir.
Bu aşamada bölge adliye mahkemesince verilebilecek kararlar üzerinde durulmalıdır. Bölge adliye mahkemesince yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu kanaatine varılması hâlinde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilecektir (HMK md. 353/1-b-1).
Duruşma yapılmasına gerek olmayan HMK’nın 353. maddesinin (a) fıkrasının 1 ilâ 6. bentleri arasında düzenlenen usuli hataların bulunduğu durumlarda bölge adliye mahkemesi ilk derece mahkemesinin kararını kaldırıp dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verir.
Bölge adliye mahkemesi istinaf başvurusunda ileri sürülen sebeplerin doğru olduğuna kanaat getirirse bu durumda ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ilk derece mahkemesince dava reddedilmiş ise ret kararını kaldırarak davanın kısmen ya da tamamen kabulüne; dava kabul edildiği hâlde reddi gerekmekte ise kabul ya da kısmen kabul kararını kaldırarak ret kararı verir. Ayrıca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verir.
Bu noktada vurgulanmalıdır ki, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırıp düzelterek veya yeniden esas hakkında karar vermesi ve bu kararın da Yargıtay tarafından bozulması ile ilk derece mahkemesi kararı hayatiyetini kaybetmiş olur.
Somut olayda, sigortasız işçi çalıştırıldığından bahisle asgari ücret destek tutarlarının geri alınması kapsamında tahakkuk ettirilen prim borcu ve gecikme zammına ilişkin Kurum işleminin iptali istemiyle açılan eldeki davada, Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılıp yeniden esas hakkında hüküm kurulmakla artık ilk derece mahkemesinin bir kararı mevcut değildir. Açıklanan sebeple Bölge Adliye Mahkemesinin bu aşamada artık denetim mahkemesi değil hüküm mahkemesi sıfatıyla hareket ettiği belirgin olup HMK’nın 357. maddesinin somut olayda uygulanamayacağına ilişkin direnme kararındaki bu gerekçe yerinde değil ise de dava dışı sigortalının çalıştığı işyerinden sigortalılık bildirimleri bulunduğu dikkate alındığında HMK’nın 124. maddesi uyarınca davaya katılımının sağlanmasına gerek bulunmamaktadır.
YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ Esas : 2017/4980 Karar : 2017/7491 Tarih : 20.12.2017
-
HMK 357. Madde
-
Yapılamayacak İşlemler
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu çekişme konusu 83 ada 233 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın 4. katındaki daireye haklı ve geçerli bir neden olmaksızın davalılar tarafından elatıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini istemiştir.
Davalılar bir savunma getirmemişlerdir.
İlk Derece Mahkemesince, taşınmazı haklı ve geçerli bir neden olmaksızın davalı …`nın kullandığının sabit olduğu gerekçesiyle adı geçen davalı yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden ise ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş,
… Adliye Mahkemesince; “ … Özellikle, davacının kayıttan kaynaklanan mülkiyet hakkına üstünlük tanınmak ve çekişme konusu taşınmaza davalı …`nun haklı ve geçerli bir neden olmaksızın el atmak sureti ile işgal ettiği, diğer davalıların ise taşınmaza herhangi bir müdahalesinin bulunmadığı belirlenmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunduğuna, ayrıca davalı tarafın yargılama aşamasında davanın esasına ilişkin herhangi bir savunmada bulunmadığı ve delil göstermediği, yine davalı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü savunmalara ilişkin de delil ibraz etmediği,
kaldı ki 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun 357. maddesi hükmü uyarınca … Adliye Mahkemesince resen gözönünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinaf aşamasında dinlenemeyeceği ve bu aşamada yeni delillere dayanılamayacağı,
öte yandan davalının murisi ve eşi … … ‘nun davaya konu daireyi dava dışı yükleniciden harici olarak satın aldığı savunmasının da tapu kayıt maliki davacıya karşı ileri sürülemeyeceği” gerekçeleriyle davalı …`nın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …`nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı …`nun temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 10.246.60.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 20.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd@gmail.com adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.